17 research outputs found

    Antifosfolipid sendromlu genç erkek hastada derin ven trombozu ve arteriyel trombozun kombine tedavisi

    No full text
    Antifosfolipid sendromu değişik tromboembolik olaylara sebep olabilen, otoimmün hiperkoagülabilite sendromudur. Olguların %35inde pulmoner emboli ve infarktla komplike olabilen derin ven trombozu görülebilir. Hastalığın klinik görünümleri arasında; venöz ve arteriyel trombozlarla birlikte emboliler, multiorgan iskemisi ve infarktına neden olabilen küçük ve yaygın büyük damar trombozları, prematür koroner arter hastalığı, strok ve düşükler sayılabilir. Bu yazıda 25 yaşındaki genç erkek hastada görülen arteriyel ve venöz trombozu ile cerrahi ve medikal tedavi birlikteliğini sundukAntiphospholipid syndrome (APS) is an autoimmune hypercoagulability syndrome that induces a wide variety of thromboembolic events. Deep venous thrombosis is complicated by pulmonary embolism and infarction in 35% of cases. The clinical manifestations of the syndrome include venous and arterial thromboses and embolisms, disseminated large and small vessel thromboses with accompanying multiorgan ischemia and infarction, premature coronary artery disease, stroke and pregnancy losses. In this paper, we describe a rare case of both venous and arterial thromboembolic event in a 25-year-old young male age who had surgical treatment with medical treatment

    Mortality after elective vascular surgery: Reality we don t talk about

    No full text
    Amaç: Periferik arter hastalığı ilerleyici ve tıkayıcı nitelikte sistemik bir hastalıktır ve cerrahi sonrasında 30 günlük mortalite oranı %2-8,5 arasında değişmektir. Bu çalışmamızda, kliniğimizdeki elektif vasküler cerrahi sonrası mortalite nedenlerini araştırmayı hedefledik. Gereç ve Yöntemler: Kliniğimizde Ocak 2006 ile Aralık 2012 tarihleri arasında periferik arter hastalığı nedeniyle elektif vasküler cerrahi uygulanan toplam 864 hasta çalışmaya dahil edildi. On sekiz yaşın altındaki bireyler, acil müdahale edilen hastalar ve travma nedeniyle vasküler cerrahi uygulanan hastalar çalışmaya dahil edilmedi. Hastaların preoperatif demografik özellikleri, operatif risk faktörleri, eşlik eden komorbid sistemik hastalıkları ile, yapılan operasyonlar, postoperatif yoğun bakımda kalış süreleri ve mortaliteye sebep olan faktörler incelenip değerlendirildi. Bulgular: Opere edilen 864 hastanın 20sinde (%2,3) mortalite gelişti. Mortalite gözlenen 20 hastanın 19u erkek (%95), 1i kadın (%5) idi. Hastaların tamamı elektif şartlarda genel anestezi altında opere edilmişti. Mortalite sebeplerinin; hastaların 7sinde (%35) kardiyak nedenlere (düşük kardiyak debi sendromu, aritmi, postoperatif miyokard enfarktüsü), 3ünde (%15) multipl organ yetmezliğine, 3ünde (%15) akciğer nedenlerine (pnömoni, ventilatörden ayrılamama), 3ünde (%15) gastrointestinal sistem komplikasyonlarına (mezenter iskemi, gastrointestinal kanama), 1inde (%5) sepsise, 1inde (%5) dissemine intravasküler koagülasyona (DİK), 1inde (%5) nörolojik problemlere (postoperatif serebrovasküler olay) ve 1inde (%5) peroperatif gelişen malign hipertermiye bağlı olduğu görüldü. Sonuç: Elektif vasküler cerrahi uygulanacak hastalarda preoperatif iyi bir kardiyak ve diğer sistemlere ait değerlendirmenin yapılması ileri derecede önem arz etmekte olup, alınacak tedbirler ile özellikle kardiyovasküler risk faktörlerini en aza indirerek, mortalite ve morbiditeyi önemli ölçüde azaltılabileceği kanaatindeyiz.Objective: Peripheral arterial disease is a progressive and systemic disease with a 30-day mortality rate between 2-8.5%. In this study, we aimed to investigate the causes of mortality after elective vascular surgery in our clinic. Material and Methods: Between January 2006 and December 2012, 864 patients underwent elective vascular surgery for peripheral artery disease in our clinic. Patients under 18 years of age, trauma patients and the emergent cases undergoing vascular surgery were excluded. Demographic characteristics of the patients, preoperative and operative risk factors, co-morbidities associated with systemic diseases, operations, postoperative length of stay in the intensive care unit and mortality causes were examined. Results: Twenty of 864 patients died (2.3%); 19 males (95%) and 1 female (5%). All patients were operated under general anesthesia, under elective conditions. Mortalities were due to cardiac complications (low cardiac output syndrome, arrhythmia, postoperative myocardial infarction) in 7 patients (35%), multiple organ failure in 3 patients (15%), pulmonary complications (pneumonia the ventilator be separated) in 3 patients (15%), gastrointestinal tract complications (acute mesenteric ischemia, gastrointestinal bleeding) in 3 patients (15%), sepsis in 1 patient (5%), disseminated intravascular coagulation (DIC) in 1 patient (5%), neurological problems (postoperative cerebrovascular accident) in 1 patient (5%) and perioperative malignant hyperthermia in 1 patient (5%). Conclusion: A detailed evaluation of cardiac and other systems in patients undergoing elective vascular surgery is crucial for minimizing risk factors especially related to cardiovascular morbidity and mortality
    corecore