THE CONTRIBUTIONS OF COMPREHENSION TESTS TO COGNITIVE AND AFFECTIVE DEVELOPMENT OF PROSPECTIVE TEACHERS: A CASE STUDY

The aim of this study was to investigate the role of comprehension tests while teaching algebra and its effects on students’ success. This study was carried out with 108 third year undergraduate students enrolled in math education in faculty of education. Several data collection instruments were used for gathering data from the participants such as; comprehension test, written documents, semi-structured interviews schedule, and participant and nonparticipant observations sheets. Collected data were subjected to content analysis and triangulation among the data was ensured. Results indicated that three different major categories emerged from the content analysis of the data: (1) measure of comprehension test(s), (2) positive and (3) negative impacts of the test on learning (the development of cognitive and affective skills). Further recommendations and implications about the use of comprehension tests is given at the end of the study based on the findings

TURKISH PRE-SERVICE MATHEMATICS TEACHERS’ BELIEFS IN MULTIPLICATION

Mathematics teachers’ beliefs play an important role in the mathematics teaching practices. However, the instruments used to measure the mathematics on certain contents are still limited. Thus, this study was conducted to develop a Multiplication Beliefs Questionnaire (MBQ) to identify and examine the profile of Turkish pre-service mathematics teachers’ beliefs. The samples of this study consisted of 414 four-year pre-service primary mathematics teachers from 18 different universities in Turkey collected using a convenience sampling technique. The validity of the questionnaire was analyzed using an exploratory factor analysis (EFA). We obtained four components of beliefs in multiplication covering, remote belief in multiplication (C1), multiplication operation belief in mathematics textbooks (C2), dynamic belief in multiplication learning (C3), and self-efficacy belief in multiplication problems (C4). The results showed that the pre-service mathematics teachers’ beliefs in components C1, C3, and C4 were positive, while component C2 was neutral. This study had an essential contribution to the mathematics literature since developing a questionnaire on multiplication distributed to the pre-service teachers. The previous studies showed that belief was subjective yet objectively influenced knowledge. Thus, identifying the pre-service teachers’ beliefs in teacher education may provide various benefits in reforming mathematics teaching

Türk öğrencilerin matematiksel değer ve tercihlerini değerlendirmek için bir ölçeğin geliştirilmesi

The aim of this study was to construct a questionnaire: the mathematics values questionnaire (MVQ). Because a little is known about students’ mathematics values and no assessment tool is available to measure students’ mathematics values to obtain more insight into their perspectives. For this, the proportional stratified random sample of the study consisted of Grade 5 (11-12 years old) and Grade 9 (14-15 years old) students attending schools in Turkey. The data were subjected to descriptive and inferential statistical analyses by using a recently developed and validated survey instrument. The questionnaire’s structural and predictive validities were investigated using a Principal component analysis (PCA) and an item analysis (item-total correlations and comparison of differences in means for distinctly different groups). Six components were extracted: relevance (C1), practice (C2), information and communications technology (ICT) (C3), feedback (C4), learning approach (C5), and consolidating (C6). Our results showed that Grade 5 students placed more importance than Grade 9 students for all the six value components.Bu çalışma, matematiksel değerler ölçeğini geliştirmeyi amaçlamaktadır. Zira öğrencilerin matematiksel değerleri hakkında çok az şey bilinmektedir ve öğrencilerin kendi perspektiflerinden onların matematiksel değerlerini belirlemeye çalışan ölçme araçları da fazla yoktur. Bu bağlamda; bu çalışmanın katılımcıları, Türkiye’de 5. (11-12 yaş) ve 9. (14-15 yaş) sınıflarda okuyan ve tabakalı seçkisiz örnekleme yöntemine göre seçilen öğrencilerden oluşmuştur. Veriler, betimsel ve yordayıcı istatistiksel analizler kullanılarak analiz edilmiştir. Ölçeğin, yapısal ve yordama geçerliği, Temel Bileşenler Analizi ve Madde Analizi (madde- toplam korelasyonları ve farklı grupların aritmetik ortalamalarındaki farklılıkların karşılaştırılması) kullanılarak incelenmiştir. 6 bileşen elde edilmiştir: uygunluk, pratik, bilgi ve iletişim teknolojisi, geribildirim, öğrenme yaklaşımı ve pekiştirme. Çalışmanın sonuçlarından biri, 5. sınıf öğrencilerinin 9. sınıf öğrencilerine göre 6 değer bileşenini de daha önemli gördüklerini ortaya koymaktadır

COVID-19 sürecinde uzaktan eğitim ile geometri derslerinde aktarılan değerler

Due to the COVID-19 pandemic, countries have had to change their usual teaching environment, and processes (especially traditional face to face education) with distance education. The purpose of this study was to investigate the Grade 9 mathematics course contents shared on the EBA platform in terms of mathematics values (mathematical values and mathematics educational values). In this sense, this study was a qualitative research based on document review. Data were collected from the Grade 9 mathematics course contents that exist in the EBA affiliated to the Turkish Ministry of National Education and were analysed using semantic content analysis. The results showed that the mathematical values such as objectivism, openness, rationalism, and the mathematics educational values such as formalistic view of mathematics learning, inquiry, instrumental understanding, facts & theories are often emphasized in distance education mathematics courses. The results of the study were also compared in detail with the results of the face-to-face mathematics education studies in the relevant literature (especially in the context of Turkey) and in this context some suggestions were also made for further studies.COVID-19 salgını nedeniyle, ülkeler alışılagelen öğretim ortam ve süreçlerini uzaktan eğitimle değiştirmek zorunda kalmıştır. Bu bağlamda bu çalışmanın amacı, Eğitim Bilişim Ağı [EBA] platformunda paylaşılan dokuzuncu sınıf geometri ders içeriklerini matematik değerleri (matematiksel değerler ve matematik eğitimsel değerleri) açısından incelemektir. Bu anlamda bu çalışma, doküman incelemesine dayalı nitel bir araştırmadır. Veriler, Milli Eğitim Bakanlığı [MEB]- EBA platformundaki 9. sınıf geometri ders içeriklerinden elde edilmiş ve anlamsal içerik analizi kullanılarak analiz edilmiştir. Sonuçlar, nesnellik, açıklık, rasyonellik gibi matematiksel değerler ile formalistik bakış, sorgulama, araçsal anlama, olgular ve teoriler gibi matematik eğitimi değerlerinin uzaktan eğitim ile yapılan geometri derslerinde sıklıkla vurgulandığını ortaya koymuştur. Araştırmanın sonuçları, ilgili literatürdeki yüz yüze eğitim ile yapılan matematik derslerine yönelik çalışmaların sonuçlarıyla da karşılaştırılmış ve bu bağlamda ileri çalışmalar için de bazı önerilerde bulunulmuştur

Öğrencilerin Matematiğe Yönelik İçsel ve Dışsal Motivasyonlarının Belirlenmesi

As in any other field, motivation is a main factor in education. Motivation in courses that are present difficulty in comprehension to students, such as mathematics, should not be neglected. There have been many studies into the intrinsic and extrinsic dimensions of motivation. The results of these studies emphasize distinct ideas as to whether the increasing of extrinsic motivation in a course undermines intrinsic motivation. In this study, the relationships between intrinsic and extrinsic motivation of students were examined. The sample consists of 7th grade middle school students in Ankara. Data were collected by means of a motivation scale of 26 questions lasting 4 weeks which was applied to students before and after an experimental study. The results of the research show that the students expectations tend towards intrinsic inclinations rather than extrinsic ones in mathematics teaching. It is also determined that there was no decrease/increase in students’ intrinsic motivation towards mathematics as a result of increasing extrinsic motivation towards mathematics.Motivasyon, birçok alanda özellikle de eğitimde çok etkili bir faktördür. Motivasyon, öğrencilerin matematik gibi anlamakta zorlandıkları derslerde özellikle ihmal edilmemesi gereken bir boyuttur. Motivasyonun içsel ve dışsal boyutuyla ilgili birçok araştırma yapılmıştır. Bu araştırmaların sonuçları, bir derse yönelik dışsal motivasyonun artmasının o derse (nesne) yönelik içsel motivasyonu azaltıp azaltmadığına dair farklı görüşler ortaya koymaktadır. Bu araştırmada, öğrencilerin matematik dersine yönelik içsel ve dışsal motivasyonlar arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Araştırmanın örneklemini, Ankara il merkezindeki bir ilköğretim okulunda okuyan 7. sınıf öğrencileri oluşturmuştur. Araştırmanın verileri, 26 maddeden oluşan motivasyon ölçeğinin öğrencilere 4 hafta süren (16 saat) bir deneysel çalışmadan önce ve sonra olmak üzere iki kez uygulanması sonucu elde edilmiştir. Araştırmanın sonuçları, öğrencilerin matematiğin öğretiminin dışsal eğilimlerinden daha çok içsel eğilimlerini harekete geçirecek şekilde yapılmasını istediklerini ortaya koymaktadır. Aynca, öğrencilerin matematiğe yönelik dışsal motivasyonlannı arttırıcı faktörlerin, öğrencilerin matematiğe yönelik içsel motivasyonlannda bir azalmaya/artmaya neden olmadığı da belirlenmiştir

Toward proficiency: Developing a multiplication mathematical content knowledge test for pre-service mathematics teachers in Indonesia and Türkiye

This study aimed to develop a specific Mathematical Content Knowledge (MCK) test focused on multiplication for pre-service mathematics teachers in Indonesia and Türkiye. No assessment tool exists to measure MCK related to multiplication among pre-service mathematics teachers. We used convenience sampling to obtain data from third- and fourth-year pre-service teachers in Indonesian and Turkish mathematics teacher education programs. The test items were administered to 423 Indonesian pre-service mathematics teachers and 413 Turkish pre-service mathematics teachers, and their responses were analyzed using factor analysis. The MCK test was found to be reliable, with 18 items that were grouped into four components: procedural knowledge of multiplication (C1), understanding of multiple representations (C2), conceptual knowledge of multiplication (C3), and anticipating students' thinking (C4). The study results suggest that a valid MCK test helps evaluate multiplication in these four components. Additionally, the study findings indicate that Indonesian pre-service teachers score higher in the C1 and C4 categories, while Turkish pre-service teachers score higher in the C2 and C3 categories

Predictive factor for lymph node metastasis in non-metastatic colorectal adenocarcinomas

Objectives: To evaluate the predictive factors of lymph node involvement in non-metastatic colorectal adenocarcinomas (nmCRC). Methods: A total of 453 patients diagnosed with nmCRC were analyzed regarding T stage, lymphovascular invasion status, tumor grade and proposed risk score (RS), determined by the combination of these three factors for lymph node metastasis. Results: The median age was 62 (25-90 years), M/F ratio was 1.4:1 and majority of the patients had tumors localized on the left colon (70.6%). The number of excised lymph nodes was ≥12 in 77% of the cases. The postoperative pathological assessments revealed that 57.2% of patie,nts had N0 disease, 29.1% had N1 disease, and 13.7% had N2 disease. The T stages (p=0.007), grade (p<0.001), lymphovascular invasion (p=0.002), RS (p<0.001), and number of excised lymph nodes (p=0.029) were significantly different between N0, N1, and N2 patients. Higher RS was associated with lymph node metastasis (p<0.001). Conclusion: The risk score may predict lymph node metastasis in patients with nmCRC and if validated may be helpful in the decision-making of adjuvant chemotherapy, especially in the elderly and patients with inadequate lymph node dissection

Alt Sosyo-Ekonomik Düzeyli İlköğretim Öğrencilerinin 4-8. Sınıflar Fen ve Matematik Ders Başarıları: Cinsiyet Perspektifi

This study has investigated the change of the 4th-8th grades science and mathematics course success of 2142 elementary students in low socio-economic status by their grade level and gender via cross-sectional and longitudinal research approaches. Based on the findings of the study, consistent with the recent national and international studies, girls were found to have higher academic success than boys both in science and mathematics. When the changes in the annual science and mathematics course scores are investigated by the grade level, the mean scores of boys were found to decrease with the increasing grade level, whereas no significant change in any direction was observed for the mean scores of girls. Due to this difference, it has been observed that the achievement gap between girls and boys increases as the grade level increases, in favor of girls. Based on the related literature and the results of this study, it has been concluded that the traditional expectations about the gender gap, suggesting the male superiority in elementary science and mathematics courses, are no longer valid in today’s classrooms, even in a sample of students in low socioeconomic level.Bu çalışmada, alt sosyo-ekonomik düzeyli 2142 ilköğretim öğrencisinin 4-8. sınıflar arasındaki fen ve matematik dersi yılsonu notlarının değişimi kesitsel ve boylamsal yaklaşımlara göre ele alınarak öğrencilerin ders başarılarının sınıf düzeyi ve cinsiyete göre değişimi incelenmiştir. Çalışma bulgularına göre, son yıllarda yapılan ulusal ve uluslararası ölçekli çalışmaların sonuçlarına benzer olarak, kız öğrencilerin hem fen hem de matematik alanlarındaki akademik başarılarının erkeklerden anlamlı düzeyde yüksek olduğu tespit edilmiştir. Ders notları değişimi sınıf düzeyine göre incelendiğinde ise 4-8. sınıflar arasında kızların ortalamalarında belirgin bir yönde değişim olmazken, erkek öğrencilerin ortalamalarının genellikle sınıf düzeyi arttıkça düşme eğiliminde olduğu belirlenmiştir. Bunun sonucunda kızlarla erkekler arasındaki başarı farkının sınıf düzeyi ilerledikçe kızlar lehine arttığı gözlenmiştir. Çalışma sonuçları, ilgili literatürle birlikte yorumlandığında, ilköğretim fen ve matematik dersleri için erkekler lehine olan cinsiyete dayalı başarı farkıyla ilgili geleneksel kabullerin, günümüzde alt sosyoekonomik düzeydeki bir örneklemde bile geçerliliğini yitirmeye başladığı sonucuna varılmıştır