20 research outputs found

    YEŞİL ALTYAPI UYGULAMALARI: EDİRNE ÖRNEĞİ

    No full text
    Kentleşme, yüzey sularına karışan kirletici tür ve miktarlarının artmasına neden olmaktadır. Kentsel yerleşim alanlarının büyük bir kısmı binalarla, beton ve asfaltla ve drenajı bozuk peyzajla örtülüdür. Bu alanlar yağmur ve kar suyunun zeminde emilmesini engellemekte, özellikle altyapının olmadığı ya da yetersiz olduğu yerleşimlerde, yüzeysel akış suyunun miktar ve hızını arttırarak su baskınlarına neden olmaktadır. Kentsel alanlardan gelen akış; sediman, yağ, motorlu araçlardan kaynaklanan toksik kimyasallar, besi maddeleri ve pestisitler, virüs, bakteri, tuzlar, ağır metaller ve termal kirliliğin yüzey sularına taşınmasına neden olmaktadır. Düşük Etkili Gelişim (Low Impact Development – LID), yağmur suyunu yönetmek için doğa ile çalışılan bir imar yaklaşımıdır. LID prensiplerinin desteklenmesi için, nispeten yeni ve esnek "yeşil altyapı" terimi kullanılmaktadır. Yeşil altyapı, geleneksel yağmur suyu kontrol elemanlarının yanı sıra farklı peyzaj tekniklerinde geniş bir yelpazede de kullanılabilir. Düşük Etkili Gelişim (LID) yaklaşımında, bioretention uygulamaları, yağmur bahçeleri, çatı bitki örtüsü, yağmur varilleri ve geçirgen kaldırımlar gibi çeşitli uygulamalar yapılabilmektedir. LID prensiplerinin uygulanmasıyla, suyun yerleşim alanlarına olan olumsuz etkisinin azaltılması ve suyun ekosistem ve havza içindeki doğal hareketinin desteklenmesi sağlanmaktadır. Edirne, 140.000 nüfusa sahip ve konut alanlarının arttığı bir kent merkezidir. Konut alanları arttıkça altyapı ve yeşil alan ihtiyaçları da artmakta ve yeni yapılanacak alanlarda “yeşil altyapı” ihtiyacı doğmaktadır. Bu çalışmada Edirne il merkezi için LID yaklaşımıyla bir uygulama önerilecektir

    THE FLOW-RATE PREDICTION IN ERGENE WATERSHED

    No full text
    This paper presents an experimental study about prediction of the highest monthly average flow-rate of the Ergene River. Hydro-meteorological data from Luleburgaz Meteorology Station (MS) and Luleburgaz Flow Observation Station (FOS) have been used for prediction. Ergene watershed has point and non-point sources pollution and has seasonal floods. The study area is located in the middle of the watershed. First of all, hydro-meteorological data of all months between 1995 and 2017 were obtained from Luleburgaz FOS. After that, the relationship between the data were modeled by Artificial Neural Network (ANN), Multiple Linear Regression (MLR) and Support Vector Machine (SVM). Also, the monthly flow-rate of Ergene River Luleburgaz Station is predicted annually for the years 2017 and 2018. The results demonstrate that the ANN, MLR and SVM models can predict the flow-rate with high accuracy, but the ANN is the most appropriate model to the Ergene watershed data set

    Uluslararası Çürük Belirleme ve Değerlendirme Sistemi (ICDAS) - Uluslararası Çürük Sınıflaması ve Yönetim Sistemi (ICCMS)

    No full text
    Bir çürük lezyonuna erken aşamada tanı konulması, diş dokusunun olabildiğince korunmasına katkıda bulunabilecek en uygun tedavi planının oluşturulmasına olanak sağlar. Diş çürüğünün belirlenmesinde ve kaydedilmesinde kullanılan sistemler arasında tutarsızlıkların olması, epidemiyolojik ve klinik çalışmalarda elde edilen sonuçların karşılaştırılabilmesini zorlaştırmaktadır. Bu nedenle; diş hekimliği eğitiminde, klinik uygulamalarda ve araştırmalarda kullanılabilecek, çürüğün tüm aşamaları ile değerlendirilmesini sağlamak amacı ile bir klinik çürük skorlama sistemi olan Uluslararası Çürük Belirleme ve Değerlendirme Sistemi (ICDAS) geliştirilmiştir. Yapılan toplantılar sonucunda ICDAS kriterleri tekrar gözden geçirilmiş ve bazı değişiklikler yapılarak ICDAS II kriterleri ortaya konulmuştur. ICDAS II baz alınarak çürüğün doğru şekilde tedavi edilebilmesi ve hastanın çürük risk grubunun belirlenerek ağız hijyeninin en iyi şekilde sürdürülebilmesi amacıyla da Uluslararası Çürük Sınıflaması ve Yönetim Sistemi (ICCMS) geliştirilmiştir. Günümüzde bu sistemler yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır ve bu sayede diş hekimliğinde girişimsel uygulamaların azalacağı düşünülmektedir.  Anahtar kelimeler: diş çürükleri, erken teşhis, ICDAS, ICCM

    A RESEARCH ON ARBORETUMS WITHIN TOURISM CONCEPT

    No full text
    Tourism as a social activity comes to the forefront with its cultural and economic dimensions. The tourism sector keeps pace with the changing world. Consequently, 3S -sea, sand, sun-; defining tourism and holiday mentality has reached up to substantial character. People prefer to spend time in nature, meet different cultures and experience the values of places by themselves either individually or as (1 group in holidays. Thus alternative types of tourism occurred against mass tourism called eco-tourism generally. The importance of botanic gardens and arboretums which give an opportunity to explore plant variety and geographical characteristics become significant to support nature tourism and botanic tourism day by day. The functions and benefits of arboretums are handled and then Trakya University Balkan Arboretum Project is mentioned for tourism destination of Edirne in this study

    Yeşil Altyapı Uygulamaları İle Sürdürülebilir Bir Yerleşke

    No full text
    Bu çalışmada, küresel iklim değişikliği ve su kıtlığının olumsuz etkilerini küçük ölçeklerde azaltmak ve yağmur suyu yönetimini sağlamak amacıyla Trakya Üniversitesi Makedonya Yerleşkesi’nde yeşil altyapı uygulamaları önerilmiştir. Yeşil altyapı sistemleri, özellikle Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Kanada, Avusturalya ve Yeni Zelanda gibi çevreye duyarlı ülkelerde, 1990lı yılların başından itibaren yaygın olarak uygulanmaktadır. Sürdürülebilirlik ve çevre dostu yenilikler konusunda farkındalık yaratan ve öncülük eden üniversitelerin de yağmur suyu yönetiminde yeşil altyapı sistemlerini kullanan sürdürülebilir yerleşke projeleri ve uygulamaları bulunmaktadır. Bu uygulamalar ile yerleşkelerin çevreye olan etkilerinin en aza indirgenmesi (atık ve emisyon üretimi, su yönetimi vb.) amaçlanmaktadır. Bu bağlamda, Makedonya Yerleşkesi’nin sürdürülebilir bir yerleşkeye dönüşebilmesi için yeşil altyapı uygulamaları önerilmiştir. Yerleşkede kaynak envanteri yapılarak, toprak yapısı, su kaynakları, bitki örtüsü, meteorolojik veriler, drenaj durumu, mevcut yapılar ve topoğrafya verileri elde edilmiştir. Elde edilen çevresel veriler göz önüne alınarak yağmur varilleri, yağmur bahçeleri, biyo-tutma uygulamaları ve geçirgen zemin uygulamaları için alanlar belirlenmiş ve tasarım önerileri getirilmiştir
    corecore