4 research outputs found

    Determination of densities and acylsugar concentrations of trichome as defence structures against plant pests in different tomato cultivars

    No full text
    Ülkemizde domates yetiştiriciliği ekonomik getiri ve beslenme yönünden önem arz etmektedir. Domates yetiştiriciliğindeki önemli sorunlardan biri zararlılar (böcek ve akar) nedeniyle yüksek ürün kayıplarıdır. Günümüzde bazı domates hastalıkları ve nematot zararlılarına karşı dayanıklı domates çeşitleri ruhsatlanmasına karşın; diğer zararlılara karşı dayanıklı tescilli çeşitler henüz kaydedilmemiştir. Domateslerde, böceklerin ve akarların zararına hatta biyolojik mücadele etmenlerinin aktivitesine karşı olumsuz olan unsurlardan biri de domatesin vejatatif organlarında bulunan keseli ve kesesiz trikomlardır. Kesesiz trikomlar bu canlıların vücudunu tahrip ederek olumsuz etki yaratırken; keseli trikomların içinde bulunan acylsugar’ın bunlar üzerinde zehir veya kaçırıcı etkisi bulunmaktadır. Bundan dolayı, bu çalışmada 49 domates çeşidinde bulunan trikom yapıları ve keseli trikomlardan salgılanan acylsugar konsantrasyonları araştırılmıştır. İncelenen domates çeşitlerindeki trikomların tiplerine göre yoğunluklarının saptanması zararlılara dayanıklı çeşitlerin belirlenmesi için temel bilgi sağlarken; aynı zamanda doğal düşmanların etkinliğini sınırlaması açısından da bilgi verilmiştir. Çalışmada yaprak, sap ve dallarda tip IV ve tip VI keseli; tip III ve tip V kesesiz trikomların yoğunlukları tespit edilmiştir. Her bir vejatatif organ ayrı ayrı değerlendirildiğinde farklı trikom tiplerinin yoğunluklarının çeşitlere bağlı önemli düzeyde değişiklik gösterdiği saptanmıştır. Ward’ın minumum varyans analizi metotuna göre her tipteki trikom yoğunlukları düşük, orta ve yüksek olarak kümelenmiştir. İncelenen çeşitler arasından bazılarının hem keseli hem de kesesiz trikom açısından düşük yoğunluğa sahip olduğu belirlenmiştir. Benzer istatistiki farklılıklar, keseli trikomlarda bulunan acylsugar içerikleri açısından da ortaya konmuştur.Tomato cultivation is the high crop losses due to insect and mite pests. Although there are registered resistant tomato cultivars for some diseases and nematode pests, no resistant cultivar to other pests has been inscribed yet. The glandular and non-glandular trichomes in the vegetative organs of tomato have negative effects against insects and mites as weel as the activity of biological control agents. While the non-glandular trichomes destroyed the integument of these pests, the acylsugar contained in the glandular trichomes has a poisonous or repellent effect on them. Therefore, this study investigated the trichome structures in 49 tomato cultivars and the concentrations of acylsugar secreted from the glandular trichomes. The determination of the types and densities of trichomes in the tomato cultivars examined will provide basic information for the identification of pest-resistant cultivars and for biological control in terms of limiting the effectiveness of natural enemies. In the study, the densities of trichomes with type IV and type VI glandular; type III and type V non-glandular trichomes were determined in leaves, stems and branches. When each vegetative organ was evaluated separately, it was found that densities of different trichome types were significantly different depending on the cultivars. According to the results of Ward’s cluster analysis, trichome densities were divided into 3 groups as low, medium and high. Among the cultivars examined, some of them were found to have low densities in terms of both glandular and non-glandular trichomes. Similar statistical differences were found in terms of acylsugar content in glandular trichomes

    EBELİK ÖĞRENCİLERİNİN BAZI DEĞİŞKENLER YÖNÜNDEN AKRAN DESTEĞİ VE YETERSİZLİK DUYGULARI

    No full text
    Amaç: Bu çalışma bir sağlık bilimleri fakültesinin 1. ve 4. Sınıf ebelik öğrencilerinin yetersizlik duygularını ve akran desteği düzeylerini belirlemek amacıyla yapıldı. Yöntem: Çalışmanın evrenini sağlık bilimleri fakültesinin 1. ve 4. Sınıf öğrencileri oluşturdu (N=165). Çalışmaya katılmayı kabul eden 126 öğrenci ise çalışmanın örneklemini oluşturdu. Verilerin toplanmasında bilgilendirilmiş gönüllü olur formu, öğrencilerin bireysel özelliklerini sorgulayan 8 sorudan oluşan bir anket formu, Akran Desteği Ölçeği (ADÖ) ve Yetersizlik Duyguları Ölçeği (YDÖ) kullanıldı. Verilerin analizinde SPSS 21 programı kullanıldı. Verilerin analizinde sayı, yüzde, ortalama, One-Way Anova, Independent-Samples T Test ve Pearson Correlation testleri kullanıldı. Bulgular: Öğrencilerin yaş ortalamasının 20,81 (SS=1,75) olduğu görüldü. Öğrencilerin %51.2’sinin 4. Sınıf, %69.3’ünün bölümünü isteyerek seçtiği, %67.7’sinin bölümünden memnun olduğu, %70.1’inin yurtta yaşadığı, %67.7’sinin arkadaşlarıyla yaşadığı, %96.9’unun bekar olduğu, %31.5’inin sosyal aktivitesinin olduğu saptandı. 1. Sınıf öğrencilerinin sırayla ADÖ ve YDÖ ölçekleri puan ortalamasının 47.19 (SS=10.87) ve 65.98 (SS=9.43) olduğu, 4. sınıf öğrencilerinin ise sırayla 37.30 (SS=12.03) ve 70.98 (SS=11.11) olduğu görüldü. Bölümünden memnun olan öğrencilerin ADÖ puanlarının daha yüksek olduğu görüldü (p&lt;0.05). Öğrencilerin sınıflar bazında ölçek toplamları karşılaştırıldığında anlamlı bir fark bulunmadı (p&lt;0.05). Öğrencilerin kaçıncı sınıfta olduklarının ölçek toplamları üzerine etkisi incelendiğinde, 1. Sınıf öğrencilerinin akran desteği düzeylerinin 4. Sınıf öğrencilerine göre daha yüksek olduğu saptandı (p&lt;0.001). Ayrıca 4. Sınıf öğrencilerinin yetersizlik duygularının daha yüksek olduğu bulundu (p&lt;0.01). Sonuç ve Öneriler: 4. Sınıf öğrencilerinin ADÖ puanlarının 1. Sınıflara göre düşük olması, YDÖ puanlarının ise daha yüksek çıkması öğrencilerin öğrenim hayatlarının ilerleyen yıllarında daha fazla olumsuz duygular yaşadıklarını düşündürdü. Bu nedenle öğrenciler öğrenim hayatlarının ilerleyen yıllarında sosyal aktiviteler, ekip çalışmaları gibi etkinliklere yönlendirilebilir.ANAHTAR KELİMELER: AKRAN DESTEĞİ, EBELİK, ÖĞRENCİ, YETERSİZLİK DUYGULARI</p
    corecore