10 research outputs found

    STATUS OF ORGANIC COTTON PRODUCTION IN TURKEY

    Get PDF
    Cotton production has been improved in respect to amount and quality with contributions of scientific and technological innovations. Increased sensitivity to health and environmental issues has caused development of new subjects such as organic agriculture. Organic production systems are based on specific standards that combine tradition, innovation and science. It sustains human and animal health and maintains ecosystem and soil quality. Organic agriculture stops the use of pesticides and nutrient pollution. Turkey has a good knowledge on organic farming and is one of the leading countries in this regard. Organic cotton is grown in 23 countries around the World. India, Syria and Turkey in can be seen in the rank of the countries related with organic cotton production in 2011. Textile Exchange Organic Cotton Farm and Fiber Report in 2011 announced that organic cotton production increased 15 percent from 209.950 metric tons (MT) in 2008 - 09 to 241.276 MT (1.1 million bales) grown on 461.000 hectares (1.14 million acres) in 2009 - 2010 in the world. Organic cotton now represents approximately 1.1 percent of global cotton production. In the future, it is anticipated that demand for organic cotton fiber will be greater than supply. Organic cotton is considered as a niche product or niche-market product up to now, but textile sector relevant to organic cotton with the effects of consumer awareness is start to move from a niche market to mainstream with contributions of many clothing companies. In Turkey, organic cotton production faced with fluctuations from year to year due to several difficulties such as pest and disease intensity, marketing and contracting problems, demand and supply balance, etc. Taking into consideration demands of producers and consumers of cotton and also textile manufacturers, several product types including organic and also natural colored cottons have to be created in order to provide progress in this field

    EFFECT of CONVENTIONAL and ORGANIC FARMING SYSTEMS on YIELD and QUALITY of VINEYARDS

    Get PDF
    In this study, the aim was to compare changes in yield and various qualities in vineyards where conventional farming systems (CFS) and organic farming systems (OFS) are practiced. The experiment was carried out in 5 replicates with a completely randomized design in Manisa-Salihli, Poyrazdamları Village over a period of 9 year between 2000 and 2008. According to soil analysis results, certified fertilizer, green manure and vineyard pruning waste were applied in organic plots. 21% ammonium sulphate, 26% ammonium nitrate, 43% triple super phosphate as P2O5 and 48-52% potassium sulphate as K2O were applied in conventional plots. When the yields were assessed, table grape and raisin yields were higher in conventional plots at a statistically significant degree

    Ege Bölgesinde, Menemen Ovasında Organik Ve Konvansiyonel Tarım Uygulamalarının Pamuk Verimi Ve Kalite Kriterleri Üzerine Etkileri

    Get PDF
    Çalışma; organik ve konvansiyonel tarım sistemlerinde yetiştirilen pamukların verim ve kalite değerlerini karşılaştırmak üzere, 2002-2008 yılları arasında 7 yıl süre ile pamuk+pamuk+buğday münavebe sisteminde, tesadüf parselleri deneme deseninde, 5 tekrarlamalı olarak yürütülmüştür. Aynı toprak koşullarında organik sistemdeki pamuk deneme alanlarına yeşil gübre olarak fiğ (Vicia villosa L.) ve sertifikalı organik gübre (Agrobiosol) kullanılırken, konvansiyonel sistemdeki deneme alanlarına inorganik ticari gübreler toprağa uygulanmıştır. Her iki sistemden elde edilen kütlü verimleri karşılaştırıldığında organik ve konvansiyonel tarım sistemleri arasındaki verim farkı istatistiki olarak önemsiz bulunmuştur. Organik ve konvansiyonel sisteme ait kalite kriterlerinden lif uzunluğu, uniformite indeksi, kısa lif indeksi, lif kopma dayanıklılığı, lif kopma uzaması ve lif olgunluğu değerleri arasındaki farklılıklar istatistikî olarak önemsiz bulunurken, lif inceliği ve çırçır randımanı değerleri arasındaki farklılıklar önemli bulunmuştur

    Büyük Menderes Havzasında Organik Pamuk Üretim Olanaklarının Araştırılması

    Get PDF
    Bu araştırma Büyük Menderes Havzasında Organik Pamuk Üretim Olanaklarının araştırılması amacıyla 2003-2007 yıllarında, Nazilli Pamuk Araştırma Enstitüsünde, tesadüf blokları deneme deseninde, 4 tekrarlamalı yürütülmüştür. Deneme Konuları organik yeşil gübre bitkisi A-arpa, B-arpa+fiğ, C-fiğ(konvansiyonel ekim), D-fiğ(son sulamada ekim) ve E-Kontrol (konvansiyonel pamuk üretim), olarak ele alınmıştır. Araştırmada 2003-2004 yıllarında deneme alanını sömürtmede mısır, 2005-2007 yıllarında organik pamuk üretiminde Nazilli 84-S çeşidi yetiştirilmiştir. Parseller 67,2m² alınmıştır. Deneme parsellerine organik yeşil gübreleme amacıyla Sonbaharda arpa ve fiğ ekilmiş, İlkbaharda pamuk ekim öncesi parçalanıp toprağa karıştırılmıştır. Pamuğa konusuna göre mineral veya organik gübre ve 3-4 sulama uygulanmıştır. Hasat bir defada elle yapılmıştır. Ekim ve hasat dönemlerinde toprağın su ile doymuşluk, toplam tuz%, pH, kireç%, yarayışlı fosfor, yarayışlı potasyum, organik madde %, toplam azot ve Fe,Cu,Zn, Mn,Pb,Cr,Cd,Ni analizleri yapılmıştır. Pamuk parsellerinde fide, koza olgunlaşma, hasat dönemlerinde zararlı ve yabancı ot; %5-10, %50-%60 koza açma döneminde yapraktan; hasattan sonra gövde kesitinde solgunluk hastalık sayımları yapılmıştır. Pamukta verim, çırçır randımanı, uzunluk, incelik, mukavemet analizleri yapılmıştır. Pamuk verim varyans analizinde, konular 2005-2006 yıllarında %99 güvenle farklı, 2007 yılında farksız bulunmuştur. Verimde C-D-E konuları ön sıralarda yer almış, 3 yıllık ortalama verimler sırasıyla 285,4-309,5-293,1 Kg/da olmuştur. Organik pamuk yetiştiriciliğinde organik pamuk verimi ile konvansiyonel pamuk verimi ayni grupta yer almıştır. Sonuçlar Büyük Menderes havzasında organik pamuk yetiştiriciliğinin yapılabilir olduğunu göstermektedir. Bu durum organik tarım ve çevre sağlı açısından büyük önem arz etmektedir

    Bağ Yetiştiriciliğinde Organik ve Konvansiyonel Tarım Uygulamalarının Verim, Kalite ve Toprak Özellikleri Üzerine Etkileri

    Get PDF
    Bağ tarımı yapılan alanlarda konvansiyonel ve organik tarım sistemlerini karşılaştırmak ve bu iki farklı sistemin, toprağın fiziksel, kimyasal, mikrobiyolojik dinamiği, meyve verimindeki değişimi, yaprakların makro, mikro element kapsamları ve katkı kalıntının etkisini belirlemek amacıyla yapılmış bir çalışmadır. 2000-2008 yılları arasında tesadüf parselleri deneme deseninde, 9 yıl olarak, Manisa İlinin Salihli ilçesinin Poyrazdamları köyünde yürütülmüştür. Organik parsellere toprak analiz sonuçları değerlendirilerek bitki besleme materyali olarak organik sertifikalı gübre, yeşil gübre ve bağ budama artıkları kullanılmıştır. Konvansiyonel parsellere ise %21’lik amonyum sülfat ile %26’lık amonyum nitrat, fosforlu gübre olarak %43’lük triple süper fosfat ve potasyumlu gübre olarak %48-52’lik potasyum sülfat uygulanmıştır. Organik parsellerde bitki koruma materyali olarak Organik Tarım Kanununda izin verilen preparatlar, konvansiyonel parsellere ise üründe ruhsatlı olan sentetik preparatlar kullanılmıştır.9 yılın toprak analiz sonuçları değerlendirildiğinde su ile doymuşluk, tuz ve kireç değerlerinde her iki sistemde herhangi bir değişiklik olmamıştır. Konvansiyonel parsellerde fosfor miktarı artmış, PH düşmüştür. Organik madde miktarı konvansiyonel alanlarda fazla çıksa da mikrobiyal aktivite organik parsellerde fazla olduğu için bu parsellerdeki fazla azot kullanımından kaynaklı bir düşüklük olduğu saptanmıştır. Toprakların mikroelement içerikleri açısında her iki sistemde de Fe, Cu ve Mn değerlerinde bir eksiklik söz konusu olmamıştır. Zn değerleri her iki sistemde de ilk yıllarda düşük iken son yıllara doğru yükselmeye başlamıştır. Toprağın fiziksel özelliklerinden hacim ağırlık değerlerinin düşük çıkması istenen bir özellik olup, her iki sistemde de azalış söz konusu iken organik parsellerde bu düşüş daha fazla olmuştur. Bağ yapraklarında N, P, Cu, Mn ve Zn mikro elementlerinde iki sistem arasında istatistikî anlamda bir fark çıkmamıştır. K, Ca, Mg ve Fe de her iki sistem arasında istatistiksel anlamda bir fark bulunmuştur. N,P, K, Mg, Fe, Cu ve Mn mikro elementleri açısndan organik ve konvansiyonel sistemde beslenme problemi olmadığı görülmüştür. Ca ve Zn açısından alt sınırsa kaldığı için yeterince beslenememiştir. Toprakdaki alınabilir Zn düşüklüğü yapraklardaki değerlere de yansımıştır. Yaş ve kuru üzüm verim değerleri konvansiyonel parsellerse daha yüksek bulurken, Organik parsellerden elde edilen yaş ve kuru üzüm verimleri bölgeden elde edilen verim ortalamaları ile benzerlik göstermektedir. Kalite kriterlerinden istatistikî açıdan Ph ve suda çözünür kuru madde önemsiz bulunurken, kuru üzümde yüz dane ağırlığı, randıman ve tip puanı önemli bulunmuştur. Mikrobiyolojik aktiviteler ve enzim değerleri organik parsellerde daha yüksek bulunmuştur. Organik parsellerde 0-20 cm derinliğinde daha fazla aktivite ve enzim olduğu saptanmıştır. Bu çalışmada 3 farklı yılda bulaşıklık tespit edilmiştir. Sonuç olarak organik yetiştiricilikte ülkemiz şartlarında da kalıntılara rastlanılabilmekle birlikte bu kalıntıların konvansiyonel denemelerde tespit edilen kalıntı değerlerinin altında kalması olumlu bir durum gibi gözükse de, organik yetiştiricilikte sertifikasyon ve teftiş işlemlerinde daha hassas davranılması gereği ortaya çıkmaktadır

    Pamuk Yetiştiriciliğinde Organik ve Konvansiyonel Tarım Uygulamalarının Verim, Kalite ve Toprak Özellikleri Üzerine Etkileri

    Get PDF
    Konvansiyonel ve organik tarım sistemlerini karşılaştırmak ve bu iki farklı sistemin, toprağın fiziksel, kimyasal, mikrobiyolojik dinamiği, lif kalitesi, verimdeki değişimi, yaprakların makro, mikro element kapsamları ve katkı kalıntının etkisini belirlemek amacıyla yapılmış bir çalışmadır. 2002-2008 yılları arasında 7 yıl süre ile Menemen’de pamuk+pamuk+buğday münavebe sisteminde yürütülmüştür. Organik parsellere toprak analiz sonuçları değerlendirilerek bitki besleme materyali olarak organik sertifikalı gübre, yeşil gübre kullanılmıştır. Konvansiyonel parsellere ise %21’lik amonyum sülfat ile %26’lık amonyum nitrat, fosforlu gübre olarak %43’lük triple süper fosfat ve potasyumlu gübre olarak %48-52’lik potasyum sülfat uygulanmıştır. Organik parsellerde bitki koruma materyali olarak Organik Tarım Kanununda izin verilen preparatlar, konvansiyonel parsellere ise üründe ruhsatlı olan sentetik preparatlar kullanılmıştır. 7 yılın toprak analiz sonuçları değerlendirildiğinde su ile doymuşluk, kireç, tuz, pH ve potasyum değerlerinde her iki sistemde de bir farklılık göstermemiştir. Fosfor değerleri konvansiyonel tarımda bir artmış, organik madde konvansiyonel tarım sisteminde daha yüksek gibi görünse de mikrobiyolojik aktivite ve enzim faaliyetleri organik parsellerde daha fazla faaliyet gösterdiği için bu sonuç elde edilmiştir. Topraktaki mikroelementlerde F ve Cu değe her iki sistemde değişmemiştir Mn her iki sistemde artışmış, Zn değerleri ise her iki sistem çok yeterli olmadığı saptanmıştır. Hacim ağırlık değerleri organik tarım lehine çıkmıştır. Stürüktür stabilite indeksi her iki sistem arasında istatistikî anlamda organik tarım lehine önemli bulunmuştur. Pamukta yapraklarında bulunan N,K,Ca, Cu, Mn, ve Zn mikroelementlerinde iki sistem arasında fark çıkmış, P,Mg ve Fe istatistiki anlamda bir fark çıkamıştır. Her iki sistemden elde edilen kütlü verimleri karşılaştırıldığında organik ve konvansiyonel tarım sistemleri arasındaki verim farkı istatistikî olarak önemsiz bulunmuştur. Organik ve konvansiyonel sisteme ait kalite kriterlerinden lif uzunluğu, uniformite indeksi, kısa lif indeksi, lif kopma dayanıklılığı, lif kopma uzaması ve lif olgunluğu değerleri arasındaki farklılıklar istatistikî olarak önemsiz bulunurken, lif inceliği ve çırçır randımanı değerleri arasındaki farklılıklar önemli bulunmuştur. Münavebe bitkisi buğday da verim değerleri istatistikî anlamda konvansiyonele tarım lehine çıkmış, ancak kalite kriterlerinden bin dane ağırlığı organik lehine istatistiki anlamda farklı çıkmıştır. Hektolitre ağırlında ise sistemler arasında fark önemsiz bulunmuştur. Mikrobiyolojik aktiviteler ve enzimler organik tarım alanlarda her iki derinlikte (0-20ve 20-40cm) de daha yüksek değerlere sahiptir. Kalıntı analizlerinde organik parsellere çevresel bulaşmaya rastlanmamıştır. Konvansiyonel parsellerde sadece bir yıl kalıntıya rastlanmış ve limit değerlerinin altında saptanmıştır

    (DOĞAL RENKLİ PAMUĞUN TARLADAN NİHAİ ÜRÜNLERE YOLCULUĞU VE ÜRÜN YELPAZESİ)

    No full text
    Beyaz lifli pamuk çeşitleri beyazlatma ve boyama gibi çok prosesli muamelelerden sonra tekstil endüstrisinde kullanılmaktadırlar. Sentetik kimyasal boyalar maliyet üzerine en etkili faktör olmalarının yanısıra, çevre ve insan sağlığı için de tehlikelidirler. Bu nedenle araştırmacılar doğal pigmentli pamuk germplazmı üzerinde çalışmaya başlamışlardır. Bu çalışmada, bitki biyoteknolojisinin de katkılarıyla "tarladan ürüne" konsepti içinde hem organik yetiştirilen, hem de doğal renklere sahip pamuk liflerinin, giysi, mobilya ve ev dekorasyonları alanlarındaki kullanım potansiyellerinin ortaya konması hedeflenmiştir.Cotton varieties with white fibers have been using in textile industry after treating with many processes such as bleaching and dyeing. Synthetic chemical dyes are the most effective factors on the cost and also dangerous for the environment and the human health. For this reason, the researchers have started working on naturally pigmented cotton germplasm. This study aims to show the potential of both organically grown and naturally colored cotton fibers in relation to clothes, furniture and home decoration in the concept of "from field to final product" with contributions of plant biotechnology

    Disappearance of Biodiversity and Future of Our Foods

    No full text
    “I. Uluslararası Organik Tarım ve Biyoçeşitlilik Sempozyumu 27-29 Eylül Bayburt
    corecore