186 research outputs found

    Paget’s Disease Mimicking Bone Metastasis in a Patient with Neuroendocrine Tumor on 68Ga-DOTANOC PET/CT

    Get PDF
    Somatostatin (SST) is a neuropeptide present in neurons, endocrine cells, and a wide range of neuroendocrine tumors (NETs). 68Ga-DOTATOC, 68Ga-DOTANOC, and 68Ga-DOTATATE are current SST analogues used for PET/CT which bind to SST receptors expressed in NETs. These SST analogues have been used successfully for diagnosis of SST-expressing tumors with a more sensitive detection technique than conventional scintigraphy. However, there is a lack of clinical data on the differentiation between NETs and other malignant tumors or benign pathological conditions. Here, we report a case of Paget’s disease mimicking bone metastasis of NET on PET/CT due to increased 68Ga-DOTANOC uptake and review examples of similar cases in the literature

    Correlation of the neurodevelopmental features and fetal bain magnetic resonance volume measurements in patients with ventriculomegaly

    No full text
    Ultrasonografi (USG) fetal beyin ve medulla spinalis gelişiminin takibinde ve anomalilerinin saptanmasında kullanılan temel görüntüleme yöntemidir. Ventrikülomegali (VM), beynin gelişme bozukluklarında en sık ortaya çıkan bulgudur ve prenatal USG'de saptanan en sık merkezi sinir sistemi anomalisidir. VM saptanan olgularda prognozu belirlemek amacıyla pek çok çalışma yapılmıştır, ancak ventrikül ve parankim hacimlerinin fetal prognoza etkilerini araştıran sınırlı sayıda çalışma bulunmaktadır. USG ile yapılan iki boyutlu ölçümler, üç boyutlu yapılar olan beyin ve ventriküllerin gerçek durumunu her zaman tam doğru yansıtmayabilir. Manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ile yapılan hacim ölçümleri ve belirlenecek indeksler, bize beyin parankimi ve ventriküllerin durumu ile ilgili gerçek bilgiyi sunacaktır. Bu çalışmada, fetal ventrikülomegalide MRG ile yapılan hacimsel değerlendirmelerin, hafif ve ağır ventrikülomegalili hastaların nörolojik prognozu ile karşılaştırılması ve hacim ölçümlerinin prognozu belirlemedeki değerinin araştırılması amaçlanmıştır. Aralık 2007 ve Eylül 2009 tarihleri arasında, obstetrik USG ile ventrikülomegali saptanan, gestasyonel yaşları 17- 36 hafta arasında değişen 39 gebeye fetal MRG yapılmıştır. Supratentorial parankim ve ventrikül hacimleri ölçülmüş, ventrikül/parankim hacim oranı ve ventriküler asimetri yüzdeleri hesaplanmış hastaların prognozları ile karşılaşılaştırılmıştır. Ventrikül hacmi ile prognoz arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki olmadığı saptanmıştır. Prognoz ile parankim hacmi arasında ise istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur. Hem prognozu kötü olan olguların, hem de kötü prognostik kriterlere sahip olguların ventrikül/parankim hacim oranının anlamlı derecede olduğu görülmüştür. Asimetrik ventrikülomegilili olguların ventriküler asimetri yüzdesi, simetrik olgulardan anlamlı derecede yüksek bulunmuştur. Ağır ventrikülomegalili hastaların değil, prognozu kötü olan hastaların parankim hacminin düşük olması, prognoz açısından ventrikül çap ölçümlerinin yeterli olmadığını, parankim hacminin ölçülmesi gerektiğini göstermektedir. Ventrikül/parankim hacim oranının prognozu belirlemek açısından önemli bir parametre olduğu anlaşılmaktadır. Ventriküler asimetri yüzdesi, ventrikülleri ayrıntılı değerlendirmek için kantitatif ve güvenilir bir kriter olarak görünmektedir. Çalışmamız, fetal MRG ile beyin hacim ölçümlerinin, ventrikülomegaliyi değerlendirmek ve ventrikülomegali prognozu belirlemek amacıyla kullanılabileceğini göstermektedir. Ancak prognozun somut göstergesi olacak indekslerin belirlenmesi amacıyla bu alanda daha fazla sayıda olgu içeren daha çok çalışmaya ihtiyaç vardır. Correlation of the Neurodevelopmental Features and Fetal Brain Magnetic Resonance Volume Measurements in Patients with Ventriculomegaly Ventriculomegaly is the most common finding of brain development disorders and the most common central nervous system anomaly detected by ultrasonography. Various researches are performed to determine the prognosis of ventriculomegaly. But only a few of them investigate the effect of ventricular and parenchymal volumes on prognosis. The aim of this study is to compare the prognosis of mild and severe ventriculomegaly with the supratentorial cerebral paranchimal and ventricular volumes and to establish the value of volumetric measurements. 39 fetuses with gestational age range of 17 to 36 weeks had sonographically detected ventriculumegaly and reffered for MRI included in our study. Supratentorial cerebral paranchimal and ventricular volumes were measured. Ventricular to paranchimal volume ratios and ventricular assymetry percentages were calculated. Prognosis of these fetuses were compared with these values. There were no statisticly significant correlation between the ventricular volumes and the prognosis of the fetuses. But statisticly significant correlation between paranchimal volumes and the prognosis was determined. Both the fetuses with poor prognosis and with poor prognostic factors had significantly higher ventricular to paranchimal volume ratios. Ventricular assymetry percentages of the fetuses with assymetric ventriculomegaly was significantly higher than the fetuses with symmetric ventriculomegali. Fetuses with severe ventriculomegali did not have lower paranchimal volumes while the fetuses with poor prognosis had indicating that measurement of ventricular dimention is not sufficent to evaluate ventriculomegali, but the paranchimal volume must be measured. Ventricular to paranchimal volume ratio is an important prognostic factor. Ventricular assymetry percentage appears to be a kuantitativ and dependable criterion of ventricular assymetri. Our study indicates that volumetric measurements performed by fetal MRI are reliable indicaters of prognosis of ventriculomegaly. But more researches with larger groups are needed to determine the prognostic indexes

    İnterstisyel Akciğer Hastalığı, Kantitatif BT Analizi ve Yapay Zeka Uygulamaları, Radiomics

    No full text
    Son on yılda başta derin öğrenme olmak üzere yapay zeka teknolojisindeki ilerlemeler, tıbbi görüntü analizinde yeni fırsatlar yaratmıştır. Bu alandaki çalışmaların sayısı gün geçtikçe artmakta ve yapay zekanın performansı iyileştirilmektedir. Yapılan çalışmalarda yeni görüntüleme biyobelirteçleri geliştirmek ve güvenilirgörüntü analiz araçları oluşturmak amaçlanmıştır. Yüksek çözünürlüklü akciğer bilgisayarlı tomografi görüntülerinin yapay zekanın bir alt kümesi olan makine öğrenmesi yöntemi ile analizi sayesinde, interstisyelakciğer hastalıklarının erken ve doğru tanısının, şiddetinin belirlenmesinin ve prognozun öngörülmesininmümkün olabileceği gösterilmiştir. Tüm bu umut verici gelişmelere rağmen aşılması gereken bazı zorluklarda vardır. En önemlilerinden biri, performansı yüksek modeller geliştirilmesi için büyük ve kaliteli veri kümelerine ihtiyaç olmasıdır. Bu nedenle ulusal veri havuzları oluşturulmasına ve uluslararası iş birliklerine ihtiyaçvardır. Elde olunan dijital görüntüleme verisinin en ideal şekilde toplanması, depolanması, paylaşımı ve yönetimi sağlanmalıdır. Ayrıca kişisel veri mahremiyeti ihlalinin önüne geçilmesine yönelik önlemler alınmalıdır.</p
    corecore