13 research outputs found
Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması Ana Rapor 1998
Bu raporda, 1998 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması’nın (TNSA-98) bulguları özetlenmektedir. Araşt ırma, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü (HÜNEE) tarafından Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü ile işbirliği içinde uygulanmıştır. Araştırmanın teknik ve mali desteği, hem Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (United Nations Population Fund, UNFPA) hem de gelişmekte olan ülkelerde nüfus ve sağlık araştırmaları yürütmek üzere Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Kalkınma Teşkilatı (United States Agency for International Development, USAID) tarafından desteklenen MEASURE/DHS+ programı aracılığıyla Macro International Inc. tarafından sağlanmıştır.
TNSA-98, uluslararası Nüfus ve Sağlık Araştırmaları (MEASURE/DHS+) programın ın bir parçasıdır. MEASURE/DHS+ projesinin amacı, araştırma yapılan ülkelerde karar alıcılara yürütülecek politikalar konusunda bilinçli politika seçenekleri sunulabilmesi için kullanış lı bir veri tabanı ve analizi sağlamak, uluslararası nüfus ve sağlık veri tabanını genişletmek, araştırma metodolojisini geliştirmek, ve katılan ülkelerde kaliteli nüfus ve sağ lık araştırmaları yapılabilmesi için gereken beceri ve kaynakları geliş tirmektir. TNSA-98, Türkiye’de doğurganlık ve çocuk ölüm düzeyleri, aile planlaması bilgi ve kullanımı ve anne ve çocuk sağlığına ilişkin temel göstergeler konusunda bilgi toplamak üzere HÜNEE tarafından beş yılda bir yapılmakta olan nüfus araştırmalarının yedincisi olma sıfatını da taşımaktadır.
TNSA-98 konusunda daha ayrıntılı bilgi, Hacettepe Üniversitesi, Nüfus Etütleri Enstitüsü, 06100 Ankara, Türkiye (Telefon: 312-3107906; Fax: 312-3118141; E-mail: [email protected]) adresinden, uluslararası MEASURE/DHS+ programı konusunda daha ayrınt ılı bilgi ise; MEASURE/DHS+, Macro International Inc., 11785 Beltsville Drive, Suite 300, Calverton, MD 20705, USA (Telephone: 301-572-0200; Fax: 301-572-0999) adresine yazılarak elde edilebilir
Türkiye Ulusal Anne Ölümleri Çalışması
Türkiye Ulusal Anne Ölümleri Çalışması (UAÖÇ), Ekim 2004-Aralık 2006 dönemi
içerisinde uygulanan T.C. Sağlık Bakanlığı’nın bir projesidir. UAÖÇ, ICON-INSTITUT
Public Sector GmbH (Almanya), Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü (Türkiye) ve
BNB Danışmanlık (Türkiye) firmasından oluşan bir konsorsiyum tarafından yürütülmüştür.
Bu çalışma beş bileşkeden oluşmaktadır:
• Köy muhtarları ve mezarlık görevlileri aracılığıyla yaşa ve cinsiyete göre bütün
definlerin kaydedilmesini, 12-50 yaş kadın ölümlerinin araştırılması için ekipler
kurularak hastane kayıtlarının mevcut olduğu durumlarda bunların incelenmesini,
mümkün olmadığı durumlarda ise sözel otopsinin yapılmasını içeren yeni bir saha
çalışmasıyla Üreme Çağında Ölümlülük Çalışmasının (RAMOS) stratejisi kullanılarak
doğurganlık çağındaki kadın ölümleri içinden anne ölümlerini belirlemek için Ulusal
Anne Ölümleri Araştırması’nın (UAÖA) yürütülmesini sağlamak,
• Bildirim ve kayıtlardaki eksikliğin nedenini anlamaya yönelik derinlemesine görüşmeler
ve odak grup tartışmaları aracılığıyla Niteliksel Çalışma yapmak,
• Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması, 2003 ile Genel Nüfus Sayımı, 2000’in ileri
analizlerini yaparak karşılaştırma grubu oluşturmak ve göstergelerin payda kısmı ile
modeller için gerekli veriyi sağlamak,
• Anne Ölüm Göstergelerinin Modele Dayalı Tahminlerinden yola çıkarak il bazında anne
ölümlülüğü seviyesini tesbit etmek için çalışmalar yapmak,
• Mevcut Kayıt ve Bildirim Sistemleri ile Karşılaştırmalı Analizler yaparak bu sistemlerin
göreceli olarak işleyişini değerlendirmek.
Araştırma tasarımının ve materyallerinin ön denemesi 2005 yılı Ocak ayında
Antalya’da yapılmıştır. Ana saha çalışması ise Haziran 2005-Mayıs 2006 döneminde 29 ilde
gerçekleştirilmiştir.
Bu çalışmada belirlenmesi gereken temel göstergeler 100,000 canlı doğumda gebeliğe
bağlı (pregnancy related) ölüm oranı (GBÖO) ve anne ölüm oranı (AÖO) olmuştur. GBÖO
göstergesi, doğrudan ve dolaylı anne ölümü nedenleri ile birlikte tesadüfi nedenleri de
içermektedir. Haziran 2005-Mayıs 2006 dönemi için GBÖO 100,000 canlı doğumda 38.3 (±
2.8) olarak bulunmuştur. Kentsel yerleşim yerlerinde 100,000 canlı doğumda 28.2 olan
GBÖO, kırsal yerleşim yerlerinde 100,000 canlı doğumda 53.7 olarak tespit edilmiştir. Aynı
dönemde AÖO ise, Türkiye geneli için 100,000 canlı doğumda 28.5 (± 2.5) olarak
bulunmuştur. Kentsel yerleşim yerlerinde 100,000 canlı doğumda 20.7 olan AÖO, kırsal
yerleşim yerlerinde 100,000 canlı doğumda 40.3’tür. UAÖÇ sonuçlarına göre, gebeliğe bağlı
ölümlerin yüzde 58.4’ü doğrudan anne ölüm nedenleri ile, yüzde 15.8’i dolaylı anne ölüm
nedenleri ile ve yüzde 23.2’si ise tesadüfi nedenler ile gerçekleşmiştir. Geriye kalan yüzde
2.4’lük gebeliğe bağlı ölüm için ise ölüm nedeni belirlenememiştir
Domestic Violence Against Women in Turkiye
Kadına yönelik şiddet, birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de güncelliğini koruyan
bir sorun olmaya devam etmektedir. Kadınlara yönelik insan hakları ihlali ve kadınlara
karşı ayrımcılık biçimlerinden biri olan bu şiddet, ülke genelinde mücadele edilmesi
gereken öncelikli toplumsal sorumluluklar arasında yer almaktadır. Kadına yönelik
şiddetin önlenmesi için sivil toplum kuruluşlarının, kadın örgütlerinin, kamu kurumlarının
ve üniversitelerin işbirliği içinde yürütecekleri çalışmalar önemlidir. Güvenilir ve güncel
veri üreterek veriye dayalı politika oluşturmada akademik kurumların sorumluluğu
önem kazanmaktadır. Bu çerçevede, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü
olarak, “Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması” ile şiddetin yaygınlığı
ve nedenleri, kadınların bu süreçte neler yaşadıkları ve nasıl mücadele ettikleri ile
yakın zamanda gerçekleştirilmiş yasal düzenlemeleri kapsayan ve kadına yönelik
şiddetle mücadele için gerekli güncel bilgiyi sunmaktayız.
Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması, Enstitümüzün içinde bulunduğu
bir konsorsiyum tarafından 2008 yılında yürütülmüş olan aynı isimli araştırmanın takip
araştırması niteliğindedir. Araştırmanın verisi nicel ve nitel araştırma yöntemleri
kullanılarak elde edilmiştir.
Nicel araştırma Türkiye genelinde, 12 istatistiki bölge ile kentsel ve kırsal yerleşim
alanlarını temsil edecek şekilde 15.072 hedef örneklemi oluşturan hanelerde 15-
59 yaşları arasındaki kadınlar ile yüz yüze görüşmeler yaparak gerçekleştirilmiştir.
Nicel araştırma yöntemiyle elde edilen sonuçlar, kadınların halen ya da daha
önce yakın ilişki içinde oldukları eş/nişanlı/sözlü/erkek arkadaş tarafından maruz
bırakıldıkları fiziksel, cinsel ve duygusal şiddeti kapsamanın yanı sıra eğitimlerinin ve
ev dışında ücretli çalışmalarının engellenmesi ve ısrarlı takip sonucunda yaşamlarının
kısıtlanması gibi farklı şiddet biçimlerine ilişkin bilgileri içermektedir. Ayrıca kadınların
aile çevresi ve yakın çevreleri başta olmak üzere diğer kişilerden maruz kaldıkları
şiddet biçimlerine ilişkin bilgi de araştırma kapsamında toplanmıştır.
Nitel araştırma bileşeni ise, daha çok kadınların şiddetle mücadele için kullandıkları
kurumsal başvuru sürecine ve bu mücadelenin önemli adımlarından biri olan 6284
sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Aile İçi Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun ile
ilgili görüş ve önerilere odaklanmıştır. Nicel araştırmanın amacının şiddet yaygınlığı ve
mücadele için yapılanlar olması nedeniyle sadece kadınlardan bilgi toplanmasına
karşılık, nitel araştırmada genç erkekler ile eşine fiziksel şiddet uygulamış ve ceza
almış erkeklerden de bilgi elde edilmiştir.
24
Araştırmanın finansal kaynağını sağlayan T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’ne, araştırma boyunca verdikleri destek ve
işbirliği için; TÜİK yetkililerine örneklem seçimindeki katkıları için; nicel araştırmanın
sahası sırasında ziyaret edilen illerin Valilik ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İl
Müdürlükleri yetkililerine verdikleri destek için; Adalet Bakanlığı, Ankara ŞÖNİM,
Ankara Büyükşehir Belediyesi, Çankaya Belediyesi ve Keçiören Belediyesi ile Kadın
Dayanışma Vakfı’na nitel araştırmanın sahasında verdikleri destek için gönülden
teşekkür ederim. Araştırmanın danışmanları Doç. Dr. Filiz Kardam’a, Prof. Dr. Gülriz
Uygur’a ve Psikolog Bişeng Özdinç’e araştırmanın çeşitli aşamalarında yaptıkları
değerli katkılar için teşekkür ederim. Kadın Dayanışma Vakfı’ndan Ebru Hanbay’a
ve Candan Dumrul’a; Cinsiyet Eşitliğini İzleme Derneği’nden Gülsen Ülker’e de
eğitim aşamasındaki yardımları için teşekkür ederim.
Araştırmada görüşmeci, ekip başı, denetçi ve veri girişçi olarak görev alan tüm
çalışanları kutluyor ve saha çalışması sırasında araştırmamıza katılmayı kabul ederek
yaşamlarına ilişkin bilgiyi bizimle paylaşan kadınlara ayrıca teşekkür ediyorum.
Çalışmanın her aşamasında desteğini esirgemeyen Rektörümüz Prof. Dr. Murat
Tuncer’e; araştırmanın sorumluluğunu başarıyla yürüten Doç. Dr. İlknur YükselKaptanoğlu’na; projeyi özveriyle ve yoğun çalışmayla gerçekleştiren Enstitümüzün
seçkin araştırmacılarına ve çalışmanın idari işlerini başarıyla yürüten Enstitümüz ve
Üniversitemiz idari kadrosuna teşekkürlerimi sunuyorum.
Son olarak, Enstitü’nün araştırma sürecindeki ağır çalışma temposunu anlayışla
karşılayan ve desteklerini esirgemeyen ailelerimize teşekkürlerimi sunarım. Türkiye’de
Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması ile elde edilen sonuçların, kadına yönelik
şiddetle mücadele konusunda oluşturulacak politikalara önemli bir katkı sunmasını
diliyorum
Research on Domestic Violence against Women in Turkey
Kadına yönelik şiddet, birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de güncelliğini koruyan
bir sorun olmaya devam etmektedir. Kadınlara yönelik insan hakları ihlali ve kadınlara
karşı ayrımcılık biçimlerinden biri olan bu şiddet, ülke genelinde mücadele edilmesi
gereken öncelikli toplumsal sorumluluklar arasında yer almaktadır. Kadına yönelik
şiddetin önlenmesi için sivil toplum kuruluşlarının, kadın örgütlerinin, kamu kurumlarının
ve üniversitelerin işbirliği içinde yürütecekleri çalışmalar önemlidir. Güvenilir ve güncel
veri üreterek veriye dayalı politika oluşturmada akademik kurumların sorumluluğu
önem kazanmaktadır. Bu çerçevede, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü
olarak, “Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması” ile şiddetin yaygınlığı
ve nedenleri, kadınların bu süreçte neler yaşadıkları ve nasıl mücadele ettikleri ile
yakın zamanda gerçekleştirilmiş yasal düzenlemeleri kapsayan ve kadına yönelik
şiddetle mücadele için gerekli güncel bilgiyi sunmaktayız.
Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması, Enstitümüzün içinde bulunduğu
bir konsorsiyum tarafından 2008 yılında yürütülmüş olan aynı isimli araştırmanın takip
araştırması niteliğindedir. Araştırmanın verisi nicel ve nitel araştırma yöntemleri
kullanılarak elde edilmiştir.
Nicel araştırma Türkiye genelinde, 12 istatistiki bölge ile kentsel ve kırsal yerleşim
alanlarını temsil edecek şekilde 15.072 hedef örneklemi oluşturan hanelerde 15-
59 yaşları arasındaki kadınlar ile yüz yüze görüşmeler yaparak gerçekleştirilmiştir.
Nicel araştırma yöntemiyle elde edilen sonuçlar, kadınların halen ya da daha
önce yakın ilişki içinde oldukları eş/nişanlı/sözlü/erkek arkadaş tarafından maruz
bırakıldıkları fiziksel, cinsel ve duygusal şiddeti kapsamanın yanı sıra eğitimlerinin ve
ev dışında ücretli çalışmalarının engellenmesi ve ısrarlı takip sonucunda yaşamlarının
kısıtlanması gibi farklı şiddet biçimlerine ilişkin bilgileri içermektedir. Ayrıca kadınların
aile çevresi ve yakın çevreleri başta olmak üzere diğer kişilerden maruz kaldıkları
şiddet biçimlerine ilişkin bilgi de araştırma kapsamında toplanmıştır.
Nitel araştırma bileşeni ise, daha çok kadınların şiddetle mücadele için kullandıkları
kurumsal başvuru sürecine ve bu mücadelenin önemli adımlarından biri olan 6284
sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Aile İçi Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun ile
ilgili görüş ve önerilere odaklanmıştır. Nicel araştırmanın amacının şiddet yaygınlığı ve
mücadele için yapılanlar olması nedeniyle sadece kadınlardan bilgi toplanmasına
karşılık, nitel araştırmada genç erkekler ile eşine fiziksel şiddet uygulamış ve ceza
almış erkeklerden de bilgi elde edilmiştir.
24
Araştırmanın finansal kaynağını sağlayan T.C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’ne, araştırma boyunca verdikleri destek ve
işbirliği için; TÜİK yetkililerine örneklem seçimindeki katkıları için; nicel araştırmanın
sahası sırasında ziyaret edilen illerin Valilik ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı İl
Müdürlükleri yetkililerine verdikleri destek için; Adalet Bakanlığı, Ankara ŞÖNİM,
Ankara Büyükşehir Belediyesi, Çankaya Belediyesi ve Keçiören Belediyesi ile Kadın
Dayanışma Vakfı’na nitel araştırmanın sahasında verdikleri destek için gönülden
teşekkür ederim. Araştırmanın danışmanları Doç. Dr. Filiz Kardam’a, Prof. Dr. Gülriz
Uygur’a ve Psikolog Bişeng Özdinç’e araştırmanın çeşitli aşamalarında yaptıkları
değerli katkılar için teşekkür ederim. Kadın Dayanışma Vakfı’ndan Ebru Hanbay’a
ve Candan Dumrul’a; Cinsiyet Eşitliğini İzleme Derneği’nden Gülsen Ülker’e de
eğitim aşamasındaki yardımları için teşekkür ederim.
Araştırmada görüşmeci, ekip başı, denetçi ve veri girişçi olarak görev alan tüm
çalışanları kutluyor ve saha çalışması sırasında araştırmamıza katılmayı kabul ederek
yaşamlarına ilişkin bilgiyi bizimle paylaşan kadınlara ayrıca teşekkür ediyorum.
Çalışmanın her aşamasında desteğini esirgemeyen Rektörümüz Prof. Dr. Murat
Tuncer’e; araştırmanın sorumluluğunu başarıyla yürüten Doç. Dr. İlknur YükselKaptanoğlu’na; projeyi özveriyle ve yoğun çalışmayla gerçekleştiren Enstitümüzün
seçkin araştırmacılarına ve çalışmanın idari işlerini başarıyla yürüten Enstitümüz ve
Üniversitemiz idari kadrosuna teşekkürlerimi sunuyorum.
Son olarak, Enstitü’nün araştırma sürecindeki ağır çalışma temposunu anlayışla
karşılayan ve desteklerini esirgemeyen ailelerimize teşekkürlerimi sunarım. Türkiye’de
Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması ile elde edilen sonuçların, kadına yönelik
şiddetle mücadele konusunda oluşturulacak politikalara önemli bir katkı sunmasını
diliyorum
Niteliksel Araştırma: Gebeliği Önleyici Yöntemler ve İstemli Düşükler
Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü 1967 yılında kuruluşundan günümüze dek bir çok sahada
önemli hizmetlerde bulunmuş bir kurumdur. Enstitü, 1968 ve 1998 arasında her beş yılda bir olmak üzere
yedi ulusal araştırma gerçekleştirmiştir. Ülkemizde nüfus ve sağlık alanlarında sağlık politikalarına kaynak
ve hizmet planlaması için güvenilir bilgiler elde etmiştir. Vazgeçilmez önemdeki nüfus ve sağlık
araştırmalarının sekizincisi 2003 yılı içerisinde yine Enstitümüz tarafından gerçekleştirilecektir.
Nüfus Etütleri Enstitüsü demografi ve sağlığı ilgilendiren çeşitli konularda gerçekleştirdiği çalışmalar ile
Türkiye’de sosyal bilimlerde araştırma metodlarının, tekniklerinin ve araçlarının geliştirilmesine önemli
derecede öncülük etmiş ve halen etmekte olan bir kurumdur. Kurumun kendisinin gerçekleştirdiği veya
diğer kurumlarla işbirliği içinde yaptığı büyük çaplı ‘niceliksel’ araştırmaların önemi bu alanda çalışan
hemen herkes tarafından bilinmektedir. Bununla birlikte, son yıllarda tüm dünyada gerek sosyal bilimler
gerekse sağlık bilimleri çevreleri tarafından niceliksel araştırmaların yanı sıra ‘niteliksel’ araştırmaların
önemi artarak vurgulanmaktadır. Gerçekten, niteliksel araştırmalar kuram oluşturmayı temel alan bir
anlayışla sosyal olguları bağlı bulundukları çevre içinde araştıran ve ‘betimlemenin’ yanı sıra ‘anlamayı’ ön
plana alan bir yaklaşımdır. Nicel araştırmalar ile tespit ve takip edilen olgular içsel dinamikleriyle birlikte
sürekli olarak şekillenmektedir. Bu şekillenişin, olguları deneyimleyen bireyler açısından ne şekilde
gerçekleştiği niteliksel araştırmalar yoluyla ortaya konulmaktadır. Sosyal ve sağlık bilimlerine yeni açılımlar
kazandıracak, farklı
Birth and Employment Transitions of Women in Turkey: Conflicting or Compatible Roles?
<b>Abstract:</b> The
relationship between fertility and employment among women is a challenging
topic that requires further exploration, especially for developing countries
where the micro and macro evidence fails to paint a clear picture. This study
analyzes the two-way relationship between women’s employment and fertility in
Turkey using a hazard approach with piece-wise constant exponential modelling,
using data from the 2008 Turkey Demographic and Health Survey. To the best of
the authors’ knowledge, this is the first study that makes use of an event
history analysis to analyze this relationship within a developing country
context. Specifically, a separate analysis is made of the association between
the employment statuses of women in their first, second, third, and fourth and
higher order conceptions, and the association of fertility and its various
dimensions with entry and exit from employment. The findings suggest that a
two-way negative association exists between fertility and employment among
women in Turkey, with increasing intensities identified among some groups of
women. Our findings also cast light on how contextual changes related to the
incompatibility of the roles of worker and mother have transformed the
fertility-employment relationship in Turkey, in line with propositions of the
role incompatibility hypothesis
Turkey Demographic and Health Survey 2003
2003 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması (TNSA-2003) doğurganlık düzeyi ve değişimi, bebek ve çocuk ölümlülüğü, aile planlaması ve anne ve çocuk sağlığı konularında bilgi sağlamak üzere tasarlanmış ulusal düzeyde bir örneklem araştırmasıdır. Araştırma sonuçları ulusal düzeyde, kentsel ve kırsal alanlar ile beş coğrafi bölge düzeyinde sunulmaktadır. TNSA-2003 örneklemi ayrıca araştırma kapsamındaki bazı konular için 2002 yılının ikinci yarısında Avrupa Birliği’ne katılım sürecinde oluşturulan 12 coğrafi bölge (NUTS1) düzeyinde de analize izin vermektedir.
TNSA-2003’ün finansmanı, öncelikle, Devlet Planlama Teşkilatı’nın yıllık yatırım programında yer alan bir proje olarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetince sağlanmıştır; diğer mali destek ise Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen Türkiye Üreme Sağlığı Programı çerçevesinde Avrupa Birliği tarafından sağlanmıştır.
Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü (HÜNEE) TNSA-2003 çalışmalarını Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı Genel Müdürlüğü ile işbirliği içinde gerçekleştirmiştir. TNSA-2003 Türkiye’de HÜNEE tarafından yapılan nüfus araştırmaları dizisinin en sonuncusudur; ayrıca uluslararası düzeyde yürütülen Nüfus ve Sağlık Araştırmaları programı içinde gerçekleştirilen üçüncü araştırmadır
A Further Analysis of 1998 Turkish Demographic and Health Survey
One of the oldest contraceptive methods used to conrol fertility is coitus interruptus, as it is reffered to by to medical profession, of withdrawal, as it is more commonly known.The method's history probably goes back to the discovery that ejaculation into the vagina caused pregnancy.It ıs mentioned in the Book of Genesis and in Talmudic sources(IPFF, 1967) The method has been widely practiced throughout the world's history, playing an important role in controlling fertililty prior to the inception of modern contraceptives
Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 2008
Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması, 2008
(TNSA-2008) doğurganlık düzeyi ve
değişimi, bebek ve çocuk ölümlülüğü, aile
planlaması ve anne ve çocuk sağlığı
konularında bilgi sağlamak üzere
tasarlanmış ulusal düzeyde bir örneklem
araştırmasıdır. Araştırma sonuçları ulusal
düzeyde, kentsel ve kırsal alanlar ile beş
coğrafi bölge düzeyinde, ayrıca araştırma
kapsamındaki bazı konular da 12 coğrafi
bölge (NUTS1) düzeyinde sunulmaktadır.
TNSA-2008’in tüm finansmanı, Türkiye
Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu
(TÜBİTAK) vasıtası ile Kamu Kurumları
Araştırma ve Geliştirme Projelerini
Destekleme Programı (KAMAG)
kapsamında devlet bütçesinden sağlanmıştır.
Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri
Enstitüsü (HÜNEE) TNSA-2008
çalışmalarını Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk
Sağlığı ve Aile Planlaması Genel
Müdürlüğü ve Devlet Planlama Teşkilatı
Müsteşarlığı ile işbirliği içinde
gerçekleştirmiştir. TNSA-2008 Türkiye’de
HÜNEE tarafından yapılan nüfus
araştırmaları dizisinin en sonuncusudur;
ayrıca uluslararası düzeyde yürütülen Nüfus
ve Sağlık Araştırmaları programı içinde
gerçekleştirilen dördüncü araştırmadır.
Araştırmanın saha çalışmaları, Ekim 2008
ile Aralık 2008 tarihleri arasında
yürütülmüştür. Araştırmada 10,525
hanehalkı ve doğurgan yaşlarda (15-49) olup
en az bir kez evlenmiş 8,003 kadın
görüşmesi gerçekleştirilmiştir. Seçilen
hanede, doğurgan yaşlarda (15-49) ve en az
bir kez evlenmiş olup, genellikle o hanede
yaşayan ya da görüşmeden önceki gece o
hanede kalmış olan kadınlar araştırma
kapsamında görüşme için uygun kadın
olarak kabul edilmişlerdir
1988 Turkish Population and Health Survey
With this report, Institute of Populatıion Studies(HIPS)is presenting the results of the fifth quinguennial nationwide survey since 1968 and has finished a series of studies for the period of 25 years which will enable trend analyses to be made