5 research outputs found
Akut Subdural Hematomlu 106 Olgunun Retrospektif Değerlendirilmesi
Amaç: ASDH (akut subdural hematom) olgularının klinik bulgularını ve bilgisayarlı tomografi sonuçlarını geriye dönük olarak
değerlendirmek.
Yöntemler: Ocak 2013 -Mart 2017 yılları arasında kliniğimize başvuran 106 ASDH olgusu geriye dönük olarak incelendi. Her bir
olgunun yaş, cinsiyet, subdural hematometiyolojisi, ve BT(bilgisayarlı tomografi) sonuçları değerlendirildi. Olguların beyin BT
kesitlerindeki orta hat şifti, hematom hacmi ve dansitesi hesaplanarak incelendi. Sonuçlar istatistiksel olarak değerlendirildi.
Bulgular: Beyin cerrahi kliniğine başvuran 106 ASDH olgusunun [80 (%75,5) erkek, 26 (%24,5) kadın], ortalama yaş 37,93±27,16
(1-89) idi. Olguların 65’i (%61,3) kendiliğinden rezorbe oldu. Hastaların 23’ü (%21,7) ameliyat edildi. Bununla beraber olgulardan,
12’si (%11,3) erkek ve 6’sı (%5,6) kadın olmak üzere takiplerimiz esnasında eks olmuştur. Eks olguların kraniyal BT tetkiklerinde
orta hat şiftine ek olarak kontüzyon, ödem veya diğer sistemik bulgular mevcuttu.
En sık başvuru nedenleri trafik kazaları 48(%45), düşme 23(%22), darp 14(%13), ateşli silah yaralanması 11(%10), spontan
kanamalar 10(%10) idi. Erkek ve kadın olgularda; hematom hacmi, dansitesi ve orta hat şifti açısından yapılan istatistiksel
karşılaştırmada anlamlı farklılık bulunmadı. Olguların beyin tomografisi incelemesinde ortalama hematom hacimleri
22,54±2,45cm3 (4-120), ortalama subdural hematomdansitesi 52,35±15,12 HU (Hounsfield Units) (18-76), orta hat şifti
2,34±2,99mm (0-17,25) olarak ölçülmüştür. Yaş ile subdural hematom hacmi arasında yapılan korelasyon testi pozitif yönde
anlamlı bulundu (p<0,001, r=0,425). Yaş ile hematomdansitesi arasındaki korelasyon testi negatif yönde anlamlı bulundu (p<0,05,
r=-0,21).
Sonuç: Çalışmamızda, acil polikliniğimize başvuran ASDH’li hastaları etiyolojik, klinik ve radyolojik olarak değerlendirdik. Bu
hastalar için kraniyal BT önemli tanı araçıdır. KraniyalBT’deASDH’e ek bulguların olması mortaliteyi önemli ölçüde arttırmaktadır.
ASDH’lı hastalarda yaş arttıkça hematom hacmi artmakta ve dansitesi düşmekteydi. Yaşlı hastalarda küçük travmalar sonrasında
da ASDH oluşabilmekte ve geç bulgu verebilmektedir
Lomber cerrahi sonrası brown-sequard sendromuna yol açmış gangliyon kisti
Servikal omurganın semptomatik ganglion kistleri sıklıkla ilerleyici nörolojik kötüleşmeye neden olurlar. 67 yaşında erkek hasta lomber cerrahi sonrası C3-4 ganglion kistine bağlı gelişen akut hemiparezi ile sunulmaktadır. Lezyon acil olarak sol taraflı C3-4 kısmi laminektomi ile çıkartıldı ve cerrahi sonrası hastanın nörolojik defisiti hemen hemen tümüyle iyileşti. Üst servikal omurganın asemptomatik ganglion kistleri daha önceki nörolojik bulguların yokluğunda bile laringeal entübasyon süresince vertebral kolonun hafif ektansiyonuna bağlı gelişen spinal kanal daralması nedeniyle akut nörolojik bozukluğa yol açabilirler. Bu tür olgularda, intra- ve/veya postoperatif komplikasyonlardan korunabilmek için cerrahlar tarafından minimal invaziv cerrahi yaklaşımların tercih edilmesi lazımdır.Symptomatic ganglion cysts of the cervical spine usually cause progressive neurological deterioration. A 67 year-old- female patient presented with acute hemiparesia due to C3-4 ganglion cyst after lumbar surgery. The lesion was removed urgently via left sided C3-4 partial hemilaminectomy, and postoperatively the patients neurological deficits improved almost completely. Asymptomatic ganglion cysts of the upper cervical spine may cause acute neurological deterioration due to narrowing of the spinal canal by slight expansion of vertebral column during laryngeal intubation, even in the absence of preceding neurological findings. In such cases, minimally invasive surgical approaches should be chosen by surgeons for the prevention of intra- and/or postoperative complications
Evaluation of patients who admitted to hospital due to accidentally falling objects on them
Objective: Accidents at home, office, or outdoor environment
are one of the leading cause of injury and death,
especially in children. The aim of this study is the evaluation
of patients admitted to our hospital due to the falling
on an object accidentally.
Methods: This study retrospectively assessed the medical
records of 135 patients who were accidentally injured
by a heavy object that fell on them between 2012 and
2014. Age, sex, object type as the cause of incident, site
and time of the incident, and the death cause were analyzed.
Results: Eighty-two (60.7%) patients were male and
53 (39.3%) were female and the mean age of the study
population was 18.8 (0-79) years. The patients were most
commonly from the pediatric age group (0-18 years old)
(n=78, 57.8%). When falling objects types are evaluated
respectively dropping on a television with 18.5% (25
patients), stone(s) with 15.6% (21 patients) and objects
made of iron with 11.1% (15 patients) shares first three
places. The most common sites of the incident were
home (n=85, 62.9%). The incidents most commonly occurred
in summer months (n=93, 68.9%).
Conclusion: In this study obtained data should be contributed
to accident prevention programs especially for
children