13 research outputs found
Thermal and Optical Properties of High Technology Transparent Insulation Materials Used in Buildings
DergiPark: 245879trakyafbdSaydam yüzeyler binalarda yaşam ve konforun kalitesini belirlemede önemli bir rol üstlenirler. Bina kabuğunun bir parçası olarak iç ve dış ortamı birbirinden ayıran bir filtre durumundadırlar. Binanın bir parçası olarak, diğer opak elemanlarla aynı etkilere maruz kalmakla birlikte temel görevleri, ısı ve ses akışının kontrol edilmesi, havalandırmanın sağlanması, su sızdırmazlığı ve göz kamaşmasına izin vermeksizin ışık geçirmesidirWindows play a significant role in achieving quality of life and comfort in buildings. As a part of the building envelope, a window is a filter of conditions between inside and outside. Although they are exposed to same effects as walls they are expected to fullfil requirements such as controlling both heat and sound as a filtering material, suplying air circulation, resisting to water leakeage and above all, transmit light without a glare. choromogenic materials. Their optical properties change during a day or a season. In this rewievly paper, thermal and optical properties of constant and changable transparent insulating materials have been evaluate
Examination of Earthquake Risk and Structural Damages of Public Buildings in Turkey: Edirne Case
DergiPark: 231056tujesTürkiye yapı stoğunun büyük bir kısmının imar mevzuatına aykırı olması nedeniyle, başta deprem olmak üzere sürekli afet riski ile tehdit ve tehlike altındadır. Edirne, Çanakkale ve Saroz Körfezi gibi potansiyel deprem risk bölgelerine oldukça yakındır. Tarihi gelişim içinde Trakya Bölgesi’nde özellikle Edirne’de çeşitli büyüklükte depremler meydana gelmiştir. Bu nedenle Edirne deprem açısından dikkate alınacak merkez özelliğindedir. Bu çalışmanın amacı 2007 Deprem Yönetmeliği’ne (DBYBHY-2007) göre Edirne’de “önem katsayıları 1 olan kamu binalarından okulların ve hastanelerin” olası bir deprem öncesi yapısal (hasar) durumlarına, yapısal performanslarına ilişkin genel değerlendirmeleri yapmaktır. Bunun için Edirne il merkezinden örnek seçilen binalara teknik anketler uygulanmış ve gözlem yapılmıştır. Böylece olası bir depremde okul ve hastane gibi kamu binalarında meydana gelebilecek hasarların tespit edilmesi amaçlanmıştır. Araştırma sonuçlarında incelenen binaların %16’sında çatlakların olduğu, %50’sinin 30 yılı aşmış olduğu, %22’sinde sadece kış aylarında rutubet olduğu ve %7’sinde de bodrum katlarında sürekli rutubet olduğu tespit edilmiştir.Anahtar kelimeler: Deprem riski, Yapısal hasar, Yapısal performansEarthquake in the first place, Turkey is under continuous danger and threat due to large portion of the building stock with violation of zoning regulations. Edirne is very close to Çanakkale and potential earthquake risk regions such as the Gulf of Saros. Historical development in the Thrace Region, especially in Edirne earthquakes have occurred in various sizes. Edirne is a central feature to be considered in terms of earthquake. The aim of this study is to evaluate the structural performance and current damage stages of buildings, which has "importance of the coefficient number “1” (schools and hospitals) according to 2007 earthquake Regulations in Edirne (CODE-2007), prior to a possible earthquake occurrence. Sample buildings from the Center of Edirne province synthesized with technical survey and general observations. Thus, the direction of the damage that can occur in an earthquake and violence in public buildings has been identified in advance. In 16% of the building there are crack, 50% of which is over 30 years, 22% is only the moisture in the winter months and also 7% in the basement was found to be constant moistur
Calculating thermal efficiency of solar elements with respect to structural constructions and climatic conditions in Turkey
Doktora TeziBu çalışmada Türkiye'nin farklı derece-gün bölgelerinde güneş enerjisinin mekanlarda ısıtma amaçlı kullanımına yönelik olarak, bina kabuğunda alınan önlemlerin uygulanabilirliğine dikkat çekmek amacıyla edilgen sistemlerden kış bahçesi, Trombe duvarı ve saydam yalıtım uygulamalarının enerji kazancına olan etkileri araştırılmış ve hesaplanmıştır. Birinci bölümde çalışmanın amacı ve önemi vurgulanmıştır. Ayrıca enerji tüketiminde önemli bir paya sahip olan bina sektöründe, enerji verimliliğini artırmak amaçlı önlemlerden söz edilerek, yasa ve yönetmeliklerin öngördüğü koşullara değinilmiştir. İkinci bölümde, güneş enerjisinden mekanlarda ısıtma amaçlı kazanç sağlamayı olanaklı kılan ve güneş mimarisine ilişkin literatür çalışması yapılmıştır. Özellikle bina kabuğunu oluşturan opak ve saydam yüzeylerin optik ve termofiziksel özellikleri ile güneş enerjisinden edilgen anlamda kazanç sağlamadaki etkilerinden söz edilmiştir. Ayrıca çalışmanın özünü oluşturan kış bahçesi, Trombe duvarı ve saydam yalıtım uygulaması gibi güneş mimarisi elemanları ile ilgili teorik bilgi verilmiştir. Üçüncü bölümde, güneş mimarisi elemanlarından ısı kazançları eldesi için edilgen sistemlerin tasarımında yararlanılan 'Kullanılamayan Enerji Yöntemi'ne ilişkin hesap adımları ve güneş ışınımı ile ilgili teorik açıklamalar yapılmıştır. Dördüncü bölümde, TS 825 'Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı' na göre Türkiye'nin farklı derece-gün bölgelerinden seçilen Antalya, Edirne, Eskişehir ve Erzurum illerine ait iklim verileri açıklanmıştır. Güneş mimarisi elemanları aracılığı ile elde edilecek kazançların hesaplanabilmesi için ele alınan örnek binaya ilişkin özellikler verilmiştir. Binanın mevcut durumundaki ısı kayıplarının tespit edilebilmesi için TS 825'e göre ısı kayıp/kazançları hesaplanmıştır. Beşinci bölümde ise, ele alınan örnek binaya kış bahçesi, Trombe duvarı ve saydam yalıtımlı duvar uygulanarak, güneşten elde edilen ısı kazançları 'Kullanılamayan Enerji Yöntemi' ne göre hesaplanmıştır. Çalışmada güneye yönelik, masif duvar ve döşeme elemanına sahip kış bahçesi ile betonarme, tuğla ve gazbeton duvar malzemelerinden oluşan Trombe duvarı ve saydam yalıtımlı duvar kuruluşunun farklı derece-gün bölgelerindeki güneş enerjisi kazançları elde edilmiştir. Trombe duvarı uygulamasında duvar yüzey renginin koyu, doğal malzeme ve açık renkli seçenekleri ele alınmıştır. Sonuçlar bölümünde, kış bahçesi, Trombe duvarı ve saydam yalıtım uygulaması ile güneş enerjisinden elde edilen ısı kazançlarının binanın enerji etkinliğine olan katkısı irdelenmiştir. Binanın ısı enerjisi ihtiyacının incelenen güneş mimarisi elemanları ile güneş enerjisinden karşılanma oranları ve ısıl verimleri, farklı derece-gün bölgeleri için çalışmada seçilen iller bazında karşılaştırılmıştır. Anahtar kelimeler: Güneş mimarisi elemanları, Trombe duvarı, kış bahçesi, saydam yalıtım malzemesi, ısıl verim, Kullanılamayan Enerji YöntemiIn this thesis study, the effects of greenhouse, Trombe wall and transparent insulation applications on energy gain were calculated by taking into consideration the prevention applications on building wall cover for heat gain from solar energy in different degree-day regions of Turkey. In the first chapter of the study, the previous studies on heat gain were examined by stressing the importance and purpose of this study. In the second chapter, the studies on solar architecture and heat gain from solar energy were examined. In addition, theoretical information about solar architecture elements such as greenhouse, Trombe wall and transparent insulation was presented, and the optical and termophysical properties of the opaque and transparent surfaces on the building cover and th
The use of AAC in Turkey's construction sector
İnşaat teknolojisi son yıllarda büyük bir gelişme süreci içerisindedir. Her alanda çok sayıda malzeme üretimi mevcuttur. Ancak bu farklı malzemelerin özellikleri tam ve doğru olarak bilinmedikçe mimarların doğru malzeme seçimi yapmaları imkansız hale gelecektir. Büyük şehirlerin oluşması, çok katiı yapılara olan eğilim, deprem gibi doğal afetler sonucu oluşan risklerin büyük boyutlara ulaşması gibi sebepler, yeni malzemeler ile ilgili gelişmeleri daha da hızlandırmıştır. Bu araştırmalar sonucunda inşaat sektörüne giren malzemelerden biri de gazbetondur. Yaklaşık 100 yıl önce başlayan sistematik bir gelişmenin ürünü olan gazbetonun Türkiye'deki üretimi ilk defa 1966 yılında gerçekleşmiştir (8). Ülkemizde 1989 yılına kadar sadece bir tesiste üretilen gazbeton, günümüzde ise YTONG, ÇİMENTAŞ ve NUH BETON adlı firmalar tarafından üretimine devam edilmektedir. Bu çalışmada amaç, gazbetonu tanıtmak, pzellikle ülkemizde üretilen gazbetoıt ürünlerin fiziksel özellikleri hakkında ölçüm sonuçlarına dayalı bir araştırmayı ve değerlendirmeyi gerçekleştirmektir. " Ülkemiz İnşaat Sektöründe Gazbeton Kullanımı " başlıklı bu çalışma 6 bölümden oluşmaktadır. Birinci ve ikinci bölümde, konu ile ilgili genel bilgiler verilerek geçmişten günümüze gazbetonun tarihçesi ve gelişim süreci anlatılmaktadır. Üçüncü bölümde, gazbetonun bileşenleri tanıtılarak gerekli bilgiler verilrriektedir. Gazbetonun iç yapısı tanıtıldıktan sonra gazbetonun üretim teknolojisi anlatılmıştır. XI Üretim sırasındaki; hammaddenin kalıplara dökülmesi, malzemenin kesilmesi, kür uygulaması, parçalara ayrılması, paketlenmesi ve depolanması aşamaları detaylı bir şekilde anlatılmıştır. Bu aşama için Trakya Bölgesi'nde Tekirdağ Saray'da bulunan Ytong fabrikası, İzmir'de bulunan Çimentaş fabrikası gezilerek fotoğraflar çekilmiştir. Nuh Çimento fabrikası ile gerekli organizasyon sağlanamadığı için gezilememiştir. Gazbetonun üretim aşamaları ile tanıtılmasından sonra, TSE 453 standartına göre sınıflandırılması verilmiştir. Bu bölüm gözlem, görüşme ve kaynak taraması sonucu oluşmuştur. Dördüncü bölümde gazbetonun ürün özelliklerinden bahsedilmiştir. Bu bölümde uluslar arası makalelerden elde edilen bilgiler doğrultusunda, fiziksel özellikleri bakımından; gazbetonun ısı iletkenliği, ısıl atalet davranışları ve neme karşı göstermiş olduğu değişimin malzeme iç yapısına bağımlılığı da incelenmiştir. Mevcut kaynaklar gazbetonun ürün özelliklerinin sadece yoğunluğa değil, ısı iletkenliğine, ısı kapasitesine, gözenekliliğine, ortalama gözenek büyüklüğüne ve malzeme yapısı değişikliğine bağımlı olduğunu ifade etmektedirler. Tezde verilen bu bilgilerden sonra, beşinci bölümde ise; ülkemizde üretilen gazbetonlarm su karşısındaki davranışlarının deneysel olarak incelenmesi amaçlanmıştır. Bunun için de, gazbeton üreten üç farklı firmadan numuneler alınarak iki farklı dönemde deneyler yapılmış ve sonuçlar detaylı bir şekilde incelenmiştir. Gazbetonun su karşısındaki davranışları; higroskopik denge nemliliği, su emme değerleri, doyma nemliliği ve kuruma davranışı başlıkları altında ayrı ayrı ele alınmıştır. Sonuçlar tablo ve grafiklerle açıklanmıştır. Beşinci bölümde ayrıca alternatif malzeme ile karşılaştırma açısından bir ön deney kapsamında deneysel çalışma yapılmıştır. xn Duvar malzemesi olarak gazbeton ve tuğla kullanılmış olan iki ayrı evde sıcaklık ölçümleri alınmıştır. Sonuçlar tablo ve grafiklerle verilmiştir. Altıncı bölümde ise, literatür derlemesi ve deneysel çalışmaların sonucu elde edilmiş bilgilerin değerlendirilmesi yapılmıştır. Gazbetonun su karşısındaki davranışları incelendiğinde,gazbetonun belli bir higroskopik davranış gösterdiği belirlenmiştir. Su emme değerleri, doyma nemliliği vb. büyüklükler için ilgili standartlarda sımr değerler ve bu sımr değerlerin değişim aralıklarının belirtilmediği görülmüştür. Firma broşürlerinde de bu şekilde bir değer aralığı ve sınırlaması verilmemektedir. Ancak tez çalışmaları kapsamında deneyler tekrarlandığında, sonuçların birbirinden normal şartlarda beklenenin ötesinde bir dağılım gösterdiği gözlemlenmiştir. Sabit yoğunluklara sahip numunelerde deney sonuçlarında görülen bu dağılım, ilgili özellikler yoğunlukla birlikte, gözenek miktarı, boyutu ve dağılımdan etkilendiği şeklinde yorumlanmıştır. Numunelerde iç yapı ile ilgili bu özelliklerin değişmesi, deney sonuçlarında da dikkat çeken dağılımlara sebep olabileceklerdir. Numunelerin su emme değerlerinde yaklaşık % 10' a varan bir dağılım gözlenmiştir. Doyma nemliliğine ise 7-9 gün arasında değişen zamanlarda ulaşılmıştır. Numunelerin kuruma hızlarının ise atmosfer şartlarına bağlı olarak oldukça yüksek olduğu ortaya çıkmıştır. Bir ön deney niteliği taşıyan ısıl atalet ile ilgili çalışmada da, gazbeton ve tuğla duvarların birbirine yakın özellikler göstermesine rağmen, tuğla duvarların gazbetotı duvarlara nazaran biraz daha büyük sapmalar gösterdiği görülmüştür. Son bölümde ise, teorik bilgilerle, deneysel çalışmalar sonucu ortaya çıkan sonuçların karşılaştırılması yapılmıştır. Mevcut bilgilerdeki yanlış değerlendirmeler irdelenmiştir.Autoclaved Aerated Concrete (AAC) is a product of systematic development during the last 100 years. In Turkey commercial production started in 1966. Although AAC was produced by only one company until 1989, nowadays, YTONG, ÇİMENTAŞ and NUH BETON companies continue to produce AAC. This work entitled "The use of AAC in Turkish Construction Sector " comprises six chapters. In this work, a literature review on some physical properties of AAC is given, and the effect of water on the properties and its thermal behaviour (thermal inertia) arö experimentally studied. General information about AAC and a short history of development are given in the first and the second chapters. In chapter 3, pouiring of the raw materials into moulds, cutting of the material, autoclaving, separation into parts, packing and storing stages during the production have been described. The production stages of AAC and a classification of AAC according to TSE 453 Standart is given. In chapter 4, the properties of AAC has been mentioned. Thermal coefficient behavior of thermal inertia and length variation moisture content of AAC have been cited qusting from internationally recognized articles. Theoretical information and the effect of water content on the properties, of AAC produced in Turkey has been investigated. Experiments were carried out in two different periods by using the specimens obtained from three different companies. XIV In chapter 5, the results of an experimental work on two houses are given. Temperatures were measured in two different houses of which wall materials were made of AAC and brick. Results are given in tables and graphs. The results of the theoretical and the experimental studies are discussed and conclusions are listed in chapter
Heat gain through Trombe wall using solar energy in a cold region of Turkey
WOS: 000284279300020In this study, heat gain from solar energy through Trombe wall was investigated in Turkey. The wall materials, reinforced concrete, brick and autoclaved aerated concrete, were taken into consideration with various surface colours. The passive heating potential of Trombe wall was estimated by using unutilizability method which is used in the designs of passive systems for heat gain. The results indicated that the annual heat gain from solar energy through Trombe walls was found out to be between 26.9 to 9.7% for concrete, 20.5 to 7.1% for brick and 13.0 to 4.3% for aerated concrete in different surface colours