3 research outputs found
4+4+4 Eğitim Sisteminin Beşinci Sınıf Öğrencilerine Yansıması: Öğretmen Görüşleri
ÖZ: Bu çalışmanın amacı 4+4+4 eğitim sistemiyle birlikte ortaokul olan 5. Sınıf öğrencilerinin yaşadığı problemlerin öğretmen görüşleri açısından ele alınmasıdır. Araştırmanın örneklemini 2013-2014 eğitim ve öğretim yılı, Niğde ili 147 beşinci sınıf branş öğretmenleri oluşturmaktadır. Araştırmada nitel ve nicel araştırma yöntemleri bir arada kullanılmıştır. Elde edilen açık uçlu anket sorularından en temel görüşler; öğrenci kaynaklı olduğu düşünülen sorunların kısaca, öğrencilerin yaşlarının küçük olduğu, kendilerini ilkokul gibi hissettikleri, ergenlik çağındaki çocuklarla bir arada olmalarının sakıncalı olabileceği, derslere ilgisiz oldukları yönündedir. öğretmen kaynaklı olduğu düşünülen sorunların öğrencilerin davranışlarını yönetememe (sınıf ve davranış yönetimi), ders anlatım yöntem ve tekniklerinde hissedilen eksiklikler, haftalık ve günlük ders saatlerinin fazlalığı ile derslere giriş-çıkış saatleri şeklinde yoğunlaşmıştır; diğer etmenler olarak kısaca ders saatlerinin fazlalığı, giriş çıkış saatlerinin uygun olmayışı, ders kitapları ve müfredat programının uygun olmadığı ve son olarak açlıkla başedememe olarak dile getirilmiştir. Bunlara ek olarak nicel bulgular da bu sonuçları destekler niteliktedir.Anahtar kelimeler: 4+4+4 eğitim sistemi, 5. Sınıf öğrencileri, öğretmen görüşleri
The reflections of the vehicles recommended by new public administration in the national education system
Kamu yönetimindeki değişimlerin temelinde halkın ve örgütlerin ihtiyaç, istek ve beklentileri vardır. Kamu yönetimi de insanların ihtiyaçlarından meydana gelmiştir. Geçmişte geleneksel kamu yönetimi anlayışı insanlar için bir ihtiyaç ve yenilikken; günümüzde ise bu ihtiyaç çeşitlenerek yeni kamu yönetimi anlayışı ismini doğurmuştur. Geleneksel yönetim anlayışında halk pasif konumdadır. Katı ve hiyerarşik kurallarla yönetilir. Halkın yönetimde herhangi bir etkinliği yoktur. Geleneksel yönetimde yöneticiler ise, merkeziyetçi bir yapıda kendilerine verilen yetkileri yasal sınırlar çerçevesinde kullanırlar. Değişen yönetim anlayışı ile birlikte yeni kamu yönetimi yaklaşımı da halkın ihtiyaçlarına daha hızlı ve etkin cevaplar verebilmek için vatandaş odaklı bir model benimsemiştir. Yöneticiler halkın ihtiyaçlarını önemser ve halkı yönetime katılmaya teşvik ederler. Yeni kamu yönetimi anlayışının en temel öğesini "Katılımcı Demokrasi" kavramı oluşturur. Katılımcı demokrasi ile örgütteki bireyler yönetime aktif olarak katılma fırsatı yakalar. Bu çalışmada kamu yönetimindeki dönüşüm ele alınarak bu dönüşümde büyük öneme sahip olan yeni kamu yönetiminin araçlarına değinilmiştir. Bir kurum olarak eğitim yapılarının yaşanan bu değişime sunduğu katkılara "Milli Eğitimde Yeni Kamu Yönetimi Uygulamaları" bölümü altında yer verilmiştir. Bu bağlamda çalışmanın amacı, yeni kamu yönetimi araçlarının Milli Eğitim Bakanlığı'na yansımalarını ortaya koymaktır. İçinde bulunduğumuz yönetimde yeni paradigmalar çağında, değişimin dinamik bir süreç olduğu varsayımından hareketle, kamu yönetiminin ve eğitim kurumlarının bu değişimden nasıl etkilendiği incelenmiştir. Çalışmada kaynak taraması yöntemi uygulanmıştır.There are needs, demands and expectations of people and organizations on the basis of changes in public administration. Public administration has also been made up of people's needs. In the past, traditional public administration was a need and innovation for people; nowadays, this need has diversified and the name of the new public management approach has given birth. In the traditional management approach, the people are passive. It is governed by strict and hierarchical rules. There is no activity in management. In traditional management managers, use the powers given to them in a centralized structure within the legal limits. Together with a changing management approach, the new public management approach has adopted a citizen-oriented model in order to provide faster and more effective responses to the needs of the public. Managers care about the needs of the people and encourage the public to participate in the management. The concept of "Participatory Democracy" constitutes the most basic element of the new public administration approach. With participatory democracy, individuals in the organization have the opportunity to participate actively in management. In this study, the transformation of public administration is discussed and the tools of the new public administration which has great importance in this transformation are mentioned. The contribution of the educational structures as an institution to this change is given under the "New Public Administration Practices in National Education " section. In this context, the aim of the study is to reveal the reflections of new public administration tools to the Ministry of National Education. In the era of new paradigms in our management, we examined how public administration and educational institutions are affected by this change based on the assumption that change is a dynamic process. In this study, the method of resource screening was applied
Participatory democracy and local governments in the era of new government paradigm
Kamu politikalarının belirlenmesi, uygulanması ve denetlenmesi süreçlerinde yetkiyi halka devreden modeller bu çalışma kapsamında “katılımcı demokrasi” olarak tanımlanmıştır. Bütün boyutlarıyla değişen dünyamızda yeni bir yönetim anlayışını temsil eden Yeni Kamu Yönetimi Yaklaşımının da yurttaş odaklı bir model benimsediği görülmektedir. Katılımcı yönetim, halkın istek ve ihtiyaçlarını önemser ve halkı yönetime katılmaya teşvik eder. Yeni Kamu Yönetimi Düşüncesinin alt akımlarından olan katılımcı yönetim, yerelleşme ve yönetişim ile halkın yönetimde aktif rol alması beklenmektedir. Bu çalışmada, Yeni Kamu Yönetiminde katılımcı demokrasi ve katılımcı demokrasinin yerel yönetim alanına yansıması incelenmiştir. Çalışmanın amacı; merkezi idare ve yerel yönetimler bütününü ifade eden kamu yönetiminindeğişim yönünü, katılımcı demokrasi temelinde açıklamaktır. Bu kapsamda, çalışmanın son kısmında, Yeni Kamu Yönetimi Anlayışının yerel yönetim alanındaki görünümü ve katılımcı yönetimin gerekleri değerlendirilmiştir. Bu çerçevede, çağımızın katılımcı demokrasi ve katılımcı yönetim düşüncesi doğrultusunda gelişme gösterdiği; ancak az gelişmiş demokrasilerde ve özellikle de yerel yönetim alanında katılımcı demokrasinin gereklerinin yeterince uygulama bulamadığı, demokrasinin en temel unsurlarından olan yerel yönetim alanında katılımcı yönetimin geliştirilmeye ihtiyaç duyulduğu sonucuna varılmaktadır.In this study in the process of determination, implementation and monitoring of public policy, models giving authority to the community are defined as “participatory democracy”. At our changing world with all its dimensions, New Public Management Approach representing a new management approach is also seen to adopt a citizen-focused model. Participative management takes care of the people's wishes and needs and encourages people to participate in government. With New Public Management Thought sub movements that are participatory management, decentralization and governance, public is expected to take an active role in management. In this study participatory democracy at new public management and reflection of participatory democracy to the local government field are studied. Aim of this study; is to explain change direction of public administration expressing whole of central and local government on the basis of participatory democracy. Within this scope, in the last part of the study, New Public Management Approach appearance in the local government are and requirements of participatory management are evaluated. In this context it is concluded that ourage has improved in line with the idea of participatory democracy and participatory governance; but the requirements of participatory democracy can not find enough application and in the field of local government of the fundamental elements of democracy, participatory management needs to be improved