14 research outputs found
Artiküler eminens ve glenoid fossa pnömatizasyonunun tanısında konik ışınlı bilgisayarlı tomografi ve dijital panoramik radyografi kullanımının değerlendirilmesi
Amaç: Bu çalışmada, Konik ışınlı bilgisayarlı tomografi (KIBT) ve dijital
panoramik radyografi (DPR) kullanılarak artiküler eminens pnömatizasyonu (PAT)
ve glenoid fossa pnömatizasyonunun (PGF) prevalansının tespit edilmesi ve
karakteristik özelliklerinin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmada 9-82 yaş aralığındaki 325 hastanın (155 kadın 170 erkek)
KIBT ve DPR görüntüleri PAT ve PGF varlığı açısından retrospektif olarak
incelendi. Cinsiyet, yaş, lokalizasyon, yön ve lezyon tipi gibi çeşitli
karakteristik özellikler ve değişkenler arasındaki farklar Ki Kare testi ile
değerlendirildi.Bulgular: DPR ve KIBT görüntüleri incelendiğinde PAT ve PGF prevalansı her
iki yöntem için de kadın hastalarda daha yaygın olarak olarak tespit edilmiştir
(p<0.005). Panoramik radyografiler incelendiğinde PAT için sol taraf (%
43.6) unilateral (% 69.2) lokalizasyon ile multiloküler (% 76.9) lezyon tipi,
PGF için ise sol taraf (% 35.7) unilateral (% 59.6) lokalizasyon ve
multiloküler (% 84) bir lezyon tipi görülmüştür (p>0.05). Diğer yandan, KIBT
görüntüleri değerlendirildiğinde PAT için sol taraf (% 31.8) unilateral (%
62.1) lokalizasyon ile multiloküler (% 60.6) lezyon tipi, PGF için ise sol
taraf (% 25.2) bilateral (% 50.3) lokalizasyon ve multiloküler (% 74.8) bir
lezyon tipi görülmüştür (p<0.05).Sonuç: Elde edilen sonuçlar ışığında PAT ve PGF’nin teşhisinde KIBT
görüntülerinin kullanılmasının daha hassas ve güvenilir sonuçlar vereceği
sonucuna varılmıştır.ANAHTAR
KELİMELER
Artiküler
Eminens, Dijital Panoramik Radyografi, Glenoid Fossa, Konik Işınlı Bilgisayarlı
Tomografi, Pnömatizasyo
Maksilla ve mandibulada izlenen santral ameloblastomaların histopatolojik ve radyografik özelliklerinin değerlendirilmesi: Vaka serisi
Amaç: Ameloblastoma agresif, lokal invaziv aynı zamanda asemptomatik ve yavaş
büyüyen benign bir epitelyal tümördür. Radyografik olarak lezyon görünümü
değişkendir ve çeşitli kist ve tümörler ile karışabilir. Bu çalışmanın amacı,
histopatolojik olarak ameloblastoma tanısı konulan 25 vakanın demografik ve
radyografik özelliklerinin dağılımının belirlenmesidir.Gereç ve Yöntemler: Hastaların yaşı, cinsiyeti, lezyonların yeri, radyografik özellikleri
ve histopatolojik özellikleri açısından veriler analiz edildi.Bulgular: Ortalama yaş erkeklerde 34.5 ± 17.9, kadınlarda 44.5 ± 23.5
ve erkek kadın oranı 1.27 : 1 bulundu. Histolojik olarak 13 vaka
solid/multikistik, 10 vaka unikistik, iki vaka desmoplastik tipteydi. 24 (% 96)
vaka mandibulada, 1 (% 4) vaka maksillada göründü. 16 (% 64) lezyonda hem
bukkal hem lingual kortikal kemikte ekspansiyon izlendi. Lezyonların 14’ü (%
56) uniloküler, 11’i (% 44) multiloküler görünümdeydi. Multiloküler
lezyonların ikisi (% 8) örümcek ağı, sekizi (% 32) sabun köpüğü, biri (% 4) bal
peteği görünümündeydi. Sadece bir (% 4) lezyonun sınırları kötü, diğer hepsi (%
96) iyi tanımlıydı. 16 (% 72) lezyonun sınırları düzgün, dokuzu (% 36)
deniz tarağı şekildeydi.Sonuç: Ameloblastomalar genel olarak kadın hastalarda erkeklere göre daha geç
yaşlarda ortaya çıkar. Bu çalışmadaki ameloblastomaların radyografik olarak
baskın özellikleri sırasıyla iyi tanımlanmış kortikal sınır, bukkal ve lingual
kortikal kemikte ekspansiyon, düzgün kenar sınırları, unilokuler radyolusensi,
multilokuler radyolusensi, kök rezorpsiyonu, deniz tarağı şeklinde kenar
sınırları, sabun köpüğü görünümü ve dişlerde yer değişikliğidir.ANAHTAR
KELİMELER
Ameloblastoma,
Konik Işınlı Bilgisayarlı Tomografi, Histopatoloji, Panoramik Radyograf
Evaluation of osteomeatal complex anomalies and maxillary sinus diseases using cone beam computed tomography
WOS: 000415813000005Introduction: Although obstruction of osteomeatal area was not accepted as an important factor in the pathogenesis of sinus infections for years, recent studies point out the importance of this area. For the maintenance of normal functions of paranasal sinuses, ventilation and drainage of this area is necessary. The purpose of this study was to determine the effect of anomalies of the osteomeatal area on sinus diseases. Methods: This study included cone beam computed tomography scans of 200 patients. Osteomeatal area anomalies were classified as concha bullosa, septal deviation, paradox middle concha, deviation of uncinate process, uncinate bulla, Haller cells and Agger nasi cells. Ethmoid infundibulum and presence of sinus pathologies were recorded. Results: Pathologies were not determined in 243 (60.8%) of the evaluated 400 sinuses while detected in 157 (39.3%) sinuses. Pathologies were found to be more frequent in males than females (p<0.05). Sinus diseases were more prevalent in patients with an obstructed ethmoid infundibulum (p<0.05). Septum deviation was found in 64.5%, concha bullosa in 47%, Haller cells in 17%, paradox middle concha in 8%, deviation of uncinate process in 5.5%, over pneumatisation of agger nasi in 5%, and uncinate bulla in 5% of the investigated patients. Although we found a statistically significant link between ethmoid infundibulum clarity and pathology presence; there was no statistically significant relationship between sinus pathologies and evaluated anomalies. Conclusion: Although we found no relationship between these anomalies and sinus diseases, further studies including the dimensions of the osteomeatal area anomalies will be helpful to determine the effect of these anomalies on sinus diseases