115 research outputs found
Views of the classroom teachers working in resource rooms about support education activities
Resource rooms include proper teaching materials and equipment in accordance with the students’ educational performance, needs and disability type. The aim of the study is to reveal the views of classroom teachers who worked at resource rooms on the practices about these learning spaces. The study is designed as a case study which is part of qualitative research methods. The participants of the study were chosen using the criterion sampling that is one of the purposive sampling techniques. The data of the study were collected using the semi-structured interview form developed by the authors. The data obtained were examined through the descriptive analysis technique. The findings of the study indicate that the classroom teachers sampled considered resource rooms to be beneficial. However, it is also found that their knowledge on resource rooms is limited and that they need to participate in training activities on resource rooms.Resource rooms include proper teaching materials and equipment in accordance with the students’ educational performance, needs and disability type. The aim of the study is to reveal the views of classroom teachers who worked at resource rooms on the practices about these learning spaces. The study is designed as a case study which is part of qualitative research methods. The participants of the study were chosen using the criterion sampling that is one of the purposive sampling techniques. The data of the study were collected using the semi-structured interview form developed by the authors. The data obtained were examined through the descriptive analysis technique. The findings of the study indicate that the classroom teachers sampled considered resource rooms to be beneficial. However, it is also found that their knowledge on resource rooms is limited and that they need to participate in training activities on resource rooms
Liselerde İşgücüne İlişkin Farklılık Algısı ve Farklılıkların Yönetimi: Nitel Bir Çözümleme
The purpose of the study was to explore perceptions about high school staff diversity, potential benefits and drawbacks of diversity and administrative applications and policies for diversity in the view of administrators and teachers. Survey method was employed in the research as well as the qualitative method. The research group consisted of total 24 administrators and teachers from state high schools in Kütahya, Kayseri and Van provinces. Eight individuals from each province (four randomly chosen administrators and four randomly chosen teachers) were interviewed. The semi-structured interview method was employed for data gathering. Descriptive content analyses were used for data analysis. The following results were reached: The administrators and teachers generally had positive views about high school staff diversity. As a result, it was seen that such diversity brought critical benefits for both employees and schools and at the same time, it caused certain problems. In addition, administrative applications and policies for diversity in high schools were generally positive, but sometimes negative.Bu araştırmanın amacı; lise yönetici ve öğretmenlerinin, liselerde çalışanların bireysel, demografik ve sosyo-kültürel farklılıklarına ilişkin algılarını; bu farklılıkların potansiyel yararları ve sakıncalarına ilişkin fikirlerini ve liselerde farklılıklara yönelik yönetsel uygulamalar ve politikalar konusundaki görüşlerini belirlemektir. Araştırma genel tarama modelindedir. Araştırma nitel yöntemle yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu Kütahya, Kırıkkale ve Van il merkezlerindeki kamu liselerinde görev yapan toplam 24 yönetici ve öğretmenden oluşmaktadır. Seçilen illerin her birinde dördü yönetici dördü de öğretmen olmak üzere sekizer kişi ile görüşme yapılmıştır. Araştırmanın verileri görüşme yoluyla elde edilmiştir. Bunun için yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılmıştır. Araştırma verilerinin çözümlenmesinde, betimsel içerik analizi kullanılmıştır. Araştırmada şu sonuçlara ulaşılmıştır: Yönetici ve öğretmenler, liselerde çalışanların bireysel, demografik ve sosyo-kültürel farklılklarına ilişkin genellikle olumlu görüşlere sahiptirler. Katılımcılara gore çalışanlara ilişkin farklılıklar, hem çalışanlar hem de okullar için önemli avantajlar sağladığı gibi, beraberinde potansiyel bazı dezavantajları getirmektedir. Ayrıca liselerde çalışanların farklılıklarına yönelik yönetsel uygulama ve politikaların genellikle olumlu olduğu sonucuna ulaşılmıştır
Öğretmen ve Yönetici Algılarına Göre İlköğretim Okulu Yöneticilerinin İletişim Becerileri
The aim of this study is to determine the perceptions of teachers and administrators who are currently employed in primary schools regarding to communication skills of administrators in their schools. A total of 393 primary school teachers and administrators employed in Bitlis city centrum and tatvan district participated in this survey model research. The research data were obtained from Primary School Administrators’ Interpersonal Communication Skills Scale that was developed by Şahin (2007). In this research these main results were obtained: administrators have a moderate level of emphatic listening and effectiveness skills. Administrators give feedbacks at a moderate level in the process of communication. However, they give a high confidence in communication process. Perception of attendees does not vary according to their genders, branch and precedence while it varies significantly up to attendees’ title.Bu araştırmanın amacı, ilköğretim okullarında görevli öğretmen ve yöneticilerin görev yaptıkları ilköğretim okullarındaki yöneticilerin iletişim becerilerine ilişkin görüşlerinin belirlenmesidir. Tarama modelindeki araştırma, Bitlis il merkezi ile Tatvan ilçe merkezindeki ilköğretim okullarında görev yapan 393 öğretmen ve yönetici üzerinde uygulanmıştır. Araştırmanın verileri Şahin (2007) tarafından geliştirilen, ilköğretim okulu yöneticilerinin kişiler arası iletişim becerileri ölçeğinden elde edilmiştir. Araştırmada şu temel bulgulara ulaşılmıştır: Okul yöneticileri orta düzeyde bir empatik dinleme becerisine ve orta düzeyde etkililik becerisine sahiptirler. Yöneticiler iletişim sürecinde orta düzeyde bir geri bildirimde bulunmaktadırlar. Buna karşın yöneticiler iletişim sürecinde üst düzeyde güven vermektedirler. Katılımcıların görüşleri cinsiyet, branş ve kıdeme göre değişmezken unvana göre anlamlı fark bulunmuştur
Zamanın Bir Hastalığı Olarak Örgütsel Depresyon: Lise Öğretmenlerinin Deneyimlerine İlişkin Fenomenolojik Bir Çalışma
Eğitimin en önemli unsurlarından biri olan öğretmenler eğitim öğretim faaliyetlerinin etkili bir şekilde yürütülmesinden sorumludur. Bu sorumluluğu yerine getirme sürecinde pek çok faktör öğretmeni olumlu ve olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Öğretmenin kendisinden beklenilen görev ve sorumlulukları yerine getirebilmesi için olumlu bir psikolojiye sahip olması elzem görülmektedir. Özellikle diğer eğitim kademeleri ile karşılaştırıldığında olumsuz durumlarla daha sık karşılaşan lise öğretmenleri için eğitim faaliyetlerini sürdürmek daha zorlayıcı olabilmektedir. Ergenlik dönemindeki öğrenciler ve bu döneme bağlı davranış bozuklukları, yoğun iş yükü, düşük
akademik başarı gibi faktörler öğretmenler için liselerde çalışmayı zorlaştırmaktadır. Bu nedenle öğretmenlerin liselerde olumlu bir psikoloji ile çalışmaları önemlidir. Bu çalışma, kamu okullarında görev yapan öğretmenlerin liselerde deneyimledikleri psikolojik temelli olayların açığa çıkarılmasında etkili olduğu öngörülen okul ve çevre olanakları, iş yükü, okul içi ilişkiler, okul müdürlerinin tavır ve davranışları, eğitim sistemindeki yenilik ve değişim, müdürlerin liderlik stilleri ve veli profili gibi konular üzerine temellendirilmiştir. Bu bağlamda bu araştırmanın amacı, lise öğretmenlerinin kendi okullarındaki deneyimleri çerçevesinde örgütsel depresyona ilişkin algılarını incelemektir. Çalışma, nitel bir araştırmadır ve fenomenolojik desende yürütülmüştür. Araştırmanın verileri, Van ili merkez ilçelerinde yer alan liselerde çalışan öğretmenlerden toplanmıştır. Yarı-yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılarak elde edilen çalışmanın verilerinin çözümlenmesinde betimsel analizden faydalanılmıştır. Araştırma sonuçları incelendiğinde liselerde görev yapan çok sayıda öğretmenin çalıştıkları okullar ile ilgili olumsuz düşüncelere sahip olduğu görülmektedir. Gerekli
düzenlemeler yapıldığı takdirde okullarının gelecekte değişebileceğine inanan öğretmen sayısı ise oldukça azdır
Türkiye'de Alternatif Eğitim Uygulamalarına ilişkin Öğretmenlerin ve Öğretim Üyelerinin Görüşleri
The purpose of the present study is to explore the views of teachers, academicians and graduate students about alternative education/school applications and applicability of these applications in Turkey. The current study is a qualitative study. The data were collected through focused group discussion and interviews and semi-structured interview form was used. The sample of the study consisted of 25 individuals including 13 academicians at Yuzuncu Yil University and 2 graduate students in Education Sciences, and 10 teachers working in Van province. The data were analyzed by descriptive analysis technique. With respect to the findings, alternative education is a new concept for the participants and they have complication for this concept. Also, the participants have different views about the applicability of alternative education in Turkey. In this respect, alternative education applications have the potential to cause great discussions.Bu araştırmanın amacı, alternatif eğitim/okul uygulamalarına ve alternatif eğitim/okul uygulamalarının Türkiye'de uygulanabilirliğine ilişkin öğretmenlerin, akademisyenlerin ve lisansüstü öğrencilerinin görüşlerini belirlemektir. Araştırma nitel bir çalışmadır. Araştırmanın verileri odak grup tartışması ve bireysel görüşme yoluyla toplanmıştır. Araştırmanın çalışma grubu, Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde görev yapan 13 akademisyen, eğitim bilimleri alanında lisansüstü öğrenim gören 2 öğrenci ve Van ilinde görev yapan 10 öğretmen olmak üzere toplam 25 katılımcıdan oluşmuştur. Araştırma verileri, betimsel analiz yöntemi ile çözümlenmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre alternatif eğitim, Türkiye için yeni bir kavram sayılır ve bu konuda katılımcılar kavram kargaşası yaşamaktadır. Ayrıca alternatif eğitimin Türkiye’de uygulanabilirliği konusunda katılımcılar farklı görüşlere sahiptirler. Bu yönüyle alternatif eğitim uygulamaları, büyük tartışmaları beraberinde getirme potansiyeli taşımaktadır
The Evaluation of the English Language Teacher Education Program in Turkey
This study aims to evaluate the English language teacher training program which was put into practice in 2006, according to the views of lecturers and English teachers. This study aims to contribute to the studies on foreign language teaching by presenting an evaluation of teacher education, which is an important dimension of English as a foreign language teaching. The qualitative method was used in the study, which was designed in a descriptive survey model. The population of the research consists of 35 lecturers working at the English Language Teaching Department of different Education Faculties in the 2016-2017 academic year and 11 English teachers working in public schools affiliated with the Ministry of National Education and who have not completed 5 years in the profession. NVIVO-11 program was used in the analysis of the data. The results of the study were compared with the 2018 English teacher education program renewed by the Council of Higher Education. English teachers and lecturers think that the content knowledge, pedagogical content knowledge, and general culture courses in the teacher training program are insufficient. According to English teachers and lecturers the content knowledge, pedagogical content knowledge, and general culture courses in the English language teacher education program are insufficient. Furthermore, English teachers stated that they could not apply what they learned during their training to real-life conditions. Therefore, they propose that the English language teacher training program should be revised considering the current conditions
Toxic leadership behaviors exhibited by school principals according to teachers’ views
Yıkıcı liderlik davranıĢlarından olan toksik lider davranıĢları, zincirleme bir yol ile okul personeli ve
öğretmenleri, öğrenci ve velileri, eğitim ve öğretimi ve son olarak da genel baĢarı durumunu
etkileyebilecek bir duruma gelmektedir. Okulun tüm paydaĢları ile birlikte geliĢtirilmeye çalıĢıldığı
günümüzde, istenmeyen bu durumların önüne geçmek gerekmektedir. Bu çalıĢmanın amacı;
öğretmenlerin okul müdürlerine yönelik toksik liderlik algılarının incelenmesidir. Betimsel tarama
modeli ile yapılan bu araĢtırmaya, 2020-2021 eğitim ve öğretim yılında Siirt ilinde görev yapan 402
öğretmen katılım göstermiĢtir. AraĢtırmanın verileri altı soruluk kiĢisel bilgiler formu ve 15 maddelik
Toksik Liderlik Ölçeği ile elde edilmiĢtir. Elde edilen verilerin çözümlenmesinde; tanımlayıcı
istatistikler, t-testi, tek yönlü varyans analizi kullanılmıĢtır. Elde edilen bulgularda öğretmenlerin algıları,
okul yöneticilerinin toksik liderlik davranıĢlarını istismar edici denetmenlik alt boyutunda çok düĢük,
diğer alt boyutlar ve ölçeğin genelinde ise düĢük düzeyde sergilediği yönündedir. Öğretmenlerin okul
müdürlerine iliĢkin toksik liderlik algıları; cinsiyet, görev yapılan okul kademesi, istihdam türü, sendika
üyeliği, görev yapılan Ģehir değiĢkenlerine göre farklılaĢmamaktadır. Buna karĢın öğretmenlerin toksik
liderlik algılarının mesleki kıdemlerine göre farklılaĢtığı tespit edilmiĢtir. Yapılan literatür taramalarında,
toksik liderlik konulu çalıĢmaların eğitim yönetimi anlamında kısıtlı olduğu görülmüĢtür. Bu bağlamda
toksik lider davranıĢlarının öğretmen algılarına göre incelenmesi ve etkili çözüm yolları sunulması alana
önemli bir katkı yapacaktır.Toxic leader behaviors, one of the destructive leadership behaviors, come to a situation that can affect
school staff, teachers, students, parents, education, teaching and finally the situation of overall success in
a chain way. The aim of this study is to examine teachers' perceptions of toxic leadership towards school
principals. 402 teachers in Siirt and its districts in the 2020-2021 academic year participated in this
research conducted with a descriptive survey model. The data of the study were obtained with a sixquestion personal information form and a 15-item Toxic Leadership Scale. In the analysis of the obtained
data; descriptive statistics, t-test and ANOVA were used. According to the findings, teachers' perceptions
are that school administrators exhibit toxic leadership behaviors in the abusive supervisory sub-dimension
very low, and in other sub-dimensions and low in the scale generally. Teachers' toxic leadership
perceptions of school principals; it does not differ according to gender, level of school, type of
employment, union membership, city of employment. On the other hand, it was determined that the toxic
leadership perceptions of teachers differ according to their professional seniority. In the surveys, it was
seen that studies on toxic leadership are limited in terms of educational administration. In this context,
examining toxic leader behaviors according to teacher perceptions and providing effective solutions will
be contributive to the field
Örgütsel sosyalleşme ve Türk eğitim sisteminde örgütsel sosyalleşme süreci
Örgütsel sosyalleşme, örgütün değer ve normlarının örgüte yeni katılan işgörene aktarılarak,
örgütte oynayacağı rollerin ona öğretilmesi sürecidir. Bir tür öğrenme süreci olan sosyalleşme yoluyla,
bireyin grup normlarını öğrenip bunlara uyması, böylelikle sosyal düzenin korunması sağlanır. Örgüte
yeni katılan işgörenlerin etkili bir örgütsel sosyalleşme süreci geçirmeleri; kendileri ile seçtikleri işler
arasında uyuşma olması, işlerine ve iş ortamlarına kolayca uyum sağlamaları, işlerinde üretken, doyum
sağlayıcı olmaları, sağlıklı bir kariyer elde etmeleri ve işte mutlu olmaları açısından önemlidir.
Bu çalışmada Türk Eğitim Sisteminde sosyalleşme sürecinin nasıl işlediği ve bu konuda yaşanan
temel sorunların neler olduğu çözümlenmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda sisteme yeni katılan
öğretmenlere Türk Eğitim Sistemi’nin örgütsel değer ve normlarının aktarılması, böylelikle sisteme uyum
göstermeleri için uygulanan temel sosyalleşme etkinlikleri eleştirel yönden değerlendirilmiştir. Türk
Eğitim Sisteminde, sosyalleşme bağlamında benimsenen fonksiyonalist yaklaşım gereği, örgüte yeni
katılan tüm bireylere yönelik standartlaşmış, belli sürelerle kısıtlı ve çok işlevsel olmayan eğitim
programları ile yetinildiği vurgulanmıştır
Türk eğitim sisteminin genel yapısı
Bu bölümde Türk eğitim sisteminin genel yapısı betimlenmiştir. Bu amaçla Türk
eğitim sisteminin amaçları, temel ilkeleri, okul sisteminin yapılanması (öğretim kademleri)
ve eğitimin bazı alt sistemleri (özel öğretim, özel eğitim, finansman, öğretmen
yetiştirme, denetim, rehberlik hizmetleri) genel hatları ile ele alınmıştır
- …