6 research outputs found

    A Study on Metacognitive Thinking Skills of University Students

    Get PDF
    The purpose of this study is to investigate the university students’ metacognition thinking skills. The research is a descriptive study in the screening model.The study was carried out with 407 students from the faculties of physical education and sports, education science and letters, business administration, theology, engineering, forestry and agriculture at Kahramanmaras Sutcu Imam University during the 2016-2017 academic year. They were selected by convenience sampling method. 'Personal Information Form' and ‘Metacognitive Thinking Skills Scale’, used as data collection tools. The research data were analyzed through use of SPSS 15.0. The study has concluded that university students have higher levels of metacognitive thinking ability together with their, 'thinking skill, reflective thinking skill intended for problem solving, decision making skill, alternative evaluation' sub dimensions. There has been an increase in the level of metacognitive thinking skill as well as the increase in the class level. Students studying in the faculty of theology were determined to have the highest level of highest metacognitive thinking skills. This was followed by students studying in education, physical education and sports, science-letters, forestry, agriculture and business administration respectively

    Okul öncesi dönem çocuklarının meslek algıları ve geleceğe dönük mesleki hayalleri

    Get PDF
    The purpose of this study is to examine the perceptions of preschool children towards professions. In this context, please to the concept of profession, to have a profession, to the profession of his mother and father, to the profession he wants to do and to choose this profession. In addition, to examine what is the occupation of the issues in the visual and the reason for it. Case study of qualitative research methods in the research. The research was carried out in the first semester of the 2019-2020 academic year. A total of 42 children, 22 girls and 20 boys in the 5-year age group, who continue preschool education in 8 different schools, have been folded through the simple random sampling. The graphics of the research were collected for slides in semi-structured interview forms and visuals by professions. Bu araştırmanın amacı, okul öncesi dönem çocuklarının mesleklere yönelik algılarını belirlemektir. Bu bağlamda çocukların meslek kavramına, meslek sahibi olmaya, anne ve babasının mesleğine, büyüdüğünde yapmak istediği mesleğe ve bu mesleği seçme nedenine yönelik görüşleri sorgulanmıştır. Ayrıca çocukların görselde yer alan kişilerin mesleğinin ne olduğu ve yaptığı mesleki faaliyetleri konusundaki düşünceleri belirlenmiştir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden olgu bilim kullanılmıştır. Araştırma 2019-2020 eğitim-öğretim yılı birinci döneminde gerçekleştirilmiştir. Araştırmaya basit seçkisiz örneklem yoluyla 8 ayrı okulda okul öncesi eğitime devam eden 5 yaş grubundaki 22 kız ve 20 erkek olmak üzere toplam 42 çocuk katılmıştır. Araştırma sonucunda çocukların görseldeki kişinin hangi mesleği yaptığını bilmemelerine ya da farklı cevaplar vermelerine rağmen yaptığı işlerle ilgili fikir ve bilgi sahibi oldukları, yaptığı işi anlamlandırdıkları ve algıladıkları, görseldeki kişinin hangi mesleği yaptığını bilen çocukların o kişinin yaptığı işlere örnek verdikleri, açıkladıkları ve nitelendirdikleri görülmüştür.

    Ortaöğretim öğrencilerinin öğrenilmiş güçlükleri ve aile içi ilişkileri

    No full text
    Bu arastırmada, ortaögretim ögrencilerinin ögrenilmis güçlülükleri ile aile içi psikolojik iliski örüntüleri arasındaki iliski ve aile içi psikolojik iliski örüntülerinin ögrenilmis güçlülüklerini yordayıcılıgının belirlenmesi amaçlanmıstır. Bununla birlikte, ortaögretim ögrencilerinin ögrenilmis güçlülük düzeylerinin okul türüne, sınıf seviyesine, cinsiyet degiskenine, anne-baba egitim düzeyine, kardes sayısına ve aile islevlerinin saglıklılık durumuna göre farklılıklasıp, farklılasmadıgı incelenmistir. Arastırmanın evrenini, 2006-2007 ögretim yılında İstanbul ili Anadolu yakasında egitim veren, resmi ve özel lise 10 ve 11. sınıflarında okumakta olan ögrenciler olusturmaktadır. Arastırmanın örnekleminin belirlenmesinde, 2006-2007 ögretim yılında İstanbul ili Anadolu yakasındaki 6 ilçede, resmi ve özel liselerden oranlı küme örnekleme yöntemiyle random (tesadüfi) olarak yapılan okul seçimleri sonucunda altısı özel, altısı devlet olmak üzere 12 okul belirlenmistir. Bu okullardan random olarak seçilen ve arastırma kapsamına alınan 738 ögrencinin 357’ si kız olup, 381’ i ise erkektir. Arastırmada veri toplama aracı olarak, ögrencilerin sosyo-demografik özellikleri hakkında bilgi toplamak için arastırmacı tarafından gelistirilmis ‘Kisisel Bilgi Formu’ ile birlikte ‘Rosenbaum Ögrenilmis Güçlülük Ölçegi’ (Rosenbaum, 1980) ve ‘Aile Degerlendirme Ölçegi’ (Epstein, Bolwin ve Bishop, 1983) kullanılmıstır. SPSS 11.5 istatistik paket programının kullanıldıgı veri analizinde, ögrencilerin demografik özelliklerinin frekans ve yüzde dagılımlarının yanı sıra ögrenilmis güçlülük ve aile içi psikolojik iliski örüntüleri alt boyut puanlarının aritmetik ortalama ve standart sapmaları belirlenmis daha sonra ögrenilmis güçlülükleri ile algılanan aile içi psikolojik iliski örüntülerinin iliskisini belirlemek üzere ‘Pearson Korelasyon Katsayısı’, ögrencilerin algılanan aile içi psikolojik iliski örüntülerinin, ögrenilmis güçlülüklerini yordayıcılıgını belirlemek üzere ‘Çoklu Regresyon’ teknigi, ögrencilerin ögrenilmis güçlülüklerinin okul türü, sınıf seviyesi, cinsiyet ve aile islevlerinin saglıklılık durumuna göre farklılasıp, farklılasmadıgını belirlemek üzere ‘Bagımsız Grup t-testi’ ve ögrencilerin ögrenilmis güçlülüklerinin anne-baba egitim düzeyi ve kardes sayısına göre farklılasıp farklılasmadıgını belirlemek üzere ‘Tek Yönlü Varyans Analizi’ (ANOVA) teknigi kullanılmıstır. Grup ortalamalarının anlamlı oldugu durumlarda(p<.05), homojen dagılımlarda farklılıkların kaynagını bulmak için ise ‘Scheffe’ teknigi kullanılmıstır. Arastırma sonucunda, orta ögretim ögrencilerin ögrenilmis güçlülükleri ile aile iliskileri arasında anlamlı düzeyde bir iliskinin var oldugu, bunun yanısıra aile iliskileri alt boyutlarından, iletisim, roller ve davranıs kontrolü’nün ögrencilerin ögrenilmis güçlülüklerinin anlamlı yordamcısı oldugu görülmüstür. Diger yandan devlet okulunda okuyan ögrencilerin ögrenilmis güçlülügü, özel okulda okuyan ögrencilerden; kız ögrencilerin ögrenilmis güçlülügü, erkek ögrencilerden; anneleri ilkögretim mezunu olan ögrencilerin ögrenilmis güçlülüklerinin, anneleri ortaögretim ve yüksek ögretim mezunu olan ögrencilerden; babaları okul mezunu olmayan ve ilkögretim mezunu olan ögrencilerin ögrenilmis güçlülüklerinin, babaları yüksek ögretim mezunu olan ögrencilerden daha yüksek oldugu belirlenmis, kardes sayısının ögrencilerinin ögrenilmis güçlülüklerinde bir farklılasmaya neden olmadıgı görülmüstür. Ayrıca, aile iliskileri alt boyutları (sorun çözme, iletisim, roller, duygusal tepki verebilme, duygusal katılım, davranıs kontrolü, genel islevler) islevleri saglıklı olan ögrencilerin ögrenilmis güçlülügünün, aile iliskileri islevleri saglıklı olmayan ögrencilerin ögrenilmis güçlülüklerinden daha yüksek oldugu bulunmustur. ABSTRACT In this research, it is aimed to determine the relationship between the learned resourcefulness and psychological relationship patterns within family of high school students, defining the learned resourcefulness prediction of psychological relation patterns within the family. Besides, it is inquired whether the learned resourcefulness level of high school students differentiate according to the type of school, level of class, gender variable, education level of parents, number of sisters and brothers, and the healtiness of family functions. The population comprises the students of 10 th and 11 th classes of private and state schools educating in the Anatolian side of stanbul in the academic year of 2006- 2007. Using random sampling method, 12 schools (6 of them are public, 6 of them are private school) selected for the study. 738 students from these schools were determined by randomly. 357 of them are females, 381 of them are males. The questionnaire which is developed by the researcher to collect information about sociodemographic features of the students, ‘Rosenbaum’s Learned Resourcefulness Schedule (Rosenbaum, 1980)’, ‘McMaster Family Assessment Device (Epstein, Bolwin ve Bishop, 1983)’ are used as the type of this survey study. The row data analyses are evaluated by using ‘SPSS 11.5 For Windows’ package programme in computer. Besides descriptive statistical analysis, Multiple Linear Regression, independent Samples t-test and One-Way ANOVA are used for the statistical analysis of the study. Scheffe applied in condition that group averages (p<.05) are significant among the groups which have significant differences are determined. The results of this study show that there is significant correlation between learned resourcefulness of the high school students and their psychological relationship patterns within family. Also, communication, roles and behavior control the subscales of psychological relationship patterns within family, predict learned resourcefullness of the students significantly. Besides, the learned resourcefulness scores of the students of the public schools are higher than private school’; the learned resourcefulness scores of the female students are higher than the male students’; the learned resourcefullness scores of the students’ whose mothers graduated from primary school are higher than the students’ whose mothers graduated from high school and university; the learned resourcefulness scores of the students whose fathers not graduated any school and graduated from primary school are higher than significantly the students’ whose fathers graduated university graduated. But, there isn’t a significant difference at the learned resourcefulness depended on the number of siblings. According to subscales of psychological relationship patterns within family (communication, roles, affective responsiveness, affective involvement, behavior control, general functions), the learned resourcefulness scores of the students whose family functions health are higher than the students’ whose family functions are unhealthy

    Öğretmen adaylarının internet kullanımına yönelik yaşantıları

    No full text
    Bu araştırma öğretmen adaylarının internet yaşantılarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın örneklemini 2003-2004 öğretim yılında Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesinin 6 farklı programına devam eden 165 öğretmen adayı oluşturmuştur. Araştırmada öğretmen adaylarının internet yaşantılarını ölçmek amacıyla araştırmacılar tarafından geliştirilen ve 12 sorudan oluşan bir anket kullanılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen başlıca sonuçlar aşağıda verilmiştir: (1) Öğretmen adaylarının %52,1’inin evlerinde bilgisayar bulunmaktadır. Evlerinde bilgisayar bulunan öğretmen adaylarının ise sadece %47,7’sinde internet bağlantısı bulunmaktadır; (2) Öğretmen adaylarının çoğunluğunun (%89,6) e-posta adresleri bulunmaktadır. Bununla birlikte web sayfasına sahip olanların oranı (%11,7) oldukça düşüktür; (3) Öğretmen adaylarının çoğunluğu (%93,1) etraflarında rahatlıkla ulaşıp kullanabilecekleri internet imkanına sahip olduklarını belirtmişlerdir. Öğretmen adaylarının %53,8’inin internet imkanlarından yararlanmada internet evlerini tercih ettikleri , sadece %6,9’unun internet kullanımında üniversite imkanlarından rahatlıkla yararlandığını belirttiği saptanmıştır; (4) Öğretmen adaylarının çoğunluğu (%44,1) internet kullanımında kendilerini orta seviyede yeterli bulmaktadırlar; (5) Öğretmen adaylarının %41,5’i interneti haftada 2-5 saat arasında kullanmaktadırlar; (6) Öğretmen adaylarının %46,5’i en sıklıkla interneti ödev yapmak için ve %43,9’u ise en sıklıkla e-posta göndermek için kullandıklarını belirmişlerdir. Araştırma sonuçları öğretmen yetiştirme süreçleri açısından diğer araştırmalarda dikkate alınarak tartışılmıştır
    corecore