Assessing normative cut points through differential item functioning analysis: An example from the adaptation of the Middlesex Elderly Assessment of Mental State (MEAMS) for use as a cognitive screening test in Turkey

BACKGROUND: The Middlesex Elderly Assessment of Mental State (MEAMS) was developed as a screening test to detect cognitive impairment in the elderly. It includes 12 subtests, each having a 'pass score'. A series of tasks were undertaken to adapt the measure for use in the adult population in Turkey and to determine the validity of existing cut points for passing subtests, given the wide range of educational level in the Turkish population. This study focuses on identifying and validating the scoring system of the MEAMS for Turkish adult population. METHODS: After the translation procedure, 350 normal subjects and 158 acquired brain injury patients were assessed by the Turkish version of MEAMS. Initially, appropriate pass scores for the normal population were determined through ANOVA post-hoc tests according to age, gender and education. Rasch analysis was then used to test the internal construct validity of the scale and the validity of the cut points for pass scores on the pooled data by using Differential Item Functioning (DIF) analysis within the framework of the Rasch model. RESULTS: Data with the initially modified pass scores were analyzed. DIF was found for certain subtests by age and education, but not for gender. Following this, pass scores were further adjusted and data re-fitted to the model. All subtests were found to fit the Rasch model (mean item fit 0.184, SD 0.319; person fit -0.224, SD 0.557) and DIF was then found to be absent. Thus the final pass scores for all subtests were determined. CONCLUSION: The MEAMS offers a valid assessment of cognitive state for the adult Turkish population, and the revised cut points accommodate for age and education. Further studies are required to ascertain the validity in different diagnostic groups

An initial application of computerized adaptive testing (CAT) for measuring disability in patients with low back pain

<p>Abstract</p> <p>Background</p> <p>Recent approaches to outcome measurement involving Computerized Adaptive Testing (CAT) offer an approach for measuring disability in low back pain (LBP) in a way that can reduce the burden upon patient and professional. The aim of this study was to explore the potential of CAT in LBP for measuring disability as defined in the International Classification of Functioning, Disability and Health (ICF) which includes impairments, activity limitation, and participation restriction.</p> <p>Methods</p> <p>266 patients with low back pain answered questions from a range of widely used questionnaires. An exploratory factor analysis (EFA) was used to identify disability dimensions which were then subjected to Rasch analysis. Reliability was tested by internal consistency and person separation index (PSI). Discriminant validity of disability levels were evaluated by Spearman correlation coefficient (r), intraclass correlation coefficient [ICC(2,1)] and the Bland-Altman approach. A CAT was developed for each dimension, and the results checked against simulated and real applications from a further 133 patients.</p> <p>Results</p> <p>Factor analytic techniques identified two dimensions named "body functions" and "activity-participation". After deletion of some items for failure to fit the Rasch model, the remaining items were mostly free of Differential Item Functioning (DIF) for age and gender. Reliability exceeded 0.90 for both dimensions. The disability levels generated using all items and those obtained from the real CAT application were highly correlated (i.e. > 0.97 for both dimensions). On average, 19 and 14 items were needed to estimate the precise disability levels using the initial CAT for the first and second dimension. However, a marginal increase in the standard error of the estimate across successive iterations substantially reduced the number of items required to make an estimate.</p> <p>Conclusion</p> <p>Using a combination approach of EFA and Rasch analysis this study has shown that it is possible to calibrate items onto a single metric in a way that can be used to provide the basis of a CAT application. Thus there is an opportunity to obtain a wide variety of information to evaluate the biopsychosocial model in its more complex forms, without necessarily increasing the burden of information collection for patients.</p

Rehabilitasyon alanında sonuç değerlendirim ve izleminin Avrupa düzeyinde standardizasyonu

Bu projenin amacı, Türkiye'de tıbbi rehabilitasyon alanında sonuç değerlendirim ve izleminin ulusal ve uluslararası düzeyde standardizasyonunu sağlamaktır. Bu amaçla romatolojik rehabilitasyon alanında kullanılmak üzere iki, nörolojik rehabilitasyon alanında ise üç ölçeğin standardizasyonu hedeflenmiştir. Bu ölçekler, romatoid artritte (RA) fiziksel disabilite değerlendiren Sağlık Değerlendirme Sorgulaması (HAQ) ve yaşam kalitesi değerlendiren Romatoid Artrit Yaşam Kalitesi Ölçeği (RAQoL) ile beyin hasarlılarda bilişsel durum değerlendiren Mini Mental Durum İncelemesi (MMSE), Middlesex Mental Durum Değerlendirimi (MEAMS) ve Rivermead Davranışsal Bellek Testi (RBMT) dir. Ölçeklerin önce toplumumuza adaptasyonları yapılmış, daha sonra hem klasik psikometrik yöntemlerle hem de Rasch ölçüm yöntemiyle güvenilirlik ve geçerlilikleri incelenmiştir. Güvenilirlik, içsel tutarlılıkla (Cronbach $\alpha$ ), internal yapısal geçerlilik ve kültürler arası geçerlilik Rasch ölçüm yöntemiyle, eksternal yapısal geçerlilik ise ölçeğin disabilite, bozukluk gibi çeşitli parametrelerle ilişkisi (Spearman korelasyon analizi, Kruskal Wallis analizi) araştırılarak test edilmiştir. Çalışmaya HAQ için 75, RAQoL için 71 RA'lı hasta alınmış, kognitif değerlendirme ölçeklerinden MMSE için 207, MEAMS için 155, RBMT için ise 171 beyin hasarlı hasta değerlendirilmiştir. Çalışmaya alman tüm hastalar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Kliniğinde tedavi gören hastalardır. Bilişsel durum değerlendirme ölçekleri yaş ve eğitim düzeyine göre norm belirlenmesini gerektirdiğinden, bu ölçeklerin, geçerlilik/güvenilirlik çalışmalarından önce normatif değerleri belirlenmiştir. Normatif skor belirlemek amacıyla MMSE için 406, MEAMS için 350, RBMT için 266 normal erişkin birey bu testlerle değerlendirilmişlerdir. Bu normal bireyler hastane personeli, hastane personeli yakınları ve hasta yakınları arasından seçilmiştir. Bulgular, HAQ ve RAQoL'in Türkçe versiyonlarının, romatoid artritte kullanılmak üzere güvenilir ve geçerli olduğunu göstermiştir. HAQ ve RAQoL için Cronbach $\alpha$ değerleri 0.97 ve 0.95 olup içsel tutarlılıkları yüksektir. Her iki ölçeğin de Rasch modeline uyumlarının çok iyi olması internal yapısal geçerliliklerini desteklemektedir (ortalama madde uyumu HAQ için 0.205, RAQoL için 0.236). Her iki ölçek de bozukluk ve disabilite parametreleriyle beklenen düzeyde ilişki göstererek eksternal yapısal geçerlikleri saptanmıştır. İngiliz verileriyle karşılaştırılan analizlerde Rasch uyum istatistikleri HAQ ve RAQoL için her iki kültürde de benzer bulunmuş, HAQ için 1, RAQol için 4 maddede hafif bir ayrımsal madde fonksiyonu gözlenmiştir. Bu bulgular, bu iki ölçeğin kültürler arası geçerliliklerini göstermektedir. Analizler, MMSE'nin Türkçe versiyonunun, beyin hasarlı hastalarda geçerli ve güvenilir olduğunu göstermiştir. Ölçeğin içsel tutarlılığı grup düzeyinde yeterli (Cronbach $\alpha$ : 0.75), internal yapısal geçerliliği (ortalama madde uyumu -0.362) kabul edilebilir düzeydedir. Kognitif disabilite ile beklenen düzeyde ilişki (Spearman r: 0.60) saptanmıştır. Rasch analizinde ölçeğin iki maddesi Türkiye ile İtalya arasında ayrımsal madde fonksiyonu göstermiştir; bu iki madde için düzenleme yapılarak İtalya ile ortak çalışmalarda karşılaştırma yapılabilir. MMSE, beyin hasarlılarda kognitif tarama testi olarak kullanılabilir. Ancak, ölçüm özelliklerinin okur-yazar olmayanlarda farklılık göstermesi ve güvenilirliğinin bireysel değerlendirme için sınırda olması, ölçeğin dezavantajlarıdır; ölçekle değerlendirme yapılırken bu dezavantajlarının göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Diğer bilişsel ölçekler MEAMS ve RBMT'nin, beyin hasarlı hastalarda geçerli ve güvenilir oldukları belirlenmiştir. Her iki ölçeğin de içsel tutarlılıkları iyidir (Cronbach $\alpha$ değerleri, MEAMS için 0.81, RBMT için 0.84). Her iki ölçeğin de Rasch modeline uyumlarının çok iyi olması internal yapısal geçerliliklerini desteklemektedir (ortalama madde uyumu MEAMS için -0.027, RBMT için -0.219). Her iki ölçek de kognitif disabilite ile beklenen düzeyde ilişkili (Spearman r MEAMS için 0.565, RBMT için 0.670) bulunmuş, bu da ölçeklerin eksternal yapısal geçerliliklerini göstermiştir. MEAMS, genel bilişsel durum, RBMT ise bellek fonksiyonunu değerlendirmek amacıyla güvenle kullanılabilir. Sonuç olarak, bu proje kapsamında kültürümüze adapte edilen sonuç değerlendirim ve izlem ölçekleriyle, Türkiye'de nörolojik ve romatolojik rehabilitasyon alanında kullanılmak üzere standart sonuç değerlendirim ve izlem protokolleri belirlenmiştir ve bu protokollerin bazıları Avrupa düzeyinde standardizasyonları da içermektedir

A new set of criteria for the diagnosis of familial Mediterranean fever in childhood

Objectives. Several sets of criteria mainly for adults have been proposed for the diagnosis of FMF. The aim of the present study is to validate the most widely used diagnostic Tel Hashomer criteria in children and to establish a new set of criteria for use in childhood

Chronic peritoneal dialysis in Turkish children: A multicenter study

Chronic peritoneal dialysis (CPD) has been utilized in the treatment of children since 1989 in Turkey. The aims of this study were to summarize our experience with CPD in children and to establish a pediatric registry data system in Turkey. Standard questionnaires were sent to all pediatric CPD centers. 514 patients treated between 1989 and 2002 in 12 pediatric centers were enrolled in the study. Reflux nephropathy was the most common (18.1%) cause of renal failure. Mean age at dialysis initiation was 10.1+/-4.6 years. Mean duration of dialysis was 24.1+/-20.5 months. Continuous ambulatory peritoneal dialysis ( CAPD) was the first CPD modality for 476 (92.6%) patients, 142 of whom switched to automated peritoneal dialysis (APD) during follow-up. Currently, 47.3% of the patients are still on CPD, 15.4% were transplanted, 13.2% switched to hemodialysis, 16.7% died. The patient and technique survivals were 90% and 95% at one year and 70% and 69% at five years, respectively. The survival was significantly shorter in the youngest age group ( 0 - 24 months) compared to those in older age groups ( p= 0.000). We herein report the first results of the TUPEPD study providing information on demographic data and survival of pediatric CPD patients. As opposed to clear recommendations in favor of APD, there is a clear preponderance of CAPD in our pediatric CPD population. That vesicoureteral reflux (VUR) is still the leading cause of renal failure is a distressing finding. Remarkably lower survival rates and transplantation ratios are as striking and distressing as the high incidence of VUR among the causes of ESRD. We conclude that we must make a great effort to achieve better results and to change these undesirable events