39 research outputs found

    HOFSTEDE NİN BELİRSİZLİKTEN KAÇINMA KÜLTÜREL BOYUTU BAĞLAMINDA TÜRKİYE DE YÜRÜTÜLEN ÇÖZÜM SÜRECİYLE İLGİLİ 7 HAZİRAN 2015 MİLLETVEKİLİ GENEL SECİMİ ÖNCESİ BİR ARAŞTIRMA

    Get PDF
    Bireyin tutum ve davranışları içinde bulunduğu koşullara bağlı olarak farklılık göstermektedir. Sebep ve sonuçları bakımından belirgin bir ortamda, bireyin tutum ve davranışlarının rasyonel yönü ağır basmaktadır. Dolayısıyla olumlayan bir bakış, bireyin tutum ve davranışlarına egemen olmaktadır. Ancak sebep ve sonuçları bakımından belirsizliğin arttığı durumda, belirsizlikten kaçınabilmek için bireyin tutum ve davranışlarındaki radikal eğilim artmaktadır. Bu durum toplumsal bir sorunun çözümünde tarafların birbirinden uzaklaşmasına neden olmaktadır. Bu çalışma Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne Türkiye’deki en önemli sorunlardan biri olan Kürt sorununun çözümü için başlatılan ‚çözüm süreci‛ ile ilgili oluşan algı türlerini ve bu algı türlerinin ‚çözüm süreci‛nin geleceğine olan etkilerini ele almaktadır. Bu amaçla çözüm süreci ile ilgili farklı yaklaşımların egemen olduğu Gümüşhane ve Şırnak’ta bir araştırma yapılmıştır. Araştırmada basit tesadüfi örneklem yöntemi ile Şırnak’ta 300, Gümüşhane’de 250 kişi ile yüz-yüze görüşülmüştür. Çözüm süreci ile ilgili beş algı türünün ortaya konduğu çalışmada, çözüm süreci hakkında olumlayıcı bir bakışa sahip olanların çözüm sürecinin devamından yana olduğu, bu konuda daha ileri adımların atılması gerektiği görüşüne sahip oldukları sonucuna varılmıştır. Buna karşın çözüm süreci ile ilgili endişe ya da olumsuz bir algıya sahip olanların ise, Kürt sorununun çözümü için daha sert ve katı eylemleri önerdikleri görülmüştür. Dolayısıyla belirsizliğin hakim olduğu algı türlerinde çözüm süreci ile ilgili tutumlarda daha radikal bir eğilim gözlenmiştir

    Kadın Yöneticilerin İş Görme Davranışlarının İş Ortamına Etkileri: Antalya’da Çalışan Kadınların Katılımıyla Gerçekleştirilen Bir Araştırma

    Get PDF
    Kadınlar kariyer gelişimleri bakımından genel olarak iş yaşamında erkeklere göre daha geri planda kalmaktadırlar. Bazı meslek alanları dışında kadınların iş yaşamında yeterli düzeyde temsil edilmediği söylenebilir. Bunun bir sonucu olarak yöneticilik pozisyonları kadınlar açısından ulaşılması daha zor kariyer basamaklarıdır. Kadınlara fizyolojik özellikleri nedeniyle yüklenen sorumluluklar ya da sosyal olarak belirlenen toplumsal roller onların kariyer ilerleme sürecinde karşılaştığı en önemli zorluklar arasındadır. Dolayısıyla fizyolojik ya da sosyal olarak belirlenmiş olan roller kadın yöneticilere yönelik algıyı etkilemektedir. Bu algı kadın yöneticilerin yarattığı iş atmosferi ve yöneticilik başarısı açısından önemli bir faktördür. Bu çalışma kadın yönetici özelliklerinin iş atmosferi üzerindeki etkisini ele almaktadır. Nicel bir yöntemle gerçekleştirilen araştırmaya çalışan kadınlar katılmıştır. Araştırmaya Antalya’da kamu ve özel sektörde çalışan 221 kadın katılmıştır. Araştırmanın katılımcıları kolayda örneklem yöntemiyle belirlenmiştir. Araştırma verileri ise anket tekniği ile toplanmıştır. Araştırmada kadın yöneticilerin “ilişki yönetme davranışları” ve “iş etiği” özelliklerinin olumlu iş atmosferi üzerinde anlamlı ve pozitif bir etkiye sahip olduğu; “görev yürütme davranışlarının” ise olumsuz iş atmosferi üzerinde anlamlı ve pozitif bir etkiye sahip olduğu sonucuna varılmıştır

    Belediye Başkanlığı Aday İmajı Algısı: Gümüşhane Örneği

    No full text
    Seçmen davranışları bakımından bireyselleşme ile birlikte yeni bir süreç başlamıştır. Bu süreçte oy verme davranışında ideoloji, parti bağlılığı gibi kavramlar etkisini eskiye göre kaybetmiştir. Yeni dönemde proje, hizmet, toplumsal ilişkiler, sivil toplumsallaşma içinde yer alma, yeterlilik gibi kavramlar ön plana çıkmıştır. Bu durum aday merkezli seçim kampanyalarının yaygınlaşmasına neden olmuştur. Özellikle yerel seçimler bağlamında düşünüldüğünde adaylar seçmenin iknası bakımından önemli bir etken olarak ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle siyasal seçim kampanyalarının öncelikli hedeflerinden biri güçlü bir aday imajı oluşturmaktır. Ancak zaman, bölge, seçim atmosferi, seçmenlerin sosyo-demografik özellikleri gibi birçok alt etkene sahip olan aday imajı algısı karmaşık bir yapıya sahiptir. Dolayısıyla toplam aday imajının çok sayıda alt bileşeni bulunmaktadır.Bu çalışma Gümüşhane seçmeninin aday imajı algısının tespitine dönük olarak yapılmıştır. Basit tesadüfi örneklem yöntemi ile toplam 747 kişiyle görüşülen ve doğrulayıcı faktör analizinin yapıldığı araştırmada aday imajı ile ilgili görsel, siyasal, konu, hitabet ve sosyal olmak üzere beş faktör ortaya konmuştur. Toplam aday imajına etki eden en önemli faktörün sosyal faktör olduğu görülen araştırmada diğer faktörler toplam imaj üzerindeki önem sırasına göre hitabet, konu, siyasal ve görsel faktörler olarak sonuçlanmıştır. </p

    SİYASAL KAMPANYA MESAJ STRATEJİLERİ VE SEÇMEN ALGISI GÜMÜŞHANE ARAŞTIRMASI

    No full text
    Determining campaign theme and the campaign messagesdepending upon campaign theme is one of the preparation phases ofpolitical election campaigns. Effectivemanagement of this process is animportant step for the success of campaigns. Thus, the following pointsshould be determined for campaign messages as significant ones:election atmosphere, strengths and weaknesses of candidate, strengthsand weaknesses of opponent candidate, and socio-demographiccharacteristics and expectations of the electoratePolitical election campaign messages can be created according todifferent strategy or strategies. Some of them are rational, emotional,candidate-centered, and attack message strategies. This paperevaluates perceptions of voters about rational, emotional, candidatecentered,and attack message strategies in the context of a localelection.A scale consisting of 28 items was formed and the data obtainedwas analyzed with a method of exploratory factor analysis. Accordingly,it was concluded that message strategies were able to group in fourfactors. These factors were named as rational, emotional, candidatecentered,and attack message strategies. In the study, it was seen thatrational message strategy was perceived as the most favorable strategyby electorate. Nonetheless, attack message strategy was leastsupportedby voters. However, there is a negative correlation betweenrational, emotional and candidate-centered message strategies andattack message strategy, but they aren’t significant. In addition, thepaper revealed two important findingsin terms of socio-demographicfactors. First, middle-age voters preferred rational message strategiesmore than young voters. Second, voters with high level of educationgenerally supported rational message strategies more than voters withlow level of education. <br> Kampanya teması ve buna bağlı olarak kampanya mesajlarının belirlenmesi siyasal seçim kampanyası hazırlık aşamalarından biridir. Diğer süreçlerde olduğu gibi bu sürecin iyi yönetilmesi kampanya başarısının önemli bir adımıdır. Dolayısıyla mevcut seçim atmosferinin, adayın üstün ve zayıf yönlerinin, rakip adayın üstün ve zayıf yönlerinin, seçmenlerin sosyo-demografik özelliklerinin ve beklentilerinin tespit edilmesi kampanya mesajlarının belirlenmesinde önemli aşamalardandır.Siyasal seçim kampanyası mesajları farklı strateji ya da stratejilere göre oluşturulabilir. Bunlar arasında rasyonel, duygusal, aday önceleme ve saldırgan mesaj stratejileri sayılabilir. Bu çalışma yerel seçimler bağlamında seçmenlerin rasyonel, duygusal, adayı önceleme ve saldırgan mesaj stratejileri ile ilgili algılarını ölçmektedir.Çalışmada mesaj stratejileri ile ilgili yirmi sekiz yargının bulunduğu bir ölçek geliştirilmiş ve elde edilen veriler keşfedici faktör analizi yöntemi ile incelenmiştir. Buna göre mesaj stratejilerinin dört faktörde gruplanabileceği sonucuna varılmıştır. Bu faktörler rasyonel, duygusal, adayı önceleme ve saldırgan mesaj stratejileri olarak isimlendirilmiştir. Araştırmada rasyonel mesaj stratejisinin seçmenler tarafından en olumlu algılanan mesaj stratejisi olduğu görülmüştür. Buna karşın en az desteklenen mesaj stratejisi saldırgan mesaj stratejisi olmuştur. Bununla birlikte rasyonel, duygusal ve adayı önceleme mesaj stratejileri ile saldırgan mesaj stratejisi arasında anlamlı olmayan negatif yönlü bir ilişki bulunmuştur. Ayrıca sosyo-demografik özellikler bakımından orta yaş seçmenlerin genç seçmenlere oranla, eğitim düzeyi yüksek seçmenlerin eğitim düzeyi düşük seçmenlere oranla daha rasyonel tercihlerde bulunması çalışmanın önemli bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır
    corecore