7 research outputs found
Examining Some Carpet Illustrations in The Paintings of Osman Hamdi Bey And The Motives on These Carpet
Yerel ve yabancı ressamlar tarafından ilgi gören ve eserlerinde kullanılan Türk halıları, Osman
Hamdi Bey’ in tablolarında da büyük bir yer tutmuştur. Aynı zamanda arkeolog ve müze
müdürü olan ressam Osman Hamdi Bey (1842-1910), büyük figürlü kompozisyonlarıyla
batılı anlayışta resmin Türkiye’deki ilk temsilcisi sayılmaktadır. Bu makalede ise ressamın tablolarında
kullandığı halıların, Vakıflar Genel Müdürlüğü Müzesinde bulunan halı örnekleri
sayesinde stilleri ve motifleri üzerinden ayrıntılı incelemesi yapılmıştır. Bu açıdan 16. ve 19.
yüzyıl arasındaki, farklı dönemlere ait halılarda kullanılan hayvan figürleri ve bitkisel motifleri
karşılaştırılmış
Two Ottoman Kilims in the Administration of Cyprus Vaqfs
Lefkoşa’daki vakıf camilerinden toplanan halı ve kilimler içerisinde bulunan iki kilim son derece dikkat
çekicidir. Geleneksel Anadolu kilimlerinden tamamen farklı olan kilimler, Osmanlı Saray Kilimlerine de
benzememektedirler. Bu kilimlerin 16. yüzyılda dokunmuş Osmanlı Dönemine ait kilimler oldukları düşünülmektedir.
Çok büyük boyutlu ve tek parça olarak dokunan kilimler, Osmanlı çadır kilimleri tarzındadırlar. Bu kadar
büyük boyutlu ve tek parça olan kilimin ancak Osmanlı Saray atölyelerinde dokunmuş olabileceği ve
Osmanlı ordusunun uzun seferlerinde çadırlarının zeminine serilerek kullanılmış olduğu düşünülmektedir.
Burada tanıtacağımız kilimlerde geometrik tek bir motif bulunmaktadır. Haçvari şekilde dört kol
halinde, dört yöne doğru uzantılı bu motif, verev eksenler üzerinde sıralanarak ve tekrarlanarak kilimin
bütün yüzeyini kaplamaktadır. Esas renkler sarı ve mavidir. Çok ince kumaş gibi bir görüntüsü vardır.
Kullanılan malzeme tamamen yündür.Two highly remarkable carpets collected from the waqf of mosques in Nicosia, Cyprus will be discussed
in this article. The carpets are completely different from traditional Anatolian carpets and don’t resemble
Ottoman palace carpets. Based upon comparative analysis, it is believed that they are 16th century
Ottoman weavings.
These single piece kilims with large dimensions are styled as Ottoman tents kilims. They characterized
by a single geometric motif. The principal motif is cross-shaped. This single motif gives them a strong
character. The four arms of the cross extend towards the sides and cover the entire surface of the carpet
by lining up on the oblique axis. The basic colours are yellow and blue. They look like a very thin
fabric made completely of pure wool
Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün Halı-Kilim Tesbit ve Tescil Çalışmaları
[No Abstract Available
Cultural Encounters in The Ottoman World and Their Artistic Reflections:in Honor of Prof. Dr. Filiz Yenişehirlioğlu
Prof. Dr. Filiz Yenişehirlioğlu kurucu dekan olarak görev aldığı Başkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi'ni üniversitenin rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal'm desteği ile üniversitenin 10. yılma rastlayan 2006'da kurar.
Görsel Sanatlar ve Tasarım Bölümü'nün kuruluşunu takiben Iç Mimarlık ve Çevre Tasarımı bölümleri ardından da Sanat Tarihi ve Müzecilik Bölümü 2006'da akademik faaliyetlerine başlar. Ayrıca Müzik Bölümü ve üniversite öğrencilerinin geneline açık kültür ve sanatla ilgili farklı içerikli dersler sunan Güzel Sanatlar Birimi oluşturulur. Prof. Dr. Yenişehirlioğlu, Kültür ve Sanat Araştırmaları Merkezi adı altında farklı alanlarda projelerin yürütüldüğü bir merkezi de faaliyete geçirir.
Yenişehirlioğlu'nun kurduğu fakültenin vizyonu çağdaş eğitimin vazgeçilmezi tasarımın, kültür ve toplumun yaşanılan mekân ile bütünleşik olduğu görüşüyle disiplinler arası bir programla öğrenciyi mezun etmeyi hedefler. Bu bağlamda Yenişehirlioğlu estetik, yaratıcı drama ve görsel kültürün değişik uygulamalarının yer aldığı bir program oluşturmayı amaçlar. Farklı ülkelerden çalıştaylar yapmaya gelen bilim insanlarının katılımlarıyla dolup taşan derslikler geç saatlere dek süren akademik çalışmalar, Güzel Sanatlar Birimi'nin sıklıkla düzenlediği kaliteli sergiler Yenişehirlioğlu'nun kurucu dekanlığı döneminde hız kazanır.
Farklı disiplinlerden gelen bilim insanlarının birlikte olduğu Güzel Sanatlar Tasarım ve Mimarlık Fakültesi bünyesine öğretim üyesi kimliğimle 2005 yılında katılma fırsatını yakaladım. Bu süreçte yakından tanıma şansına sahip olduğum Filiz Yenişehirlioğlu hocam bitmez tükenmez enerjisi ve bilime çağdaş bakış açısı ile kendisinden çok şey öğrendiğim bir bilim insanıdır.
Yenişehirlioğlu ile ortak paydada buluştuğum en önemli konu, tek bir alanda uzmanlaşan ve yaşamını bu alanda sürdüren, farklı alanların örtüştüğü bilgileri kullanamayan bireyler yetiştirmeye olan itirazımdı. Bunun yerine, üniversite kavramıyla asıl içinin doldurulması gerekenin ise farklı alan tecrübeleri ile yoğrulan, yeniyi üretebilen, kendini tanıyan birey olma kavramına, bir başka ifadeyle birey yetiştirme programına dahil olmaya duyduğumuz inançtı.
Yenişehirlioğlu'nun kültür ve sanata yaygın bakış açısı aktif olarak yurtiçi ve dışında farklı oluşumlarla projeler yapmasını sağlamıştır. 1989 yılında T.C. Dışişleri Bakanlığı ile ortak çalışma sonucu yayınlanan Yurtdışındaki Osmanlı Mimari Eserleri üzerine bir kitap hazırlayan Yenişehirlioğlu ardından Tekfur Sarayı kazıları ile Eyüp Çömlekçiler Projesi'ni hayata geçirmiş, Topkapı Çini Projesi ile çalışmalarını sürdürmüştür.
Yenişehirlioğlu'nun, sanatın ve içinde üretildiği toplumun irdelenmesi üzerine sayısız akademik çalışmalarının dışında Tübitak ve dergi hakemlikleri de mevcuttur. Ayrıca UNESCO Türkiye kültür varlıkları komisyon ve ASTAD SCOTT üyelikleri yanı sıra Ankara Mimarlar Derneği, Uçan Süpürge ve yerel yönetimlerle kültür envanteri gibi ortak çalışmaları da mevcuttur.
1991'de Fransız Kültür Bakanlığı Kültür Şövalyeliği ünvanına layık görülen Yenişehirlioğlu 1992 yılında iki ayrı ödül daha alır. Bunlardan ilki İtalya'da alanında ünlü kadın profosyonellere verilen "Adelaide Ristori" Ödülü diğeri ise Hacettepe Ünversitesi Senatosu'nun Bilim Ödülü'dür. Bu ödülleri 2006'da "Türkiye ve Yunanistan Arasında Mübadeleden Kalan Ortak Kültür Mirasının Korunması" Projesi ile Europa Nostra Ödülü takip eder.
Sonuç olarak, bilimde ilerlemek "yeni'nin peşinde koşmakla sağlanır. Bunun en güzel örneği Prof. Dr. Filiz Yenişehirlioğlu hocamızdır