A tunable X-band SiGe HBT single stage cascode LNA

This paper presents an X-band silicon-germanium (SiGe) single stage cascode tunable low-noise amplifier (LNA) for active phased array transmit/receive modules. LNA is implemented by using IHP SiGe heterojunction bipolar transistors (HBTs) 0.25-μm SGB25V technology. Cadence is used in collaboration with ADS during schematic and layout design and the results depict that designed LNA dissipates 15.36 mW from an 2.4 V DC power supply and the maximum gain around 18 dB in X-band while not exceeding the 2.4 dB noise figure (NF). Reverse gain of the LNA is very low (<-40 dB). Input terminal is matched so that S11 is below -10 dB in X-band

An x-band RFIC active phase shifter

Abstract— An active RFIC X-band phase shifter is implemented using IHP SiGe HBT 0.25 μm SGB25V technology with an improved vector sum method. The chip is formed by a three way Wilkinson power divider, three phase delays for 0-120-240 degrees, three similar RFIC LNAs and a final three way Wilkinson power combiner on the same chip and occupies an area of 4x1.8 mm2. The circuit provides both phase and amplitude control without the need of any additional digital circuitry. Phase shifting is simply based on the weighted vector sum of three vectors which are separated by 120º from each other. All 0-360 degree phase can be scanned simply by this method with the addition of amplitude control. The RFIC LNA circuit is fabricated and measurement results show that LNA has a gain of 10 - 13 dB with in the band of 6-9 GHz and 2-3 dB NF within the same band. The simulation results show that the phase can be scanned from 0-360 degrees with average 7 degree resolution for a 2 dB amplifier gain change. The gain of the overall active phase shifter circuit is 12-13 dB with output gain flatness is 1 dB and the circuit consumes 15.36 mW power. The circuit combines the amplifier with phase shifter and can be used for X-band applications

Printed dipole array fed with parallel strip line for Ku-band applications

This paper presents the design procedure of a printed dipole antenna and 1D array configurations of the single dipole element in the Ku-Band with its metallic reflector plane parallel to the array plane. The proposed antenna has a natural beam tilt which is useful for some specific applications. Several array configurations in 1D are simulated and tested. The effect of mutual coupling among each array elements is also investigated. Required modifications on the individual array element and the feed structures due to the effect of mutual coupling are examined. The single dipole and array of dipole has measured VSWR values smaller than 2 in the Ku-Band with simulated gains of 5.7 dBi and 12 dBi, respectively. All the simulations are performed with ADS-2006A software and measurements are performed in an anechoic chamber

The analytical and artificial intelligence methods to investigate the effects of aperture dimension ratio on electrical shielding effectiveness

This paper presents that the effect of single aperture size of metallic enclosure on electrical shielding effectiveness (ESE) at 0 – 1 GHz frequency range has been investigated by using both Robinson’s analytical formulation and artificial neural networks (ANN) methods that are multilayer perceptron (MLP) networks and a radial basis function neural network (RBFNN). All results including measurement have been compared each other in terms of aperture geometry of metallic enclosure. The geometry of single aperture varies from square to rectangular shape while the open area of aperture is fixed. It has been observed that network structure of MLP 3-40-1 in modeling with ANN modeled with fewer neurons in the sense of overlapping of faults and data and modeled accordingly. In contrast, the RBFNN 3-150-1 is the other detection that the network structure is modeled with more neurons and more. It can be seen from the same network-structured MLP and RBFNN that the MLP modeled better. In this paper, the impact of dimension of rectangular aperture on shielding performance by using RBFNN and MLP network model with ANN has been studied, as a novelty

Mineral element distribution of cotton (Gossypium hirsutum L.) seedlings under different salinity levels

Cotton (Gossypium hirsutum L.) is the world's leading natural fiber and second largest oilseed crop. In addition to textile manufacturing, cotton and cotton-by products are the sources of wealth of consumer based products, livestock feed, fertilizer, foodstuff and paper. High concentrations of NaCl in soils account for large decreases in the yield of a wide variety of crops all over the world. The present study was conducted to evaluate NaCl stress on mineral nutrient composition of cotton due to its economic importance. Cotton seeds were germinated in Magenta vessels containing Murshige and Skoog (MS) media for 15 days and then transferred in sterile jars containing MS exposed to different levels of NaCl (50, 100, 200 and 400 mM) treatments for 1 month. Uptake of some mineral nutrients (B, Ca, Fe, K, Mg, Mn, Na and Zn) by the plants was examined in roots and leaves by using an Inductively Coupled Plasma Optical Emission Spectrometer (ICP-OES). The data proved that plant growth and uptake and accumulation of microelements are altered extensively in cotton grown with NaCl. Excess NaCl reduces the uptake pattern of certain elements and increases that of others, the patterns depending on the element and the plant part being compared to the control.Marmara University, Commission of Scientific Research Project under grant FEN-A-030108-001

Hicrî II. Asırda Hadis Rivayeti: Mu‘âfâ b. ‘İmrân’ın (öl. 185/801) Vasiyet’indeki Belâğ Rivayetler

İnsanoğlunun vasiyet bırakması doğal bir olaydır. İslâm’la birlikte Allah’ın emri ve Hz. Peygamber’in hadislerinin neticesinde vasiyetin dinî bir boyutu da olmuştur. Bu durum, bir Müslümanın ardında vasiyet bırakmasında önemli bir etken sayılmıştır. Vasiyet, bir kimsenin ölümünden sonra yerine getirilmesini istediği şeyler anlamında olsa da hicrî ilk asırlardan itibaren pek çok İslâm âlimi, tavsiye, nasihat ve öğüt tarzındaki konuların yer aldığı vasiyetler kaleme almıştır. Hicrî ikinci asırda yaşayan Mu‘âfâ b. ‘İmrân (öl. 185/801), çocuk ve akrabaları ile diğer Müslümanlara yani İslâm ümmetine yönelik bir Vasiyet bırakmıştır. Muhaddis, mutasavvıf ve aynı zamanda bir fakih olan Mu‘âfâ, birçok temel hadis kitabında rivayeti bulunan sika bir râvîdir. Mu‘âfâ, sünen, edeb ve zühd olmak üzere çeşitli konularda eserler telif etmiştir. Bu çalışmanın konusu, Mu‘âfâ’nın eserlerinden biri olan Vasiyet’inin hadisle ilgili boyutunu incelemektir. Eserin konu edilmesinin sebebi, müellifin bazı görüşleri yanında Vasiyet’te daha ziyade hadislerin nakledilmiş olmasıdır. Hatta bundan dolayı esere “Hadislerle Vasiyet” denilmesi bile uygundur. Fakat Mu‘âfâ’nın Vasiyet’te hatırlattığı hususlardan her biri hakkında hadis nakletmediğini de belirtmek gerekir. Böyle de olsa neredeyse tamamına yakını Hz. Peygamber, sahâbe, tâbiûn ve önceki peygamberlerden nakledilen rivayetlerden oluşan Vasiyet’in incelenmesinin hicrî II. asırda hadis ilminin durumunu gözlemlemek açısından önemli olacağı düşünülmektedir. Çalışmanın amacı, hicrî ikinci asrın belirgin özelliklerinden biri olan ve başta hadis olmak üzere diğer ilim dallarında telif edilen çeşitli eserlerde “belâğ” sîgasıyla hadis nakletme yönteminin Mu‘âfâ b. ‘İmrân’ın Vasiyet’i özelinde ortaya koymaktır. Zira Vasiyet’teki hadislerin tamamı belâğ sîgasıyla nakledilip merfû‘ hadislerde Hz. Peygamber’i, mevkûf hadislerde sahâbeyi, maktû‘ hadislerde tâbiûnu ve önceki peygamberlerden gelenlerde ise onların isimlerini zikretmekle yetinmektedir. Vasiyet’te 259 hadisin nakledildiği belirlenmiş ve bunlar, nitel araştırma yöntemlerinden doküman analiz metoduyla incelenmiştir. Tespit edildiğine göre bu hadislerin 162’si merfû‘, 53’ü mevkûf, 26’sı maktû‘ ve 15’i ise önceki peygamberlerin sözü iken 3 tanesinin hangi hadis türüne dâhil edileceği tespit edilememiştir. Yine Vasiyet’teki 259 hadisin 164’ü temel hadis kaynaklarımızda bulunmaktayken 50’si diğer eserlerde yer almaktadır. Geriye kalan 45 hadisin ise herhangi bir eserde nakledildiği belirlenememiştir. Ayrıca Vasiyet’teki hadislerden kaynağı tespit edilenlerin büyük bir kısmında lafız farklılıklarının olduğu ve bazılarının taktî‘/ihtisar yöntemiyle nakledildiği görülmüştür. Mu‘âfâ b. ‘İmrân’ın Vasiyet’indeki rivayetler incelendiğinde elimizdeki verilerden hareketle her bir hadis hakkında sahih hükmünü vermek mümkün gözükmemektedir. Zira hadislerin bir kısmının kaynağı bulun(a)madığı için senedi hakkında bir araştırma yapma imkânı yoktur. Diğer taraftan Vasiyet’teki hadisler araştırılırken onlardan bazıları hakkında tenkidler olduğu da tespit edilmiştir. Mu‘âfâ’nın naklettiği bazı mevkûf hadislerin diğer eserlerde merfû‘ ya da bunun tam tersi bir durumun görüldüğü hadisler de bulunmaktadır. Yine Vasiyet’te nakledilen mevkûf ya da maktû‘ bir hadisin râvîsinin başka kitaplarda farklı olduğu da belirlenmiştir. Mu‘âfâ, Vasiyet’ini 12 asırdan fazla bir zaman önce yazmış olsa da eserin günümüze de hitap ettiğini söylemek mümkündür. Hatta zamanımızda ilgili Vasiyet’e o dönemden daha fazla ihtiyacımızın olduğu ifade edilebilir. Aslında Vasiyet’in İslâm ümmetinin her dönemine yönelik bir eser olduğu da inkâr edilemez. Bununla birlikte bir mazeret olmadıkça kadınların evde kalmaları gerektiğine dair görüşü gibi günümüz açısından problem teşkil edebilecek bazı hatırlatmaları da Mu‘âfâ’nın yaşadığı dönemdeki güvenlik, savaş vb. olaylar ya da naklettiği hadislere bağlı olarak kişisel görüşü açısından değerlendirmek mümkündür. Ayrıca Vasiyet’te bazen aynı konuları farklı yerlerde birçok kez tekrarladığı da dikkat çekmektedir

M. Tayyib Okiç’in Sahâbeye Hadis İlmi Açısından Yaklaşımı

Sahâbe, İslâm dininin yayılmasında ve günümüze ulaşmasında büyük rol oynayan bir topluluktur. İslâm dininin ilk nesli olmaları hasebiyle İslâmî ilimlerde, özellikle de hadis ilminde sahâbenin önemli bir yeri vardır. Çünkü sahâbe, Hz. Peygamber’in söz, fiil ve takrirlerini naklederek ve kısmen de olsa yazarak bizlere gelmesini sağlayan şahsiyetlerdir. Sahâbenin önemine binaen onlar hakkında hem müstakil hem de çeşitli eserlerin içinde olmak üzere pek çok çalışma yapılmıştır. Sahâbe konusunu ele alıp çeşitli açılardan değerlendiren âlimlerden biri de ülkemizde Cumhuriyet döneminde yaşayan M. Tayyib Okiç’tir. O, oldukça buhranlı ve çalkantılı bir dönem olan XX. asrın önde gelen Bosnalı âlimlerindendir. Okiç, farklı ülkelerde eğitim alıp hocalık yaptıktan sonra Türkiye’ye gelmiş ve ülkemizdeki üniversitelerde dersler vermiştir. Farklı ilim dallarında eserler telif eden Okiç, sahâbe ile alakalı konuları Bazı Hadis Meseleleri Üzerinde Tetkikler adlı kitabında genişçe ele almıştır. Ancak Okiç’in sahâbeye dair görüşleriyle ilgili bir çalışmanın olmaması nedeniyle böyle bir araştırmanın ilgili alanda önemli olacağı düşünülmekte, onun sahâbe anlayışının ve Cumhuriyet döneminde akademik bir şekilde sahâbeyle alakalı hangi hususlara temas edildiğinin tespit edilmesi amaçlanmaktadır. Araştırmanın sonucunda Okiç’in kendinden önceki bazı hadis usûlü kitaplarından oldukça fazla istifade ettiği, bununla birlikte bir konudaki farklı görüşlere temas ettiği, bazı konularda literatüre ağırlık verdiği ve özellikle bazen müsteşriklerin sahâbe hakkındaki tenkitlerine cevaplar verdiği görülmüştür

Determination of some heavy metals and mineral nutrients of bay tree (Laurus nobilis L.) in Bartin city, Turkey

Concentrations of Al, Cd, Cu, Ni, and Pb in Laurus nobilis L. were examined for assessment of the impact of heavy metal exposure during winter periods, since these metals have the highest toxic potential. In this study, leaf (washed and unwashed), bark and branch samples of L. nobilis and soil samples were collected from 13 different localities, belonged to three stations. In conjunction with analyzing impact of the heavy metal exposure on the city using L. nobilis as a biomonitoring tool, the uptake and composition of mineral nutrients of L. nobilis were also investigated for determining the effects of heavy metals on mineral nutrition metabolism of the plant. The heavy metal and mineral nutrient concentrations of the collected samples were measured by using ICP-OES. The obtained data was analyzed with SPSS statistics program. As a result of measurements, the lowest and highest heavy metal accumulations and the amount of mineral nutrients measured in plants were as follows; Al (14.69-122.44 mg/kg d. wt), Cd (0.23-0.89 mg/kg d. wt), Cu (1.64-14.25 mg/kg d. wt.), Ni (0.001-0.45 mg/kg d. wt.), Pb (2.06-5.28 mg/kg d. wt.) and B (1.04- 6.67 mg/kg d. wt.), Ca (1195.34-4919.03 mg/kg d. wt.), Fe (17.13-203.25 mg/kg d. wt.), K (538.99-3778.37 mg/kg d. wt.), Mg(48.1-268.5 mg/kg d. wt.), Na (24.91-77.43 mg/kg d. wt.) and Zn (4.75-15.74 mg/kg d. wt.). According to the experimental data, the volume of the air pollution was analyzed and found significant in the city. Also, it was noticed that the metabolism of mineral nutrients of L. nobilis was altered by heavy metals. Finally, it was proved that L. nobilis is a suitable organism to be used as a biomonitoring tool for conducting research on heavy metal pollution

Beyhakî’nin Hayatı, Eserleri ve es-Sünenü’l-kebîr’in Mukaddimesi el-Medhal ilâ ‘il-mi’s-sünen’i

Hadis ilmi tarihinde önde gelen şahsiyetlerden birisi, hicrî IV. ve V. asırda yaşayan Ebû Bekir Ahmed b. el-Hüseyn b. ‘Alî el-Beyhakî’dir. Beyhakî, günümüzde İran sınırları içerisinde yer alan Sebzevar’da (eski ismi Beyhak) 384/994’te doğup büyümüş, daha sonra başta Neysâbûr olmak üzere Cibâl, Irak ve Hicaz bölgelerine ilmî seyahatler yapmıştır. Bu yolculukların akabinde memleketine dönen Beyhakî, Büyük Selçuklu Devleti Tuğrul Bey döneminde yaşayan Eş‘arî fitnesi nedeniyle tekrar Hicaz’a gitmek zorunda kalmış ve 455/1063’te Beyhak’a geri dönmüş, kısa bir süre sonra da 458/1066’da Neysâbûr’da vefat etmiştir. Beyhakî, İslâmî ilimlerin farklı alanlarında birçok kitap telif etmiştir. Bunların içerisinden es-Sünenü’l-kebîr, Ma‘rifetü’s-sünen ve’l-âsâr, es-Sünenü’s-sagîr, el-Hilâfiyyât, Şu‘abu’l-îmân öne çıkmaktadır. Bu çalışmada ise uzun zamandır eksik bir hâlde elimizde bulunan ve yakın bir zamanda tam olarak basılan es-Sünenü’l-kebîr’in mukaddimesi el-Medhal ilâ ‘ilmi’s-sünen ele alınmıştır. İlk önce şekil açısından el-Medhal’in ismi, telif zamanı ve yazma nüshaları üzerinde durulmuştur. Akabinde ise el-Medhal’in muhtevasına temas edilmiş, içeriğinin hadis usûlünün yanı sıra fıkıh usûlü ve ilimle ilgili konulardan oluştuğu görülmüş, ayrıca Şâfi‘î’nin er-Risâle’si ile arasında bir karşılaştırma yapılmıştır. Daha sonra el-Medhal’deki hadis usûlü konuları bağlamında Beyhakî’nin görüşlerine temas edilmiştir. Bütün bu araştırmanın sonucunda el-Medhal’in sadece hadis usûlü konularını ele alan bir eser olmadı-ğı, Şâfi‘î’nin er-Risâle’sinden oldukça fazla etkilendiği, Beyhakî’nin senedli rivayetler naklederek ko-nuları ele aldığı ve kendisine ait görüşlerin nadiren bulunduğu tespit edilmiştir