37 research outputs found

    Paternalistic Leadership Scale Turkish Adaptation a Validity – Reliability Study

    Get PDF
    The first step towards discussing a phenomenon or a concept in depth and with powerful scientific principles and methodology is to develop, adapt and utilize tools that accurately measure and discover the problem. For this purpose, the present study concentrated on paternalistic leadership, which is a new concept in the field of management, and reliability and validity studies on the scale (PLS) that was used to assess paternalistic leadership by Cheng et al. (2004) were conducted to add the scale to the national literature. The study was conducted on the data collected from 326 (EFA) + 255 (CFA) research assistants to determine the validity of the scale. In a determination of the reliability of the scale, item-total point correlations and Cronbach’s Alpha internal consistency coefficient were used. In order to determine how the scale works in different cultural and qualitative samples, the adaptation version was discussed by comparing with the previous factor analysis studies of the PLS. The analysis showed that adaptation version of the PLS, with the structure of its 3 sub-dimensional and 23-items, will able to be used in studies aiming to determine the characteristics of paternalistic leadership in the organizational structure and management processes of universities for the researchers working in the field of higher education

    The relationship between organizational climate and perceptions of organizational politics in educational faculties

    No full text
    Bu araştırma, eğitim fakültelerinde çalışan öğretim elemanlarının örgütsel iklim algıları ile örgütsel politika algıları arasındaki ilişkiyi saptamayı amaçlamaktadır. İlişkisel tarama modelindeki araştırmanın evrenini Türkiye'deki devlet üniversitelerinin eğitim fakültelerinde çalışan Dr. unvanına sahip öğretim elemanları oluşturmaktadır. Araştırmada evrenin tamamına ulaşılması amaçlandığından örneklem alma yoluna gidilmemiştir. Araştırma kapsamında 866 öğretim elemanına ulaşılmıştır. Araştırmanın verileri, "Örgütsel İklim Ölçeği-ÖİÖ" ve "Örgütsel Politika Algısı Ölçeği-POPS" kullanılarak web temelli anket yolu ile toplanmıştır. Verilerin analizinde parametrik istatistikler kullanılmıştır. Alt boyutlar arasındaki ilişkileri incelemek için korelasyon analizi yapılmıştır. Örgütsel iklimin örgütsel politika algısı üzerindeki etkisini incelmek için regresyon analizi yapılmıştır. Demografik değişkenlere göre alt boyutlar arasındaki farklılıkları incelemek için One-way ANOVA (Tek Yönlü Varyans Analizi) ve t testi (Independent-Samples T-Test) yapılmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlar şöyledir: Eğitim fakültelerinde bürokratik iklimin hâkim olduğu görülmüştür. Araştırmaya katılan öğretim elemanlarının örgütsel iklime dair görüşleri arasında unvan, yöneticilik durumu ve yöneticilik çeşidi değişkenlerine göre anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Eğitim fakültelerinde politik davranışın var olduğu ve sıklıkla seviyesinde algılandığı görülmüştür. Araştırmaya katılan öğretim elemanlarının örgütsel politika algıları arasında unvan, örgütsel kıdem, yöneticilik durumu ve yöneticilik çeşidi değişkenlerine göre anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Araştırmada bürokratik iklim ve destekleyici iklim alt boyutlarının yükselmek için gerekeni yapmak algısı ve genel politik davranış algısı üzerinde önemli (anlamlı) bir yordayıcı olduğu görülmüştür. Ayrıca, bürokratik iklim, destekleyici iklim ve yenilikçi iklim alt boyutlarının dürüstlük/iş ahlakı algısı üzerinde önemli (anlamlı) bir yordayıcı olduğu ortaya çıkmıştır.This dissertation aimed at determining the relationship between perceptions of organizational climate and perceptions of organizational politics of faculty members working at educational faculties. The universe of the research in relational survey method was formed by faculty members who have their PhD and work for educational faculties at the state universities in Turkey. Since the purpose of this research was to reach the whole universe, sampling was not taken. 866 faculty members were reached within the research context. Data of this study was collected by using "Organizational Climate Scale-OCS" and "The Perception of Organizational Politics Scale-POPS" on a web-based questionnaire. Parametric statistics were used in the data analysis. Correlation analysis was applied to investigate the relationship between sub-dimensions. Regression analysis was implemented to examine the effect of organizational climate on the perception of organizational politics. One-way ANOVA and t-test were used to investigate the differences between sub-dimensions based on demographic variables. According to the results of this study, bureaucratic climate was dominant in the educational faculties. Significant differences were found between the faculty members participated the study on the basis of their insights into organizational climate according to according to their titles, current positions, and academic management titles variables. Political behaviors were observed in the faculty members and perceived at middle-top levels. Significant differences were found between the faculty members participated the study on the basis of their perceptions of organizational politics according to their titles, tenures, and academic management titles variables. Bureaucratic climate and supportive climate sub-dimensions were observed as being significant (important) predictor variables on the perception of taking the necessary actions to promote in the organization and the perception of general political behavior. Moreover, bureaucratic climate and supportive climate, and innovative climate sub-dimensions were observed as being significant (important) predictor variables on the factor three

    Okulun Yeniden Konumlandırılması Bağlamında COVID-19 Süreci ve Sonrası Okul Liderliği

    No full text
    Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi (küresel salgın) ilan edilmesinden sonra yaşanan değişimler, insan yaşamını durma noktasına getirirken yaşamın her alanında olduğu gibi eğitim ve öğretim sistemlerine yansımıştır. Pandemi sürecinde eğitim-öğretim yeniden tasarlanarak ev tabanlı, teknoloji destekli ve çevrimiçi bir etkinlik olarak yürütülmüştür. Eğitim sürecine ilişkin ortaya çıkan söylemler ve beklentiler, COVID-19 ile birlikte gelen eğitimi yeniden konumlandırma ve yeniden modelleme olasılıklarını öne çıkarmıştır. Dolayısıyla araştırmanın amacı okulun yeniden konumlandırılması açısından COVID-19 süreci ve sonrasında okul liderliğine ilişkin görüşleri anlamak ve öneriler sunmaktır. Okulun yeniden konumlandırılması bağlamında COVID-19 sürecinde ve sonrasında eğitim liderlerinin görüşlerini belirlemek amacıyla nitel araştırma desenlerinden olgubilim deseni kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu ilkokul, ortaokul ve liselerde görev yapan 47 okul müdürü oluşturmaktadır. Katılımcıların belirlenmesinde amaçlı örnekleme yöntemlerinden maksimum örnekleme yöntemi tercih edilmiştir. Araştırmanın bulgularına göre pandemi sürecinde okulu konumlama deneyimleri “işlev odaklı, duygu odaklı ve insan kaynağı odaklı konumlamaları” tanımlamaktadır. Katılımcıların okul liderliğini konumlama deneyimleri “kapasite geliştirme odaklı, psiko-sosyal yeterlik odaklı ve eleştirel yönetim odaklı konumlamaları” içermektedir. Katılımcıların pandemi sonrası okul liderliğine ilişkin yeniden konumlandırma deneyimleri ise “öğrenen liderlik, dağıtımcı liderlik ve sosyal liderlik” ile ilişkilidir. Araştırma sonuçları toplu bir şekilde değerlendirildiğinde, okul yönetiminin ve eğitsel liderliğin gelişimi için okul yönetiminin meslekleşmesi ve yönetici seçimine yönelik bilimsel bulgulara dayalı politikaların geliştirilmesi önerilmektedir

    Enfekte tümör endoprotezleri iki aşamalı revizyonlarında kullanılan antibiyotikli megaspacer uygulamalarımız

    No full text
    Amaç: Tümör tipi endoprotez sonrası derin enfeksiyonların tedavisinde genellikle iki aşamalı revizyon cerrahisi uygulanır. Çalışmamızın amacı enfekte tümör protezi ilk aşaması sonrası oluşan anatomik boşluğun antibiyotikli megaspacer’larla rekonstrüksiyonunun fonksiyonel sonuçlarını incelemektir. Yöntem: 2005-2017 yılları arasında geniş cerrahi rezeksiyon sonrası tümör tipi endoprotez uygulanıp derin enfeksiyon nedeniyle protezi çıkarılan 20 hasta çalışmaya alındı. Ortalama takip süresi 28 ay (5- 96 aralığında) idi. 11 erkek 9 kadından oluşan grubun ortalama yaşı 33.1 yıldı (8-64 aralığında). Hastaların tümüne 2 aşamalı cerrahi uygulandı. 12 hastanın ilk ameliyatında çimentolu, 8 hastada ise çimentosuz endoprotez yapıldı. Çalışmaya yüzeyel enfeksiyon nedeniyle yara debritmanı yapılan hastalar dahil edilmedi. Hastaların onkolojik ve poliklinik takiplerinden biyokimyasal ve mikrobiyolojik kayıtlarına ulaşılarak lökosit, sedimentasyon, CRP, enfeksiyöz ajan türleri değerlendirildi. Hastaların 2 ‘si Ewing sarkomu, 8’i osteosarkom, 6’sı kondrosarkom, 2’si lenfoma, 1’i yüksek dereceli pleomorfik sarkom, 1’i dev hücreli tümör tanılı idi. Primer tümör yerleşimine göre distal femur yerleşimli 8 hasta, proksimal tibia yerleşimli 6 hasta, proksimal femur yerleşimli 4 hasta, proksimal humerus yerleşimli 2 hasta bulunmaktaydı. Tüm hastalara enfeksiyon tanısı konmadan önce sinovyal sıvı örneklemesi yapılıp sinovyal sıvıda WBC ve PMNL incelemesi yapıldı. Enfekte protez çıkarılması sonrası anatomik yerin uzunluğuna göre küncher çivileri etrafına gentamisin eklenmiş çimento sarılarak oluşturulan spacer bu boşluklara yerleştirildi. Iv antibiyoterapi ile hastaların sedimentasyon ve crp değerlerinin düştüğü ortalama 3. ayda spacer çıkarılıp reimplantasyon uygulandı. Bulgular: 9 hastada (%45) stafilokokus aereus, 7 hastada (%35) koagulaz negatif stafilokok, 4 hastada (%20) polimikrobiyal enfeksiyöz ajan tespit edildi. Vakaların 6 tanesi erken enfeksiyon (ilk 6 hafta içinde), 14 tanesi de geç enfeksiyon şeklinde gelişti. Son poliklink kontrollerinde hastaların 8 tanesinin yaşadığı tespit edildi. Ölüm nedeni hiçbir hastada enfeksiyon değildi. 1 hastada enfeksiyon tekrarladı ve yumuşak doku kalitesi kötü olduğu için yüksek femoral ampütasyon uygulandı. 1 hastada 2. aşama endoprotez uygulanması sonrası dislokasyon gelişti ve genel anestezi altında redükte edildi. Çıkarımlar: 19 hastada ameliyat öncesi hesaplanan MSTS skorunda artış saptandı. Son MSTS skor ortalaması 75.4 (56.6-86.6) olarak bulundu. Yaş (p=0.464), cinsiyet (p=0.746), tümörün yerleşim yeri (p=0.132), tümörün tipi (p=0.684) ve çimento kullanımı (p=0.724) ile enfeksiyon meydana gelmesi arasında istatistiksel olarak anlam saptanmadı. Tümör tipi endoprotez sonrası enfeksiyonlarda, 2 aşamalı cerrahi ile antibiyotikli mega spacer uygulamaları, hastalarda klinik ve fonksiyonel açıdan iyi sonuçlar vermektedi

    School Principals' Opinions on the Schooling in Turkey During the COVID-19 Pandemics

    No full text
    An education crisis has emerged during the pandemic, and the purpose and existence of schooling has begun being questioned again. For this reason, this paper discusses school principals' opinions regarding the changes in schooling during the COVID-19 pandemic. The research uses the phenomenological design, and the participants of the research consist of school principals. The data were collected using the semi-structured interview technique, with content analysis being used to analyze the data. According to the study's findings, school principals were determined to have difficulties in the fields of strategic leadership, instructional leadership, and social leadership during the pandemic. Regarding school-related difficulties during the pandemic, important benefits were emphasized for school processes under the themes of achievements focused on capacity building, socially oriented achievements, and goal-oriented achievements. The themes of administrative priorities, social priorities, and developmental priorities emerged regarding how to reduce adjustment problems to schooling during and after the pandemic
    corecore