Lone Senior Honored, Close Season out Strong

Lone Senior Honored, Close Season out Strong Eagles send senior Ella Monsey off on a high not

Current status, core problems and future directions of wood-drying industry in Turkey

Türkiye’de son yıllarda ihracatın ve kalite beklentilerinin gelişmesiyle ahşap kurutma endüstrisine yönelik yatırımlar fırın üretimi ve kullanımı bazında artmıştır. Bu çalışmada ahşap kurutma fırını üreten ve kullanan firmalardan yarı yapılandırılmış anketlerle elde edilen veriler kullanılmıştır. Türkiye’de mevcut 16 adet fırın imalat ve ithalatçısının bulunduğu, fırın kullanıcısı bazında ele alınan 60 firmanın toplam 20401,5m3 kapasiteli 205 adet kurutma fırınına sahip olduğu ortaya çıkarılmıştır. Fırın imalatçısı ve fırın kullanıcısı olan firmaların kriz dönemlerinde ne şekilde ayakta kalabildikleri ve teknolojik olarak ne tip politikalar izledikleri de kıyaslanmıştır. Yapılan istatistiksel analizlere göre, kullanıcı ve imalatçı firmaların teknoloji yönetimi politikalarının birbirinden farklı olduğu, kriz ortamında başarılı olmada da çoğunlukla etkin maliyet kontrolü yapmayı tercih ettikleri görülmüştür.In Turkey, investments in production and use of wood drying kilns have developed as the export rates and quality expectations increased in recent years. In this study, data obtained via semi-structured interviews from wood drying kiln producers and users were used. The results reveal that there are 16 kiln producers and importers in Turkey, and 60 firms use 205 kilns that have 20401,5 m3 drying capacity. Wood drying kiln producers and users were also benchmarked in terms of crisis management and technology policies. Statistical analyses demonstrated that technology management policies of producers and users are different from each other, and they both prefer cost control strategy to get out of economic crises in turbulent times

Türkiye Ahşap Kurutma Endüstrisinin Mevcut Durumu, Temel Sorunları ve Gelecek Yönelimleri

In Turkey, investments in production and use of wood drying kilns have developed as the export rates and quality expectations increased in recent years. In this study, data obtained via semi-structured interviews from wood drying kiln producers and users were used. The results reveal that there are 16 kiln producers and importers in Turkey, and 60 firms use 205 kilns that have 20401,5 m3 drying capacity. Wood drying kiln producers and users were also benchmarked in terms of crisis management and technology policies. Statistical analyses demonstrated that technology management policies of producers and users are different from each other, and they both prefer cost control strategy to get out of economic crises in turbulent times.Türkiye’de son yıllarda ihracatın ve kalite beklentilerinin gelişmesiyle ahşap kurutma endüstrisine yönelik yatırımlar fırın üretimi ve kullanımı bazında artmıştır. Bu çalışmada ahşap kurutma fırını üreten ve kullanan firmalardan yarı yapılandırılmış anketlerle elde edilen veriler kullanılmıştır. Türkiye’de mevcut 16 adet fırın imalat ve ithalatçısının bulunduğu, fırın kullanıcısı bazında ele alınan 60 firmanın toplam 20401,5m3 kapasiteli 205 adet kurutma fırınına sahip olduğu ortaya çıkarılmıştır. Fırın imalatçısı ve fırın kullanıcısı olan firmaların kriz dönemlerinde ne şekilde ayakta kalabildikleri ve teknolojik olarak ne tip politikalar izledikleri de kıyaslanmıştır. Yapılan istatistiksel analizlere göre, kullanıcı ve imalatçı firmaların teknoloji yönetimi politikalarının birbirinden farklı olduğu, kriz ortamında başarılı olmada da çoğunlukla etkin maliyet kontrolü yapmayı tercih ettikleri görülmüştür

The effects of employee work motivation on employee commitment and turnover intention

Özel sektörden ve kamu sektöründen 84 çalışanı ele alan bu çalışma ile iş motivasyonu, örgütsel bağlılık ve işten ayrılma niyeti arasındaki ilişkiler araştırılmaktadır. İstatistiksel olarak anlamlı ilişkiler, Alen ve Meyer'in örgütsel bağlılık modeli ele alınarak incelenmiştir. İş motivasyonu, işe katılım ve işe bağlılık olarak kavramsallaştırılmış ve yapılan regresyon analizleri duygusal bağlılık, devam bağlılığı, normatif bağlılık, işe katılım ve işe bağlılığın işten ayrılma eğilimi üzerindeki etkilerini ortaya çıkarmıştır. Bu çalışma çalışan bağlılığını güçlendirmeye ve arttırmayı amaçlayan kişiler için önerilerde bulunmaktadır.In this study conducted on 84 public ve private sector employees, the relationships between organizational commitment, motivation to work ve turnover intention are investigated ve to determine the statistically significant relations, Allen ve Meyer's model is used. Statistically coherent corellations between affective, continuance, normative commitment ve motivation to work ve their impact on turnover intention is also investigated by regression analysis. This study serves as an important guide for those who are interested in understanding ve increasing employee commitment

The Effects Of Organizational Justice On Job Satisfaction: Is “Perceived Organizational Support” A Mediator?

Bankacılık ve sigortacılık sektöründe faaliyet gösteren on iki firmadan 356 çalışan üzerinde gerçekleştirilen bu araştırma ile, adalet algıları, algılanan örgütsel destek ve iş tatmini arasındaki ilişkiler araştırılmaktadır. Araştırma hipotezleri algılanan örgütsel desteğin, örgütsel adalet ve iş tatmini arasındaki ilişkide ara değişken etkisine sahip olduğunu öngörmektedir. Keşifsel faktör analizleri iş tatminin işin özelliklerinden tatmin, yöneticiden tatmin ve ödül-ücret sisteminden tatmin olarak üç boyuta sahip olduğunu göstermiştir. Bu çalışma ülkemizde gelişen ve hızla değişen bir sektörde çalışan tatmini artırmayı ve buna bağlı olarak işgücü devrini azaltmayı amaçlayan yöneticiler için önemli bulgular sağlamaktadır. Yapılan çoklu regresyon analizleri ile hem prosedürel hem de dağıtımsal adaletin iş tatminini olumlu etkilediği ortaya koyulmuştur. Diğer taraftan araştırmanın ara değişken analizine yönelik bulguları, adalet algılarının algılan iş tatminin üç boyutu ile ilişkisinde algılanan örgütsel desteğin tam ve kısmi ara değişken etkisine sahip olduğunu göstermiştir.In this study the relationships between organizational justice perceived organizational support and job satisfaction are investigated using data obtained from 356 full-time employees of twelve banking and insurance organizations. Research hypotheses suggest that perceived organizational support mediates the relationship between organizational justice and job satisfaction. Exploratory factor analysis of satisfaction items reveals that job satisfaction has three dimensions namely, satisfaction from job’s characteristics, satisfaction from management, and satisfaction from compensation. This study serves as an important guide for those who aim to increase employees’ job satisfaction resulting in lower turnover rates in a rapidly changing environment. Multiple regression analysis suggests that both distributive and procedural justice positively affect all three dimensions of job satisfaction. The results of mediation analyses further indicate that perceived organizational support mediates the relationship between organizational justice and dimensions of job satisfaction

Comparing Innovation Capability of Small and Medium-Sized Enterprises: Examining the Effects of Organizational Culture and Empowerment

WOS: 000279079500003This study analyzes the impact of organizational culture and empowerment on innovation capability, and examines the peculiarities of these effects. The study's hypotheses are tested by applying both individual and firm-level analyses to survey data collected from 743 employees from 93 small and medium-sized firms located in Turkey. For medium-sized enterprises on both the individual and firm level of analysis, results suggest that collectivism and uncertainty avoidance are positively associated with empowerment, whereas power distance is negatively related to empowerment. Assertiveness focus has no relations with empowerment and innovation capability, yet among cultural dimensions, only uncertainty avoidance is related to innovation capability. For small-sized enterprises, findings suggest that both power distance and uncertainty avoidance are linked to both empowerment and innovation capability on the individual level, whereas two new paths between collectivism and innovation capability and between assertiveness focus and empowerment are found on the firm level. Also, empowerment is found to be positively related to innovation capability for both small and medium-sized enterprises (SMEs) on both the individual and firm level. In terms of managerial practice, our study helps clarify the key role played by cultural dimensions in the process of shaping an empowering and innovative work environment. Findings also reveal that managers should focus on participative managerial practices (e.g., empowerment) to promote innovation capability of SMEs

How organizational culture and perceived organizational support could decrease turnover intention?

WOS: 000269851700004How organizational culture and perceived organizational support could decrease turnover intention? In this study, data obtained from 256 employees from textile industry were used to investigate the relationship between organizational culture and turnover intent, and the mediating role of perceived organizational support in this relationship. Exploratory factor analysis of organizational culture items reveals that organizational culture has five dimensions namely, power distance, internal uncertainty avoidance, external uncertainty avoidance, individualism-collectivism and masculinity-femininity. This study serves as an important guide for those who aim to increase employee performance and decrease turnover intent in an important sector for Turkey. Multiple regression analyses suggest that power distance, internal uncertainty avoidance, external uncertainty avoidance and individualism-collectivism have significant effects on perceived organizational support. Turnover intent is related solely to internal uncertainty avoidance. Perceived organizational support acts as the partial mediator in the relationship between internal uncertainty avoidance and turnover intent

Oceans and notions apart: an analysis of the U.S. and European human resource development literature

A systematic content analysis of the human resource development (HRD) research published between 1990-2003 in prominent organization studies and HRD journals revealed notable differences in the underlying orientations and methodological approaches across the U.S. and Europe. The U.S. literature, in comparison to Europe, was observed to be more practice-oriented as reflected in a more prescriptive and less critical approach to the study of HRD. In terms of science orientation, the U.S. literature was characterized to be more nomothetic and universalistic. While a subtle tendency towards becoming more prescriptive emerged in the U.S., over time the European literature had become less practice-oriented and more empiricist, although the latter trend did not reflect itself in the quantity but quality of quantitative research

The Global Economic Hibernation: Macroeconomic Indicators and Health Management Policies

Considering its dire effects on different sectors, the coronavirus is far more than a healthproblem. The pandemic has hit the global economy starting with the developed world and nowspreading into emerging economies. It is a fact that developing countries are moredisadvantageous in this process since not only their health conditions and health services arenot so sophisticated as their developed counterparts, but also macroeconomic conditions arenot strong enough to endure such a long-lasting socio-economic crisis. Those countries arepoorer and it is hard for them to allocate sources to the health sector. Comparing with emergingeconomies, the developed world also has been suffering from the severe effects of thepandemic. Because of long-lasting lock-down and contractions in the global economy, alldeveloped economies revealed negative economic growth rates for the proceeding years. Thepurpose of this article is not only to compare the macroeconomic effects of the coronavirusdisease 2019 (COVID-19) pandemic on developed and developing countries but also to assisteconomy authorities, health care leaders, and their organizations in anticipating andpreempting problems by providing alternative health management policies rather than reacting.Macroeconomic variables data that are released by the World Bank and IMF will be appliedto make the comparisons.Koronavirüs pandemisinin farklı sektörler üzerinde yarattığı korkunç etkiler göz önüne alındığında, salgının küresel bir sağlık sorunu olmanın çok ötesinde girift ve çok katmanlı sorunlar doğurduğunu ifade etmek yanlış olmayacaktır. Öncelikle gelişmiş ülkelerde başlayan pandemi, alınan tüm küresel tedbirlere rağmen hızla gelişmekte olan ülkelerde de yayılmaya başlamıştır. Olumsuz etkileri uzun yıllara yayılacağı belli olan bu salgınla mücadele konusunda gelişmekte olan ülkeler gerek sağlık hizmetleri arzı ve sağlık altyapısındaki yetersizlikler, gerekse yerel ekonomilerin makroekonomik koşullarındaki kırılganlıklar nedeniyle gelişmiş ülkelere göre oldukça dezavantajlı durumdadırlar. Bu ülkeler, kaynak yetersizliği nedeniyle, sağlık harcamalarındaki artışı karşılayacak ekstra fonlara da sahip değildir. Gelişmekte olan ülkelerdeki bu ağır durum yanında, gelişmiş ülkeler de pandemi sürecinde darbe almış ve peş peşe açıklanan negatif büyüme oranları ile vahim tablo daha da netleşmiştir. Pandeminin etkilerinin uzun yıllara yayılması beklendiğinden, negatif büyüme oranlarının daha birkaç yıl devam edeceği tahmin edilmektedir. Bu çerçevede bu çalışmada koronavirüs hastalığı 2019 (coronavirus disease 2019, COVID-19) pandemisinin makoekonomik etkileri gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler ayrımı ile analiz edilecek ve sağlık kurumları yöneticilerinin istifadesine sunmak üzere sağlık yönetimi politika önerileri getirilecektir. Ayrıca, derinlemesine bir litaratür incelemesi yanında, Dünya Bankası ve IMF gibi küresel kuruluşlar tarafından açıklanan verilerin mukayeseli olarak ele alınacağı çalışmada, pandeminin yerel ekonomiler üzerindeki olumsuz etkilerinin en aza indirilebilmesi doğrultusunda mevcut durum ve alternatif politika önerileri de sunulacaktır.2-s2.0-8510340593

Exploring reverse supply chain management practices in Turkey

Aras, Necati/0000-0002-1485-730X; Buyukozkan, Gulcin/0000-0002-2112-3574; Erol, Ismail/0000-0003-3327-7068WOS: 000276120100005Purpose This paper aims to examine the current state of reverse supply chain management (RSCM) initiatives in several Turkish industries. Design/methodology/approach This study is based on an exploratory research regarding RSCM activities of Turkish automotive, white goods, electric/electronics, and furniture industries. The sample consists of all the companies included in the Top-500 Industrial Enterprises List of The Assembly of the Istanbul Chamber of Industry (ISO). Findings The research findings show that the RSCM initiatives in the considered industries are still in a very early stage. Companies' involvement in product returns is mostly due to the legislative liabilities, and system inadequacies are emphasized as the most important reason for not being able to implement an efficient RSCM. Research implications/limitations This paper investigates the reverse supply chain practices of selected industries in Turkey and aims to enable researchers to use this study as a building block in understanding these practices and related problems. The limitation of this study is to solely include the medium and large-sized companies in the industries. Practical implications Reverse supply chain operations contribute to the economic sustainability by reducing waste and saving energy and material. In this research, an empirical study in the electronics, white goods, automotive and furniture industries is conducted, and potential research opportunities are discussed to streamline reverse supply chain activities in the industries. Hence, this study can be viewed as an attempt to increase the level of awareness on reverse supply chain issues. Originality/value No field study has been conducted to analyze reverse supply chain activities of the industries in Turkey. This research is a pioneering study and will provide a benchmark for the various research activities on related topics