127 research outputs found

    Tokat İlinde Yetiştirilen Anadolu Mandalarında Büyüme Özelliklerine Ait Fenotipik Parametreler Ve Genetik Parametre Tahminleri

    Get PDF
    Bu araştırmada, Tokat ilinde 2012-2022 yılları arasında doğan 9401 baş Anadolu mandası malağının büyüme özellikleri ile ilgili varyans bileşenleri ve genetik parametreleri tahmin edilmiştir. Bu kapsamda mandalara ait doğum ağırlığı (DA), altıncı ay (CA6), on ikinci ay canlı ağırlıkları (CA12) ve günlük ortalama canlı ağırlık artışları büyüme özellikleri olarak incelenmiştir. Toplamda 44424 büyüme verisi (DA (9401), CA6 (7685), CA12 (6550), doğum ile altıncı ay arasındaki günlük canlı ağırlık artışı (GCAADA-6, 7686) 6. ay ile 12. ay arasındaki günlük canlı ağırlık artışı (GCAA6-12, 6553) ve doğum ile 12. ay arasındaki günlük canlı ağırlık artışı (GCAADA-12, 6550)) değerlendirilmiştir. Dişi ve erkek malaklar için canlı ağırlığa ait ortalamaları sırasıyla doğum ağırlığında; 29.97±0.063 ve 31.15±0.066 kg, altıncı ay ağırlığında; 101.67±0.312 ve 104.87±0.329 kg, on ikinci ay canlı ağırlığında; 156.38±0.467 ve 161.31±0.490 kg, doğum ile altıncı ay arası günlük canlı ağırlık artışında; 0.399±0.002 ve 0.409±0.002 g, altıncı ile on ikinci ay arası günlük canlı ağırlık artışında; 0.308±0.002 ve 0.317±0.002 g ve doğum ile on ikinci ay arası günlük canlı ağırlık artışında 0.346±0.001 ve 0.356±0.001 g olarak bulunmuştur. Araştırmada, tüm özellikler için varyans bileşenleri ve genetik parametreler MTDFREML programı ile tahmin edilmiştir. DA, CA6, CA12, GCAADA- 6, GCAA6-12 ve GCAADA-12 büyüme özelliklerine ait kalıtım derecesi (h2 ) sırasıyla 0.24, 0.15, 0.16, 0.15, 0.14 ve 0.15 olarak tahmin edilmiştir. Büyüme özellikleri arasındaki en yüksek genetik korelasyon GCAADA-6 ile CA6 ve CA6 ile CA12 arasında 0.97 ve 0.88 olarak gözlenmiştir. En yüksek fenotipik korelasyon ise GCAADA-12 ile CA12 ve GCAADA-6 ile DA arasında 0.98 ve 0.97 bulunmuştur. DA, CA6 ve CA12 büyüme özellikleri için genetik yönelim sırasıyla 0.0049, 0.06 ve 30.20 kg/yıl olarak belirlenmiştir. Sonuç olarak, hesaplanan varyans unsurları, genetik parametreler ve damızlık değerlerinin Türkiye'de Anadolu mandası populasyonlarında yapılacak ıslah çalışmalarında seleksiyon kriteri olarak kullanılabileceği ve seleksiyondaki başarıyı arttırabileceği düşünülmektedir

    Ödeme kaydedici cihazlar için kullanılan bulut sisteminin bütünleşik bulanık dematel ve bulanık kalite fonksiyon yayılımı yöntemleri ile iyileştirilmesi

    Get PDF
    06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.Bu çalışmada, ödeme kaydedici cihazlar için oluşturulan bulut sisteminin bulanık kalite fonksiyon yayılımı (KFY) yöntemi ve bulanık DEMATEL (The Decision Making Trial and Evaluation Laboratory) yöntemi ile iyileştirilmesi çalışması yapılmıştır. Ödeme kaydedici cihazlar üzerinde gerçekleşen işlemleri, işlemlere ait verileri görebilmek için entegrasyon çeşitlerinden herhangi biri ile entegratör firmaya bağlı kalarak cihazın haberleşmesi gerekmektedir. Yapılan çalışmada mevcut yöntemlerden farklı olarak herhangi bir entegrasyon firmasına bağlı kalmadan cihaz üzerinde yapılan işlemlerin internet üzerinden erişimi sağlanması için bulanık KFY yöntemi ile birlikte bulanık DEMATEL yöntemi kullanılarak bir yazarkasa firmasını yapmış olduğu eski yapı geliştirilmiştir. Bulanık KFY yöntemi uygulanarak iyileştirilecek olan yapının etkinlik ve verimliliğin arttırılması amaçlanmıştır. Bulanık KFY yönteminde elde edilecek değerlerin gerçeğe daha yakın olabilmesi, etkileyen ve etkilenen değerlerin birbiri arasındaki ilişkiden dolayı bulanık DEMATEL yönteminden yararlanılmıştır. Yapılan çalışmada cihaz üzerinde yapılan işlemlerin takibi için entegratör firmaya bağlı kalınması problemi ortadan kaldırılıp tek bir kullanıcıya bağlı olmadan istenilen yerde, istenilen zamanda, güvenli bir şekilde istenilen cihaz hakkında detaylı bilgi alınması sağlanmıştır. Çalışma sonucunda kullanım kolaylığının, istenilen bilgiye anında erişilebilirliğin ve anlaşılırlığın sağlanması için çözümler oluşturulup KFY yöntemi ile sistem geliştirilmesi ve iyileştirilmesi yapılmıştır. Ödeme kaydedici cihaz sahibi olan herkesin istek ve talepleri doğrultusunda birçok yeni özellik bulut sistemine eklenip müşteri talepleri karşılanmıştır.In this study, enhancement of the cloud system created for payment devices by the fuzzy quality function deployment (Fuzzy QFD) and fuzzy DEMATEL (The Decision Making Trial and Evaluation Laboratory) methods has been done. In order to be able to see the transactions performed on the payment devices and the data belonging to the transactions, it is necessary to communicate with the device provided that being connected to the integrator firm. In the study, an old infrastructure of a cash register company has been enhanced by using fuzzy QFD method in order to access the transactions made on the device over internet without being connected to any integration company. It is aimed to increase the efficiency of the infrastructure by applying the fuzzy QFD method. Fuzzy DEMATEL method is being used in order to get the values obtained by fuzzy QFD method closer to reality. In the study, the problem of necessity of being connected to the integrator company in order to access the transactions made on the device was eliminated. It is provided to get detailed information from the desired device safely at the desired location and time without being connected to a single user. As a result of the study, solutions for the old infrastructure were developed to improve the ease of use, instant accessibility and clarity of the requested information by fuzzy QFD method. In accordance with the requests and demands of everyone who owns payment device, many new features have been added to the cloud system to meet customer demands

    Hard disk failure and data recovery methods in computer forensicAdli bilişimde hard disk arızaları ve arızalı disklerden veri kurtarma yöntemleri

    Get PDF
    Since the acceptation of digital data as evidence in courts, hard disks have been the most studied objects within a digital forensic examination.Data recovery is the recovery process of digital data from damaged, corrupted or inaccessible medias due to another cause which cannot be accessed in the normal way. Data recovery term in digital forensics literature is generally used for obtaining deleted, hidden or encrypted data. Detailed description of two different perspectives of data recovery will be made under logical a physical data recovery titles.Physical or logical problems may be the cause of inaccessibility of data in the recording media. Logical problem is the state of inability to reach data, although the recording media or the device which stores data works normally. On the other hand, physical malfunctions bring to mind the differing types of failures depending on the recording medium.The purpose of this article is to explain how to recover data from a hard disk which is corrupted due to any reason. Prior to that, data recovery concept,  data recovery types, physical structure of modern hard disk drives we use today and its internal components will be described, then encountered failures and intervention methods to the hard disk drives will be explained. ÖzetDijital verilerin mahkemelerde delil olarak değerlendirilmesinden bu yana hard diskler adli bilişim incelemelerinin en çok çalışılan nesnelerinden biri olagelmiştir.Veri kurtarma, zarar görmüş, bozulmuş veya başka bir nedenden dolayı normal yollarla içinde bulundurduğu dijital verilere ulaşılamayan medyalardan verinin elde edilmesi veya kurtarılması sürecidir. Adli bilişim literatüründe veri kurtarma terimi genellikle silinmiş, gizlenmiş veya kriptolu verilerin elde edilmesi anlamında kullanılmaktadır. Bu iki farklı bakış açısının karşılık bulduğu yazılımsal ve donanımsal veri kurtarma türleri ile ilgili detaylı açıklamalar yapılacaktır.Kayıt ortamlarında veri erişiminin sağlanmaması yazılımsal veya donanımsal olabilir. Yazılımsal arızadan kasıt kayıt ortamının veya verinin kayıtlı olduğu cihazın çalışır durumda olmasına rağmen veriye ulaşılamama durumunu ifade eder. Donanımsal arızalar ise aslında kayıt ortamına göre değişen, farklılaşan arıza türlerini akla getirmektedir.Bu makalenin amacı da herhangi bir sebepten dolayı bozulmuş olan hard disklerden nasıl veri kurtarılacağını izah etmektir. Bunun öncesinde veri kurtarma kavramı, veri kurtarma türlerinin neler olduğu, günümüzde kullanılan modern hard disklerin fiziksel yapısı ve iç bileşenleri açıklanacak, sonrasında bu hard disklerde karşılaşılan arızalar ve müdahale yöntemleri değerlendirilecektir

    Isolation and identification of bacillus pumilus yhh-2, a potential pathogen to the alfalfa weevil (Hypera postica gyllenhal)

    Get PDF
    Alfalfa weevil (Hypera postica Gyllenhal, 1813) samples were collected from different locations in Kırşehir, Turkey, during May–August in 2014. They were immediately transferred to the research laboratory and dissected under aseptic conditions. Then serial dilutions were prepared from digestive tract samples and the spread plate technique was used for obtaining pure cultures. The conventional and molecular methods that include morphological and physiological examinations, biochemical tests, 16S rDNA sequencing, and the basic local alignment search tool (BLAST) were used for identification of the bacterial isolates. According to the findings of the present study, the YHH-2 isolate was found as the main pathogenic bacterium that dominates the digestive tract microflora of the alfalfa weevil. 16S rDNA sequencing and the BLAST data revealed that YHH-2 showed 100% similarity to Bacillus pumilus, recently described as an entomopathogenic strain. In conclusion, the results of the present study are important due to showing for the first time the presence of Bacillus pumilus YHH-2 in the digestive tract of the alfalfa weevil and it may be used as a potential biocontrol agent against the harmful effects of this insect species. © TÜBİTAK

    Saanen ırkı keçilerde alfa-laktalbumin ve büyüme hormon gen polimorfizminin incelenmesi

    No full text
    Bu çalışmada Saanen ırkı keçilerde LALBA (alfa-laktalbumin) ve GH (büyüme hormonu) gen polimorfizminin incelenmesi amaçlanmıştır. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Küçükbaş Hayvan Araştırma ve Uygulama Biriminde yetiştirilen Saanen ırkı keçilerden toplam 72 baş hayvan, materyal olarak kullanılmıştır. LALBA geni üçüncü ekzon ile GH geni ikinci, üçüncü ekzon bölgelerindeki polimorfizmler, PCR-RFLP yöntemiyle sırasıyla MvaI ve HaeIII restriksiyon enzimleri kullanılarak incelenmiştir. LALBA/MvaI lokusunda A1A1 (128 bç, 140 bç) genotipi, GH/HaeIII lokusunda ise AA (366 bç, 56 bç) ve AB (422 bç, 366 bç ve 56 bç) genotipleri belirlenmiştir. LALBA/MvaI lokusu monomorfik bulunmuştur. GH/HaeIII lokusu bakımından GH-A ile GH-B olmak üzere iki farklı allel belirlenmiştir. Popülasyonda, GH-A allel frekansı 0.77 ile GH-B alleline göre yüksek bulunmuştur. Ele alınan popülasyonun GH lokusu bakımından Hardy-Weinberg dengesinde olmadığı tespit edilmiştir.The aim of this study was to determine LALBA (alpha-lactalbumin) and GH (growth hormone) gene polymorphism in Saanen goat breed. Total of 72 head Saanen goats reared in Ege University, Faculty of Agriculture, Department of Animal Science, Small Ruminant Research and Application Unit were used as animal material. The polymorphisms at third exon region of LALBA gene and second, third exon region of GH gene were analyzed by using PCR-RFLP method with MvaI and HaeIII restriction enzymes, respectively. In the LALBA/MvaI locus; A1A1 (128 bp, 140 bp) genotype and in the GH/HaeIII locus; AA (366 bp, 56 bp) and AB (422 bp, 366 bp, 56 bp) genotypes were found. LALBA/MvaI locus was found monomorphic. Two different alleles were identified as GH-A and GH-B at GH/HaeIII locus. GH-A allele frequency was observed higher than the GH-B allele as 0.77. The population exhibited significant deviation from Hardy-Weinberg equilibrium in GH locus

    The effect of cultural properties of societies on management in internationalization processes of enterprises

    No full text
    Uluslararasılaşma sürecini, işletmelerin kendi sınırları dışında farklı ülke ya da ülkelerde faaliyette bulunmaları olarak değerlendirmek mümkündür. Bu süreçte, işletmeleri iç pazardan dış pazarlara doğru iten çeşitli faktörler bulunmaktadır. İşletmeler, sahip oldukları pazarları çeşitlendirerek pazar payını arttırmak, yüksek karlar elde edebilmek, farklı uluslarda faaliyette bulunan rakipleri ile rekabet ortamında mücadele edebilmek gibi çeşitli sebeplerle uluslararasılaşma süreçlerine girmektedirler. Bu aşamada, uluslararası işletmelerin amaçladıkları performans düzeyini sağlayabilmeleri açısından, ilişkide bulundukları ülkelerin kültürel özelliklerine hakim olmaları son derece önem arz etmektedir. Kültür, toplumları oluşturan bireylerin yaşam şeklini, tarihini, alışkanlıklarını, inançlarını, tüm hayatını kapsayarak; sahip olduğu çeşitli normlar neticesinde bireylerin birbirleriyle sağlıklı ilişkiler kurarak, birlik ve bütünlük içerisinde yaşamalarını sağlayan ve sosyalleşme sürecini oluşturan kurallardır. Kültürü oluşturan faktörleri dil, tutum ve inançlar, estetik, kahramanlar, normlar, değerler ve din olarak sınıflandırmak mümkündür. Mevcut çalışmanın birinci bölümünde kendi sınırları içerisinde faaliyet gösteren ulusal işletmelerin, uluslararasılaşma süreçleri ve nedenleri ile tarihsel gelişimleri hakkında bilgilendirme yapılmıştır. İkinci bölümde ise, işletmelerin ilişkide bulundukları ülkelerin kültürel özelliklerine hakim olmalarının önemini belirtmek amacıyla, kültür kavramına ve bu kavramı oluşturan unsurlara yer verilmiştir. Üçüncü bölümde farklılık kavramı, kültürel farklılıklarla ilgili yapılan araştırmalar ile farklı kültürlerde uygulanan yönetim anlayışlarına değinilmiştir. Çalışmanın son bölümünde ise, farklı sektörlerde faaliyet gösteren beş ayrı uluslararası işletmenin kültürel farklılıklara bakış açıları ile ilgili olarak gerçekleştirilen araştırma ve sonuçlarından söz edilmiştir.It is possible to consider the process of internationalization as having activities in different countries or countries outside of their borders. In this process, there are several factors driving businesses from the internal market to foreign markets. Businesses are entering into internationalization processes for a variety of reasons such as increasing their market share by diversifying their markets, achieving high profits, and competing with competitors operating in different countries in a competitive environment. At this stage, it is crucial that international companies have to master the cultural characteristics of the countries to which they relate in order to achieve the level of performance they are aiming for. Culture includes the way of life, history, habits, beliefs, and the whole life of the individuals who make up the societies; are the rules that establish individuals' healthy relations with each other in terms of the various norms that they have, which enable them to live in unity and integrity and constitute the process of socialization. It is possible to classify cultural factors as language, attitude and beliefs, aesthetics, heroes, norms, values and religion. In the first part of the present work, information on the internationalization processes, causes and historical developments of the national enterprises operating within their borders has been given. In the second part, the concept of culture and the elements that make up this concept are included in order to indicate the importance of having the cultural characteristics of the countries to which they relate. In the third chapter, the concept of difference, the researches on cultural differences and the management approaches applied in different cultures are mentioned. In the last part of the study, it is mentioned about the research and results of five different international enterprises operating in different sectors related to cultural differences

    Üretken tüketici oluşumunda kooperatif işletmelerin önemi ve bir model önerisi

    No full text
    ÜRETKEN TÜKETİCİ OLUSUMUNDA KOOPERATİF İŞLETMELERİN ÖNEMİ VE BİR MODEL ÖNERİSİ Makinelesme ile birlikte üretim araçları yeniden biçimlenmis ve toplumsal hayatta köklü degisimler meydana gelmistir. Sanayi toplumu bilgi birikimi arttıkça, tüketim maddeleri çesitliligi artmıstır. Yasanan gelismeler sayesinde bir çok yeni ürün insan hayatına girmistir. Bütün bu ürünlerin tüketiciye ulasması gerekiyordu. Üreticinin tüketiciye ulasabilmesi ancak aracılar ile mümkün olmaktaydı. Bu aracılar ise ürünün maliyetinin artmasına neden oluyordu. Sanayi toplumu içinde, temel tüketim maddelerini daha uyguna temin etmek için bir araya gelen insanlar yardımlasma ve dayanısma içerisine girerek kooperatif isletmelerin olusmasını saglamıslardır. Tüketim kooperatifleri, ürün üzerindeki maliyetin azalması için direk üreticiye ulasmıslar ve üyelerine daha uygun ürünler saglamıslardır. Kimi zaman ise bazı ürünleri üretme yoluna gitmislerdir. Bilgi toplumu ise bir çok teknolojik gelismelere sahne olmustur. Bilgisayarların birbirine baglanması sayesinde, bilgi paylasımı ve gelistirilen teknolojik ürünler sayesinde iletisim olanakları artmıstır. Teknolojik gelismelerin yanısıra lojistik ve bankacılık sektöründe yasanan gelismeler ile tüketicilere yeni kolaylıklar sunulmustur. Eger tüketiciler isterler ise, basit bir düsünce degisikligi ile üretken tüketici olabilirler. Hayatını devam ettirebilmek için, zaten yapmak zorunda oldugu harcamaların bir kısmını kendilerine geri döndürebilirler. Bu model, tüketicilerin aracı olmadan üreticilere ulasması seklinde gerçeklesmekte ABSTRACT IMPORTANCE OF COOPERATIVE ENTERPRISES IN FORMATION OF PRODUCTIVE CONSUMER AND PROPOSAL OF A MODEL With mechanization the means of production has formed again and there have been radical changes in social life. While there has been an increase in industrial society knowledge the variety of consumable materials has increased. With the help of developments several new products have taken place in people’s lives. Producers were able to reach consumers via middlemen. But these middlemen were causing cost increase. In industrial society, people who gathered to provide the basic consumable materials more cheaply have shown solidarity and made cooperative enterprises to be formed. Consumption cooperatives have directly reached producers so as to decrease the cost of product, and provided their members with cheaper products. Sometimes they tried to produce some products. On the other hand in information society there have been a lot of technological developments. Thanks to the connection of computers, share of knowledge and thanks to the developed technological products, communication opportunities have increased. In addition to technological developments, new facilities have been presented to the consumers with the developments in logistic and banking sector. If the consumers want, they can be productive consumers with a simple difference in thought. For surviving, they are able to bring back some of the expenses they already have to do. This model comes true as the access of consumers to producers without middleman
    corecore