38 research outputs found

    Tükrük bezi tümörlerinin histokimya immüno-histokimya ve concanavalina yöntemleri ile değerlendirilmesi

    No full text
    TEZ852Tez (Uzmanlık) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 1990.Kaynakça (s.66-73) var.73 s. : rnk.res. ; 30 cm.

    Medikolegal otopsilerde sağ ventrikul yağlanmasının histokimyasal ve immunohistokimyasal yöntermlerle değerlendirilmesi

    No full text
    TEZ2430Tez (Doktora) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 1997.Kaynakça (s. 72-84) var.xi, 84 s. ; rnk. res. ;

    Perinatal Ölümlerde Mekonyum Aspirasyonu Tanısı ve Önemi

    No full text
    Adli soruşturmayı gerektiren perinatal ölümlerde, CMUK 82. maddesi gereğince, Adli Tıp Uzmanlarının çözümlemesi gereken soruların yanıtını bulabilmek her zaman kolay olmamaktadır. Bu yazıda; mekonyum aspirasyonu izlenen ve bu nedenle öldüğü belirlenen bir infantta saptanan bulgular ışığında, perinatal ölümler ve bu konuda karşılaşılan güçlükler tartışılarak sunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Perinatal Ölüm, Otopsi, Mekonyum Aspirasyonu, Morfoloji

    STANDARDIZATION IN FORENSIC TOXICOLOGY LABORATORY

    No full text
    Adli bilimler disiplini içerisinde kalite güvenliği, sonuçların adalet sisteminde verilen kararı etkilemesi açısından önemli rol oynamaktadır. Adli toksikolojik analizlerde araştırmaların kalitesini güvence altına almak için Avrupa'da, Amerika'da ve tüm dünyada tanınan profesyonel kuruluşlar tarafından standartlar ve kılavuzlar hazırlanmıştır. Bu çalışma adli toksikoloji laboratuvarı için var olan standartlara ve kılavuzlar hakkında genel bir bakış açısı sağlamak üzere hazırlanmıştır. Bu kılavuzlar personel, numune, laboratuvar organizasyonu, laboratuvar analiz prosedürleri, kalite gü- vencesi/kontrolü ve sonuçların yorumlanması şeklinde 7 ana bölümü içermektedir. Kılavuzda yer alan öneriler her laboratuvara uygun değildir. Ancak bu öneriler gelecek hedeflerini başarmada, adli toksikoloji sahasında çalışan laboratuvarlara yardımcı olacaktır.Quality assurance has an important role in forensic science discipline since it influences results of court. Standards and guidelines set up to assure quality of investigation in forensic toxicological analysis by recognized professional bodies in the United States, Europe and worldwide. This study is prepared to provide a viewpoint about existing standards and guidelines for forensic toxicology laboratory. These guidelines comprise of seven major chapters; personnel, specimen, laboratory organization, laboratory analysis procedures, quality assurance/control and interpretation of results. Suggestions which take part in guidelines are not available for every laboratory. However, these suggestions will help laboratories which are working in forensic toxicology to achieve future purposes

    Adana’da Suça Sürüklenen Çocukların Sosyodemografik Özellikleri

    No full text
    Giriş: Çocukları suça sürükleyen çeşitli risk faktörleri bulunmaktadır. Çocuğun ergenlik döneminde yaşadığı bireysel ve ailevi zorluklar, yoğun ve kontrolsüz gerçekleşen göçlerin çocuk ve aile üzerindeki olumsuz etkileri, çocuğun uygun olmayan akran ilişkileri, çocuğun ve ailesinin düşük sosyo-ekonomik-kültürel durumu ve eğitimsizliği, çocuğun alkol ve/veya uyuşturucu madde kullanımı bu faktörlerden bazılarıdır. Bu çalışmada; suça sürüklenen çocukların sosyo-demografik verileri, ailesel özellikleri, işledikleri suçların türü, suç işleme yaşları ve suçu tek başına mı yoksa birden fazla kişinin katılımıyla mı işledikleri, bulundukları bölgeye göçle gelip gelmeme durumları istatiksel verilerle ortaya konulmuştur.  Materyal ve Metod: Ocak 2004 tarihinden itibaren Adana Adliyesi 1, 2 ve 3 nolu Çocuk Mahkeme’lerine suç işlediği iddiasıyla gelen/getirilen ve İl Milli Eğitim Müdürlüğüne Mahkeme kararıyla alınan tedbirler nedeniyle gönderilen/başvuran 0-18 yaş arasındaki çocuklara ait veriler (mahkeme kararlarından ve mahkeme kararıyla istenen Sosyal İnceleme Raporlarında (SİR) yer alan bilgiler) retrospektif olarak değerlendirilmiştir.    Bulgular: Çalışmamızda yer alan 258 çocuktan 225’i erkek (%87.2), 33’ü (%12.8) kız olup suça sürüklenen bu çocukların yaş ortalaması 13 yaş 4 ay ±2.20 (min: 5 yaş 8 ay, max:17 yaş 9 ay)’dır. Çocukların %45’i mal varlığına karşı, %23.3’ü hayata karşı, %3’ü ise terör suçlarını işlemişlerdir. Çocuklardan % 27.5’i ise küçük yaşta sokakta çalışma dolayısıyla koruma altına alınmıştır. Suça sürüklenen çocukların işledikleri suç türü ile çocukların ailesinin o bölgeye göçle gelip gelmeme durumu arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur (p=0.028).   Tartışma ve Sonuç :Çalışmamızda, çocuk suçluluğuna doğrudan ya da dolaylı etkisi olabileceğini düşündüğümüz sosyo-demografik özellikler ortaya konulmaya çalışılmıştır. Ülkemizde çocuk koruma kanunu kapsamında suça sürüklenen çocuklar için koruyucu ve destekleyici tedbirler alınabilmektedir. Çocuk suçluluğunun nedenleri, önleme yolları ve suça sürüklenen çocukların yeniden topluma kazandırılma çalışmaları tüm toplumlar için öncelikli konulardandır. Sonuç olarak, çocuğun suça sürüklenmesinin önlenebilmesi için aile, okul, toplum ve çocuğa ait risk faktörlerinin belirlenmesi ve bunlara yönelik çözümlerin üretilmesi gerekmektedir. Anahtar kelimeler: suça sürüklenen çocuklar; risk faktörleri; epidemiyoloji; sosyo demografik özelikler

    Türk Ceza Kanununda Çocukların Cinsel İstismar Suçu Beş Olgu Sunumu

    No full text
    Çocuğun cinsel istismarı önemli bir sağlık sorunu olmakla birlikte, kısa ve uzun dönemde ortaya çıkabilecek sonuçları ele alındığında, psiko-sosyal ve hukuksal açıdan oldukça ciddi bir suç olarak kabul edilmektedir. Dünyada cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda özellikle çocukların korunması büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada, Türk Ceza Kanun’unda yaptırıma bağlanan çocukların cinsel dokunulmazlığı hakkına karşı işlenen çocuğun cinsel istismarı suçuna ilişkin Adana Ağır Ceza Mahkeme’sinin önüne getirilen olgular üzerinden, bu suçların mağduru çocukları koruyabilmenin ve önleyebilmenin tartışılması amaçlanmıştır. Ocak 2010 tarihinden sonra Adana Adliyesi 3 nolu Ağır Ceza Mahkeme’sine çocuk istismarı ve ihmali nedeniyle getirilen/gönderilen/başvuran 15 yaş altı 5 tane mağdur çocuğa ve faillerine ait veriler geriye dönük olarak incelenmiştir. Olgularımız değerlendirildiğinde; 5 olgudan 13 yaş 11 aylık olan kız çocuğunun fuhuşa sürüklendirildiği öğrenilmiştir. Olgularımızın 12 yaş 3 ay, 12 yaş 10 ay, 13 yaş 9 ay ve 14 yaş 7 aylık olan ve 4 mağdur çocuğun erken yaşta gayri resmi olarak evlendirildiği, gebelik sonrası hastalanma ve/veya doğum nedeniyle hastaneye getirilmiş ve ilgili sağlık kurum yetkilileri tarafından emniyete suç duyurusunda bulunularak yasal süreçlerin başlatıldığı öğrenilmiştir. Çocuk istismarı dünyanın her yerinde görülebilmekte ve konunun üzerine gidildikçe sıklığının oldukça fazla olduğu anlaşılmaktadır. Konu ile ilgili profesyonellerin sayısı, duyarlılıkları ve bilgileri arttıkça sıklıkla ilgili rakamlar da artmaktadır. Görüldüğü gibi istismar olgularının değerlendirilmesinde tıp, hukuk ve sosyal hizmetler alanlarının işbirliği içinde çalışılması esastır. Bu alanlardaki eksikliklerin giderilmesi ülkemiz için önemli bir gelişme olacaktır.    Sonuç olarak; çocuk istismarı ve ihmalinin önlenebilmesi için; konuyla ilgili olan kurumlar arasında gerekli koordinasyon ve işbirliğinin sağlanması ülkemiz için bir gereksinimdir

    Sociodemographic Characteristics of Juvenile Delinquents in Adana

    No full text
    Giriş: Çocukları suça sürükleyen çeşitli risk faktörleri bulunmaktadır. Çocuğun ergenlik döneminde yaşadığı bireysel ve ailevi zorluklar, yoğun ve kontrolsüz gerçekleşen göçlerin çocuk ve aile üzerindeki olumsuz etkileri, çocuğun uygun olmayan akran ilişkileri, çocuğun ve ailesinin düşük sosyoekonomik-kültürel durumu ve eğitimsizliği, çocuğun alkol ve/veya uyuşturucu madde kullanımı bu faktörlerden bazılarıdır.Bu çalışmada; suça sürüklenen çocukların sosyodemografik verileri, ailesel özellikleri, işledikleri suçların türü, suç işleme yaşları ve suçu tek başına mı yoksa birden fazla kişinin katılımıyla mı işledikleri, bulundukları bölgeye göçle gelip gelmeme durumları istatiksel verilerle ortaya konulmuştur.Gereç ve Yöntem: Ocak 2004 tarihinden itibaren Adana Adliyesi 1, 2 ve 3 nolu Çocuk Mahkeme'lerine suç işlediği iddiasıyla gelen/getirilen ve İl Milli Eğitim Müdürlüğüne Mahkeme kararıyla alınan tedbirler nedeniyle gönderilen/başvuran 0-18 yaş arasındaki çocuklara ait veriler (mahkeme kararlarından ve mahkeme kararıyla istenen Sosyal İnceleme Raporlarında (SİR) yer alan bilgiler) retrospektif olarak değerlendirilmiştir.Bulgular: Çalışmamızda yer alan 258 çocuktan 225'i erkek (%87.2), 33'ü (%12.8) kız olup suça sürüklenen bu çocukların yaş ortalaması 13 yaş 4 ay ±2.20 (min: 5 yaş 8 ay, max:17 yaş 9 ay)'dır. Çocukların %45'i mal varlığına karşı, %23.3'ü hayata karşı, %3'ü ise terör suçlarını işlemişlerdir. Çocuklardan % 27.5'i ise küçük yaşta sokakta çalışma dolayısıyla koruma altına alınmıştır. Suça sürüklenen çocukların işledikleri suç türü ile çocukların ailesinin o bölgeye göçle gelip gelmeme durumu arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur (p=0.028).Tartışma ve Sonuç: Çalışmamızda, çocuk suçluluğuna doğrudan ya da dolaylı etkisi olabileceğini düşündüğümüz sosyodemografik özellikler ortaya konulmaya çalışılmıştır. Ülkemizde çocuk koruma kanunu kapsamında suça sürüklenen çocuklar için koruyucu ve destekleyici tedbirler alınabilmektedir. Çocuk suçluluğunun nedenleri, önleme yolları ve suça sürüklenen çocukların yeniden topluma kazandırılma çalışmaları tüm toplumlar için öncelikli konulardandır. Sonuç olarak, çocuğun suça sürüklenmesinin önlenebilmesi için aile, okul, toplum ve çocuğa ait risk faktörlerinin belirlenmesi ve bunlara yönelik çözümlerin üretilmesi gerekmektedir.Objective: There are a variety of risk factors which push children to delinquency. Personal and familial difficulties experienced by the children during the adolescence period, negative effects of intensive and uncontrolled migrations on the children and their families, inappropriate peer relationships of children, low socioeconomic status of children and their families and their illiteracy, usage of alcohol and/or drugs by the children are some of these factors. In this study, socio-demographic date of children pushed to delinquency, their family traits, types of their crimes, age of committing crimes and the fact that whether they commit crime alone or with the participation of more than one person, their migration status for their vicinities have been put forward statistically. Materials and Methods: Data belonging to children between 0 and 18 ages who have come or have been made to come to 1, 2, 3 Numbered Juvenile Courts of Adana Court House as of January 2004 with the claim of their committing crime and data (information in court decisions and Social Study Report (SSR) that are demanded by court decision) about children who have been sent/have applied to Provincial Directorate for National Education because of injunctions by court decision have been evaluated retrospectively.Results: Out of 258 children in our study, 225 was male (87.2%) and 33 (12.8%) was female; average age of these children pushed to delinquency was 13 years 4 months ±2.20 (min: 5 years 8 months, max:17 years 9 months). 45% of children have committed crime against property; 23.3% against people; 3% committed terror crime. 27.5% of children have been put under protection due to their working in the streets. It is found that there is a meaningful relationship between crime types of children pushed to crime and migration status of the families of the children (p=0.028).Discussion: Socio-demographic features which may affect delinquency directly or indirectly according to us have been aimed to be shown in our study. Protective and supportive precautions can be taken for children pushed to delinquency within the scope of child protection law in our country. Reasons of delinquency, prevention ways and studies to reintroduce these children to the society are primary issues for all societies. As a consequence, stating the risk factors belonging to family, school, society and the child for the prevention of delinquency and finding solutions for these facts are needed

    Aritmojenik Sag Ventrikül Displazısı ve Ani Genç Ölümleri

    No full text
    Ani-beklenmedik ölümler ve mekanizmalarının açıklığa kavuşması adli tıp uygulamaları içinde önemli bir yer tutmaktadır. Son yıllarda tanımlanarak klasik kitaplarda yerini bulan Aritmojenik Sağ Ventriküler Displazi (ARVD), özellikle ani genç ve sporcu ölümlerinden sorumlu tutulmaktadır. Klinik tanı yöntemlerinin yanısıra, morfolojik olarak ta tanımlanabileceği ileri sürülmektedir. Anabilim dalımızda daha önce gerçekleştirilen iki ayrı çalışmada, patognomonik olduğu ileri sürülen morfolojik kriterlerin, rastgele seçilen populasyonda değişen oranlarda izlenmesi, bu konuda daha geniş serilerde çalışılarak morfometrik kriterlerin belirlenmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu yazıda; ARVD'yi ani beklenmedik ölüm nedenleri açısından gündeme getirmek, ileri sürülen görüşleri destekleyen ve bu görüşlere ters düşen bulgulan tartışmak amacı güdülmüştür. Anahtar Kelimeler: Ani ölüm, ARVD, Adli ölümler, Otopsi, Morfoloji, Sağ Kalp

    Crime of Sexual Abuse of Children in Turkish Penal Code: Five Case Reports

    No full text
    Çocuğun cinsel istismarı önemli bir sağlık sorunu olmakla birlikte, kısa ve uzun dönemde ortaya çıkabilecek sonuçları ele alındığında, psiko-sosyal ve hukuksal açıdan oldukça ciddi bir suç olarak kabul edilmektedir. Dünyada cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda özellikle çocukların korunması büyük önem taşımaktadır.Bu çalışmada, Türk Ceza Kanun'unda yaptırıma bağlanan çocukların cinsel dokunulmazlığı hakkına karşı işlenen çocuğun cinsel istismarı suçuna ilişkin Adana Ağır Ceza Mahkeme'sinin önüne getirilen olgular üzerinden, bu suçların mağduru çocukları koruyabilmenin ve önleyebilmenin tartışılması amaçlanmıştır.Ocak 2010 tarihinden sonra Adana Adliyesi 3 nolu Ağır Ceza Mahkeme'sine çocuk istismarı ve ihmali nedeniyle getirilen/gönderilen/başvuran 15 yaş altı 5 tane mağdur çocuğa ve faillerine ait veriler geriye dönük olarak incelenmiştir.Olgularımız değerlendirildiğinde; 5 olgudan 13 yaş 11 aylık olan kız çocuğunun fuhuşa sürüklendirildiği öğrenilmiştir. Olgularımızın 12 yaş 3 ay, 12 yaş 10 ay, 13 yaş 9 ay ve 14 yaş 7 aylık olan ve 4 mağdur çocuğun erken yaşta gayri resmi olarak evlendirildiği, gebelik sonrası hastalanma ve/veya doğum nedeniyle hastaneye getirilmiş ve ilgili sağlık kurum yetkilileri tarafından emniyete suç duyurusunda bulunularak yasal süreçlerin başlatıldığı öğrenilmiştir. Çocuk istismarı dünyanın her yerinde görülebilmekte ve konunun üzerine gidildikçe sıklığının oldukça fazla olduğu anlaşılmaktadır. Konu ile ilgili profesyonellerin sayısı, duyarlılıkları ve bilgileri arttıkça sıklıkla ilgili rakamlar da artmaktadır. Görüldüğü gibi istismar olgularının değerlendirilmesinde tıp, hukuk ve sosyal hizmetler alanlarının işbirliği içinde çalışılması esastır. Bu alanlardaki eksikliklerin giderilmesi ülkemiz için önemli bir gelişme olacaktır. Sonuç olarak; çocuk istismarı ve ihmalinin önlenebilmesi için; konuyla ilgili olan kurumlar arasında gerekli koordinasyon ve işbirliğinin sağlanması ülkemiz için bir gereksinimdirSexual abuse of children is a very important health problem; moreover, it is regarded as a serious crime in terms of psycho-social and legal aspects when it is dealt with possible reasons to appear in short and long terms. Protection of children is especially given much importance for crimes of sexual privacy all over the world.In this study, it is aimed to protect children who are victims of this crime and to prevent this crime through the cases brought to Adana Heavy Penal Court with regard to crimes against the right of sexual privacy of children which is subject to sanctions in Turkish Penal Code.Data belonging to their offenders and 5 victim children under 15 who have been brought/sent/have applied to 3 Numbered Heavy Penal Court of Adana Court House after January 2010 because of abuse of children and child neglect have been investigated retrospectively.When our cases are evaluated, it is understood that one girl at the age of 13 years 11 months has been pushed to prostitution out of 5 cases. It is learned that 4 victim children of our cases at the age of 12 years 3 months, 12 years 10 months, 13 years 9 months and 14 years 7 months have been forced to marry illegally, brought to hospital due to illness after giving birth and/or for giving birth and concerning health officials filed a criminal complaint to the security office and legal process started for them. Abuse of children can happen in any place of the world, and it is understood that it is so common when you deal with the case. As the number of professionals and their sensitivity and their knowledge increases, concerning numbers generally increase too. As it can be seen, medicine, law and social service departments must work cooperatively for the evaluation of abuse of children. Remedying the deficiencies for this point will be a significant development for our country. As a result, it is a requirement for our country that necessary coordination and cooperation between concerning institutions should be provided for prevention of child neglect and abuse of childre
    corecore