53 research outputs found
Compassion Satisfaction, Compassion Fatigue, and Burnout among Nurses
Objective: This research aimed to explore the compassion satisfaction, compassion fatigue and burnout levels of nurses and the correlations between these variables.
Materials and Methods: The research used a correlational descriptive cross-sectional design. This research was conducted with 185 nurses in a state hospital in the Central Anatolia region of Turkey between October-November 2018. Data were collected using a questionnaire form and the professional quality of life scale.
Results: Nurses' compassion satisfaction was found to be low, their compassion fatigue was high, and their burnout was moderate. A negative, weak, and significant correlation was found between compassion satisfaction and compassion fatigue. There was a negative, weak, and insignificant correlation between compassion satisfaction and burnout, while a positive and highly significant correlation was found between compassion fatigue and burnout.
Conclusions: Some intervention programs can be developed to reduce high levels of compassion fatigue among nurses. Also, stressors in the care environment/medium can be identified, and nurses’ exposure to these stressors can be prevented. Thus, compassion fatigue and burnout reduced, compassion satisfaction can be increase
Hemşirelik ve Mesleki Kimlik
Mesleki kimlik oluşumu ve gelişimi mesleki sosyalleşme süreci içerisinde gerçekleşmektedir. Hemşirelik öğrencileri eğitimleri süresince; ait olmayı istedikleri mesleğin normlarını, değerlerini, davranışlarını, tutumlarını ve kültürünü öğrenirler. Bir mesleğin üyesi olarak kimlik oluşturma süreci, hemşirelik çalışmalarına başlamadan önce eğitim sırasında ve mezun olduktan sonra hemşirelerin yaşamları boyunca gerçekleşir. Eğitim dönemi kimlik geliştirme sürecinin anahtarıdır ve bu süreçte mesleki kimliği etkileyen faktörler mesleki kimliği geliştirmekte ve sürekli gelişimini şekillendirmektedir. Hemşirelikte mesleki kimliği anlamak; hemşirelik eğitim müfredatlarını değerlendirmek, hemşirelik eğitiminde ve öğrencilikten profesyonel hemşireliğe geçiş boyunca değerlerin sürekli gelişimi için fırsatları belirlemek, hemşirelerin mesleki kimliklerini nasıl oluşturduklarına ve bunun test edilip güçlendirilmesi yoluyla hemşireliğin meslek olarak gelişimi için çok önemlidir. Ayrıca mesleki kimliği anlamak meslekleşme standartlarını karşılamada yol göstericidir. Hemşirelikte mesleki kimliği anlamak olumlu mesleki kimlik gelişimini sağlayarak yalnızca hemşirelere değil, aynı zamanda hastalara ve diğer sağlık çalışanlarına da yarar sağlayacaktır
Use of traditional and complementary medicine in patients with diabetes mellitus
Tanımlayıcı tipte olan bu araştırma diabetus mellitus’lu hastaların geleneksel ve tamamlayıcı tedavi uygulamaları kullanma durumlarının belirlenmesi
amacıyla yapıldı.Araştırma dahiliye polikliniğine başvuran diabetus mellitus’lu hastalarla yapıldı. Araştırma örneklemini Ocak-Şubat 2013 tarihleri
arasında İç Anadolu Bölgesinde bir Devlet Hastanesi dahiliye polikliniğine başvuran 152 diabetus mellitus tanısı olan hasta oluşturdu. Verilerin
toplanmasında anket formu kullanıldı. Veriler Statistical Package for Social Sciences (SPSS) 20.0 paket programı ile sayı-yüzde ve ki-kare testi
kullanılarak değerlendirildi. Çalışmada diabetus mellitus’lu hastaların %27.6’sının geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları kullandığı, %20.4’sinin
kullandığı geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulama yönteminin diyet desteği olduğu, % 78.5’inin kan şekeri ölçümlerinde kan şekerinin düştüğünü
gözlemlediği, bulunmamıştır. Diabetus mellitus’lu hastalar geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulama yöntemi kullanmaktadır. Hastaların geleneksel ve
tamamlayıcı tıp uygulama konusunda bilgilendirilmesi, sağlık personeline geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulama yöntemleri konusunda hizmet içi
eğitimler verilmesi, bunun yanı sıra kullanılan geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulama yöntemlerinin kan glikoz düzeyi üzerine etkilerinin belirlenmesi
amacıyla ileri araştırmalar yapılması önerilebilir.This descriptive study was carried out to explore the use of traditional and complementary medicine in patients with diabetes mellitus. The study was
carried out with a sample of 152 patients who presented to the outpatient clinic for internal diseases at a State Hospital in the Central Anatolia Region
between January -February 2013 and who were diagnosed with diabetes mellitus. The data collected using a questionnaire were analyzed with the
Statistical Package for Social Sciences (SPSS) 20.0 package program employing numbers and percentages and the chi-square test. This study found
that 27.6% of the patients with diabetes mellitus used traditional and complementary medicine, the traditional and complementary medicine used by
20.4% of them consisted of dietary support and the blood sugar level was observed to drop in 78.5% of them during their glucose measurements.
Patients with diabetes mellitus use the traditional and complementary medicine method. We can suggest that patients should be informed about
traditional and complementary medicine, health professionals should be provided in-service training on traditional and complementary medicine
methods and further research should be carried out to investigate the effect of traditional and complementary medicine methods used on the blood
glucose levels
Determination of the barriers to participation i̇n student nurses education i̇n health high schools of clinical nurses
Çalışma, klinikte çalışan hemşirelerin sağlık yüksek okulu öğrencilerinin eğitimine katılımlarındaki engelleri belirlemek amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır. Çalışma, Nevşehir Devlet Hastanesi'nde çalışan 230 hemşire ile yapılmıştır. Veriler araştırmacı tarafından geliştirilen anket formu kullanılarak toplanmıştır. Çalışmadan elde edilen verilerin değerlendirilmesi amacıyla SPSS (Statistical PackageforSocialSciences) version 22.0 kullanılmıştır. Gruplar arası farkı belirlemek için ki-kare önemlilik testi kullanılmıştır. Araştırmaya başlamadan önce Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Etik Kurulundan etik kurul onayı, Kamu Hastaneleri Birliği Nevşehir Genel Sekreterliği'nden gerekli izin, araştırmaya katılan hemşirelerden yazılı onam alınmıştır. Çalışma sonucuna göre, hemşirelerin %46.7'sinin öğrenci klinikte öğrenmesi gereken konu ve becerileri klinik hemşiresinden öğrenmek için kendisinin çabalaması gerektiğini düşündüğü, %60.7'sinin öğrenci sayısının fazla olduğunu düşündüğü, %42.2'sinin bazı öğretim elemanlarının klinikte yeterince bulunmadıklarını düşündüğü, %36.0'sının hastane fiziki ortamının yetersiz olduğunu düşündüğü saptanmıştır. Çalışmadan elde edilen sonuçlara yönelik uygun öneriler getirilmiştir.The study was descriptive in order to determine the obstacles to the participation of clinically active nurses in the education of high school students in health. The study was conducted with 230 nurses working at the Nevşehir State Hospital. The data were collected using the information form developed by the researcher. Statistical Package for Social Sciences (SPSS) version 22.0 was used to evaluate the data obtained during the study. The chi-square significance test was used to determine the difference between groups. Ethical committee approval from Haci Bektaş Veli University Ethnic Committee of Nevşehir Nevsehir, permission from the General Secretariat of the Public Hospitals Association Nevşehir, and written approval from the nurses participating in the investigation were taken. According to the results of the study, %46.7 of the nurses I think that the students should try hard to learn the subjects and skills that should be learned in the clinic from the clinical nurse, %60.7 of nurses I think that the number of students is surplus ,%42.2 of the nurses I think that teaching staff don't spend enough time in the clinic, %36.0 of the nurses I think that the physical environment of the hospital is inadequate were identified. According to the results were made suggestions
The relatioship beetwen levels of altruism, empathy and assertiveness in nursing students
Intoduction. It is obvious that altruism, empathy and assertiveness have
a direct relationship with the nursing profession. Moreover, altruism,
empathy and assertiveness are the values that have to be fostered in nurses
in their development of a professional identity during their education.
Professional values and attitudes also promote development of professional
characteristics including the definition of humanistic care and professional
identity. The purpose of this study is to determine the relationship
of altruism with empathy and assertiveness in nursing students.
Aim. The purpose of thisstudy is todetermine the relationship of altruism
with empathy and assertiveness in nursing students.
Material and Methods: This is a descriptivestudy.This study was conducted
with 659 nursing students in the Nursing Departments of the Health Colleges
of two universities in the Central Anatolia Region of Turkey. The data were
collected using a Personal Information Questionnaire, the Altruism Scale,
Empathic Tendency Scale and Ruthus Assertiveness Inventory. In analyzing the data, percentage distribution, mean standard deviation, correlation
analysis, and confidence analysis were used.
Results: The students’ mean altruism score was found to be 62.69±11.35,
their mean empathic tendency score 66.25±11.05 and their mean Ruthus
Assertiveness Inventory score 7.36±15.52. A positive linear and statistically
significant correlation was found between the altruism and empathic
tendencies of the students who took part in the study (r=0.181, p=0.000) and
between their altruism and Ruthus Assertiveness Inventory levels (r=0.186,
p=0.000).
Conclusion. As the students’ empathic tendencies and assertiveness
increase, the level of their altruism also increases
Determination of communication skills of nursing education instructors
Bu çalışma, hemşirelik eğitimi veren öğretim elemanlarının iletişim becerilerini öğretim elemanı ve öğrenci gözüyle değerlendirerek belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırma Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Semra ve Vefa Küçük Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Bölümü'nde 2016-2017 öğretim yılı güz döneminde ders veren öğretim elemanları ve öğrenim gören öğrencilerle, 26 Aralık 2016- 06 Ocak 2017 tarihleri arasında yapılmıştır. Veriler anket formu ve Öğretmen İletişim Becerileri Ölçeği ile toplanmıştır. Araştırmanın evrenini, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Semra ve Vefa Küçük Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Bölümü'nde 2016-2017 öğretim yılı güz döneminde öğrenim gören toplam 466 öğrenci ve eğitim veren 35 öğretim elemanı oluşturmuştur. Evrenden örneklem seçimi yapılmayıp araştırmaya katılmayı kabul eden 326 öğrenci ve 35 öğretim elemanı araştırmaya dahil edildi. Veriler sayı, yüzde, ortalama, standart sapma, bağımsız iki örnek t testi ve ANOVA ile değerlendirilmiştir. Araştırmaya başlamadan önce Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Etik Kurulu'ndan etik kurul onayı, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Semra ve Vefa Küçük Sağlık Yüksekokulu Müdürlüğü'nden gerekli izin, araştırmaya katılan öğrenci ve öğretim elemanlarından yazılı onam alınmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, öğretim elemanlarının iletişim becerilerine yönelik öğretim elemanı ve öğrenci görüşleri arasında fark olduğu ve öğretim elemanlarının kendi iletişim becerilerine yönelik görüşlerinin öğrencilerin görüşlerine göre daha yeterli düzeyde olduğu bulunmuştur. Bu sonuçlar doğrultusunda öğretim elemanlarının iletişim becerilerinin öğrencilere göre de daha yeterli düzeye gelebilmesi için öğretim elemanlarının iletişim becerilerinin geliştirilmesine yönelik gerekli düzenlemelerin ya da faaliyetlerin yapılması önerilmiştir.This study was conducted in order to determine the communication skills of the instructors who teach nursing education by evaluating the teaching staff and students. This research was conducted to lecturers and students of Nursing Department of Nevşehir Haci Bektaş Veli University Semra and Vefa Küçük Health School during the fall semester of the 2016-2017 academic year between 26 December 2016 and 06 January 2017. The data were collected with the survey form and the Teacher Communication Skills Scale. The universe of the research was composed of 466 students and 35 teaching staff in the fall semester of 2016-2017 academic year in Nevsehir Haci Bektaş Veli University Semra and Vefa Küçük Health School Nursing Department. 326 students and 35 teaching staff who agreed to take part in the survey. Data were evaluated by frequency, percentage, mean, standard deviation, independent two-sample t-test and ANOVA. Before starting the research, approval of the ethics committee of Haci Bektaş Veli University Ethics Committee was obtained from Directorate of Nevşehir Haci Bektaş Veli University Semra and Vefa Küçük Health School, and written permission was given from the students and instructors participating in the research. According to the results of the research, it was found that there has been a difference about communication skills between teaching staff and students and the teaching staffs' opinions about their communication skills were more adequate than the opinions of the students. In the direction of these results, it is suggested that necessary arrangements or activities should be made to improve the communication skills of the instructors in order to ensure that the communication skills of the instructors are more adequate than the students
Evaluation of fear and pain fear related to intramuscular injection in adults
İntramüsküler (IM) enjeksiyona bağlı korku enjeksiyon uygulamasını erteleme ya da yaptırmama durumuyla sonuçlanabilmektedir. Dolayısıyla bireylerin; evlilik, seyahat, eğitim, göç veya işle ilgili planlarını olumsuz etkilemektedir, IM enjeksiyon korkusundan dolayı öğrencilerin kariyerlerden vazgeçebildikleri belirtilmektedir. IM enjeksiyon korkusundan dolayı enjeksiyonun ertelenmesi ya da yaptırılmaması akut ya da kronik hastalıkların tedavisini olumsuz etkileyebilir. Bu çalışmada yetişkinlerde intramüsküler enjeksiyon uygulamasına bağlı korku ve ağrı korkusunun değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın örneklemini 196 birey oluşturmuştur. Veri toplamada anket formu ve Ağrı Korkusu Ölçeği-III kullanılmıştır. Verilerin istatistiksel analizinde SPSS 23.0 paket programı kullanılarak kategorik ölçümler yüzde, sürekli ise ortalama ve standart sapma (gerekli yerlerde ortanca ve minimum-maksimum) olarak özetlenmiştir. Ölçek skoru ile demografik özellikler arasındaki farklılıkların incelenmesinde normal dağılım gösteren parametrelerde ikili değişkenlerde bağımsız örneklemler için t-testi, ikiden fazla değişkenlerde tek faktörlü varyans analizi (Oneway ANOVA) testleri kullanılmıştır. İkiden fazla değişkenlerde gruplar arasındaki farklılıkların belirlenmesi amacıyla Post Hoc analizlerinden LSD testi ile değerlendirme yapılmıştır. Hastaların Ağrı ölçeği skorlarına diğer parametrelerin etki düzeylerinin belirlenmesi için Çoklu regresyon modeli kullanılmıştır. Çalışmada kullanılan tüm testlerde istatistiksel önemlilik düzeyi p<0.05 olarak alınmıştır. Çalışmada yapılan inceleme sonucunda, bireylerin %31.1'inin enjeksiyon korkusu olduğu belirlenmiştir. Özellikle kadınların erkeklere göre; eğitim düzeyi düşük ve yaş düzeyi yüksek olanların ağrıdan daha çok korktukları saptanmıştır. Bu sonuçlar doğrultusunda; hemşirelerin enjeksiyon uygulamasından önce bireylerin enjeksiyon korkusu ve ağrı korkusu durumlarını belirlemesi, korkuya yönelik hemşirelik girişimlerini uygulaması önerilebilir.Fear of intramuscular (IM) injection may result in delaying or not taking the injection. Therefore, it negatively affects individuals' plans related to marriage, travel, education, immigration or work. It is stated that students may give up their careers due to the fear of IM injections. Delaying or not having the injection due to the fear of IM injection may adversely affect the treatment of acute or chronic diseases. In this study, it was aimed to evaluate the fear based on intramuscular injection application and the fear of pain in adults. The sample of the study consisted of 196 individuals. Questionnaire form and the Fear of Pain Scale-III were used in data collection. In the statistical analysis of the data, SPSS 23.0 package program was used, and categorical measurements were summarized as percentages, while the constant as the mean and the standard deviation (median and minimum-maximum where necessary). In the analysis of the differences between the scale score and demographic characteristics, independent student t-test was used for binary variables in the normally distributed parameters and Oneway ANOVA tests were used for more than two variables. When there are more than two variables, an evaluation was made with the LSD test, one of the Post Hoc analyzes, in order to determine the differences between the groups. Multiple regression model was used to determine the effect levels of other parameters on the Pain scale scores of the patients. Statistical significance level was taken as p<0.05 in all tests used in the study. As a result of the examination made in the study, it was determined that 31.1% of the individuals had the fear of injection. It was determined that women with lower education level and higher age level were more afraid of pain than men. In line with these results, it can be suggested that nurses determine the fear of injection and the fear of pain in individuals before the injection application, and apply nursing interventions for fear
Avanosta Yasayan 65 Yas ve Üzerindeki Bireylerin Ev Ortamlarının Ev Kazası Yönünden Degerlendirilmesi
Bu çalışma, yaşlıların ev ortamlarının, ev kazası yönünden değerlendirilmesi amacıyla, Nevşehir İli Avanos İlçesinde yaşayan, 65 yaş üstü bireylerle, Şubat 2015-Nisan 2015 tarihleri arasında yapılmıştır. Veriler araştırmacı tarafından oluşturulan kişisel bilgi formu ve ev güvenliği denetim listesi ile toplanmıştır. Araştırmanın evrenini, Türkiye İstatistik Kurumu 2013 nüfus sayımı sonuçlarına göre, 13.250 nüfustan oluşan Avanos İlçe merkezindeki, 65 yaş üstü 4.332 yaşlı oluşturmaktadır. Örneklem büyüklüğü evrendeki birey sayısı bilindiği için; n=Nt²pq / d² ( N-1)+t²pq formülü kullanılmış örneklem sayısı 324 olarak hesaplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesi Kruskal Wallis ve Mann Whithey U testleri ile yapılmıştır. Araştırmaya başlamadan önce ilgili kurum ve kuruluşlardan gerekli izinler alınmış, yaşlı bireylere gerekli açıklamalar yapılarak, yazılı onamları alınmış, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Etik Kurulundan etik kurul onayı alınmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, erkeklerde, geliri giderden fazla olanlarda, sürekli ilaç kullanmayanlarda, kronik hastalığı olmayanlarda ev güvenliği risklerinin yüksek olduğu bulunmuştur. Bu sonuçlar doğrultusunda, ev kazası risklerini azaltmaya yönelik, ev içi düzenlemeler, eğitimler ve gerekli hemşirelik girişimlerinin planlanıp uygulanması önerilmiştir
The evaulation of individuals over the age of 65 in aspect of accidents at home in the town centre in Avanos
Bu çalışma, yaşlıların ev ortamlarının, ev kazası yönünden değerlendirilmesi amacıyla, Nevşehir İli Avanos İlçesinde yaşayan, 65 yaş üstü bireylerle, Şubat 2015-Nisan 2015 tarihleri arasında yapılmıştır. Veriler araştırmacı tarafından oluşturulan kişisel bilgi formu ve ev güvenliği denetim listesi ile toplanmıştır. Araştırmanın evrenini, Türkiye İstatistik Kurumu 2013 nüfus sayımı sonuçlarına göre, 13.250 nüfustan oluşan Avanos İlçe merkezindeki, 65 yaş üstü 4.332 yaşlı oluşturmaktadır. Örneklem büyüklüğü evrendeki birey sayısı bilindiği için; n=Nt²pq / d² ( N-1)+t²pq formülü kullanılmış örneklem sayısı 324 olarak hesaplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesi Kruskal Wallis ve Mann Whithey U testleri ile yapılmıştır. Araştırmaya başlamadan önce ilgili kurum ve kuruluşlardan gerekli izinler alınmış, yaşlı bireylere gerekli açıklamalar yapılarak, yazılı onamları alınmış, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Etik Kurulundan etik kurul onayı alınmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, erkeklerde, geliri giderden fazla olanlarda, sürekli ilaç kullanmayanlarda, kronik hastalığı olmayanlarda ev güvenliği risklerinin yüksek olduğu bulunmuştur. Bu sonuçlar doğrultusunda, ev kazası risklerini azaltmaya yönelik, ev içi düzenlemeler, eğitimler ve gerekli hemşirelik girişimlerinin planlanıp uygulanması önerilmiştir.This study was carried with elderly people to determine home environment is conducted to evaluate the direction of home accidents in elderly people living in Avanos County in Nevşehir between February 2015 and April 2015. The data were collected with personal information form and home safety checklist was created by the researcher. The population of the investigation constituted according to result of Turkey Statical Instituon census in 2013. Avanos has population of 13,250 people and it has population of elderly people 4,332. Sample size, n = Nt²Pq / d² (N-1) + t²pq formula is calculated as the number of 324 sample used. Data were analysed with Kruskal-Wallis and Mann Whitney U. Before starting the study, the permission was taken from the related foundations, necessary explanation were made to the elderly people and was taken written consent from them and were taken ethic committee approval from Nevsehir Hacıbektas Veli University Ethic Committee. The results of study, risks of home safety was found to be significantly high in the subject with men, high revenue, who don't use continuous medication, don't have chronic diseas. In the light of these data, to reduce the risk of home accidents, domestic regulations, it is proposed to apply the necessary education and nursing initiatives planned
Determination of quality perceptions of physicians and nurses working at Nevsehir State Hospital
Bu çalışmada Nevşehir Devlet Hastanesinde çalışan hekim ve hemşirelerin kalite algılarının ve bunları etkileyen faktörlerin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Nevşehir Devlet hastanesinde çalışan 125 hekim ve 370 hemşire olmak üzere toplam 495 sağlık çalışanını çalışmaya dahil edildi. Araştırmada kişisel bilgi formu ve Sağlık Çalışanlarında Kalite Algısı Ölçeği kullanılarak veriler toplandı. Araştırmaya katılan sağlık çalışanlarının kalite algıları yaş, cinsiyet, unvan, meslek, çalışma süresi gibi demografik faktörlere göre incelendi. Bulgular: Katılımcıların 106'sı (%29,0) erkek, 259'u (%71,0) kadındı ve yaş ortalaması 34,02±8,92 idi. Çalışmaya katılanların toplam ölçek puanı ortancası 240(70-350) idi. Yönetim ve liderlik alt ölçek puanı ortancası 43(12-60), insan kaynakları kullanımı alt ölçek puanı ortancası 45(14-70), kalite eğitimi alt ölçek puanı ortancası 17 (5-25), ölçme ve değerlendirme alt ölçeği puanı ortancası 25(7-35), kurum yararı alt ölçeği puanı ortancası 36(10-50), çalışan yararı alt ölçeği puanı ortancası 50(14-70) ve hasta yararı alt ölçeği puanı ortancası 50(14-70) idi. Kalite algısı ölçeğinin alt ölçeklerinde en yüksek puan çalışan yararı ve kurum yararı alt boyutlarında, en düşük puan ise insan kaynakları yönetimi alt boyutunda saptandı. Tartışma: Bu çalışmada Nevşehir Devlet Hastanesinde çalışan hekim ve hemşirelerin kalite algısı ve bu algı ile ilişkili faktörler değerlendirilmiştir. Çalışanların kalite algılarının iyi bir düzeyde olduğu söylenebilir. Cinsiyet, meslek, çalışılan birim, mesleğini isteyerek seçme, işinden memnun olma temel olarak toplam kalite algısını etkileyen faktörlerdir. Yaş, medeni durum, hemşirenin görevi, çalışma saatlerinin düzeni ve öncesinde alınan kalite eğitimlerinin toplam kalite algısı üzerinde anlamlı bir etkisi yoktur.In this study, it was aimed to evaluate the service quality perceptions of physicians and nurses working in Nevşehir State Hospital and the factors affecting them. Materials and Methods: A total of 495 healthcare professionals, 125 physicians and 370 nurses working in Nevşehir State Hospital, were included in the study. In the study, data were collected by using the personal information form and the Quality Perception Scale of Healthcare Professionals. The quality perceptions of health workers participating in the research were examined according to demographic factors such as age, gender, title, occupation, and working time. Results: 106 (29.0%) of the participants were male, 259 (71.0%) were female, and the mean age was 34.02±8.92. The median total scale score of the participants in the study was 240 (70- 350). Median management and leadership subscale score is 43(12-60), human resources use subscale score is median 45(14-70), quality education subscale score is median 17 (5-25), measurement and evaluation subscale score is median 25( 7-35), the median score of the institution benefit subscale was 36 (10-50), the median score of the employee benefit subscale was 50 (14-70), and the median score of the patient benefit subscale was 50 (14-70). The highest score was found in the employee benefit and corporate benefit sub-dimensions, and the lowest score was found in the human resources management sub-dimension. Discussion: In this study, the perception of quality of physicians and nurses working in Nevşehir State Hospital and the factors associated with this perception were evaluated. It can be said that the quality perception of the employees is at a good level, but it should be increased even more. Gender, profession, unit of work, choosing the profession voluntarily, being satisfied with the job are basically the factors that affect the total quality perception. Age, marital status, nurse's duty, order of working hours and previous quality trainings do not have a significant effect on total quality perception
- …