11 research outputs found

    Dış Borç ve Beşeri Sermaye İlişkisi: Eğitim ve Sağlık Yatırımları Açısından Bir Uygulama

    Get PDF
    Çalışmada, dış borç stoku ile kamunun eğitim ve sağlık yatırımları arasındaki uzun dönemli ilişkiler incelenmiştir. 1989-2014 dönemi yıllık zaman serilerini içeren analizde uzun dönem ilişkileri tespit etmek için ARDL modeline dayalı sınır testi kullanılmıştır. Bulgular, Türkiye ekonomisinde dış borç ile kamu sağlık yatırımları ve dış borç ile kamu eğitim yatırımları arasında uzun dönemli pozitif yönlü ilişkinin olduğunu göstermiştir

    The relationship between public expenditure and private consumption in Turkey

    No full text
    Bu çalışmada, Türkiyede kamu harcamaları ile özel tüketim arasındaki ilişkiler 1980-2010 dönemine ait yıllık verilerle analiz edilmiştir. Uzun dönem ilişkileri araştırmak amacıyla Engle-Granger ko-entegrasyon testi, kısa dönem ilişkileri araştırmak amacıyla hata düzeltme modeli kullanılmıştır. Tahmin sonuçları iki değişkenin ko-entegre olduğunu ve uzun dönemde kamu harcamalarındaki %1lik artışın özel tüketim harcamalarını %0,52 birim artırdığını göstermektedir. Çalışmanın bulguları kamu harcamaları ile özel tüketim arasında tamamlayıcılık ilişkisini içeren Keynesyen yaklaşımı destekler niteliktedir.In this study, the relationship between public expenditure and private consumption is analyzed by using annual data for the period 1980-2010 in Turkey. Engle-Granger co-integration test and error correction model are used to investigate the long and short term relationships, respectively. The estimated results show the two variables are cointegrated and in the long run, a 1% increase in public expenditure raises the private consumption by 0.52%. The findings of the study provide evidence to support the Keynesian approach that public expenditure and private consumption have a complementarity relation with each other

    CONVERSION POSSIBILITIES OF OAK (Quercus sp. L.) COPPICES INTO HIGH FORESTS IN BARTIN, TURKEY

    No full text
    In this study the possibilities of converting Bartın-region oak coppices (Quercus sp.L) into high forests. The study has been performed in 50 sample plots and in addition to the data obtained from sample plots stem analysis values of 30 oaks have been inspected. The development of volume and volume components of oak in single tree has been determined by using stem analysis values of sample trees. The data obtained from sample plots have been utilized to examine the development of stand volume and volume components with respect to time. By the help of the amount of product types, product amounts from stand have been calculated according to various rotation length alternatives. Present Net Values have been calculated by using income and expenditure data. High forest and coppice investment alternatives have been compared in the aspect of wood production abilities and discounted net values they provide and their effectiveness have been stated

    The relationship between external debt and economic growth: An asymmetric co-integration analysis

    No full text
    WOS: 000290059000004The relationship between external debt and economic growth: An asymmetric co-integration analysis In most developing economies, debt stocks tend to increase and borrowing isn't always used to finance the productive investments. So, in the long-term economic analysis, there may be non-linear debt-growth relationship. In this study long-term relationship between external debt and economic growth for Turkish economy was investigated in this context. In the analysis, TAR and M-TAR co-integration models which allow asymmetric adaptation are used in addition to linear Engle Granger co-integration method. The findings can be summarized as follows: Firstly external debt and economic growth are co-integrated in all methods in Turkish economy. Secondly, TAR model has better results than others. Finally relationship between external debt and economic growth is asymmetric in the long term

    The Role of the Goverment Size in Reducing Unemployment

    No full text
    Çalışmada, Türkiye'de kamu kesimi büyüklüğü ile işsizlik oranı arasındaki ilişkiler araştırılmıştır. 2002-2014 dönemi üçer aylık verilerin yer aldığı araştırmada uzun dönem ilişkiler için sınır testi, kısa dönem ilişkiler için Toda-Yamamoto nedensellik testi kullanılmıştır. Elde edilen bulgular, kamu büyüklüğü, reel gayri safi yurt içi hasıla ile işsizlik arasında uzun dönemli ters yönlü bir ilişkinin olduğunu göstermektedir. Ancak uzun dönem denkleminde kamu kesimi büyüklüğü katsayısı istatistiksel olarak anlamlı bulunamamıştır. Kısa dönemde ise işsizlik oranından kamu kesimi büyüklüğüne ve reel gayri safi yurtiçi hasıladan işsizlik oranına doğru tek yönlü nedensel ilişki tespit edilmiştirIn this study, the relationship between the goverment size and the unemployment rate in Turkey has been investigated. We have used 2002-2014 quarterly data and Bound test was implemented for the determination of the long run relationship and Toda-Yamamoto causality test was used for the establishment of the short run relationship. The findings indicate that there was an inverse long run relationship between unemployment, real gross domestic product and goverment size. However, the goverment size coefficient has been statistically insignificant in the long run equation. In the short run, the bilateral causal relationship from the unemployment rate to the goverment size and from the reel gross domestic product to the unemployment rate was determine

    The role of tax revenue components in financing public expenditures and fiscal illusion

    No full text
    Türkiye ekonomisi için vergi gelirleri ve kamu harcamaları arasındaki nedensel ilişkileri inceleyen birçok çalışmada, kamu harcamalarının finansmanında toplam vergi gelirlerinin kullanıldığı ileri sürülmüştür. Bu çalışmada mevcut literatüre ilave olarak, vergi gelirlerinin alt bileşenleri ile kamu harcamaları arasındaki nedensel ilişkiler incelenmiş ve mali aldanmanın olup olmadığı araştırılmıştır. Türkiye ekonomisi için 1975-2004 dönemi yıllık zaman serisi verilerinin kullanıldığı analizde, uzun dönem ilişkileri belirlemek için Johansen ko-entegrasyon testi, kısa dönem ilişkileri incelemek için hata düzeltme modeli ve Granger nedensellik testi kullanılmıştır. Elde edilen bulgular, kamu harcamalarından dolaylı vergi gelirlerine doğru tek yönlü nedensel bir ilişkinin olduğunu, dolaysız vergiler ile kamu harcamaları arasında ise her hangi bir nedensel ilişkinin olmadığını göstermiştir. Ayrıca, kamu harcamalarının finansmanında daha çok harcama vergilerinin kullanıldığını gösteren bu çalışma, Türkiye ekonomisinde mali aldanmanın geçerli olduğunu göstermektedir.Many studies regarding the relations between tax revenues and public expenditures in Turkey conclude that total tax revenues have been utilized to finance public expenditures. Additional to existing literature, this study investigates the relations between tax revenue components and public expenditures, and searches the evidence of tax illusion. This study utilizes the Johansen co-integration test to search long-run relations and the error correction model and Granger causality test to search short-run relations by employing yearly Turkish data for the period of 1975 to 2004. The empirical findings imply that there is one way causality running from public expenditures to indirect tax revenues, and no causality between direct tax revenues and public expenditures. In addition, findings indicating consumption tax revenues are mainly used to finance public expenditures show that tax illusion exists in the Turkish economy

    A Review On Personal Determinants Of Luxury Consumption

    No full text
    Dinamik bir sürece sahip olan lüks tüketim, sürekli gelişen lüks piyasalarında farklı boyutlarda anlam genişliğinesahiptir. Bu olgu, genellikle geleneksel ve yeni lüks kavramı ile açıklanmaktadır. Geçmişte lüks, toplumda sadecevarlıklı kişilerin satın alabildikleri yüksek fiyatlı, ender bulunan, benzersiz mal ve hizmetler ile tanımlanırken,günümüzde orta sınıfın da satın alabileceği görece uygun fiyatlı ve kolay ulaşılabilir ürünleri de içermektedir.Tüketicilerin lüks mal ve hizmetleri satın alma davranışlarını belirleyen kişisel (içsel) değişkenlerin rolü,pazarlama stratejileri, pazar bölümlendirmesi ve pazarlama karması açısından giderek önem kazanmaktadır. Buçalışmada, değer algıları üzerinden şekillenen ve işletme politikalarına yön veren lüks tüketimin kişiselbelirleyicileri incelenmiştir. Bu çerçevede kalite, hedonik, materyalistik ve öz benlik değerleri bakımındandeğerlendirmeler yapılmıştır. Çalışmanın sonuçlarına göre, lüks tüketim sadece kişilerarası (sosyal) etkileşimedayanmamakta zamansal dönüşüme bağlı olarak kişisel değerlerden etkilenmektedir.Luxury consumption, as a dynamic process, has wide range of meanings in different dimensions in ever-growingluxury markets. This phenomenon is usually explained by traditional and new luxury concepts. In the past luxurywas described as high priced, rare, unique goods and services that only wealthy people can buy in the society,today luxury also includes relatively affordable and easily accessible products that middle class can purchase.The role of personal (internal) variables, which determine consumers' purchasing behavior of luxury goods andservices, becomes increasingly important in terms of marketing strategies, market segmentation and marketingmix. In this study the personal determinants of luxury consumption which are shaped by value perceptions andthat guide business policies were investigated. In this framework, evaluations were made regarding quality,hedonic, materialistic and self-identity values. According to the results of the study, luxury consumption is affectednot only by interpersonal (social) interaction but also by personal values depending on the temporaltransformation

    Türkiye'de kredi kullanımı-ekonomik büyüme ilişkisi

    No full text
    Krediler ve reel ekonomi arasındaki etkileşim daha çok finansal gelişme-ekonomik büyüme bağlamında ele alınmaktadır. Finansal gelişme ekonomik büyüme ilişkisi, genellikle finansal piyasaların gelişmişlik farklılıklarını, arz-talep yanlı yaklaşımları ve kredi tayınlamasını içeren modellere göre açıklanmaktadır. Söz konusu iki değişken arasındaki nedensel ilişkileri inceleyen ampirik çalışmalar, ilişkinin yönü konusunda ortak bir sonucun oluşmadığını göstermektedir. Bu çalışmada, Türkiye’de yurtiçi kredi hacmi ile ekonomik büyüme arasındaki nedensel ilişkiler araştırılmıştır. 1998-2008 dönemi üç aylık zaman serilerini içeren analizde Granger nedensellik testi ve hata düzeltme modeli kullanılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgular, ekonomik büyümeden kredilere doğru tek yönlü nedensel bir ilişkiyi göstermektedir.The interaction between credits and real economy has mostly been dealt with in the context of financial development-economic growth. Financial development-economic growth relationship has generally been explained by the models including development discrepancies of financial markets, supply-demand side approaches and credit restriction. Empirical researches investigating causality relationships between two variables show no consensus about the direction of the causality. In this study, causality relationships between domestic credit and economic growth have been investigated in Turkey. Granger Causality and Error Correction Model have been used in this analysis including for the period 1998-2008 quarterly time series data. The findings of the study show that there is a bi-directional causality relationship from economic growth to credits

    Does the public indedtment crowd out the public investment?

    No full text
    Gelismekte olan ekonomilerde kamu yatirimlarinin finansmani için kamu gelirleri çogu zaman yetersiz kalmaktadir. Bu nedenle, kamu yatirimlarinin finansmaninda vergi gelirlerine ilave olarak borçlanma seçenegi kullanilmaktadir. Oysa borç stokunun artmasi esik degerden sonra kamu yatirimlarini azaltmaktadir. Özellikle yüksek borç stokunun bulundugu gelismekte olan ekonomilerde, kaynaklar genellikle borç ana para ve faiz ödemelerine aktarilmaktadir. Kuskusuz bu durum, kamu yatirimlari gibi esnek harcama kalemlerinin dislanmasi sonucunu dogurmaktadir. Çalismada, Türkiye ekonomisi için faiz ödemeleri ile kamu yatirimlari arasindaki kisa ve uzun dönem iliskiler incelenmistir. 1980-2008 dönemi yillik zaman serilerini içeren analizde, uzun dönem iliskileri incelemek için Engle-Granger ve Johansen ko-entegrasyon testi, kisa dönem iliskiler için hata düzeltme modeli kullanilmistir. Bulgular, faiz ödemelerinden kamu yatirimlarina dogru tekyönlü nedensel bir iliskinin oldugunu ortaya koymustur. Ayrica çalismada, bu iki degisken arasinda negatif bir iliski oldugu için faiz ödemelerinin kamu yatirimlarini disladigi tespit edilmistir.Public revenifes have mostly remained inadequate for the financing of public investments in developing economies. Therefo re, in addition to the use of tax revenues, the choice of getting into debt has also been considered to meet public investments. However, alter threshold level, the expansion ofdebt stock decreases public investments. Revenues are used for debt, principal, and interest payments particularly in developing economies which experience excessive debt stock. This is definitely certain to led to the exclusion of elastic expenditure-component like public investments. The study deals with long and short-term relationships between public investment expenditures and debt interest payments. In the analysis in which are included annual time series data for the period of 1980-2008, Engle -Grangel' and Johansen co-integration test were employed for the determination of the long-term relationship and error correction model was usedfor the establishment of the short-term relationship. The results obtained show the existence of a bi-directional causality from interest payments to public investments. It was also found that interest payments crowded out public investments due to the existence of a negative relationship between the two variables

    Medullary Thyroid Carcinoma Showing Melanocytic Differentiation: A Report of a Rare Case

    No full text
    Medullary thyroid carcinoma (MTC) accounts for 5-10% of all thyroid malignancies. These tumors show variable morphological features, however, to the best of our knowledge, melanocytic differentiation is rare with only 11 reported cases. We report a 44-year-old female who presented to our clinic with neck swelling of a few months. The thyroid fine needle aspiration biopsy results were suspicious, leading to a total thyroidectomy. On microscopic examination, a malignant tumor with melanocytic features was seen. There was no amyloid deposition in the stroma. Immunohistochemical analysis revealed that the tumor cells were positive for calcitonin, melan-A, HMB45, pancytokeratin, chromogranin, carcinoembriyonic antigen; focal positive for S-100; and negative for HBME-1 and thyroglobulin. This tumor was diagnosed as medullary carcinoma with melanocytic differentiation when evaluated with the morphological and immunohistochemical findings. Turk Jem 2015; 19: 72-7
    corecore