16 research outputs found

    Post-Glacial Terraces of The Marmara Sea and Water Exchange Periods

    Get PDF
    Semi enclosed Marmara Sea is a passage between the Aegean Sea (Northeastern Mediterranean Sea) and the Black Sea. The Marmara Sea is connected to the Black Sea and Aegean Sea through the Istanbul Strait (Bosphorus) and Canakkale Strait (Dardanelles), respectively. Despite the fact that the late Pleistocene-Holocene connections between the seas have been explored by many scientists, there are still uncertainties about the nature and timing of the connections. Within the scope of this study, a new approach has been displayed for post-glacial connections between the Black Sea, Marmara Sea and Aegean Sea. This study is based on 80 shallow seismic reflection lines, multibeam bathymetric data and 15 short gravity cores collected from the northeastern shelf of the Marmara Sea (between Silivri and Golden Horn). The sea bottom and sub-bottom morphology have a highly chaotic structure at the exit of the Buyukcekmece/Kucukcekmece lagoons and further east near the Marmara-Istanbul Strait junction. This chaotic bottom and sub-bottom surface morphologies are mainly controlled by the structure of the basin, current regime of the shelf, coastal drainage systems and by the sea/lake water level changes controlled by climate and the sill depths of the two straits, which in turn determined the water exchange between the seas. The sedimentological interpretation of the seismic reflection profiles and core sediments have allowed us to distinguish five stratigraphic units (S1-S5) and four sedimentary layers (A-D) over the acoustic basement. The lower stratigraphic unit and sedimentary layer are separated from the overlying acoustic basement by a chaotic to parallel and by a high amplitude seismic reflector. Seaward dipping units of the acoustic basement are inferred to be the seaward continuation of the Oligocene-Upper Miocene units widely exposed on land. The presence of three different marine terraces distinguished (T1-T3) along the northeastern shelf of the Marmara Sea have been associated with the six different curves of the post-glacial sea-level changes. From statistical point of view, the most significant terraces occur from -78 m to -80 m (T1), -58 m to -62 m (T2) and -28 m to -32 m at (T3). Considering the global sea level curves, these terraces can be dated 9.25, 12.25 and 13.75 Cal kyr BP, respectively

    Recent sedimentology and holocene evolution of the western shelf of the Mersin Bay (ne-Mediterranean Sea)

    No full text
    Ph.D. - Doctoral Progra

    Grain size distributions in airborne dust, river-suspended loads, and marine sediments from southeastern Turkey (NE Mediterranean Sea)

    No full text
    Between February 2001 and January 2002, near the coast of Erdemli, southeastern Turkey, 7 airborne dust samples, 7 coastal river-suspended sediment samples, and 3 marine sediment cores were collected. The main objective of this study was to understand the interrelationships among the multisources, multitransportation paths, and changing depositional conditions around the continental shelf of the Lamas River delta. In addition to a detailed study of satellite photos to track atmospheric dust in the region, grain size analyses were conducted on airborne dust, riverine suspensions, and marine sediment (cores), and the results were interpreted using statistical data, such as mean, mode, sorting, skewness, and kurtosis. The bimodal grain size distributions of the airborne dust indicated higher rates of clayey silt accumulation between April and August when compared to the silt and sandy silt concentrations that occurred between September and March. This was explained by the presence of 2 different type source regions of Africa, although the transport mechanism was similar. Similarly, clayey silt was the dominant sedimentary material of the riverine suspensions and no major differences in the data were obtained. Grain size distribution in the 3 marine core samples reflected the presence of a modern deltaic system, where sandy silt and silty sand sediments of the inner shelf graded to clayey silt of the delta front on the midshelf, and further offshore, clayey silt sediments occurred on the outer shelf to form prodeltaic deposits. Grain size changes within the cores were explained in terms the varying source, transportation, and depositional conditions over time. As a result of this research, the contribution of atmosphere and stream sediment inputs to the Cilician Basin budget was investigated. It was thought that the results obtained in this study will contribute significantly to the different research (sedimentological, mineralogical, geochemical, etc.) to be conducted in the Eastern Mediterranean

    Ulusal Deniz Araştırmaları Programı; Klikya-Adana havzası kıta sahanlığı geç kuvaterner çökellerinin araştırılması -II projesi

    No full text
    Kilikya-AdanaHavzası'nın dar kıta sahanlığı geç-Kuvaterner çökellerini ve Holosen dönemi deniz seviyeleri değişimini incelemek amacıyla gerçekleştirilen bu araştırmada, onbir değişik transgressif seviyenin varlığı tespit edilmiştir. Bölgeye ait tabankaya'nın, düzensiz erozyon yüzeylerine ve fay kontrollü yapılanmaya sahip olduğu ve faylanmış zayıf yüzeylerinin deniz seviyelerinin durağan olduğu dönemlerde aşınarak seki oluşumlarına neden olduğu anlaşılmıştır. Bölgede gözlenen transgressif seviyelerin, yaşlı olandan genç olana doğru, sırasıyla deniz seviyesinin -138 m, -107 m, -94 m, -83 m, -69 m, -62 m, -53 m, -46 m, -40 m, -32 m, ve -23 m derinliklerde durduğu dönemlerde oluştuğu belirlenmiştir. Bu seviyeler kuzey Kilikya-Adana Havzası kıtasahanlıklarıyla karşılaştırıldığında, en derinde ve Son Buzul Çağı'nda deniz seviyesinin ulaştığı son noktanın derinliklerinin kuzey ve güney kıtasahanlıklarında yaklaşık -138 m de olduğu gözlenmiştir. Bu sonuç bize bu dönemdeki seviyenin, oluştuktan sonra herhangi bir düşey hareketin etkisinde kalmadığı sonucunu vermektedir. Kilikya-Adana Havzası'nın Güney ve Kuzey kıtasahanlıklarında gözlenen diğer seviyeler arasında ortalama olarak +2m'lik farklılıklar gözlenmektedir. Her iki kıtasahanlığında gözlenen bu seviyelerin derinlikleri arasındaki bu farkları etkileyen bir çok aletsel ve ortamsal etkilerin olabileceği bilinmektedir. Güncel depolanmayı temsil eden kıyısal kum kamalanmasının, günümüzden yaklaşık 3000-2000 yıl önce, deniz seviyesinin bugünkü seviyeye ulaştığı andan itibaren çökeldiği açıklanmış olmasına karşın, bu türden depolanmaların varlığına, KKTC'nin kıyı zonuyla yaklaşık 20 metrelik su derinlikleri arasında kalan çalışılamamış zonun dışındaki alanlarda rastlanamamıştır

    Göksu Deltası' nın kuvaterner jeolojisinin sismik yöntemlerle incelenmesi alt projesi

    No full text
    TÜBİTAK YDABÇAG Proje31.12.1997Göksu Deltası'nın Kuvaterner Jeolojisinin incelenmesine yönelik sismik çalışmada, Göksu Deltası'nın kıta sahanlığında üç değişik çökel serisi ve güncel fasiyes olarak adlandırılan bir A-fasiyesi bulunmuştur. Bölgeye ait tabankaya (S) Taşucu Körfezi'nin kayalık bir yapıya sahip olan batı kıyısı önlerinde belirlenmiştir. Bölgeye ait en yaşlı seri (çökel serisi-1), aşağıdan yukarıya doğru N- ve M-fasiyeslerini ihtiva etmektedir. M-fasiyesi Geç-Pleyistosen/Holosen öncesi dönemindeki deniz seviyesi alçalması sırasında oluşmuştur. Çökel serisi-1'in üzerinde yer alan çökel serisi-2, aşağıdan yukarıya doğru K-, I-, H- ve G-fasiyeslerini kapsamaktadır. Görümleri itibariyle eski delta izlenimini veren bu fasiyeslerin son buzul çağı sonrasında yükselmeye başlayan deniz seviyesinin -95, -60, -50 ve -44 m derinliklerde durduğu dönemlerde çökeldikleri belirlenmiştir. Çökel serisi-2'yi üzerleyen çökel serisi-3, kıyıdan açıklara doğru sırasıyla D-, L-, B2- ve B1-fasiyeslerini ihtiva etmektedir. Eşzamanlı transgressif fasiyes olan D-, L- ve B2-fasiyeslerinin, son buzul çağı sonrasında deniz seviyesinin -44 m'den -32 m'ye yükseldiği dönemlerde çökeldikleri belirlenmiştir. Bl-fasiyesinin ise deniz seviyesinin -23 m derinlikte durmakta iken çökeldiği açıklanmıştır. A-güncel fasiyesinin ise, günümüzden yaklaşık 3000-2000 yıl önce, deniz seviyesinin bugünkü seviyeye ulaştığı andan itibaren çökeldiği açıklanmıştır

    Sedimentation rates in the Sea of Marmara: a comparison of results based on organic carbon-primary productivity and 210Pb dating

    No full text
    A large number of surficial sediment samples (75 grab samples, one boomerang core, four box cores) as well as primary productivity measurements have been used to estimate the rates of sediment accumulation in the Sea of Marmara; using an empirical expression for the relationship between surface productivity and organic carbon content of the sediment (MOLLER-SUESS formula). It was found that calculated low sedimentation rates occurred on the inner southern Marmara shelf (ave. 8 cm 1000 y-1) where the primary production was relatively high (ave. 161 gC m-2 y-1); and vice versa, high sedimentation rates were calculated for the southwestern shelf (123 cm 1000 y-1), an area with very low primary productivity (64 gC m-2 y-1). This discrepancy among the values, is probably due to the combined effects of the distinctive and peculiar oceanography of the Sea of Marmara (well stratified flow, strong horizontal transport, and varying conditions for mineralization of organic matter etc.)

    Kilikya-Adana baseninin batimetrik ve morfolojik özelliklerinin araştırılması

    No full text
    TÜBİTAK YDABÇAG01.01.2005Bu araştırmada, Kuzeydoğu Akdeniz'de yer alan Kilikya-Adana Baseni'nin derinlik özellikleri detaylı şekilde incelenmiştir. Bu çalışmada, 1986-2002 yılları arasında ODTÜ-DBE' nin kıta-sahanlıklarından ve 1972-1977 yılları arasında SOC'un kıta-yamacı ve derin deniz ortamlarından elde edilmiş bulunan derinlik verileri kullanılmıştır. Araştırma sonucunda, Kilikya-Adana Baseni'nin Merkator projeksiyonunda ve 1:400 000 ölçekli batimetri haritası sayısal olarak hazırlanmıştır. Ayrıca, bölgenin taban morfolojik özelliklende araştırılarak sınıflandırılmış ve kapsadıkları alanları gösteren bir haritada ve basene ait kesitler hazırlanmıştır

    Ulusal Deniz Araştırmaları Programı, Kilikya- Adana Havzası kıta sahanlığı geç kuvaterner çökellerinin araştırılması projesi sonuç raporu- I

    No full text
    TÜBİTAK YDABÇAG01.04.1999Kilikya-Adana Havzası kıta sahanlığı geç-Kuvaterner çekellerini incelemek amacıyla gerçekleştirilen bu araştırmada, onbir değişik transgressif depolanma ve kıyısal kum kamalanması olarak adlandırılan güncel bir depolanma bulunmuştur. Bölgeye ait tabankayanın düzensiz erozyon yüzeyine ve fay kontrollü yapılara sahip olduğu belirlenmiştir.Çalışma sahası içerisinde en yaşlı transgresif depolanmanın geç-Kuvaterner öncesi dönemde, deniz seviyesi -180 m derinlikte iken, çökeldiği açıklanmıştır.Geç-Kuvaterner döneme ait olduğu belirlenen on farklı transgressif depolanma ayırt edilmiş bulunmaktadır. Bu transgressif depolanmaların, aşağıdan yukarıya doğru, sırasıyla deniz seviyesi -138 m, -110 m, -95 m, -85 m, -60 m,-50 m, -45 m, -40 m, -32 m ve -23 m derinliklerde durduğu dönemlerde çökeldikleri belirlenmiştir. Bu depolanmalardan beş tanesi (deniz seviyesinin -138 m, -l 10 m, -85 m, -60 m ve -40 m derinliklerde durduğu dönemlerde çökelenler) çalışma sahasının heryerinde gözlenmiştir. Diğer depolanmalar ise, sadece Göksu Deltası ve Anamur Körfezi açıklarında gözlenmiştir. Güncel depolanmayı temsil eden kıyısal kum kamalanmasmın, günümüzden yaklaşık 3000-2000 yıl önce, deniz seviyesinin bugünkü seviyeye ulaştığı andan itibaren çökeldiği açıklanmıştır
    corecore