16 research outputs found

    Multicenter prospective surveillance study of viral agents causing meningoencephalitis.

    No full text
    The frequency of bacterial factors causing central nervous system infections has decreased as a result of the development of our national immunization program. In this study, it is aimed to obtain the data of our local surveillance by defining the viral etiology in cases diagnosed with meningoencephalitis for 1 year. Previously healhty 186 children, who applied with findings suggesting viral meningoencephalitis to 8 different tertiary health centers between August 2018 and August 2019, in Istanbul, were included. The cerebrospinal fluid (CSF) sample was evaluated by polymerase chain reaction. The M:F ratio was 1.24 in the patient group, whose age ranged from 1 to 216 months (mean 40.2 +/- 48.7). Viral factor was detected in 26.8%. Enterovirus was the most common agent (24%) and followed by Adenovirus (22%) and HHV type 6 (22%). In the rest of the samples revealed HHV type 7 (10%), EBV (6%), CMV (6%), HSV type 1 (6%), Parvovirus (4%) and VZV (2%). The most common symptoms were fever (79%) and convulsions (45.7%). Antibiotherapy and antiviral therapy was started 48.6% and 4% respectively. Mortality and sequela rate resulted 0.53% and 3.7%, respectively. This highlights the importance of monitoring trends in encephalitis in Turkey with aview to improving pathogen diagnosis for encephalitis and rapidly identifying novel emerging encephalitis-causing pathogens that demand public health action especially in national immunisation programme

    İstanbul İlinde Viral Meningoensefalit Ön Tanılı Çocuk Vakalarda Bir Yıllık Sürveyans; Çok Merkezli Prospektif Gözlemsel Çalışma

    No full text
    Giriş: Ulusal bağışıklama programımızın gelişmesi sonucunda merkezi sinir sistemi enfeksiyonlarına neden olan bakteriyel etkenlerin sıklığı azalmıştır. Meningoensefalit tanısı alan hastalarda ağırlıklı olarak viral etkenlerin saptandığı bilinmektedir. Bu çalışmada bir yıl süreyle meningoensefalit ön tanılı vakalarda etiyolojiyi tanımlayarak yerel sürveyansımıza ait veri eldesi hedeflenmiştir.Materyal-Metod: İstanbul ilinde, Ağustos 2018 ile Ağustos 2019 tarihleri arasında, toplam sekiz üçüncü basamak niteliğindeki merkezden, viral meningoensefalit düşündürebilecek bilinen hastalığı olmayan 186 çocuk, aile onamının ardından çalışmaya alındı. Alınan beyin omurilik sıvısı(BOS) örneği, rutin tetkiklerin yanında polimeraz zincir reaksiyonu ile değerlendirildi. Bu çalışma. Türk Pediatri Kurumunu tarafından “Başlangıç AR-GE projeleri destekleme programı” çerçevesinde desteklenmiştir.Bulgular: Yaş aralığı 1-216 ay arasında (ortalama 40,2±48,7) değişen hasta grubunda erkek kız oranı 1,24 idi. Çalışılan örneklerin %26,8’inde viral etken saptandı. Etkenlerden %24(n=12) oran ile Enterovirus ilk sırada yer alırken, bunu %22(n=11) oran ile Adenovirus ve yine %22(n=11) oran HHV tip 6(n=11) takip etti. Örneklerin geri kalanında ise sırasıyla HHV tip 7(%10, n=5), EBV(%6, n=3), CMV(%6, n=3), HSV tip 1(%6, n=3), Parvovirus(%4, n=2) ve VZV(%2, n=1) olarak saptandı. Bir hastada hem enterovirus hem de HHV 7 saptandı. BOS örneğinde viral ajan saptanamayan bir hastanın ise kan kültüründe meningokok üremesi oldu. Viral etken saptanan vakalarda en sık gözlenen semptomlar sırasıyla %78 ateş ve %46 oranıyla konvülziyondu. Başvuru değerlendirmesi sonrasında %11,2(n=21) oranında yoğun bakım izlemi gerektiği görüldü. Başvuru döneminde bakılan akut faz reaktanlarında (C reaktif protein) %57,5 oranında pozitiflik saptandı. Özgeçmişleri değerlendirilen hastaların %82,2(n=153) oranında bakanlık takvimine ve yaşlarına uygun olarak bağışıklandığı görüldü. Hastaların %48,6’sına sadece antibiyoterapi, %4’üne sadece antiviral ve %47,3’üne hem antibiyoterapi hem de antiviral tedavi uygulanmış. İnternazisyon ile yapılan takipleri sonrasında hastaların %94,6’sı şifa ile taburcu edildi. Mortalite ve sekel oranı sırasıyla %0 ve %3,7 olarak sonuçlandı.Sonuç: Bu çalışma; ülkemiz nüfusunun %18,6’sını içerecek kadar yoğun bir popülasyonun yaşadığı İstanbul ilinde; bir yıllık süre zarfında seçilmiş hasta grubundaki viral sürveyansı ortaya koymuştur

    COVID-19 Hastalığı ile İlişkili Çoklu Sistemik İnflamatuvar Sendrom Tanılı Çocuk Olguların Değerlendirilmesi

    No full text
    Giriş: Nisan 2020 yılında, SARS-CoV-2 enfeksiyonu geçiren bazı çocuklarda ateş, karın ağrısı, inotrop desteği gerektiren hipotansiyon ve miyokardiyal disfonksiyona yol açan COVID-19 hastalığı ile ilişkili Çoklu Sistemik İnflamatuvar Sendrom(Multisystem Inflammatory Syndrome in Children-MIS-C) olarak adlandırılan hastalık tanımlanmıştır.Bu çalışmada ülkemizde görülen MIS-C tanılı olguların değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Materyal-Metod: Bu çalışmada retrospektif olarak Nisan2020-Ağustos2020 tarihleri arasında birden fazla merkezde MIS-C tanısıyla izlenen olguların sosyodemografik, klinik, laboratuvar bulgularıyla tedavi rejimleri ve izlem sonuçları irdelendi. Bulgular: Çalışmaya alınan 29 olgunun 16'sı(%55.2) erkekti ve ortanca yaşları 66 ay(2-208 ay) idi. Olguların 7'si fazla kilolu(vücut kitle indeksi persentili >=%85) olarak değerlendirildi. On bir olguda SARS-CoV-2 RT-PCR pozitifliği, 12'sinde antikor testlerinde pozitiflik saptanırken 4 olguda PCR ve antikor testlerinde pozitiflik görüldü. İki olgunun ise PCR negatif gelmekle birlikte COVID-19 tanılı olguyla temas öyküsü mevcuttu. Olguların tamamında ateş, 22'sinde (%75.9) gastrointestinal semptomlar ve yorgunluk, 20'sinde(%69) döküntü, 17'sinde(%58.6) bulbar konjoktivit ve el-ayaklarda renk değişikliği, 16'sında (%55.2) dudaklarda fissür, 14'ünde (%48.3) kas ağrısı ve çilek dil mevcuttu.Ateş süresinin ortanca değeri 7 (3-17gün) gün saptandı.Olguların 21'inde (%72.4) dehidratasyon, 14'ünde (%48.3) taşikardi, 11'inde hipotansiyon (%37.9) saptandı.Laboratuvar bulgularından ortanca lökosit sayısı 6365 mm³ (3300-31220 mm³), ortanca lenfosit sayısı 1135(570-5800 mm³), ortanca trombosit sayısı 160500 mm³ (46000-747000 mm³) saptandı. Ortalama CRP değeri 165±102 mg/L, ESH değeri 62.6±31.4 mm/s saptandı.Tedavide; olguların 23'üne (%79.3) IVIG, 15'ine (%51.7) asetil salisik asit, 11'ine (%37.9) steroid, 8'ine (%27.6) antikoagülan tedavi uygulandı.Antiviral tedavi 7 (%24.1) olguya uygulandı. 2 olguya tocilizumab tedavisi verildi.Ortanca yatış süreleri 10 gün(1-27) saptanırken 9 olguda yoğun bakım ihtiyacı geliştiği görüldü.3 olgu entübe edildi ve 2 olguda exitus gelişti.Sonuç: MIS-C; yeni tanımlanan, kesin bir tedavisi olmayan hayati tehlikeye neden olabilen organ tutulumu ve şok gelişimine yol açabilecek bir hastalıktır.Çalışmamızda MIS-C olgularında, 3 günden uzun süren ateş, gastrointestinal şikayetler ve yorgunluk en sık görülen yakınmalar olarak belirlendi.COVID-19 pandemi döneminde bu yakınmalarla gelen çocuklarda MIS-C akılda tutulmalı; hızlı tanı ve agresif tedavinin klinik olumlu etkileri unutulmamalıdır
    corecore