THE VALIDITY OF WAGNER'S LAW: THE CASE OF TURKEY WITHIN THE FRAMEWORK OF THE MUSGRAVE AND MANN MODELS

The relationship between public expenditures, one of the most important tools of fiscal policy implemented by governments, and GDP (gross domestic product) is very important for the decisions of policymakers. In this context, this relationship has been among the subjects studied since the 19th century and has been discussed in many studies. One of the studies is Wagner's Law

12 HAFTALIK HALTER ANTRENMANININ SEDANTER BİREYLERİN BAZI PARAMETRELERİNE ETKİSİNİN İNCELENMESİ

Spor ve egzersizin olduğu her yerde, ağırlık kaldırma çalışmalarının da yer aldığından söz edilebilir. Söz konusu çalışmalar kas gücünü, kas kütlesini ve eklem gücünü geliştirmek için kullanılır. Bu doğrultuda halter çalışmaları diğer sporlar için de fiziksel egzersiz programının bir parçası olarak antrenmanın önemli bir bileşenidir. Halter branşının fiziksel doğası gereği fizyoloji, biyomekanik, diyet ve yaralanma gibi fiziksel faktörler üzerine araştırmalara yol açmıştır. Bu bağlamda araştırmanın amacını, 12 haftalık halter antrenman programı dahilinde eğitim gören sedanter bireylerin, belirlenen bazı parametrelerine etkisinin incelenmesi oluşturmaktadır. Araştırmaya Bayburt ilinde ikamet eden sedanter, daha önce halter eğitimi almamış ve herhangi bir sakatlığırahatsızlığı olmayan, yaş ortalamaları 25,36±5,58 (yıl), boy ortalamaları 169,07±8,42 (cm), vücut ağırlıkları 65,10±13,71 (kg) olan 10 erkek (%71,4) ve 4 kadın (%28,6) gönüllü olarak katılmışlardır. Katılımcılara sağ ve sol el baş parmak kavrama kuvveti, sırt ve bacak kuvveti, sağ ve sol el pençe kuvveti, vücut ağırlığı, beden kitle indeksi, vücut yağ yüzdesi, dikey sıçrama ve otur-eriş esneklik testi ölçümleri 12 haftalık halter eğitimi öncesi, 8.hafta sonrası ve 12.hafta sonrası uygulanmıştır. Elde edilen verilerin analizinde, tekrarlı ölçümler arasındaki farklılıkları belirlemek amacıyla nonparametrik testlerden Friedman testi kullanılmış, ölçümler arasındaki fark ise Wilcoxon testi ile belirlenmiştir. Erkek katılımcıların sırt ve bacak kuvveti, otur-eriş esneklik, sağ el baş parmak kavrama kuvveti, sol el baş parmak kavrama kuvveti, sağ el pençe kuvveti, sol el pençe kuvveti ve dikey sıçrama ölçümlerinde anlamlı fark tespit edilirken (p0,05). Kadın sporcuların ise sırt ve bacak kuvveti, sol otur-eriş esneklik, sağ el pençe kuvveti ve dikey sıçrama değişkenlerinde anlamlı farklılık tespit edilmiştir (p0,05).Bu araştırma Bayburt Üniversitesi BAP Koordinatörlüğünün 2020/01-69001-05 numaralı “12 Haftalık Halter Antrenmanının Sedanter Bireylerin Fiziksel, Fizyolojik ve Motorik Özelliklerinin Gelişimine Etkisinin İncelenmesi” isimli proje kapsamında desteklenmiştir

Usıng Audıo Vısual Materials For Cıvıl Engıneerıng Students To Gaın Fıeld Experıence In Schools: Stone Wall Example

Civil engineers taking great responsibilities in many tasks they work, get educated in university before they have such an important profession. With this education, they are expected to fulfill the responsibilities they will face in their professional life. Therefore, the education received by civil engineers is as important as their work for society. Students from schools with more theoretical education have difficulties on understanding of practical applications in the field. To overcome these understanding challenges, students have been supplemented with audio-visual materials that contain practical knowledge based on theoretical background. For this purpose, the process of the construction work were visually recorded in original form from construction site and a specific scenario was prepared and performed. Prepared audio-visual material was then presented to a total of 261 students and the efficiency of the materials was determined. As a result of this study, it was seen that the use of audio-visual material contributed to the elimination of the deficiencies of the students in the construction work applications

Bayburt’ta Organik Tarım ve Hayvancılıgın Mevcut Durumu

Günümüzde, doğal koşullarda kimyasal katkı maddeleri kullanılmadan üretilen organik ürünlere yönelik her geçen gün sürekli olarak artış göstermektedir. Bununla beraber, yeni organik gıda pazarların oluşumu ve organik üretim potansiyeli yüksek olan bölgelerin değerlendirme ve geliştirme konusu önem arz etmektedir. Bu kapsamda, Bayburt ili, organik üretim için çok uygun ekolojik şartları barındırmaktadır. Yüzölçümünün önemli bir kısmını tarım arazileri ile çayır ve meralar oluşturmaktadır. Ayrıca, sanayi tesislerinin yok denecek kadar az ve kimyasal ilaç kullanımının düşük olduğu illerden birisidir. Potansiyeli yüksek olan bölgelerin değerlendirme ve geliştirmesinde kurumların önemli bir rolü bulunmaktadır. Ancak, kurumların belirleyeceği stratejik hedefleri, kaynakları ve yetkinliklerine göre değişkenlik göstermektedir. Bu derlemede, Bayburt ilinde uygulanan ortak projelerin, eğitim faaliyetlerinin ve tarımsal desteklerin, organik üretim gelişimine hız kazandırıcı bir etkisi olduğu gözlenmektedir. Bu yüzden üretimi yapılmayan ancak yüksek potansiyele sahip ürünlerin gelişiminin desteklenmesi mevcut organik tarım ve hayvancılığın gelişme sürecine büyük katkı sağlayacağı düşünülmektedir

Investigation of physical education and sports students’ attitudes towards e-learning

The present study aimed to investigate the attitudes of university students who have received sports education towards E-learning. Quantitative research model was applied in the research. The population of the study consisted of 315 students who were selected via random sampling method, at Bayburt University School of Physical Education and Sports. The e-learning attitude scale which was developed by Wilkinson, Roberts and While (2010) and adapted to Turkish by Haznedar and Baran (2012) was used in the study. The data were analyzed through SPSS 22 package program. For descriptive data analysis; ANOVA and Independent Sample T test were applied. The result of the one-way analysis of variance showed that the Physical Education Teaching and Sports Management departments had higher scores than the Coaching Department. In this context, according to the results obtained from the research, it can be said that Coaching Department had lower score than the other two departments because of the fact that there were more courses requiring technical skills compared to the Physical Education Teaching and Sports Management departments

Sporda Risk Yönetimi Bağlamında Covid19 Süreci ve Federasyonlar Örneği

Sporda Risk Yönetimi Bağlamında Covid19 Süreci ve Federasyonlar Örneğ

The Validity and Reliability Study of WHO Quality of Life Scale Short Form (WHOQOL-Bref) in Kazakh Language

The aim of this study was to verify the validity and reliability of the Kazakhs version of WHOQOL-BREF

A Comparison of Romanian Economy’s Macro Indicators with Other Countries That Have the Same Credit Score

Credit Rating Agencies have become active promoter of neo-liberal policies since 1980s, and a strong credit rating plays an important role in determining the cost of borrowing. Although the transparency of credit rating agencies is discussed, the credit ratings given by these institutions shed light on the economies of the countries. These credit scores can be affected not only from economic factors, but also social and politic factors of a country. Romania has been given a credit score since 1996. According to 2018 ratings, Romania has been placed in lower medium grade countries category. This paper compares the macroeconomic indicators of countries in the lower medium grade category with Romania. This study also aims to determine whether the credit rating agencies consider the economic factors of a country objectively or act politically when they give a credit score. The results showed that Romania had a good performance at Total Debt/GDP ratio and relatively at interest rate, unemployment rate and real GDP growth rate, while it showed a bad performance at budget balance and inflation rate. According to the results, Romania had not the best or worst macroeconomic indicators in its category so it could be interpreted as credit rating agencies acted objectively by assessing Romania’s macroeconomic indicators and placed a deserved investible categor

Türkiye’de Cari İşlemler Açığının Sürdürülebilirliği

Ülkelerin istikrarlı bir şekilde büyüyebilmeleri ve makroekonomik dengeleri koruyabilmeleri açısından cari açığın sürdürülebilirliği önemlidir. Bu bağlamda çalışmanın amacı, Türkiye’de 1987 – 2018 dönemine ait aylık veri setini kullanarak cari açığın sürdürülebilir olup olmadığını araştırmaktır. Bu amaç doğrultusunda reel ihracat ile reel ithalat arasındaki uzun dönemli ilişki, yapısal kırılmaları da dikkate alan Fourier eşbütünleşme testi aracılığıyla araştırılmış ve cari işlemler açığının sürdürülebilir olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Daha sonra cari işlemler açığının güçlü formda mı yoksa zayıf formda mı sürdürülebilir olduğunu ortaya koyabilmek için değişkenlerin uzun dönemdeki katsayıları FMOLS analizi ile tahmin edilmiş ve ithalat değişkeninin katsayısı 0.69 olarak bulunmuştur. Söz konusu bu değer, Türkiye’de yapılan 1$’lık ithalata karşılık 0.69$’lık ihracat geliri elde edildiğini ve Türkiye’de ihracatın ithalata bağlı olarak gerçekleştiğini ifade ederken cari açığın ise zayıf formda sürdürülebilir olduğunu yani ihracat gelirlerinin ithalat giderlerinin belirli bir kısmını karşıladığını ortaya koymaktadır. Daha sonra ele alınan değişkenler arasında nedensellik sınaması yapılmış ve nedensellik ilişkisi olmadığı görülmüştür. Sonuç olarak, Türkiye’de cari işlemler açığının zayıf formda sürdürülebilir olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Söz konusu bu durum ülke ekonomisi açısından önemli bir problemdir. Bu yüzden cari işlemler açığının güçlü formda sürdürülebilirliğinin sağlanması ülke ekonomisi için büyük önem arz etmektedir

Effect of Monetary Policy Instruments on Shadow Banking

Shadow banks are financial mediators. There are maturity, credit, and liquidity transformation without access to central bank liquidity and public sector credit guarantees in their performance. The principle purpose of this study is to answer the question of the relationship between shadow banking and monetary policy, all financial activities that require a private or public payment guarantee other than traditional banking. This study analyses the short and long-term effects of national income, policy rate, CPI and money supply (M1) on shadow banking by using Panel ARDL method in selected ten countries throughout 2002-2016. The findings of the analysis point out that there is a short- and significant long-term relationship between the indicators discussed. Short-term PMG estimation results indicate that the long-term equilibrium will be reached over for approximately four years. Also, long-term PMG estimation results also pointed to the existence of a significant relationship between indicators, apart from national income. It is determined that the money supply and policy interest rate had a positive relation and the consumer price index had a negative relation with shadow banking