5 research outputs found

    The effect of organizational alienation phenomenon on job satisfaction: A research in the province of Nigde

    Get PDF
    Endüstriyel devrim sayesinde makine kullanımındaki artış küresel rekabet koşullarını yükseltmiş ve işletmeler bu hızlı değişime ayak uydurabilmek için teknolojilerini geliştirme gereksinimi duymuşlardır. Ancak bu rekabet koşullarında yalnızca teknolojideki gelişimlerin yeterli olmayacağı ve en değerli kaynak olan “insan” ın önemi çok geç olmadan anlaşılmıştır. Bu çalışmanın amacı, rekabet koşullarında fark yaratarak işletmeleri başarıya taşıyabilecek “insan” kaynağının karşı karşıya olduğu örgütsel yabancılaşma duygusunun iş tatmini üzerinde ne derece etkili olduğunu ortaya koymaktır. Çalışmada öncelikle yabancılaşma ve iş tatmini kavramları açıklanmış daha sonra ise yabancılaşmanın iş tatmini üzerindeki etkisini sınamak amacıyla Niğde ili sanayisinde otomotiv, tekstil ve maden özel sektörlerinde görev yapan çalışanları kapsayan, ankete dayalı bir araştırmaya yer verilmiştir.Thanks to the Industrial Revolution, the increase in machine utilization raised the global conditions of competition and to be able to keep up with this rapid development, institutions felt the need for improving their technologies. However, the fact that technological developments alone would not be enough in these conditions of competition and the importance of “human” which is the most valuable resource was understood soon. The aim of this study is to point out how the feeling of organizational alienation that “human” resource, which can bring institutions success by making difference in conditions of competition, is facing affects job satisfaction. In the study first the terms of job satisfaction and alienation were defined and explained and then with the aim of examining the effects of organizational alienation on job satisfaction, a research which includes the employee working in automotive, textile and mining private industries in the province of Nigde and which is based on a questionnaire was included

    The Subjects and Research Methodologies in Organizational Behavior Field: A Study on National Business Administration Congress Proceedings during 2010-2015

    No full text
    This study aims to identify the tendencies about which subjects were mostly focused and which research methodologies were employed in the organizational behaviour studies over last six years, and explore the strengths and weakness of the studies in the field, and lastly give recommendations about future studies. In order to achieve this aim, I utilize content analysis on variables, research methodologies and data sources reported in the proceedings presented at National Business Administration Congresses during the years 2010-2015. As a result, it has been concluded that, in recent studies, leadership, job satisfaction, organizational commitment, performance and conflict were the mostly focused subjects. The present research indicated that 87.8% of the studies were quantitative studies and 5.3% of the studies were qualitative studies. In addition, 85.5% of the research applied survey methods and self-rating data collection method was used in 95.5% of these studies

    The effect of organizational alienation phenomenon on job satisfaction: A research in the province of Niğde

    No full text
    Endüstriyel devrim sayesinde makine kullanımındaki artış küresel rekabet koşullarını yükseltmiş ve işletmeler bu hızlı değişime ayak uydurabilmek için teknolojilerini geliştirme gereksinimi duymuşlardır. Ancak bu rekabet koşullarında yalnızca teknolojideki gelişimlerin yeterli olmayacağı ve en değerli kaynak olan “insan” ın önemi çok geç olmadan anlaşılmıştır. Bu çalışmanın amacı, rekabet koşullarında fark yaratarak işletmeleri başarıya taşıyabilecek “insan” kaynağının karşı karşıya olduğu örgütsel yabancılaşma duygusunun iş tatmini üzerinde ne derece etkili olduğunu ortaya koymaktır. Çalışmanın kuramsal bölümünde yabancılaşma ve iş tatmini kavramları detaylı bir şekilde açıklanmaya çalışılmıştır. Araştırmanın deneysel bölümünde örgütsel yabancılaşmanın iş tatmini üzerindeki etkisini sınamak amacıyla Niğde ili sanayisinde otomotiv, tekstil ve maden özel sektörlerinde görev yapan çalışanları kapsayan, ankete dayalı bir araştırmaya yer verilmiştir. Araştırma sonucunda örgütsel yabancılaşmanın iş tatminini negatif yönde etkilediği tespit edilmiştir. Ayrıca örgütsel yabancılaşma alt boyutlarından kendine yabancılaşma alt boyutunun da iş tatminini ve iş tatmini alt boyutları olan dışsal iş tatmini ve içsel iş tatminini negatif yönde etkilediği tespit edilmiştir.Thanks to the Industrial Revolution, the increase in machine utilization raised the global conditions of competition and to be able to keep up with this rapid development, institutions felt the need for improving their technologies. However, the fact that technological developments alone would not be enough in these conditions of competition and the importance of “human” which is the most valuable resource was understood soon. The aim of this study is to point out how the feeling of organizational alienation that “human” resource, which can bring institutions success by making difference in conditions of competition, is facing affects job satisfaction. In the theoretical part of the study, concepts of alienation and job satisfaction were defined and explained. In the empirical part of the study, with the aim of examining the effects of organizational alienation on job satisfaction, a research which includes the employee working in automotive, textile and mining private industries in the province of Nigde and which is based on a questionnaire was included. As a result of the study, it was found that organizational alienation affects job satisfaction negatively. Besides, it was determined that self-estrangement, one of the sub-dimensions of organizational alienation, also negatively affects extrinsic job satisfaction and intrinsic job satisfaction which are sub-dimensions of job satisfaction; therefore, it has negative effects on job satisfaction

    Investigation of employees' sources of stress according to demographic variables by controlling type a personality scores

    No full text
    Gündoğdu, Rezzan ( Aksaray, Yazar )Bu çalışmada, Milli Eğitim Bakanlığı merkez teşkilatında çalışan memur ve şeflerden oluşan personelin A tipi kişilik puanları kontrol edilerek, stres kaynakları cinsiyet, yaş, medeni durum, iş pozisyonu ve çalışma sürelerine göre incelenmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı merkez teşkilatında çalışan 102 personele Stres Kaynağı Ölçeği ve A Tipi Kişilik Ölçeği uygulanmıştır. Veriler Kovaryans Analizi ile çözümlenmiştir. Sonuç olarak, sosyal, işle ilgili ve kendini yorumlama ile ilgili stres kaynaklarından alınan puanlar açısından hastalık geliştirme eğilimi, fiziksel çevre ile ilgili stres kaynaklarından alınan puanlar açısından ise hastalık geliştirme ihtimali olacak kadar stres kaynaklarına maruz kaldıkları saptanmıştır. Ayrıca, 41 - 50 yaş arasındaki çalışanlar için sosyal, işle ilgili ve fiziksel çevreyle ilgili str es kaynaklarının 20- 30 yaş arasındakilerden; erkeklerin işle ilgili ve fiziksel çevreyle ilgili stres kaynaklarının kadınlardan; evlilerin işle ilgili ve fiziksel çevreyle ilgili stres kaynaklarının bekarlardan; şeflerin işle ilgili stres kaynaklarının memurlardan; 6- 15 yıl çalışanların fiziksel çevreyle ilgili stres kaynaklarının 1 - 5 yıl çalışanlardan daha fazla olduğu bulunmuşturThis study aimed to examine stress sources of officials and supervisors in the Ministry of Education's central administration in terms of gender, age, marital status, job position, length of service by controlling Type A Personality scores. The Stress Source Scale and The Type A Personality Scale tests we re administered to 102 employees of the Ministry of Education's central administration. The data was analyzed by covariance analysis. Their scores for stress sources related to social factors, work and self -interpretation indicate they are inclined to deve lop illness, and their scores for stress sources related to physical environment indicate that the employees are exposed to stress sources to such an extent that they are likely to develop illnesses. It was observed that the employees between the ages of 41 -50 tend to have more stress sources related to social factors, work and physical environment than employees between the ages of 20-30. Similarly, men tend to have more stress sources related to work and physical environment than women. Married individuals have more stress sources related to work and physical environment than singles. Supervisors have more stress sources related to work than officials. Employees who have been working for 6- 15 years have more stress sources related to physical environment than employees who have been working for 1 -5 years
    corecore