61 research outputs found

    Sınıf Öğretmenlerinin Yazma Güçlüğü ile İlgili Görüşleri

    Get PDF
    Bu araştırmanın amacı, sınıf öğretmenlerinin yazma güçlüğüne ilişkin görüşlerini belirlemektir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden olgubilim kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu ilkokullarda görev yapan 33 sınıf öğretmeni oluşturmaktadır. Araştırma verileri sınıf öğretmenlerinden, elektronik ortamda, oluşturulan açık uçlu sorularla toplanmıştır. Öğretmenlerden elde edilen veriler betimsel analiz tekniği ile incelenmiştir. Bu kapsamda elde edilen veriler araştırmacı tarafından kodlanmış ve temalara ayrılarak, sınıf eğitimi alanında doktora yapan bir araştırmacının ve bir sınıf öğretmeninin görüşüne sunulmuştur. Güvenirlik Miles ve Huberman tarafından geliştirilen formülle hesaplanmıştır. Değerlendiriciler arası güvenirlik 0.83 olarak belirlenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre öğretmenlerin yazma güçlüğünün tanımı ve içeriği hakkında yeterli bilgiye sahip olmadıkları, yazma güçlüğü gösteren öğrencilerin benzer harflerde sorun yaşadıkları, yazma güçlüğünün nedenlerinin farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Ayrıca sınıf içi ve sınıf dışı çalışmaların yazının daha çok mekanik yönüne yönelik olduğu, yazma güçlüğü gösteren öğrencilerin aileleri ve akranları ile olan iletişimlerinin genellikle iyi düzeyde olduğu belirlenmiştir. Son olarak öğretmenler pandemi sürecinin yazı çalışmalarını olumsuz yönde etkilediğini ve bu konuda desteğe ihtiyaç duyduklarını belirtmişlerdir

    15-yıllık periyotta İstanbul Türkiye’de dermatofitoz şüpheli köpek ve kedilerden izole edilen dermatofitler: Güncellenmiş rapor

    Get PDF
    The present research was aimed to determine the prevalence of dermatophytes isolated from symptomatic dogs and cats, within a 15-year-period, in the city of Istanbul, Turkey. Dermatological specimens were collected from 1504 dogs and 846 cats, which were presented clinical signs of ringworm. Direct microscopy and mycological cultures were performed. The fungal growth rate was detected at 8.2% and 22.8% from dogs and cats, respectively. Microsporum canis was the most frequently isolated species followed by Trichophyton spp., M. gypseum, T. mentagrophytes, M. nanum, other Microsporum spp. moreover T. tonsurans. The cats less than two-year age and more than ten-year age showed a statistically significant higher isolation rate of infection (p < 0.05). There were no statistically significant differences between the age of the dogs and the dermatophyte isolation rate and between the gender of the dogs and cats and the dermatophyte isolation rate. As a conclusion, the data suggest an updated report on local epidemiology and define potential etiologic agentsBu araştırma, İstanbul ilinde 15 yıllık bir süre içinde semptomatik köpek ve kedilerden izole edilen dermatofitlerin yaygınlığını belirlemeyi amaçlamıştır. Dermatolojik örnekler ringworm klinik belirtileri gösteren 1504 köpek ve 846 kediden toplandı. Direkt mikroskopi ve mikolojik kültürler yapıldı. Mantar üreme oranları, köpeklerde % 8.2 kedilerde % 22.8 olarak saptandı. En sık izole edilen tür Microsporum canis idi. Bunu Trichophyton spp., M. gypseum, T. mentagrophytes, M. nanum, diğer Microsporum spp. ve T. tonsurans takip etti. İki yaşından küçük ve on yaşından büyük kediler, istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bir etken izolasyon oranı gösterdi (p <0.05). Köpeklerin yaşı ve dermatofit izolasyon oranları ile kedi ve köpeklerin cinsiyeti ve dermatofit izolasyon oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı. Sonuç olarak, veriler yerel epidemiyoloji üzerine güncel bir rapor sunmakta ve olası etiyolojik ajanları tanımlamaktadır

    Synthesis, antimicrobial activity, molecular docking and ADMET study of a caprolactam-glycine cluster

    No full text
    Density functional theory calculations were performed with DFT method using both b3lyp/6-311++G(d,p) and wb97xd/6-311++G(d,p) levels of theory to predict the molecular geometry, to evaluate the molecular electrostatic potential and frontier molecular orbitals of synthesized a new compound: caprolactam-glysine cluster (CL-Gly). Molecular docking study of the CL-Gly was carried out to clarify the interaction and the probable binding modes, between the title compound and DNA. The antibacterial activities of CL-Gly cluster against Gram-positive and Gram-negative bacteria was determined. In silico ADMET study was also performed for predicting pharmacokinetic and toxicity profile of the synthesized cluster which expressed good drug-like behavior and non-toxic nature. It was revealed that the compound has importance in drug discovery process. Communicated by Ramaswamy H. Sarm
    corecore