102 research outputs found

    THE EFFECT OF EMBEDDING LENGTH AND CONCRETE COVER THICKNESS ON BOND STRENGTH IN BASALT AGGREGATE CONCRETE

    Get PDF
    THE EFFECT OF EMBEDDING LENGTH AND CONCRETE COVER THICKNESS ON BOND STRENGTH IN BASALT AGGREGATE CONCRETEAbstractThis study investigated the effect of concrete cover thickness and embedding length on bond strength in concretes depending on the bonding properties of basalt aggregate in cement matrix. B420C construction steel with a diameter of 12 mm was centrally embedded in concrete samples for bond tests. CEM I 42.5 R cement and basalt aggregate were used for the production of concrete samples. 'Lollipop’-shaped reinforced concrete samples were prepared to make sure that concrete cover thickness is equal in the reinforcement circumference for the bond tests. These samples were prepared in nine different sizes with three different diameters and at three different height/diameter ratios. The results show that embedding depths of reinforcements in the samples with a diameter of 50 mm have no significant effect on bond strength. It has, therefore, been determined that the cylinder diameter of the concrete should be greater than 50 mm.Keywords: Bond, pull-out, concrete cover thickness, embedding length.BAZALT AGREGALI BETONDA KENETLENME BOYUNUN VE BETON ÖRTÜ KALINLIĞININ ADERANS GERİLMESİNE ETKİSİÖzetBu çalışmada çimento matrisi içerisinde bazalt agregasının yapışma özelliğine bağlı olarak aderans dayanımına beton örtü kalınlığının ve kenetlenme boyunun etkisi araştırılmıştır. Aderans deneyleri için beton örneklerine 12 mm çapında B420C tipi inşaat çeliği merkezi olarak gömülmüştür. Beton örneklerin üretimi için CEM I 42.5 R tipi çimento ve bazalt agregası kullanılmıştır. Aderans testlerinde beton örtü kalınlığının betonarme ortamda eşit olması için Lolipop şekilli beton örnekleri hazırlanmıştır. Bu örneklerde; üç farklı çapta ve üç farklı narinlik (boy/çap) oranlarında olmak üzere dokuz farklı boyutta hazırlanmıştır. Sonuç olarak 50 mm çaplı örneklerde donatıların gömülme derinliklerinin aderans gerilmelerinde kayda değer bir değişikliğe neden olmamalarından ötürü beton silindir çapının 50 mm üzerinde olması gerektiği belirlenmiştir.Anahtar Kelimeler: Aderans, pull-out, beton örtü kalınlığı, kenetlenme boyu

    The Effect of Silicate Modulus on the Properties of Polypropylene Fiber-reinforced Geopolymer Composite Material

    Get PDF
    This study investigated the effect of the silicate moduli on the properties of the geopolymer materials consisting of Class F fly ash (FA) and ground granulated blast furnace slag (GGBFS). For this purpose, geopolymer materials were prepared with alkaline solutions composed of 10 M NaOH and sodium silicate solutions (SSs) with two different silicate moduli (2Ms and 3Ms). The geopolymer mixtures were placed in molds (40 x 40 x 160 mm) and cured at 90 °C for 5 hours. After heat curing, physical, mechanical, XRD, and SEM-EDS analyses were performed on 7-day samples. According to the findings, polypropylene fiber reinforcement improved the flexural and compressive strength of the samples with high GGBFS content. Also, according to SEM-EDS analysis, it was concluded that the higher the CaO content, the lower the compressive strength, and the higher the Al2O3 content, the higher the compressive strength. As a result, the 2Ms SS improved the compressive strength of the samples with higher FA content, while the 3Ms SS improved the compressive strength of the samples with more GGBFS than FA. 1.5% polypropylene fiber-reinforced 3Ms SS samples with 25% FA had the highest compressive strength

    BOR OKSİT VE BORİK ASİT KATKISININ KİL TUĞLASI ÖZELLİKLERİNE ETKİSİ

    Get PDF
    Bu çalışmada bor oksit (BO) ve borik asit (BA) katkısının tuğla özelliklerine olan etkileri araştırılmıştır. Bu amaçla hammadde olarak Çorum bölgesine ait killer kullanılmış ve örnekler uygun plastiklik suyu ile yoğrulduktan sonra metal kalıp yardımıyla 30 x 60 mm boyutlarında şekillendirilmiştir. Örneklerin hazırlanması sırasında biri referans örnek grubu olmak üzere toplam beş farklı karışım hazırlanmıştır. Örneklerde vitrifikasyonu arttırmak ve böylelikle su emme oranını azaltmak amacıyla borik asit (BA) ve bor oksit (BO) katkısı, karışımlara ağırlıkça % 1 ve % 2 oranlarında eklenmiştir. Hazırlanan örnekler 800, 900 ve 1000 oC’de pişirilmiştir. Pişmiş tuğla örneklerin; su emme, görünen porozite, birim hacim ağırlık, görünür yoğunluk, kızdırma kaybı ve basınç dayanım değerleri belirlenerek, BA ve BO katkısının tuğla özelliklerine etkileri araştırılmıştır. Elde edilen bulgular üzerinde çift etkenli varyans çözümlemesi (ANOVA) ve ortalama karşılaştırmaları yapılmıştır. 1000 oC’de pişirilen ve % 1 BO katkısı bulunan örneklerin basınç dayanım değerleri referans örneğe göre daha yüksek değerler vermiştir. Karışımlara % 1 oranında katılan BA ve BO katkıları örneklerin fiziksel ve mekanik özelliklerini aynı derecede etkilemiştir. Bununla birlikte yoğunluk ve basınç dayanımı açısından ideal pişirme sıcaklığının 900 oC olduğu belirlenmişti

    PİŞİRME HIZININ VE PLASTİKLİK SUYUNUN TUĞLA ÖZELLİKLERİNE ETKİSİ

    Get PDF
    Bu çalışmada farklı pişirme hızları ve plastiklik suyunun tuğla özelliklerinde meydana getirdiği etkiler araştırılmıştır. Çalışmada hammadde olarak kullanılan kil Çorum bölgesinden temin edilmiştir. Karışımların hazırlanması amacıyla kil malzemesi öncelikle laboratuvar tipi seramik bilyeli değirmende tane boyutu maksimum 1 mm oluncaya kadar öğütülmüştür. Ardından iki farklı oranda (% 20 ve % 25) plastiklik suyu eklenerek tuğla çamurları yoğrulmuş ve plastiklik kalitesinin artması amacıyla dinlenmeye bırakılmıştır. Dinlendirilen tuğla çamurları manuel olarak 25 x 50 mm boyutlarında silindir prizma şeklinde şekillendirilmiştir. Üretilen tuğla örnekleri bir gün süreyle laboratuvar ortamında bekletildikten sonra, etüvde +105 Co’de değişmez ağırlığa gelinceye kadar kurutulmuştur. Kurutulan örnekler üç farklı pişirme hızında (yavaş, orta, hızlı) laboratuvar tipi elektrikli fırında pişirilmiştir. Elde edilen bulgulara çift etkenli varyans çözümlemesi (ANOVA) ve ortalama karşılaştırma testleri yapılmıştır. Elde edilen bulgulara göre pişirme rejiminin tuğla özelliklerinde önemli bir değişime sebep olmadığı ve örnekler arasında önemli bir farklılığın oluşmadığı gözlenmiştir. Karışımların hazırlanması sırasında bünyeye eklenen plastiklik suyunun artması ile örneklerin basınç dayanım değerlerinin azaldığı tespit edilmişti

    Effect of calcination temperature of metakaolin on the properties of geopolymer mortar

    Get PDF
    Yapılan bu çalışmada kaolin kili farklı sıcaklıklarda metakaoline dönüştürülmüş ve ardından bu malzemeler kullanılarak metakaolin esaslı geopolimer harç örnekleri üretilmiştir. Elde edilen bulgulara göre farklı sıcaklıklarda kalsine edilen metakaolin malzemesinin örnek özelliklerinde gösterdiği değişimler incelenmiştir. Metakaolin esaslı geopolimer harçların hazırlanmasında alkali aktifleştirici olarak 9M konsantrasyonlu NaOH çözeltisi ve sodyum silikat solüsyonu kullanılmıştır. Harçlar, 40 mm x 40 mm x 160 mm metal kalıplarda vibrasyon yöntemiyle şekillendirilmiştir. Ardından numuneler termal kür prosesinin gerçekleştirilmesi için laboratuvar tipi etüve yerleştirilmiş ve 24 saat süre ile 90 oC’de kür edilmiştir. Sonuç olarak, tüm örnek grupları içerisinde en yüksek basınç dayanım değeri 700 oC’de kalsine edilen metakaolin esaslı geopolimer harçlarda 59.7 MPa olarak elde edilirken, en düşük basınç dayanım değeri 27.8 MPa ile 900 oC’de elde edilen metakaolin esaslı geopolimer harçlarda elde edilmiştir. Bununla birlikte metakaolin kalsinasyon sıcaklığının basınç dayanım değerleri üzerinde etkisinin net olmadığı ve nispeten daha yüksek kalsinasyon sıcaklıklarında, metakaolin malzemesinin amorf yapısının bozulması nedeniyle basınç dayanım değerlerinin belirgin bir şekilde azaldığı belirlenmiştir.In this study, the kaolin clay was transformed into metakaolin at different temperatures and then metakaolin based geopolymer mortar samples were produced. According to the findings, the changes in sample properties because of metakaolin material calcined at different temperatures were investigated. 9M NaOH solution and sodium silicate solution were used as alkali activator in preparation of metakaolin based geopolymer mortars. The mortars are shaped by vibration method in 40 mm x 40 mm x 160 mm metal moulds. Then, the samples were placed in the oven for the thermal curing process and the samples were cured at 90 °C for 24 hours. As a result, the maximum compressive strength value in all sample groups was obtained as 59.7 MPa in the metakaolin-based geopolymer mortar obtained by calcined at 700 oC, while the lowest compressive strength value was obtained in the metakaolin-based geopolymer mortar obtained at 27.8 MPa and 900 oC. However, the effect of the calcination temperature of metakaolin on the compressive strength values is not clear, and at relatively higher calcination temperatures, the compressive strength values are markedly reduced due to the deterioration of the amorphous structure of the metakaolin material

    DOĞAL TAŞ PLAKALARIN ISIL İLETKENLİK BAKIMDAN TERMOGRAFİK GÖRÜNTÜLERİNİN İNCELENMESİ

    Get PDF
    Bu çalışmada, Afyonkarahisar bölgesinden temin edilen ve yapılarda çeşitli alanlarda kullanılan bej, traverten ve andezit doğal taşının termal kamera ile  ısı etkisi incelenmiştir. Kullanılan bu doğal taşların arka yüzeylerinden üç farklı zamanda (45 sn, 145 sn ve 255 sn)  verilen  ısının ön yüzeyde meydana gelen  ısı değişimleri belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlar faktör analiz yöntemiyle değerlendirilerek  ısı iletkenlik değerleri arasındaki ilişkiler araştırılmıştır. Sonuçta literatürdeki ısı iletkenlik değerleriyle doğal taşların termografik görüntüleri kıyaslandığında, doğal taşların  ısı iletkenlik katsayılarının birbirine yakın olduğu bulunmuştur

    Ethnopharmacological survey of medicinal and foods plants in Derecik (Hakkari-Turkey)

    Get PDF
    This study was carried out to record the medicinal plants and plants used as food by the people living in and around Derecik district (Hakkari) between 2014-2017. One-on-one interviews were conducted with people living in the region and those who had knowledge about about their use were asked to answer a survey. Demographic characteristics of the participants, local names of plants, parts used and usage patterns were recorded. The local names of some plants differ in different parts of Anatolia due to differences in language and dialect. As a result of the study; 55 plant taxa belonging to 27 families with medical use and 59 plant taxa belonging to 24 families with food use were determined. Plant use is very common in the regional culture. These plants can be used fresh, dried or can be stored in the refrigerator and be used through the year

    Ethnopharmacological survey of medicinal and foods plants in Derecik (Hakkari-Turkey)

    Get PDF
    416-425This study was carried out to record the medicinal plants and plants used as food by the people living in and around Derecik district (Hakkari) between 2014-2017. One-on-one interviews were conducted with people living in the region and those who had knowledge about their use were asked to answer a survey. Demographic characteristics of the participants, local names of plants, parts used and usage patterns were recorded. The local names of some plants differ in different parts of Anatolia due to differences in language and dialect. As a result of the study; 55 plant taxa belonging to 27 families with medical use and 59 plant taxa belonging to 24 families with food use were determined. Plant use is very common in the regional culture. These plants can be used fresh, dried or can be stored in the refrigerator and be used throughout the year

    TUĞLA ÖRNEKLERDE ISI TESİRİ SONUCU TERMOGRAFİK DEĞİŞİMLERİN İNCELENMESİ

    Get PDF
    Termografik görüntülerin elde edilmesinde kullanılan termal kameralar günümüzde, enfrarujlu kameralar olarak da bilinmektedir. Özelliklerinden dolayı bir çok alanda kullanım imkanı bulunan termal kameralar pek çok sektörde problem teşhis etme aracı olarak kullanılmaktadır. Bu çalışmada, Çorum bölgesinden temin edilen kil ve çeltik kavuzu kullanılarak tuğla örnekleri üretilmiş ardından çimento harcı kullanılarak bu örnekler birbirleriyle birleştirilmiştir. Örneklere verilen ısı sonucunda üç farklı zamanda (10 dak., 20 dak. ve 30 dak.) yüzey ısılarında zamana bağlı olarak meydana gelen ısı değişimleri ve yüzey sıcaklıkları termal kamera kullanılarak belirlenmiştir. Çalışma sonucunda, artan çeltik kavuzu katkı oranıyla örneklerin görünen porozitesi artmış ve ısı iletkenlik katsayıları düşmüştür. Bunun sonucu olarak elde edilen termografik görüntülerdeki yüzey sıcaklık değerlerinin de azaldığı tespit edilmiştir

    Investigation of properties of lime - gypsum - cement composite material cured in sulphate medium

    Get PDF
    Bu çalışmada çimento miktarının sabit (% 40), alçı ve kireç malzemelerinin ise değişen oranlarda kullanıldığı kireç-alçı-çimento kompozit malzemeleri üretilmiştir. Kompozit malzemeler üretimi takiben sülfatlı çözeltilere maruz bırakılmış ve bu ortamlardan nasıl etkilendikleri araştırılmıştır. Örneklerin üretimi için hazırlanan karışımlarda; CL 80-S kalsiyum kireci, saten perdah alçısı ve CEM II/B-M (P-LL) 32.5 R tipi çimento kullanılmıştır. Kalıplara yerleştirilen örnekler 2 gün boyunca laboratuvar ortamında muhafaza edilmiş, ardından kalıplardan alınan örnekler 7 gün süresince su kürüne maruz bırakılmıştır. Üretilen kompozit malzemelerin agresif ortam deneyleri için % 2.5 ve % 5’lik MgSO4 ve Na2SO4 çözeltileri kullanılmıştır. 7 gün suda kür edilen numuneler ilgili çözeltilerde örneklerin yaşı 90 gün oluncaya kadar bekletilmiştir. Sonuç olarak hazırlanan kompozit malzemelerin Na2SO4 etkisinden daha az etkilendiği bununla birlikte Na2SO4 çözeltisine maruz kalan örneklerin basınç dayanımlarının 8.8 – 12.2 MPa; MgSO4 çözeltisine maruz kalan örneklerin basınç dayanımlarının ise 4.1 – 9.1 MPa arasında değişkenlik gösterdiği tespit edilmiştir. Aynı zamanda MgSO4 etkisine maruz kalan kompozit malzemelerde, % 30 oranında kireç kullanılması durumunda referans örneklerden daha yüksek basınç dayanım değerleri elde edildiği gözlenmiştir.In this study, lime-gypsum-cement composite materials were produced in which fixed cement amount was used (40%) and gypsum and lime materials were used in varying proportions. Produced composite materials were exposed to sulphate solutions and investigated how they were affected by these environments. In the mixtures prepared for the production of the samples; CL 80-S calcium lime, satin plaster and CEM II/B-M (P-LL) 32.5 R type cement were used. Samples placed in the moulds were kept in laboratory for 2 days, and then samples taken from the moulds. After that, these samples were exposed to water curing for 7 days. 2.5% and 5% MgSO4 and Na2SO4 solutions were used for aggressive media tests of the produced composite materials. Samples which were cured in 7 days water were kept in the related solutions until 90 days of age. As a result, the composite materials were less affected by the Na2SO4 effect, however, the compressive strength of the samples exposed to Na2SO4 solution was 8.8 - 12.2 MPa and It was determined that the compressive strength of the samples exposed to MgSO4 solution varied between 4.1 and 9.1 MPa. In the case of composite materials which have been exposed to MgSO4 effect, a better compressive strength value is obtained from the samples according to the reference samples when 30% lime is used
    corecore