Modeling the Turkish Broad Money Demand

This paper analyzes broad money demand in Turkey between 1987 and 2001, a period characterized by a process of financial sector liberalization, implemented using various structural reforms and deregulations. It presents the historical background and the pace of liberalization, accompanied by a discussion on main economic indicators. It gives a brief summary on theory for the analysis of money demand and constructs an error correction model for M2X using quarterly data, where the long run relationship is established using real income, interest rate on deposits, interest rate on government securities, inflation rate and real exchange rate. The results show that, both exchange rate and inflation rate have substantial impact on the Turkish broad money demand.Money Demand, Financial Liberalization, Cointegration, Error-correction Modeling

Turkiye’de Imalat Sanayindeki Firmalarin Fiyatlama Davranisi

Bu calismada, Turkiye Cumhuriyet Merkez Bankasi tarafindan 2005 yili Mayis-Temmuz aylari arasinda ozel imalat sanayinde yer alan 999 firmaya uygulanan ve firmalarin fiyatlama politikalarinin incelendigi “Firmalarin Fiyatlama Davranisi Anketi” projesinin sonuclari degerlendirilmektedir. Elde edilen sonuclara gore, urun fiyatlarinin belirlenmesinde rakip fiyatlari goz onune alarak belirlenen degisken kar marji uygulamasinin oldukca yaygin oldugu gorulmektedir. Bu sonuc, firmalarin fiyat alici olmaktan ziyade, fiyat yapici olduklarini gostermektedir. Imalat sanayinde faaliyet gosteren firmalarin yaklasik yuzde 36,0’inin ana urun fiyatinin bir degiskene endeksli olmasi, endeksleme davranisinin imalat sanayi icindeki onemini korudugunu gostermektedir. Firmalarin fiyatlarini gozden gecirirken normal zamanlarda agirlikli olarak zamana bagli bir politika takip ettikleri ve zaman araligi olarak ise aylik gozden gecirmelerin one ciktigi gorulmektedir. Bu sonuca, firmalarin maliyet veya talepteki soklara cevap vermeleri icin gecmesi gereken sure olarak bir aylik bir sureyi belirtmeleri de eklenince, fiyatlari degistirmede aylik periyotlarla hareket etmenin oldukca yaygin oldugu ortaya cikmaktadir. Maliyet ve talep soklarinin fiyatlar uzerindeki etkileri asimetrik bir yapi gostermektedir. Maliyet degisimleri fiyatlari dusurmeye kiyasla artirmada daha etkilidir. Talepte ise tersi bir durum soz konusudur; yani firmalar talepteki dususlere, artislara kiyasla daha duyarli davranmaktadirlar. Hem gozden gecirme sikliginin yuksek olmasi hem de ankette sinanan katilik teorilerine atfedilen onem duzeylerinin cok yuksek olmamasi nominal katiliklarin belirgin olmadigina isaret etmektedir. Boyle bir sonucun ortaya cikmasi, enflasyonist bir ortamda karsilasilan soklar sonrasi fiyatlari degistirmenin getirisinin, degistirmemenin saglayacagi faydaya kiyasla daha fazla olmasiyla aciklanabilir.Fiyatlama Davranisi, Fiyat Katiligi, Endeksleme, Fiyatlama Anketi

Turk Bankacilik Sektorune Iliskin Yogunlasma ve Hakimiyet Gostergeleri

[TR] Bu notta Turk Bankacilik Sistemi’nin kredi ve mevduat piyasasinin yapisini gostermek amaciyla yogunlasma ve hakimiyet gostergeleri kredi ve mevduat turleri icin ayristirilarak hesaplanmistir. Gostergeler, kredi piyasasinin mevduat piyasasina gore daha fazla rekabetci oldugunu ima etmektedir. Kredi piyasasina iliskin sonuclar ozellikle ticari ve konut piyasasinda rekabetin daha yogun oldugunu gostermektedir. [EN] This note presents the concentration and dominance indicators with respect to deposit and credit types for Turkish Banking System for assessing the market structure of loans and deposits. These indicators suggest a more severe competition in the market for loans than the market for deposits. The results concerning the market for loans indicate a more intense competition in the market for commercial and housing loans.

Kuresel Kriz Surecinde Kamu Bankalarinin ve Ozel Bankalarin Kredi Buyumesine Katkilari

Bu notta ulkemizde kuresel krizin ozel ve kamu bankalarinin kredi buyumelerine katkisi incelenmektedir. Bulgular, kriz surecinde kredi buyumesinde ozel bankalarin agirliginin azaldigini gosterirken ozellikle imalat sektorune verilen kredilerde kamu bankalarinin verdikleri kredilerin onemli rol oynadigi gozlenmektedir.

Relationship Between Healthy Eating Fixation (Orthorexia) and Past Family Life, and Eating Attitudes in Young Adults

Background: In comparison to other eating problems, there is less information on healthy eating fixation (HEF) in the literature. Purpose: Understanding the effects of previous family experiences, which have a multidimensional impact on the individual and on other eating disorders, is important to better comprehend the HEF. Methods: The current study examined the relationships between HEF and previous family experiences as well as eating attitudes. It is a cross-sectional survey design with a convenience sample of 18–24-year-olds (n = 225) based on a quantitative analysis method. Results: Except for “limited social activity,” a sub-factor significantly related to HEF, and “health and social problems,” a sub-factor significantly related to healthy orthorexia (HO), both HEF and HO did not significantly relate to past family life. The outcomes showed that the participants’ eating attitudes had a significant relationship with HEF (r = .57, p < .001) and HO (r = .23, p = .001). Discussion: The findings suggest that people with HEF have disordered eating attitudes. Furthermore, practitioners should be aware that family factors may be a risk factor for orthorexia. Translations to Health Education Practice: These results may help to educate and increase awareness among health educators and mental health professionals regarding the identification, treatment, and recovery of eating disorders and HEF

Kuresel Kriz ve Kredi Egilimleri

Kredi piyasalarinda bilgi asimetrisinden kaynaklanan sorunlarin ekonomiye gelen soklarin etkilerini arttirici bir rol oynadigi bilinmektedir. Bu notta ulkemizde kredi piyasalarindaki sorunlarin kuresel krizin ertesinde kredi gelismeleri uzerinde nasil rol oynadigi incelenmektedir. Turkiye Cumhuriyet Merkez Bankasi (TCMB) Kredi Egilim Anketi’nden elde edilen bulgular, kredi verme egilimindeki zayifligin 2006 yilina gore 2008 yilinda çok daha belirgin oldugunu gostermektedir. Ancak 2008 finansal krizi ve sonrasinda, kredi standartlarindaki sikilasmada bankalarin fon maliyetleri ve bilanco kisitlarinin degil, risk algilamalarinin baskin oldugu dikkat cekmektedir. Son doneme iliskin anket sonuclari, bankacilik sektorune hakim olan asiri ihtiyatli tutumun zayifladigini ve bankalar arasi rekabetin oneminin arttigini gostermektedir.