86 research outputs found
COMPARISON OF THE EFFECTS AND UTILIZATION INCIDENCE OF HORMONAL TREATMENT AND OTHER ANTIRESORPTIVE AGENTS IN POSTMENOPAUSAL PATIENTS
Amaç: Bu çalışmada amaç kliniğimize başvuran menopoz hastalarının hormon tedavisi ve diğer antirezorbtif ajanları kullanım yaygınlığını araştırmaktır. Ayrıca hastaların kemik mineral yoğunlukları ve mamografi bulguları da değerlendirilmiştir. Gereç ve yöntem: Bu çalışma, Şubat-Aralık 2005 tarihleri arasında başvuran menopoz hastalarının dosyaları taranarak yapılan retrospektif bir araştırmadır. Hastaların demografik özellikleri, kemik mineral yoğunluğu ve dansiteleri, aldıkları tedaviler ve mamografileri incelenmiştir. İstatistiksel analizde t-test, tek yön ANOVA ve çift değişken korelasyon analizi kullanılmıştır (p 0,05). Hormon tedavisi alanlar ve almayanlar arasında mamografik bulgular açısından anlamlı fark saptanmadı (p>0,05). Sonuç: Kliniğimizde hormon tedavisi tercih edilen hasta grubunun büyük bir kısmını osteoporozu olmayan hastalar oluşturmaktadır. Osteoporozu olanlarda ise hormon tedavisi veya diğer antirezorbtifler hastanın kliniğine göre benzer oranda tercih edilmektedir. Hormon tedavisi almış olmanın mamografik bulgulara etkisi saptanmamıştır. Objective: The aim of the study is to investigate the utilization incidence of hormonal therapy and other antiresorbtive agents in postmenopausal patients appealed to our clinics. Bone mineral density and mammographic findings were also evaluated. Material and method: This study is a retrospective analysis of records of patients who were admitted to menopause outpatient clinic during February-December 2005. Demographic features, bone mineral densitometers, mammographies and prescribed medications were evaluated. One-way ANOVA, t-test, bivariate correlation analysis were used for statistical analysis (p 0.05). Hormone therapy, does not seem to affect the mammographic findings (p>0.005). Conclusion: In our clinic, osteoporosis was not determined in most of the patients in hormonal treatment group. Hormonal treatment or other antirezorbtive agents were preferred similarly according to clinical findings in osteoporotic group. It was not detected any effect of hormonal treatment on mammographic findings
ENDOMETRIOSIS IN RECTUS ABDOMINIS MUSCLE, CASE REPORT
36 yaşında rektus abdominis kasında endometriyozis tespit edilen hastanın olgu sunumu yapılmaktadır. Endometrial dokunun pelvis dışı implantasyonu, her organda tanımlanmaktadır. Genelde karın ön duvarında eski insizyon skarında gelişen endometriyozis sık karşılaşılan bir bölge değildir. Rektus abdominis kasına lokalize endometriyozis, nadirdir. Hasta sol kasık ağrısı ve dismenore yakınmalarıyla kliniğimize başvurdu. Hastanın yüzeyel Doppler Ultrason görüntülemesinde (USG), sol rektus abdominis kası inferior düzeyinde yumuşak doku lezyonu izlendi. Bunun üzerine kliniğimizde çekilen abdominal MRG' de solda rektus kası içinde 4x3.5x1.5 cm boyutlu hipervasküler kitle tespit edildi. Kitle eksizyonu uygulanan hastanın patoloji raporu rektus kası endometriyozisi olarak sonuçlandı. Histolojik incelemede stromayla çevrilmiş endometriyal bezler ve endometriyozis için tipik olan damarlarla sınırlı hemosiderin yüklü makrofaj odakları izlendi. Postoperatif komplikasyon gelişmeyen hasta taburcu edildi. Sonuç: Üreme çağındaki kadınlarda özellikle abdominal veya pelvik cerrahi geçirmiş kadınlarda karın ön duvarında ele gelen kitlenin ayırıcı tanısında endometriyozis düşünülmelidir. We present a case of endometriosis in rectus abdominis muscle that has been diagnosed in a 36 year old woman. The extrapelvic implantation of endometrial tissue has been described in virtually every organ. The abdominal wall is an uncommon site of extrapelvic endometriosis, where it usually develops in an old surgical scar. Endometriosis in the rectus abdominis muscle is rare. The patient was admitted at gynecological outpatient clinic with pain in left inguinal region and dysmenorhea. Superficial Doppler Ultrasonography (USG) revealed a soft tissue lesion in left rectus abdominis muscle. Abdominal magnetic resonance imaging was reported as 4x3.5x1.5 cm hypervascular mass. Excision of the mass in the rectus abdominis muscle was done and she had no intraoperative or postoperative complications. The pathologic report was endometriosis in rectus abdominis muscle. Histological examination revealed areas of typical endometrial glands surrounded by stroma and bordered by vessels with occasional foci of haemosiderinladen macrophages typical of endometriosis. Then she was discharged. Result: Endometriosis should be thought as differential diagnosis in reproductive age of women who have a mass on anterior abdominal wall, especially women with history of abdominal or pelvic surgery
- …