İnvestigating professional identity of English language teachers in the Turkish context

102 pagesThe aim of the study is to explore the professional identity of English language teachers in the Turkish context. The study also aims to find out personal and professional experiences that influence teacher identity of Turkish EFL teachers within the Turkish context. The participants of the study are three Turkish EFL teachers employed by state universities in Istanbul, Turkey. Case study method was chosen for this study since the aim is to gain insight into an in-depth understanding of participants’ own meaning-making. In order to gain insights about the participants own meaning-making, data were collected from three EFL teachers at state universities by means of semi-structured interviews and written tasks i.e., Tree of Life and metaphor activity. The interviews were conducted with each participant individually and in Turkish for a better self-reflection. They were all tape recorded, converted into the verbatim transcript, and translated into English. Data were analyzed using thematic analysis, which is a qualitative research methodology, to unveil the teachers’ perceptions towards teachers’ professional identity. The main findings of the research revealed that personal and professional experiences of the participants, especially their prior learning experiences, teaching experiences and significant others in their lives, had a significant influence on their identities as Turkish EFL teachers. The results also indicated that the participants had both common and distinct perception of society, authority and culture depending on their personal and professional backgrounds.Bu çalışma, Türkiye’deki İngilizce öğretmenlerinin mesleki kimliklerini araştırmayı amaçlamaktadır. Buna ek olarak, kişisel ve mesleki tecrübelerin Türkiye’deki yabancı dil öğretmenlerinin kimliklerine etkisini anlamayı amaçlamaktadır. Çalışmanın katılımcıları, Türkiye’deki devlet üniversitelerinde görev yapan üç Türk yabancı dil öğretmenidir. Bu çalışmanın amacı katılımcıların kendi yarattıkları anlamları ortaya çıkarmak olduğundan bu çalışma için vaka incelemesi seçilmiştir. Bu amacı gerçekleştirmek için veriler, devlet üniversitelerinde çalışan üç yabancı dil öğretmeninden yarı yapılandırılmış görüşmeler ve Yaşam Ağacı ve Metafor gibi yazılı ödevler vasıtasıyla toplanmıştır. Görüşmeler, her bir katılımcıyla bireysel olarak ve kendilerini daha iyi ifade etmelerini sağlamak için Türkçe dilinde yapılmıştır. Verilerin tümü kaydedilmiş, yazılı kopyası çıkartılmış ve İngilizce’ye çevrilmiştir. Öğretmenlerin mesleki kimlik algılarını ortaya çıkarmak için veriler, bir nitel araştırma yöntemi olan tematik analiz ile incelenmiştir. Çalışmanın ana bulguları, geçmiş öğrenme tecrübeleri, öğretme tecrübeleri ve hayatlarındaki önemli kişiler başta olmak üzere kişisel ve mesleki tecrübelerin, yabancı dil öğretmeni olarak katılımcıların mesleki kimliklerinde önemli etkileri olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bunun yanı sıra bulgular, katılımcıların toplum algısı, otorite ve kültür konularında ortak ve farklı görüşlere sahip olduğunu göstermiştir

Investigation of inflammation-related parameters in patients with candidemia hospitalized in the intensive care unit: A retrospective cohort study

BACKGROUND: Candidemia is the most common invasive fungal disease in intensive care units (ICUs). OBJECTIVE: We aimed to investigate cases of candidemia infection developing in the ICU and factors associated with mortality due to this infection. MATERIALS AND METHODS: This is a retrospective study including patients admitted to a tertiary university hospital ICU between January 2012 and December 2020. Patients over 18 years of age who had candida growth in at least one blood culture taken from central or peripheral samples (>48 h after admission to the ICU) without concurrent growth were evaluated. RESULTS: The study group consisted of 136 patients with candida. Eighty-seven (63.97%) patients were male, with a median age of 69.5 (59-76.5) years. The 7-day mortality rate was 35.29%, while the 30-day mortality rate was 69.11%. As a result of multiple logistic regression analysis, after adjusting for age and malignancy, high APACHE II score and low platelet-lymphocyte ratio (PLR) - were found to be significant factors in predicting both 7-day and 30-day mortality. CONCLUSION: In this study, PLR and APACHE II scores were shown to be independent predictors of mortality in patients with candidemia in the ICU

The Relationship between Globalization and E-commerce: Turkish Case

AbstractGlobalization has been one of the most prominent phenomenon of the 20th century that shaped the world economy dramatically.Globalization process is followed by the decline in administrative barriers to trade, sharp falls in the costs of transportation and communication, fragmentation of production processes and the development in information and communication technology which formed basis for diversification of resources, creation and development of new investment opportunities by opening up additional markets, and accessing new raw materials and resources.Telecommunications and transport links flourished by the globalization created a new way of accessing to the new markets through e-commerce. However in a broad sense e-commerce concept, affecting employment patterns, productivity and industry structure, is much broader than it's perceived relationship between globalization and e-commerce is nebulous. In this regards this study investigates the relationship between globalization and e-commerce. The evidences presented in the study present that rather than a one way relation a mutual relation is observed. However the level of technology and telecommunications substructure of the country in question vary the direction of the relation

Towards enhancing happiness at work with the lenses of positive organizational behavior: The roles of psychological capital, social capital and organizational trust

In this study, based on the approach of humanization of the postmodern organizations and depending on the conceptual background, it was suggested that psychological capital and social capital could be the significant antecedents of employee happiness at workplace. Further, it was proposed that organizational trust has a moderating role on the impact of psychological capital on happiness at workplace. Thereby, a cross-sectional research study has been performed in Turkey with the participation of 222 employees from a variety of sectors including sales, marketing, health, banking, finance and education. According to the findings, it was reported that the psychological capital construct (beta=,778; t=18,370, p0,05), thus hypothesis 3 was not confirmed. Further research direction and the need for research on organizational trust's moderating role are discussed. The conceptual and practical implications of the study are provided along with the concluding remarks and discussions.Publisher's Versio

KOVID-19 Küresel Salgın Döneminde Örgütsel Destek Algısının İş Yerinde Mutluluk Üzerindeki Etkisi: Psikolojik Güçlendirmenin Aracı Rolü

Mutlu olmak her insanın yaşamı boyunca arzuladığı ve peşinden koştuğu insanlığın ortak hedeflerinden biridir. Bu doğrultuda yaşam alanlarını sınıflandırdığımız ömrümüz sürecinde en fazla vakit geçirdiğimiz bir alan olarak iş hayatı mutlu olmanın önemli bir paydasını oluşturmaktadır. Dolayısıyla iş hayatında mutlu olmanın yollarını aramak ve iş hayatında da mutluluğu yakalamak oldukça önemlidir. İşyerindeki mutluluk farklı değişkenlerle açıklanabilirken, örgütün sağladığı çalışma ortamı mutluluk için önemli bir belirleyicidir. Özellikle pozitif psikoloji yaklaşımı ışığında bireylerin yaşam alanlarındaki mevcut koşulları iyileştirmek ve hayatın güçlü yönlerini geliştirmek için uzun saatler geçirdiğimiz işyerinde mutlu olmak çok önemlidir. Bu çalışmanın amacı KOVID-19 Küresel Salgın Döneminde algılanan örgütsel destek ile iş yerinde mutluluk arasındaki ilişkide psikolojik güçlendirmenin aracı rolünü incelemektir. Bu ilişkiyi test etmek amacıyla Türkiye’de İstanbul ilinde gıda sektöründe satış-pazarlama bölümünde görev yapan 240 saha çalışanına çevrimiçi anket yöntemi ile ulaşılmıştır. Araştırmanın verileri sosyal bilimler programı için geliştirilmiş olan istatistik programı kullanılarak analiz edilmiştir. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre, algılanan örgütsel desteğin iş yerinde mutluluk üzerinde anlamlı ve pozitif etkisinin olduğu görülmüştür (β = 0,728, R2 =, 530, p =, 000, F = 268,493). Ayrıca, psikolojik güçlendirmenin bu ilişkide aracı rolü bulunmaktadır (β = .267, R2 değişim= .161, t= 4.975, p< .005). Böylece, algılanan örgütsel desteğin psikolojik güçlendirme aracılığıyla işyerinde mutluluğun yordayıcıları arasında olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak, bu çalışma, bireysel ve örgütsel motivasyon kaynaklarının çalışanların iş yerindeki mutluluk düzeylerini etkilediği için kuramsal ve pratik açıdan tartışılmakta ve alanyazına çeşitli öneriler sunulmaktadır

Severe bone marrow suppression following single-dose methotrexate treatment for ectopic pregnancy

Methotrexate is associated with multisystem side effects which depend on the dosage, route of administration and length of treatment. Bone marrow suppression is a very rare but one of the most mortal complications. A case of severe bone marrow suppression following single dose methotrexate for ectopic pregnancy was presented in this study. A 33-year-old woman, diagnosed as ectopic pregnancy, was given single-dose intramuscular methotrexate of 50 mg/m². On 10th day patient was admitted with lethargy, irritability, vomiting, hematemesis, diarrhea, oral mucositis and skin rash. Laboratory findings revealed severe bone marrow suppression. Supportive treatment together with antibacterial/ antifungal drugs and granulocyte colony stimulating factors were administered. On the 3rd day of treatment, mucositis and oral intake began to improve. After 1 week complete blood count was normal. Methotrexate may have mortal clinical consequences even with very low doses. Therefore, a careful patient history for patient selection and closer clinical follow-up are essential

The growth of tanypus punctipennis meigen (diptera, chironomidae) larvae in laboratory conditions and the effects of water temperature and ph

Recent taxonomic studies suggest that findings of larval chironomids should be supported also by adult findings in order to obtain more robust and reliable results on the studied group. Moreover identifications of larvae of some species can be made to genus level only due to similarities of some larval characteristics in different species. In such cases, species level identifications can be achieved by the growth of larvae in laboratory conditions. Also, larval culturing under optimum growth conditions will not only make it easy to provide materials for experimental studies and but also achievement of larvae with a higher biomass value to be used as food in the sector. In this study, Tanypus punctipennis Meigen (Diptera, Chironomidae), a very common species in Turkish Thrace, was used as the model organism for culture studies. Individual larvae were cultured from third instar stage to adult form under laboratory conditions. A simple and cheap method is offered for experimental studies on larval growths of chironomids and the effects of water temperature and pH, both with very important roles in larval culturing, were determined. The overall results of laboratory tests showed that the temperature value of 25°C and 7-8 pH interval were the optimal laboratory conditions for culture of T. punctipennis larvae.Son zamanlarda yapılan taksonomik çalışmalarda larval chironomidlerin erginleri ile birlikte değerlendirilmesinin daha güvenilir sonuçlar verdiği belirtilmektedir. Ayrıca, bazı türlerin teşhisleri, larval safhadaki bazı karakterlerin türler arasındaki benzerlikleri nedeniyle ancak cins düzeyine kadar yapılabilmektedir. Bu durumda larvaların laboratuvar koşullarında yetiştirilerek erginleştirilmesi sayesinde tür düzeyinde teşhisleri mümkün olabilmektedir. Ayrıca, uygun yetiştirme koşulları belirlenerek yapılan larva yetiştiriciliği, bir taraftan deneysel çalışmalarda gerekli materyalin eldesi için kolaylık sağlarken, diğer taraftan balık yemi sektöründe daha ileri instar evrelerine ve dolayısıyla yüksek biyomass değerine hızla erişecek larva temini için de yararlı olacaktır. Bu araştırmada, yetiştirme çalışmaları için model tür olarak Trakya’da oldukça yaygın olan Tanypus punctipennis Meigen (Diptera, Chironomidae) larvaları kullanıldı. Bireyler, üçüncü instar safhasından ergin forma erişinceye dek laboratuvar koşullarında yetiştirildi. Böylelikle, laboratuvar koşullarında larval chironomid yetiştirme amaçlı çalışmalar için basit ve ucuz bir yöntem deneyimlenerek sunulurken, larvaların yetişmesinde oldukça önemli rolü olan su sıcaklığı ve pH gibi çevresel faktörlerin etkileri de araştırıldı. Çalışmanın sonucunda T. punctipennis larvalarının gelişiminde 25°C ve 7-8 pH aralığının en uygun koşullar olduğu belirlendi