7 research outputs found

    Retrospective Evaluation and Comparison of All Medicolegal Autopsies Performed Before and After the COVID-19 Pandemic in İzmir

    Get PDF
    Objective:In this study, in the 2 year period before and after the first date of the COVID-19 case in Turkey (between 11.03.2019-10.03.2020-11.03.2020-10.03.2021) İzmir Forensic Medicine Group Presidency we aimed to show the effects of the SARS-CoV-2 pandemic by examining the autopsies and autopsy findings performed in the Izmir Forensic Medicine Group Presidency through the forensic autopsy records.Methods:Our study was planned as a retrospective study of autopsies performed in İzmir Forensic Medicine Group Presidency. The work will start after the necessary permissions are obtained from the İstanbul Forensic Medicine Institute. The data of autopsies performed between 11.03.2019-10.03.2020 and 11.03.2020-10.03.2021 in the İzmir Forensic Medicine Group Presidency will be analyzed in terms of age, gender, cause of death, origin of death and mode of death.Results:A total of 4604 autopsy cases were examined in our study. In the pre-pandemic period, the number of female cases was 472 (21.4%), the number of male cases was 1734 (78.6%), the most common form of death was suspicious death with 1192 (54%), and the most common origin was 1039 (47.1%) was detected as natural death. After the pandemic, these numbers were found to be 413 (17.2%) for women, 1985 (82.8%) for men, 1398 (58.3) suspicious deaths and 1072 (44.7%) natural deaths.Conclusion:As in all areas of life, changes have occurred in forensic autopsy practice with the COVID-19 pandemic, and we think it is important to share the data we have obtained as a result of examining and analyzing all forensic autopsies performed during and before the SARS-CoV-2 pandemic in Izmir for two years

    Boyunda Boğazlama Şeklinde Atipik Yaralanmaya Neden Olan Trafik Kazası Olgu Sunumu

    No full text
    Trafik kazaları sonucu ölüm adli açıdan hukuk sistemimizde önemli bir yer teşkil etmekte ve ölüm nedeninin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Trafik kazaları sonucu ölümlerde çok farklı atipik lezyonlar oluşabilmekte ve bu lezyonların değerlendirilmesi otopsi esnasında bazı güçlükler arz etmektedir. Bu lezyonların oluşumunda kaza yapan aracın türü, hızı, kaza şekli ve araç içi güvenlik tedbirleri gibi birçok faktörler rol oynamaktadır. Olgumuzda bir trafik kazası otopsisinde saptanan boyunda kesici alet ile boğazlama sonucu meydana gelebilecek bir lezyonla benzerlik gösteren bulguların ayırıcı tanısında dikkat edilmesi gereken hususların önemi tartışılmıştır. Olgumuz trafik kazası sonucu olay yerinde hayatını kaybeden 70 yaşında bir erkek olgudur. Fırat Üniversitesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı'nda yapılan otopside; boyun orta kısımda tiroid kartilaj superiorda boyun cildi, yumuşak dokuları ve kaslarında 8x3 cm ebadında yara kenarları yer yer düzenli yer yer düzensiz olan, boyun organlarından özefagus ve trakea ile boyun damarlarından sol vena jugularis interna ve sol arteria tiroidea süperioru ilgilendiren yaralanma olduğu tespit edildi. Olay yeri fotoğrafları incelenmesinde; kaza yapan aracın ön camında sağ ön koltukta oturan yolcunun kafasının dışarı doğru çıkmasına bağlı oluşan yuvarlak şekilli kırık olduğu görüldü. Trafik kazalarında çok çeşitli atipik yaralar meydana gelmektedir. Bu yaraların değerlendirilmesinde adli tıp uzmanları bazen çeşitli zorluklar yaşamaktadırlar. Bu nedenle trafik kazalarında otopsi öncesinde olay yeri inceleme bulgularının değerlendirilmesi ve adli tıp uzmanı tarafından keşif yapılması olayın açıklığa kavuşmasında önemli ölçüde katkı sağlayabilir. Anahtar kelimeler: Trafik kazası, olay yeri inceleme, adli tı

    Elazığ’da 2010-2012 Yılları Arasında Otopsisi Yapılan Ateşli Silahlara Bağlı Ölümlerin Değerlendirilmesi

    No full text
    Dünyada ve ülkemizde ateşli silahlar nedeniyle ölüm oranı gün geçtikçe artmaktadır. Tüm medikolegal ölümler göz önüne alındığında ateşli silah ile ölümler önemli bir oran oluşturmaktadır. Çalışmamızda ateşli silah ile meydana gelen ölüm olgularının genel özelliklerinin belirlenmesi ve benzer çalışmalarla karşılaştırılma yapılması amaçlanmıştır.  Elazığ’da Fırat Üniversitesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nda 2010-2012 yıllarında ölü muayenesi ve otopsisi yapılan 838 olgudan ateşli silah sonucu öldüğü tespit edilen 120 (%14.3) olgu retrospektif olarak incelendi. Bu olgular yaş, cinsiyet, orijin, kullanılan silah türü, atış mesafesi, giriş sayısı, yara lokalizasyonu, olay yeri ve olayın meydana geldiği zaman parametrelerine göre değerlendirildi. Olguların 102’si (%85) erkek 18’i (%15) kadın, en küçüğü 9, en büyüğü 86 yaşında olup yaş ortalaması 31.58±14.34’dir. Ölümlerin en sık 20-29 yaş grubunda (%45.8), mayıs ayında (%14.2) ve yaz mevsiminde (%30.8) olduğu görüldü. Orijin olarak en sık terör çatışması (%32.2) ve intihar (%32.2) görülürken bunu cinayet (%27.3) ve kaza sonucu ölüm izlemektedir. Olguların 81’inde (%66.1) tek giriş deliği olduğu ve ölümlerin en sık baş-boyun bölgesinden (%37.5) yaralanma sonucu oluştuğu görüldü. Ateşli silahlar ile ölümler; bölgemizde meydana gelen adli ölümlerin önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Dünya ve Türkiye verileriyle karşılaştırıldığında terör ve sosyokültürel özellikler gibi bölgesel faktörlere bağlı farklılıklar görülmektedir. Ateşli silahlarla ölüm oranının azaltılması için ruhsatsız silah kullanımının önlenmesi, silah ruhsatı verilmeden önce tıbbı muayene ve ruhsat verme kriterlerine daha fazla dikkat edilmesi, ayrıca bu konularda toplumun eğitilmesi gerektiği kanısındayız. Anahtar kelimeler: Ateşli silah yaralanması, otopsi, intiha

    Elazığ’da 2006-2012 Yılları Arasında Otopsisi Yapılan Karbonmonoksit Zehirlenmesine Bağlı Ölümlerin Değerlendirilmesi

    No full text
    Kimyasal asfiksi denilince akla ilk gelen karbonmonoksit (CO) zehirlenmeleri gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yaygın olarak görülmektedir. CO zehirlenmelerinin ülkemizde sık görülmesi, sosyal ve önlenebilir bir sağlık sorunu olması önemini bir kat daha arttırmaktadır.  Çalışmamız Fırat Üniversitesi Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafınca 2006-2012 yılları arasında otopsisi yapılan karbonmonoksit zehirlenmesine bağlı ölümlerin tamamını kapsamaktadır. Bu yıllar arasında otopsileri yapılan toplam 1964 adli olguya ait kayıtlar incelenmiş olup CO zehirlenmesi sonucu ölen 29 olgu yaş, cinsiyet, ay, orijin, ölüm süresi, CO kaynağı ve karboksihemoglobin (COHb) değerleri açısından değerlendirilmiştir. Bu 29 adli olgu Elazığ’da 7 yılda otopsisi yapılan 1964 adli olgunun %1.47 sini oluşturmaktadır. Olguların yaş ortalaması 31.5 ±19.5 olup 19' u (%65.5) erkektir. Tüm olguların %3.4' ünde orijin intihardır. Ölümlerin %31' i şubat ayında , %75.9' u evlerde, %79.3' ü olay anında gerçekleşmiştir. Olguların %41.4' ünde CO kaynağı olarak soba kömürü bulunmuştur. Olgularda tespit edilen ortalama COHb düzeyi %49.05 ±16.32'dir.  Karbonmonoksit zehirlenmeleri genellikle önlenebilir kazalar sonucu meydana gelmesine rağmen hala toplumsal bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu zehirlenmelerin önlenebilmesi için denetimlerin arttırılması, ısınma ve ısıtma aletlerinin, bacaların, kullanılan yakıtın ve havalandırma sisteminin standartlara uygun olması, hava durumuna göre halkın basın yayın organları aracılığıyla bilgilendirilmesi gerektiği kanaatindeyiz
    corecore