5 research outputs found

    Plasma L-carnitine levels of obese and non-obese polycystic ovary syndrome patients

    No full text
    It is well-known that plasma L-carnitine concentrations are significantly decreased in obese individuals. A study showed that L-carnitine concentrations are significantly lower in lean PCOS patients than in lean healthy women. Thus, it has been suggested that lowered L-carnitine is associated with PCOS. This study also showed that the women with PCOS had significantly lower L-carnitine levels than those of the healthy controls. In addition, this study hypothesised that low L-carnitine levels in PCOS patients were associated with obesity and/or insulin resistance. Moreover, plasma L-carnitine concentrations were found to be statistically similar in PCOS patients and healthy controls, when controlled for obesity. This study implied that L-carnitine could be used as an adjunctive therapy in the management of insulin resistance or obesity in women who have PCOS. Further research might be planned to clarify the clinical effects of L-carnitine administration in PCOS patients with insulin resistance and/or obesity

    Pregnancy Womans Measuring the Level of Knowledge for Triple Screen Test and Others during Pregnancy

    No full text
    AMAÇ: Bebeğin sağlığına risk teşkil edebilecek bir durumun belirlenip tedavi edilebilmesini sağlamak amacıyla gebelerin hamilelik süresince düzenli kontroller yaptırması çok önemlidir. Bu araştırmada gebelerin üçlü tarama testi ve gebelikte yapılan diğer testler hakkındaki bilgi düzeyinin ölçülmesi amaçlanmıştır. YÖNTEM: Çalışmamıza 35. gebelik haftasından büyük, araştırmayı kabul eden, ek hastalığı olmayan ve tekil gebeliği olan 250 gebe alınmıştır. Araştırma verileri anket formu aracılığıyla toplanmıştır. İstatistik hesaplamalarda ki-kare (X2) testi kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık ise p<0.05 kabul edilmiştir. BULGULAR: Gebelerin %37,2 si 11-14 hafta tarama testini, %40,3"ü üçlü tarama testini bilmektedir. Okula gitmemiş gebelerin %78,6"sının gebelik takibinde hangi tarama testlerinin hangi gebelik haftasında yapılması konusunda bilgisinin olmadığı saptanırken, üniversite mezunlarının %78,6"sı gebelik haftasına göre tarama testlerinin yapılacağını bilmiştir. SONUÇ: Çalışmamızda yüksek eğitim seviyesinde olan gebeler gebelikte yapılan testler ve yapılma zamanı hakkında daha bilgilidir. Bizim düşüncemize göre eğitim düzeyinin yükseltilmesi ile antenatal dönem daha iyi takip edilecektirAIM: In order to find and treat the possible risks for the baby?s health, it is important to have some tests regularly during women?s pregnancy. The aim of the study was to measure the level of knowledge of the pregnants about the Triple Screen Test and the other tests during pregnancy. METHOD: 250 single, healthy, greater than 35 gestational weeks pregnants were recruited in this study. Data was collected with a questionnaire. Pearson chi-square (X2) test were used in analyses of the data. Statistic significance is quoted at the p < 0,05 level. RESULTS: It?s found that %37.2 women knows double screen test and %42.8 women knows triple screen test. %78.6 women high educational level (university) knows that the true of the sreening test, %78.6 women poor educational level ( no school) don?t know the true of the screening test. CONCLUSION: Our study shows that education is the main factor for determining the level of knowledge of the pregnants about the antenatal screening. We think that if the educational level higher, antenatal period is will be health

    Diagnostic power of transvaginal ultrasonography and office hysteroscopy for ıntrauterine pathologies

    Get PDF
    Amaç: Çalışmamızda, retrospektif olarak poliklinik şartlarında transvajinal ultrasonografi (TVUSG) ile endometrial patoloji saptanmış veya endometrial patoloji düşünülen ve ardından histeroskopi uygulanmış olguların sonuçlarını analiz ederek ultrasonografinin ve histeroskopinin endometrial patolojileri saptamadaki etkinliğini araştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Ocak 2001 - Ocak 2007 tarihleri arasında Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Polikliniği’nde TVUSG ile endometrial patoloji saptanmış veya endometrial patoloji düşünülüp ardından histeroskopi yapılmış 132 olguyu inceledik. Bulgular: TVUSG’nin endometrial patolojileri tanımadaki sensitivitesi %92.7’iken, pozitif prediktif değeri %68 olarak saptandı. Histeroskopinin endometrial patolojileri tanımadaki sensitivitesi %96.4, pozitif prediktif değeri %88.3 olarak saptandı. Sonuç: TVUSG endometrial patolojilerin saptanmasında kullanılan kolay ve poliklinik şartlarında rahatlıkla uygulanabilen bir tanı yöntemidir. Histeroskopi ise güvenli, iyi tolere edilebilen, tanı değeri yüksek bir işlemdir. Hastalara ve doktora radikal cerrahiden önce daha fazla tedavi seçeneği sunabilmektedir. Operasyon kararı verilmeden histeroskopi ile poliklinik şartlarında tanının doğrulanması cerrahi girişim oranlarını azaltabilir.Objective: The aim of the study was to present our transvaginal ultrasonography and office hysteroscopy outcomes for diagnosing intrauterine pathologic disorders. Material and methods: A total of 132 patients who have applied to the Afyonkarahisar Kocatepe University Obstetrics and Gynecology Department with intrauterine pathologies were evaluated with transvaginal ultrasound and office histeroscopy. Retrospective analysis of these data was performed. Results: The sensitivity of TVUSG for endometrial pathologies was 92.7%; the positive predictive value was 68%. The sensitivity of hysteroscopy was 96.4%; positive predictive value was 88.3%. Conclusion: The confirmation of diagnosis in patients who are suspected to have endometial pathologies by office hysteroscopy before operation can decrease the rate of surgical intervention

    Diagnostic power of transvaginal ultrasonography and office hysteroscopy for ıntrauterine pathologies

    No full text
    Amaç: Çalışmamızda, retrospektif olarak poliklinik şartlarında transvajinal ultrasonografi (TVUSG) ile endometrial patoloji saptanmış veya endometrial patoloji düşünülen ve ardından histeroskopi uygulanmış olguların sonuçlarını analiz ederek ultrasonografinin ve histeroskopinin endometrial patolojileri saptamadaki etkinliğini araştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Ocak 2001 - Ocak 2007 tarihleri arasında Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Polikliniği’nde TVUSG ile endometrial patoloji saptanmış veya endometrial patoloji düşünülüp ardından histeroskopi yapılmış 132 olguyu inceledik. Bulgular: TVUSG’nin endometrial patolojileri tanımadaki sensitivitesi %92.7’iken, pozitif prediktif değeri %68 olarak saptandı. Histeroskopinin endometrial patolojileri tanımadaki sensitivitesi %96.4, pozitif prediktif değeri %88.3 olarak saptandı. Sonuç: TVUSG endometrial patolojilerin saptanmasında kullanılan kolay ve poliklinik şartlarında rahatlıkla uygulanabilen bir tanı yöntemidir. Histeroskopi ise güvenli, iyi tolere edilebilen, tanı değeri yüksek bir işlemdir. Hastalara ve doktora radikal cerrahiden önce daha fazla tedavi seçeneği sunabilmektedir. Operasyon kararı verilmeden histeroskopi ile poliklinik şartlarında tanının doğrulanması cerrahi girişim oranlarını azaltabilir.Objective: The aim of the study was to present our transvaginal ultrasonography and office hysteroscopy outcomes for diagnosing intrauterine pathologic disorders. Material and methods: A total of 132 patients who have applied to the Afyonkarahisar Kocatepe University Obstetrics and Gynecology Department with intrauterine pathologies were evaluated with transvaginal ultrasound and office histeroscopy. Retrospective analysis of these data was performed. Results: The sensitivity of TVUSG for endometrial pathologies was 92.7%; the positive predictive value was 68%. The sensitivity of hysteroscopy was 96.4%; positive predictive value was 88.3%. Conclusion: The confirmation of diagnosis in patients who are suspected to have endometial pathologies by office hysteroscopy before operation can decrease the rate of surgical intervention
    corecore