4 research outputs found

    Importance of SCADA in the prevention of real losses in water distribution networks: a case study ASKİ

    Get PDF
    İçilebilir su miktarının gittikçe azaldığı dünyamızda, su kayıplarını önleme çalışmalarının ne kadar büyük bir öneme sahip olduğunun anlaşıldığı ve bu konudaki farkındalığın her geçen gün arttığı görülmektedir. Su kayıplarının azaltılması noktasında alınması gereken tüm önlemlerin ivedilikle hayata geçirilmesi gerekmektedir. Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ) Genel Müdürlüğü üzerine düşen sorumluluğun bilincinde olarak fiziki su kayıpları önleme birimini oluşturmuş ve çalışmalar başlatılmıştır. Bu makalede fiziki su kayıpları önleme çalışmalarının Merkezi Kontrol ve Veri Toplama (SCADA) sistemi olmaksızın uygulandığı bir Düzenlenmiş Müşteri Alanı (DMA) bölgesinde, bir yıl ara ile yapılan debi ölçümleri sonucunda minimum gece debisinde meydana gelen artış konu edilmiştir. Sonuç olarak kısa vadede fiziki su kayıplarının önlendiği DMA bölgesinde, basınç yönetimi ve uzaktan izleme yapılmaması durumunda şebekede tekrarlanan kayıpların olduğu sonucuna varılmıştır.In our world, where the amount of potable water is gradually decreasing, it is important to prevent water losses and take relevant measures in this respect. A real water loss prevention unit has been established in Ankara Water and Sewerage Administration (ASKİ). In this article, real water loss prevention studies were performed without Supervisory Control and Data Acquisition (SCADA) system, and it was observed that an increase in minimum night flow was observed when working again in the same District Metering Area (DMA) region one year later. As a result, water losses are observed to continue in the DMA region, although the losses were prevented in the short term

    Telekom kablo altyapısı için mekansal karar destek sistemi geliştirmesi, Ankara örneği.

    No full text
    This thesis covers database creation, system design and application development for wire line telecom infrastructure within Geographical Information Systems (GIS) and concentrates on spatial decision support applications and serving wire line subscriber coordinates for emergency calls in Ankara. The main mission of the Telecommunication in the past was to serve for voice communication activities. Currently voice, internet, data and video communications are available. These new services need better bandwidth capacity and/or renewal of infrastructure with Fiber Optical cables. Telecom has a complex wire line infrastructure, both in physical and logical topology. It is important to manage this complex infrastructure to give better services with new installation and update activities. Due to these requirements Telecom infrastructure needs to be managed with GIS, which visually provide physical and logical relationships. In this study it’s aimed to build a GIS system for Turk Telekom (TT) including digitization of wire line cable infrastructure, geocoding subscribers and serving the coordinates of subscribers. The data layers are stored in Oracle Spatial Data Option (SDO) and spatial data information is kept in MapInfo MapCatalog. The data schemes for 81 provinces are created. The applications are developed with Borland Delphi version 7 and Microsoft Visual Studio 2008 .NET Framework. There are several GIS applications developed so far for the infrastructure of TT, since TT needs to know the location and quality of the infrastructure already present in the field and needs spatially to decide on areas that need maintenance including improvement, replacement, and new installations to improve the service. This study is presented as an alternative spatial decision support system for the improvement of the current infrastructure and services given to the customers, by using digitized network and geocoded subscriber data that is stored in GIS system. This study is carried out with customer participation and on site development with Telecom staff.M.S. - Master of Scienc

    Covid-19 Pandemisinin Avro Bölgesinde Büyüme, İşsizlik, Enflasyon ve Endüstriyel Üretim Üzerine Etkileri

    No full text
    COVID-19 pandemisi, 2008 yılında gerçekleşen küresel finans krizinden sonra görülen en derin ve geniş çaplı bir ekonomik krizi tetiklemiştir. Pandeminin iç talep, dış ticaret ve turizm kanallarıyla ortaya çıkan olumsuz etkilerini en aza indirmek için küresel çapta parasal ve mali tedbirler uygulamaya konulmuştur. Bu çalışmanın amacı, Avro Bölgesi ülkeleri kapsamında COVID-19 pandemisinin neden olduğu değişimlerin makroekonomik göstergeleri nasıl etkilediğinin belirlenmesidir. Çalışma kapsamında elde edilen bulgular coğrafi bilgi sistemleri (CBS) ortamında haritalandırılmıştır. Bu çalışmada pandeminin Avro Bölgesi ülkeleri üzerindeki ekonomik etkileri, başta ülke ekonomilerinin gücünü ve kalkınmışlık düzeylerini değerlendirmenin en önemli ölçütleri arasında yer alan gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) olmak üzere, enflasyon, işsizlik ve endüstriyel üretim açısından değerlendirilmiştir. Çalışmada COVID-19 pandemisinin Avro Bölgesi ekonomilerine olan negatif etkilerinin 2020 yılının ilk çeyreğinde (Q1) kendini gösterdiği ve aynı yılın ikinci çeyreğinde (Q2) bu etkilerin maksimum seviyeye ulaştığı görülmüştür. Avro Bölgesi ekonomilerinde durgunluktan çıkarak toparlanma eğilimi ve pozitif eğilimlerin ortaya çıkışının ise üçüncü çeyrekte (Q3) sağlandığı gözlemlenmiştir. Bu dönemdeki ekonomik gelişmeler, pandemi sürecinin başlangıcında ülkelerin kısıtlama tedbirlerini sıkılaştırması ve daha sonra normalleşme adımlarına geçilmesinin etkisinde ortaya çıkmıştır. Pandeminin önlenmesine dönük kısıtlamalar turizm, sanayi ve diğer sektörlerde daralmalara ve bu sektörlerde istihdam edilen işgücünün işsiz kalmasına yol açmış, normalleşme adımlarıyla birlikte adı geçen sektörler toparlanırken işsizlik oranlarında olumlu gelişmeler meydana gelmiştir
    corecore