6 research outputs found

    Magnezyum sülfat, ritodrin ve ikili kombinasyonlarının gebe sıçan myometrium kontraksiyonları üzerindeki tokolitik etkilerinin in vitro araştırılması

    No full text
    Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.Özet Bu çalışmada gebe sıçan uteruslarından alınan myometrial örneklerin spontan kontraksiyonları üzerinde ritodrin, magnezyum sülfat ve bu ilaçların ikili kombinasyonun in-vitro etkilerinin araştırılması amaçlandı. Çalışmada 180-200 gr arasında ağırlığı olan 13 adet Sprague Dawley cinsi gebe sıçan kullanıldı. Bu sıçanların 3 'ü ön çalışmalarda kullanıldı. Her bir sıçandan 3 adet strip kullanıldı. Alınan stripler 20 mi Krebs-Henseleit solüsyonu (pH:7,4 ve 37 °C ) içeren organ banyosu içinde asıldı. Çalışmanın 1. kolunda ritodrin (n=10), 2. kolunda magnezyum sülfat (n=10) ve 3. kolunda ritodrin ve magnezyum sülfat kombinasyonu (n=8) kullanıldı. Çalışmanın 1., 2. ve 3. kollarında gebe sıçanların myometrial striplerinin spontan kontraksiyonları üzerinde, sırasıyla ritodrin (10-8, 10"6 velO"4 M), magnezyum sülfatın (10~, 10 ve 10 M) ve ritodrin ve magnezyum sülfat kombinasyonun (10,10 ve 10 M) değişik konsantrasyonları uygulandı. Her bir deneyin başında kaydedilen spontan myometrial kontraksiyonların şiddeti ve frekansı referans değerler olarak alındı. Spontan myometrial kontraksiyonlardaki amplitüd ve frekans değişiklikleri ilk referans cevaptaki değişim yüzdesi olarak ifade değerlendirildi. İlaçların eklenmesinden hemen sonra -10 dakikalık zaman aralıklarıyla kontraksiyonların frekans ve ortamala amplitüd değerleri analiz edildi. Sonuç olarak, gruplar arası farklılık, magnezyum sülfat ve ritodrin gruplan arasında hem frekans hem de amplitüd yönünden anlamlı gözlenmiştir. Yani magnezyum sülfat ve ritodrin gruplan uygulamalardan farklı etkilenmiş ve kombinasyon grubu hem frekans hem de amplitüd yönünden her iki gruptan da istatistiksel olarak farklı saptanmamıştır. 49Çalışmamızda magnezyum sülfat uygulamasının hiç bir konsantrasyonda kontraksiyonların amplitüdü ve frekansı üzerinde istatistiksel anlamlı bir değişiklik oluşturmadığı görüldü. Fakat ritodrinin 10"8 M konsantrasyonu myometrium kasılmasının amplitüdünü etkilemezken 10"6 M ve 10"4 M konsantrasyonlarda kontraksiyonlarda anlamlı azalmaya neden olduğunu ve her üç konsantrasyonda da frekans değerlerini anlamlı olarak azalttığı görüldü. Ritodrin ve magnezyum sülfet kombinasyonu grubunda ise 10"8 ve 10"6 M konsantrasyonlarında anlamlı olarak bazal seviyeden farklı amplitüd değişikliği saptandı. Fakat 10"8 M ve 10"6 M konsantrasyonlarda istatistiksel anlamlı bir amplitüd azalması gözlenirken daha yüksek bir konsantrasyon olan 10"4 M konsantrasyonda böyle bir azalmanın olmadığını ve her üç konsantrasyonda da frekans değerlerinde anlamlı bir azalmanın olmadığı görüld

    Pelvik operasyonlarda mesane ve üreter yaralanmaları

    No full text
    The genitourinary tract may be injured by a wide variety of blunt and penetrating travma in lower abdominal operations. We have investigated the localization, the frequency and the complications, of these tatrogenic injuries. in our study, we detected 7 patients hospitalized at Ege University Medical Faculty, Obstetrics and Gynecology Department for urinary tract injury between January 1997- January 2002. These patients were examined retrospectively. We have found the freguencies of urinary injuries as follows: 85.7 % the bladder, 14.3 % the ureter. While the majority of iatrogenic genitourinary injurieis not immediately life threatening, rapid recognition is imperative in order to minimize the morbidity and mortality associated with these injuries.Alt karın operasyonları sırasında genitoüriner sistemde çeşitli künt ve keskin yaralanmalar olabilir. Bu yaralanma yerlerini, sıklığını ve komplikasyonlarınıı araştırdık. Çalışmada; Ocak1997- Ocak 2002 yılları arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı'na başvuran ve klinik olarak üriner yaralanma saptanan hastalar retrospektif olarak incelendi. Üriner sistem yaralanmaları olan olguların %85.7'si mesane, %14.3'ü üreter yaralanması olduğu saptandı. Genitoüriner sistem travmalarının çoğu, her ne kadar hayatı tehdit edici olmasa da, bu yaralanmalardaki morbidite ve mortaliteyi azaltmak için hızlı tanı konulması gerekmektedir

    The Comparison of the Degree of Apoptosis in Ovaries and Fallopian Tubes Between Two Different Surgical Interventions for Tubal Ligation: A Rat Model

    No full text
    Objective: To compare the degree of apoptosis in ovaries and tubal epithelium observed secondary to tubal ligation either by Pomeroy’s method or bipolar electrocauterization in a rat model. Material and Methods: A total of 24 female Sprague-Dawley rats were randomly assigned into 3 study groups: control (n=8), Pomeroy (n=8), and the electrocauterization group (n=8). Apoptotic cells were detected on the primary, secondary, tertiary follicles of the ovaries, and on the tubal epithelium using terminal deoxynucleotidyl transferase-mediated deoxyuridine triphosphate nick end-labeling. The apoptotic index was calculated for each group by the percentage of the stained cells. Results: The apoptotic index of tubal epithelium was significantly higher in the bipolar electrocauterization group compared with the control and Pomeroy groups (3.1±0.8 vs. 1.4±1.0, p=0.018 and 2.0±1.2, p=0.03, respectively) whereas there was no significant difference between Pomeroy’s method and the control group. The apoptotic index of primary follicles was higher in the bipolar electrocauterization group compared with the control and Pomeroy’s method groups (3.4±0.5 vs. 1.2±0.4, p<0.001 and 1.8±0.8, p=0.005, respectively), but there was no significant difference between Pomeroy’s method and the control group. The apoptotic index of secondary and tertiary follicles was similar for each group. Conclusion: Pomeroy’s technique, as a permanent contraception method, is associated with lower apoptotic index on ovary and fallopian tube when compared with bipolar electrocauterization.PubMedScopu
    corecore