Türkiye’de enerji sektörü içinde doğalgaz sektöründe kuyruk modeli uygulaması

Bu çalışmanın amacı, Kuyruk Modellerinin genel olarak incelenmesi ve İstanbul' un doğalgaz hizmetini sağlayan İGDAŞ' ın Bakırköy veznesinde doğalgaz fatura tahsilatı sırasında oluşan kuyruğun incelenmesidir.Bu amaçla Dünyada ve Ülkemizde enerji sektörüne genel bir bakış yapılmış, Ülkemizin dünya enerji sektöründeki yeri belirlenmeye çalışılmıştır.Kuyruk Modelleri tanımı çeşitleri ve uygulama alanları ve işletmeler için avantajları açıklanmıştır.Son olarak İGDAŞ Bakırköy veznesinde doğalgaz fatura tahsilatı sırasında oluşan kuyruk incelenmiş ve çözüm önerileri üzerinde durulmuştur. The objective of these researches are studies of queue models and also queue that is occurred during the natural gas invoice payment in Bakırkoy pay-office of IGDAS who the supplier of the natural gas in Istanbul.Therefore the energy market had been looked over generally and determined Turkish position in the world energy market.However definition, varieties and applications of queue models and its advantages for companies had been explained.Consequently queue that is occurred during the natural gas invoice payment in Bakırkoy pay-office of IGDAS had been evaluated and improved solutions about this researches

Nil Tilapyası'nın (Oreochromis niloticus L.) tuzlu suda gelişmi ve ozmoregülasyon fizyolojisinde oluşan değişimler

Bu tezde, Nil tilapyasının (Oreochromis niloticus L.) deniz suyunda ve tatlı suda yaşama ve gelişme oranlarına bakılmıştır. Bunun yanında yüksek tuzlu koşulların solungaç klorit hücreler üzerine olan etkileri saptanmıştır. Juvenil Nil tilapyaları (ort. CA 4.89-5.06 gr), dokuz adet 0.16 m3 hacimli akvaryumlara 20'şer adet stoklanmış ve %28 ham proteinli yemle 90 gün boyunca yemlenmiştir. Denize adaptasyonda doğrudan ve kademeli olmak üzere 2 farklı transfer yöntemi kullanılmıştır. Denize doğrudan transfer edilen 3 deneme grubunda %100 mortalite gerçekleşmiştir. Bununla birlikte, kademeli yöntemde yavru balıklar yaşama oranları bakımından önemli farklılıklar göstermişlerdir. Deneme sonunda en yüksek ortalama ağırlık tatlı su gruplarından çıkmış olsa da, büyüme, spesifik büyüme oranları, yem değerlendirme katsayıları ve diğer büyüme parametreleri açısından deniz ve tatlı su grupları arasında önemli bir farklılık bulunmamıştır

Gökkuşağı alabalığı (Oncoryhnchus mykiss) ve dere alabalığının (Salmo trutta forma fario) deniz suyunda fizyolojik adaptasyonlarının karşılaştırılması ve denizde gökkuşağı alabalığının gelişiminin incelenmesi

Bu tezde, ‰36-37 tuzluluğa sahip deniz suyuna doğrudan ve kademeli (21 gün) olarak transfer edilen gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss) (162,7±3,03 gr) ve dere alabalığında (Salmo trutta forma fario) (160,9±2,94 gr) solungaç Na+-K+-ATPaz aktivitesinde ve klorit hücre boyutlarında meydana gelen değişimler incelenmiş ve yaşama oranları değerlendirilmiştir. Öte yandan, ‰25 tuzluluktaki deniz suyuna doğrudan transfer edilen gökkuşağı alabalıklarının (yaklaşık 285 gr) büyüme performansları ve yaşama oranları yüzer alabalık işletmesinde yaz boyunca takip edilmiştir. Dere alabalıklarında denize doğrudan transfer sonucunda %100 ölüm görülürken, gökkuşağı alabalıklarında %50–58,3 civarında yaşama oranı gözlemlenmiştir. Bununla birlikte, kademeli adaptasyonda yaşama oranlarında önemli farklılıklar elde edilmiştir. Yaşama oranları dere alabalığında %66,7–75, gökkuşağı alabalığında %83,3–91,7 oranlarında gerçekleşmiştir (p<0.05). Solungaç klorit hücre boyutları ‰36-37 tuzlulukta artmıştır. En küçük klorit hücreler denize doğrudan transfer edilen ve ölmek üzere olan dere alabalıklarında, en büyük klorit hücreler ise denize doğrudan transfer edilen gökkuşağı alabalıklarında saptanmıştır. Klorit hücre boyutu ve Na+-K+-ATPaz aktivitesi bakımından adapte olmuş ve adapte olamamış balıklar arasında önemli farklılıklar vardır (p<0.05). En yüksek solungaç Na+-K+-ATPaz aktivitesi denize kademeli olarak transfer edilen dere alabalıklarında tespit edilirken, en düşük aktivite tatlı su aşamasındadır. Adapte olamamış dere ve gökkuşağı alabalıklarında solungaç Na+-K+-ATPaz aktivitesi 0.100 – 0.250 mmol Pi / mg protein / saat arasında, adapte olmuş olanlarda ise 0.500 mmol Pi / mg protein / saat seviyesinde belirlenmiştir. Bu sonuçlara göre kademeli transfer edilen alabalıklar, doğrudan transfer edilenlere kıyasla daha iyi adaptasyon başarısı göstermektedirler. ‰25 tuzluluktaki denize doğrudan transfer edilen gökkuşağı alabalıklarının gelişimleri ve yaşama oranları yaz döneminde 90 gün boyunca yüzer alabalık işletmesinde takip edilmiştir. Çalışma sonunda gökkuşağı alabalıkları 285–289 gr canlı ağırlıktan 667,3–675,8 gr’a ulaşmışlardır. Yem değerlendirme katsayısı 1,129–1,136 olarak, mortalite ise %6,07–7,19 oranında saptanmıştır. Sonuç olarak, yüzer alabalık işletmesinde elde edilen veriler önceki çalışmalarla kıyaslandığında makul sonuçlar olduğu görülmüştür. Teknik ve idari sorunlar çözülebildiği takdirde, yüzer alabalık işletmesi açık deniz balık yetiştiriciliği açısından günümüzde önemli bir fırsat olabilir

Spawning And Larvae Production Of Common Pandora, Pagellus Erythrinus L.

Spawning of the common pandora (Pagellus erythrinus L.) in captivity was studied at ambient temperature (21.2±1.2°C) during the breeding season in 1998. Broodstock were cultivated in net fishpens and spawned in large fiberglass tanks (10 m diameter) between June and July. Approximately 33.2 million eggs were collected from 30 mature 4-7 year old females, 97% of which were buoyant healthy eggs with diameters ranging 753-801 μm. The eggs were incubat- ed at 19, 21, or 23°C and development and morphological changes were observed until day 50. The best hatching rate (88.9%) was obtained at 19°C. Swim bladder inflation occurred 8-20 days after hatching. The average survival at day 50, at an initial density of 40 larvae/l, was 3.2%. Exogenous feeding began on day 3. Larvae were first fed rotifers, Brachionus plicatilis, and later Artemia nauplii. Larvae completed yolk absorption 78 hours after hatching. A green water envi- ronment was maintained by introducing cultured microalgae (Nannochloropsis oculata and Tetraselmis suecica). Larvae (13.3 mm) transformed into juveniles (18.71 mm) 29-37 days after hatching

First record of f2 hybrid striped bass (morone chrysops ♀ × Morone saxatilis ♂ × morone chrysops ♀ × morone saxatilis ♂) in Kemer Dam Lake

The morphometric and meristic characters of 2 F2 hybrid striped bass (M. chrysops ♀ × M. saxatilis ♂ × M. chrysops ♀ × M. saxatilis ♂) from the family Moronidae are described. Two specimens were caught from Kemer Dam Lake. The body of the F2 hybrid striped bass was elongated, moderately compressed, and scaly. Dorsal surface and sides were silver and black to olive-gray, and the abdomen was white in color. Four or 5 longitudinal broken stripes ran above the lateral line to the caudal fin. The stripes were less visible behind the pectoral fins and below the lateral line. The bodies of the F2 specimens were deeper than 1/4 the fork length. The 2 dorsal fins were separated entirely. The first dorsal fin had 8-9 spines, and the second dorsal fin had a spine and 13-14 soft rays. The caudal fin was slightly forked. The anal fin had 3 spines with 12-14 soft rays. One tooth patch was present on the anterior of the tongue. According to our results, the fish were F2 hybrid striped bass offspring of F1 hybrid striped bass, which can reproduce naturally in Turkey. Morphological criteria showed that the F2 hybrids tended to resemble white bass (M. chrysops)

Mobil balık işletmesinde gökkuşağı alabalığı (Oncorhynchus mykiss W.,1792)’nın denizde gelişiminin incelenmesi

In this study, growing performance, food conversion ratio and survival of rainbow trout (around 285 g) which were transferred to seawater for directly was investigated in the mobile fish farm during summer season for 90 days. At the end of study, rainbow trouts reached from weighing 285 ;amp;#8211; 289 g to 667.3 ;amp;#8211; 675.8 g. FCR were around 1.129 ;amp;#8211; 1.136. Mortality occurred around 6.07 ;amp;#8211; 7.19%. As a result, growth performance and survival of rainbow trout in the mobile fish farm was considerably well when comparing with previous studies. Mobile fish farm can be an important opportunity nowadays for off-shore aquaculture, if technical and administrative problems could be solved.Bu çalışmada, deniz suyuna doğrudan transfer edilen gökkuşağı alabalıklarının (yaklaşık 285 gr) büyüme performansları ve yaşama oranları yüzer alabalık işletmesinde yaz boyunca 90 gün takip edilmiştir. Çalışma sonunda gökkuşağı alabalıkları 285 – 289 gr canlı ağırlıktan 667.3 – 675.8 gr’a ulaşmışlardır. Yem değerlendirme katsayısı 1.129 – 1.136 olarak, mortalite ise %6.07 – 7.19 oranında saptanmıştır. Sonuç olarak, yüzer alabalık işletmesinde elde edilen verilerin önceki çalışmalarla kıyaslandığında makul sonuçlar olduğu görülmüştür. Teknik ve idari sorunlar çözülebildiği takdirde, yüzer alabalık işletmesi açık deniz balık yetiştiriciliği açısından günümüzde önemli bir fırsat olabilir

Effects of seawater acclimatization on gill Na+-K+-ATPase activities and chloride cells in rainbow trout (Oncorhynchus mykiss) and brown trout (Salmo trutta forma fario)

In this study, rainbow trout (Oncorhynchus mykiss) (162.7 ± 3.03 g) and brown trout (Salmo trutta forma fario) (160.9 ± 2.94 g) were transferred to full-strength seawater (36.5 g.l-1) for directly and gradually (21 days), then changes in gill Na+-K+-ATPase activity and size of chloride cells associated with environmental salinity were investigated and also survival of trouts were evaluated in seawater. All fish died when brown trouts were transferred into seawater directly but rainbow trouts survived 50 - 58.3 %. However, significant difference was recorded between brown and rainbow trouts in terms of survival rates by gradual acclimation. Survival of brown trout and rainbow trout that were transferred in seawater gradually, was 66.7 - 75 % and 83.3 - 91.7 %, respectively (p < 0.05). Gill chloride cell sizes in both species increased at 36.5 g.l-1 salinity. The lowest sectional area of chloride cells was determined at the point of death in brown trouts which were transferred directly. Following direct transfer to seawater, the largest sectional area of chloride cells were determined in rainbow trout. There are significant differences between acclimated and non-acclimated fish in terms of chloride cell sizes and Na+-K+-ATPase activities (p < 0.05). The highest gill Na+-K+-ATPase activity was in brown trouts which were transferred gradually, while the lowest activity was detected in freshwater phase. According to the results, gradually acclimated trouts can perform better adaptation than their directly acclimated counterparts

Dere alabalığının (Salmo trutta fario Linnaeus,1758) deniz suyunda yetiştiriciliği

Brown trout (Salmo truttafario Linnaeus, 1758) shows fairly good survival and growth rate even in summer when it is transfered to the sea where high salinity conditions exist. Many investigations has been done related with this subject. After all this experiments, it has been accepted that brook trout (40 gr) can be transfered in to the sea having 35%o salinity. This species can be cultured on the coasts of Black Sea, Marmara Sea and Aegean Sea of Turkey. In this Article, literature knowledge on the mariculture of Brown trout was given.Dere alabalığı (Salmo truttafario Linnaeus, 1758) denize transfer edildiğinde, yüksek tuzlulukta yaz aylarında dahi çok iyi yaşama-gelişme oranı gösteren bir türdür. Denize transferi konusunda bir çok çalışma yapılmıştır. Bu çalışmaların sonucunda, Dere alabalığının yaklaşık 40 gr canlı ağırlıktan itibaren, %t>35 tuzluluktaki deniz suyuna başanlı bir şekilde transfer edilebileceği ortaya konmuştur. Türkiye'nin Karadeniz, Marmara ve Ege denizi kıyılarında bu türün yetiştiriciliği mümkündür. Bu derlemede, ilgili literatür bilgileri doğrultusunda Dere alabalığının denizde yetiştiriciliği ele alınmıştır