Stereochemical Studies on a New Ciramadol Analogue by NMR-Spectroscopy

The absol. configuration of a Ciramadol analogue obtained from (-)-menthone is established by 'H-NMR-. simulated NMR-, COSY-90-, and NOEmeasurements. The final compound 2-(a-1 -pyrrolidino)benzy 1-4-isopropyl- 1 -methyl-cyclohexan-3-one (4b), e.g.. has 1R.2S,4S.l IS-configuration due to stereoselective Michael-type addition of pyrrolidine to the pertinent benzylidene intermediate 3. Die absol. Konfiguration einer Ciramadol-analogen Verbindung aus (-)- Menthon wurde durch 'H-NMR-. simulierte NMR-. COSY-90- und NOEUntersuchungen geklärt. Danach hat die als Beispiel untersuchte Verbindung 2-(a-1 -Pyrrolidino)benzyl-4-isopropyl-1 -methyl-cyclohexan-3-on (4b) 1R,2S.4S.l IS-Konfiguration, die durch eine stereoselektive Michael-analoge Addition des Pyrrolidins an die entspr. Benzyliden-Verbindung 3 entsteht

Evaluation of Local Site Conditions Using Ambient Seismic Noise Recordings: A Case Study from Ankara, Turkey

This paper aims to investigate the site response of the sediment characteristics and to perform seismic hazard studies in Ankara, Turkey through conducting short-period noise recordings of microtremor measurements at 352 project site locations on the Upper Pliocene to Pleistocene fluvial and particularly Quaternary alluvial and terrace sediments in the Ankara basin. The spectral ratios relative to a firm site reference station (SSR) and the spectral ratio between the horizontal and vertical components (HVSR) of the microtremor measurements at the ground surface have been used to estimate the fundamental periods and the amplification factors of the site. The results of this study identified three main factors that influence site response, namely, the age of the near-surface deposits, the sediment thickness and the non-linear soil behavior. In particular, the HVSR results showed that the variation of the fundamental period map agreed well with the maximum value of the amplification as well as with the seismic sediment characteristics that provided satisfactory estimates of the site response of soft deposits

Enumeration of set-theoretic solutions to the Yang-Baxter equation

We use Constraint Satisfaction methods to enumerate and construct set-theoretic solutions to the Yang-Baxter equation of small size. We show that there are 321931 involutive solutions of size nine, 4895272 involutive solutions of size ten and 422449480 non-involutive solution of size eight. Our method is then used to enumerate non-involutive biquandles.Comment: 11 pages, 8 table

Enumeration of set-theoretic solutions to the Yang-Baxter equation

Funding: The second author is partially supported by PICT 2018-3511 and is also a Junior Associate of the ICTP. The third author acknowledges support of NYU-ECNU Institute of Mathematical Sciences at NYU–Shanghai and he is supported in part by PICT 2016-2481 and UBACyT 20020170100256BA.We use Constraint Satisfaction methods to enumerate and construct set-theoretic solutions to the Yang-Baxter equation of small size. We show that there are 321931 involutive solutions of size nine, 4895272 involutive solutions of size ten and 422449480 non-involutive solution of size eight. Our method is then used to enumerate non-involutive biquandles.PostprintPeer reviewe

Approximation and moduli of fractional order in Smirnov-Orlicz classes

In this work we investigate the approximation problems in the Smirnov-Orlicz spaces in terms of the fractional modulus of smoothness. We prove the direct and inverse theorems in these spaces and obtain a constructive descriptions of the Lipschitz classes of functions defined by the fractional order modulus of smoothness, in particular

GÖKPINAR BARAJI (DENİZLİ) DOLUSAVAK VE EŞİK YAPISI TEMEL ZEMİNİNDE YAPILAN JEOTEKNİK ÇALIŞMALAR

Dams, regulators, irrigation canals etc. have been built to use water resources for economic aims. These types of engineering structures, have to control enormous volume of water, are required to determine all the geological and geotechnical properties of the construction site. The main goal of the study is to mitigate the geological and geotechnical hazards by assessing the pressuremeter test and borehole data performed on the spillway and gate of Gökpınar Dam in Denizli. Geological and geotechnical characteristics of the spillway and gate were also given in the text. Pressuremeter and pull-out tests were carried out on spillway and gate foundations and the obtained results have been correlated to projects data. Some details have also been given about re-enforcement of the weak soil includes cement injection, and bolts.Su kaynaklarının ekonomiye kazandırılması amacıyla baraj, gölet, regülatör ve sulama ana kanalları gibi yapılar inşa edilmektedir. Büyük miktardaki suyun kontrol altında tutulmasını gerektiren bu tür mühendislik yapılarının uzun yıllar kullanılabilmesi; üzerine inşa edileceği jeolojik birimlerin jeoteknik özelliklerinin iyi belirlenerek buna uygun proje tasarımı ve zemin iyileştirmesi yapılmasına bağlıdır. Bu çalışmada, Gökpınar Barajı (Denizli) dolusavak ve eşik yapısı temel zemininde yapılan saha incelemeleri ile temel sondajı ve presiyometre deneylerinin sonuçlarına göre yapılan jeoteknik iyileştirme önlemlerin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Baraj alanındaki jeolojik birimlerin jeolojisi ile dolusavak ve eşik yapısının altındaki birimlerin mühendislik özellikleri hakkında bilgiler verilmiştir. Dolusavak ve eşik yapısının oturacağı birimlerin taşıma gücü ve oturma hesaplarına yönelik olarak yerinde (in-situ) presiyometre ve çekme deneyleri yapılmış; bu deneylerin sonuçları yorumlanarak, inşa edilecek yapıdan gelecek yük ile zeminin emniyetli taşıma gücü karşılaştırılmıştır. Zayıf taşıma gücüne sahip birimlerin güçlendirilmesi için alınması gereken önlemler ve güçlendirme işlemleri (zemin sağlamlaştırma enjeksiyonu, ankraj çalışması vb) hakkında bilgiler verilmiştir

Covid-19 Pandemi Sürecinde İşletmelerin İnovasyon Kümesinin Pazarlama ve Yönetim Perspektifinden Değerlendirilmesi

Günümüzde üretim ve hizmet ortamlarındaki değişim sürekli hale gelmiştir. Yaşanan hızlı değişimler karşısında işletme yöneticileri, zorlu pazar şartlarında hayatta kalabilmek için sürdürülebilir bir gelişim yolu aramak zorundadır ve bu yol, inovasyon faaliyetlerinin sürekli hale getirilmesinden geçmektedir. Pazarlama karmasının en önemli unsurlarından olan ürün, ancak değişen müşteri taleplerine ve ihtiyaçlarına uygun hale getirildiği takdirde daha fazla tercih edilir hale gelmektedir. Bununla birlikte yalnızca pazarlama açısından değil, yönetimsel açıdan da müşteri beklentileri ile uyumlu inovasyonlar gerçekleştirebilmek, işletmelere rekabet avantajı bağlamında oldukça önemli avantajlar sunmaktadır. Yönetim inovasyonu, işlerin gerçekleştirilme biçimini, geleneksel yöntemlerden önemli ölçüde farklılaştırma yeteneğine sahip ve bu farklılaşma ile örgütün performansını artırmaya yardımcı olan bir kavrama karşılık gelmektedir. Yapılan bu araştırmanın amacı; Covid-19 pandemi sürecinde işletmelerin inovasyon kümesinin, pazarlama ve yönetim perspektifinden ele alınmasıdır. Bu bağlamda araştırma; işletme, ürün, stratejik ve yönetim inovasyonlarından oluşan inovasyon kümesi bağlamında değerlendirilmiştir. Araştırmada nitel analiz yöntemlerinden “içerik analizi” kullanılmıştır. Bu kapsamda Konya ilinde faaliyet gösteren özel eğitim kurumlarının yöneticileri ile birebir görüşme yapılmıştır. Elde edilen veriler nitel araştırma yöntemlerinde sıklıkla kullanılan MAXQDA 18 programı aracılığıyla kodlanmış ve sonrasında verilerin analizi gerçekleştirilmiştir. Yapılan bu araştırma sonucunda; Covid-19 pandemi dönemi sürecinde işletmelerin inovasyon kümesi kapsamında yönetim ve pazarlamaya yönelik mevcut ve gelecek projeksiyonları açısından çeşitli inovasyonlar gerçekleştirdikleri tespit edilmiştir

Does Gender Impact Intensity of Care Provided to Older Medical Intensive Care Unit Patients?

Introduction. Women receive less aggressive critical care than men based on prior studies. No documented studies evaluate whether men and women are treated equally in the medical intensive care unit (MICU). The Therapeutic Intervention Scoring System-28 (TISS-28) has been used to examine gender differences in mixed ICU studies. However, it has not been used to evaluate equivalence of care in older MICU patients. We hypothesize that given nonsignificant, baseline health differences between genders at MICU admission, the level of care provided would be equivalent. Methods. Prospective cohort of 309 patients ≥60 years old in the MICU of an urban university teaching hospital. Explanatory variables were demographic data and baseline measures. Primary outcomes were TISS-28 scores and MICU interventions. We compare TISS-28 scores by gender using a statistical test of equivalence. Results. Women were older and had more chronic respiratory failure at MICU admission. Using equivalence limits of ±15% on gender-based scores of TISS-28, MICU interventions were equivalent. Supplementary analysis showed no statistically significant association between gender and mortality. Conclusions. In contrast with other reports from the cardiac critical care literature, as measured by the TISS-28, gender-based care delivered to older MICU patients in this cohort was equivalent