63 research outputs found

    Induction Therapy in Multiple Myeloma

    Get PDF

    Stem Cell Mobılızatıon in Multıple Myeloma

    Get PDF

    Fen Derslerinde Bilim Tarihini Kullanmanın Bir Yolu Olarak Yaratıcı Yazım Etkinliği

    Get PDF
    DergiPark: 853345tredBilim tarihi, bilimin doğasını sınıf ortamına dahil etmede kullanılabilecek etkili araçlardan biridir. Bir diğer etkili eğitsel teknik ise bilgiden ziyade bireyin konuya ilişkin ön bilgilerini, duygu ve düşüncelerini yazıya dökerek yansıtmasına olanak tanıyan yaratıcı yazım tekniğidir. Bu çalışmada, bilim tarihi ile birleştirilerek geliştirilmiş yaratıcı yazım etkinliğinin öğretim süreci içerisindeki uygulanışı incelenmiştir. İlgili etkinlikte bilim insanı meslektaşından araştırmaları sonucunda ulaşmış olduğu sonuçları, bilimsel teori mi yoksa kanun olarak mı sunması gerektiği konusunda bir mektup ile yardım istemektedir. Sınıf öğretmenliğinden 25 öğretmen adayının kendilerine gönderilen mektuba cevap yazmaları ile başlayan yaratıcı yazım süreci sınıf içi tartışmalar ile devam etmiştir. İçerik analizi sonrasında, öğretmen adaylarının mektuplarına başlarken bilimsel teori ve kanuna dair tanımlarını doğru vermelerine karşın sunmuş oldukları gerekçelerinde teori-kanun arasındaki ilişkiye yönelik kavram yanılgılarını devam ettirdikleri tespit edilmiştir. Bir diğer önemli bulgu ise bilim tarihinden yararlanılarak geliştirilmiş olmasının öğretmen adaylarının bilim insanıyla kişisel ilişkiler kurmasında kolaylaştırıcı bir etmen olduğu dikkat çekmişti

    İstanbul’da Taksi Araçlarının Tasarım Problemlerine Bir Yaklaşım

    No full text
    Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2003 Thesis (M.Sc.) -- İstanbul Technical University, Institute of Science and Technology, 2003 Bu çalışmada, İstanbul’da taksi araçları, tasarım açısından eleştirel bir gözle analiz edilmiştir. Tasarım araştırma metodolojilerinden yararlanılarak bir anket çalışması yapılmasına karar verilmiş, araştırmanın amacına ve literatürdeki tasarım araştırma metodolojisine uygun olarak oluşturulan anket formu, istatistiksel olarak hedeflenen anlam düzeyine uygun sayıda bir örneklem büyüklüğü ile İstanbul’daki taksi sürücülerine uygulanmıştır. Anket çalışması sonucunda elde edilen veriler istatistiksel olarak sınanmış, mevcut durum tespiti yanında eğilimler ortaya konmaya çalışılmıştır. Taksi aracı olarak kullanılan binek taşıtların taksi aracında olması gerektiği düşünülen özellikleri tam olarak karşılamadığı savı test edilmeye çalışılmıştır. Örneklem içindeki çeşitli grupların birbirlerinden istatistiksel olarak anlamlı farkları olup olmadığı da test edilmiştir. Literatür taraması ile daha önce konu hakkında yapılan çalışmalara ulaşılmaya çalışılmış, diğer ülkelerdeki uygulamalar ve düzenlemeler incelenmiştir. Taksi aracı kullanıcıları yanında, taşıt üreticisi ve pazarlayıcısı firmaların konu hakkındaki yaklaşımını öğrenmek amacıyla seçilen firma yetkilileri ile görüşülmüştür. Sonuçların kısmen hipotezi doğrular şekilde ortaya çıktığı görülmüştür. In this study the taxi cabs in Istanbul is analyzed from a design point of view. Based on the design research methodology, the use of a questionnaire is decided. The questionnaire that is prepared according to the research aim and design research methodology in the literature, is applied to the taxi cab drivers in Istanbul with a sample size appropriate to the aimed statistical confidence level. The data collected after the questionnaire, is statistically tested; beside the determination of the present situation, stating the tendencies is aimed as well. The hypothesis of the lack of the features -that are thought that should be in the taxi cabs- in the passenger cars which are used as the taxi cars, is tried to be tested. The difference between different groups in the sample is tried to be tested in the aimed statistical confidence level, as well. With the literature research, the studies made on the subject and the applications and regulations in different countries are researched. Beside the drivers, to find out the approach of producers and marketers of the vehicles, interviews are made with the chosen firms. It’s observed that the results were partially justifying the hypothesis. Yüksek Lisans M.Sc

    Mikro öğretimde performansın bulanık mantık yöntemiyle değerlendirilmesi

    No full text
    MİKRO ÖĞRETİMDE PERFORMANSIN BULANIK MANTIK YÖNTEMİYLE DEĞERLENDİRİLMESİ Bu tez çalışmasında, bulanık mantık yaklaşımının performans değerlendirilmesinde kullanımı incelenmiş, bulanık mantık yaklaşımı kullanılarak eğitim fakültelerinde öğrenim gören öğretmen adaylarının mikro öğretim uygulamalarındaki performanslarının değerlendirilmesine yönelik model oluşturulmuş, yazılım geliştirilmiş ve örnek uygulamalara yer verilmiştir. Giriş bölümünde, öğretmenin eğitim ve öğretimdeki yeri ve önemi üzerinde durulmuş, performans değerlendirmede bulanık mantık yaklaşımı kullanımının sebepleri, gereksinim ve nedenleri ortaya konularak çalışmanın amacı açık bir şekilde ifade edilmiştir. İkinci bölümde, bilgi tabanlı sistemler olan uzman sistemler ve bulanık mantık yaklaşımı incelenmiş, bulanık mantık yaklaşımı ve mikro öğretim ile ilgili yurt içi ve yurt dışında yapılan çalışmalara yer verilmiştir. Üçüncü bölümde, mikro öğretim uygulaması ve performans değerlendirme modeli anlatılmıştır. Performans değerlendirmenin önemi ve aday öğretmenlerin değerlendirilmesinde kullanılabilirliği açıklanmıştır. Bulanık mantık yaklaşımının öğretmen adaylarının mikro öğretim uygulamalarındaki performanslarının değerlendirmelerinde kullanılmasına yönelik önerilen yöntem ve geliştirilen bilgisayar yazılımı anlatılmıştır. Bulanık mantık yaklaşımı kullanılarak öğretmen adaylarının mikro öğretim uygulamasındaki performanslarının değerlendirmesine yönelik uygulamalara yer verilmiştir. Dördüncü bölümde, tez çalışmasından elde edilen sonuçlara yer verilmiştir. Beşinci bölümde, tez hakkındaki son değerlendirmeler ve önerilere yer verilmiştir. ABSTRACT THE ASSESSMENT OF MICRO TEACHING PERFORMANCE BY FUZZY LOGIC In this study, Fuzzy Logic approach has been presented to assess the micro teaching performances of teacher trainees who study at education faculties. A fuzzy logic model has been designed to serve this aim and fuzzy decision algorithms have been developed. The introduction section focuses on the importance of teacher in education and teaching. It also emphasizes the aim of study by presenting the reasons and the need for use of fuzzy logic approach in performance evaluation. Section II displays the analysis of data-based expert systems and fuzzy logic approach. It presents the relevant studies on fuzzy logic and micro teaching. Section III attempts to focus on the micro teaching implementation and assessment model. The significance of performance assessment and its use in the evaluation process of teacher trainees have been noted. The section also explains the proposed method and developed software which have been used in the evaluation process of performances. Moreover, the implementation of this software on performance assessment has been presented. With reference to the results of this study, the advantages of use of fuzzy logic in assessment have been discussed in the fourth chapter. Finally, the fifth chapter deals with pedagogical implications and suggestions for further studies

    Fen derslerinde bilim tarihi kullanımının ortaöğretim fen alanları öğretmenlerinin eğitim oryantasyonları çerçevesinden incelenmesi

    No full text
    Fen eğitiminde bilimsel okuryazar bireyler yetiştirme amacının önem kazanması ile birlikte bilim tarihi, bilim ile alan bilgisi arasındaki bağlantıyı sağlayacak etkili bir eğitim aracı olarak öne çıkmıştır. 2007 ve sonrasında geliştirilen yeni ortaöğretim programları incelendiğinde de görüleceği üzere öğretmenlerin bilim tarihini, öğretim planları içerisine dâhil etmeleri beklenmektedir. Buna karşın bilim tarihi pek çok öğretmen için yeni ve bilinmeyen bir içeriğe sahiptir. Yapılan çalışmalar, öğretmenlerin bilim tarihini sınıf bağlamı içerisine nasıl yansıtacakları konusunda yetersizlikler yaşadıklarını göstermektedir. Bu noktadan hareketle bu çalışmada; ortaöğretim fen alan öğretmenlerinin eğitim oryantasyonlarının, bilim tarihi kullanım amaç ve yöntemlerini belirlemeleri ile nasıl bir ilişki içerisinde olduğunu ortaya çıkarmaktır. Çalışmada, “Fen Derslerinde Bilim Tarihinin Kullanımının Geliştirilmesi” isimli TÜBİTAK projesi kapsamında hazırlanan bilim tarihi materyalleri ile projeye katılımcıları ile gerçekleştirilen görüşme verileri kullanılmıştır. Çalışma, fenomenolojik bir durum çalışmasıdır. Veriler, üç yıl süren bilim tarihi uygulamaları süresince ve süreç sonunda gerçekleştirilen yarı-yapılandırılmış görüşmeler ve yansıtıcı günlükleri ile toplanmış, sürekli karşılaştırma yöntemi ile analiz edilmiştir. Elde edilen bulgular, her bir araştırma sorusuna yönelik olarak ayrıntılı betimlemeler şeklinde sunulmuştur. Analizler sonucunda; fen alan öğretmenlerinin bilim tarihi kullanımlarında, öğrenme ve öğretmeye yönelik bakış açısından kaynaklı farklılıklar görülürken bilim tarihi kullanım deneyimlerinin; fen eğitim amaçları ve bilimsel bilginin doğasına ilişkin görüşlerinden de etkilenerek şekillendiği görülmüştür. Geleneksel oryantasyona sahip öğretmenler bilim tarihini; öğretim sürecinin ardından öğrenimi pekiştirici ek kaynak olarak ele alırken süreç oryantasyonuna sahip öğretmenlerin bilimsel kavramların öğretimine ağırlık verdikleri görülmüştür. Bilim tarihinin bağlamsal amaçlar için kullanımının ise bilimin doğasına yönelik bilgili konumda yer alan öğretmenler ile sınırlı kaldığı dikkat çekmiştir. Anahtar Kelimeler: Fen Eğitiminde Bilim Tarihi Kullanımı, Fen Eğitim Oryantasyonu. ABSTRACT As the purpose of educating scientifically literate individuals gain importance, the history of science has become an effective link in between learning about nature of science and subject knowledge. A close inspection of the educational programs developed after 2007 reveals that teachers are expected to include the history of science in their instruction. However, the history of science has a new and unknown content for teachers. Studies indicate teachers are often insufficient in integrating the history of science in their classroom practices. To this end, the aim of this study is to investigate the relationship between teachers’ educational orientations and their purposes of using and the methods they utilize when integrating the history of science in their instruction. This study is based on the project “Development of The Use of History of Science in Science Lessons” funded by TÜBİTAK. Thus, instructional materials based on the history of science which was developed for the project and the interviews conducted with participants of the project were used in this study. This study is a phenomenological case study. Data was collected during and after three-year project through semi-structured interviews and reflective diaries, and analyzed by constant comparative method. The results are presented in detailed descriptions for each research question. Analysis revealed that the way science teachers use the history of science differs in accordance with their approach to teaching and learning. Analysis also showed that teachers’ perceptions about the aims of science teaching and their understanding of nature of scientific knowledge have an important effect in integrating the history of science in their instruction. Results indicate that while teachers with traditional orientation consider the history of science as an additional source reinforcing learning after traditional teaching process, teachers who have process orientation tends to use the history of science in teaching scientific concepts. On the other hand, results show that only teachers with an effective understanding of nature of scientific knowledge use the history of science for contextual purposes Keywords: Use of the history of science in science education, Science teachers’ orientations

    Biyoloji öğretmen adaylarının evrim teorisine yaklaşımları ve bilimin doğasına bakış açıları

    No full text
    BİYOLOJİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ EVRİM TEORİSİNE YAKLAŞIMLARI VE BİLİMİN DOĞASINA BAKIŞ AÇILARIEvrim teorisinin öğrenciler tarafından etkin bir biçimde öğrenilmesinde ve anlaşılmasında biyoloji öğretmenleri çok önemli role sahiptir. Science dergisinde yayınlanan bir araştırma, A.B.D ve Türkiye’nin evrim teorisinin en az kabul gördüğü iki ülke olduğunu ortaya çıkarmıştır. Evrim teorisinin bilim dünyasındaki güçlü pozisyonuna rağmen bugün toplumda yeterince kabul görmemesinin nedenlerinin başında bireylerin bilim ve bilimin doğasına bakış açıları olabileceği tartışılmaktadır. Bu çalışma, biyoloji ve evrim eğitiminde önemli rol üstlenecek olan biyoloji öğretmen adaylarının bilim anlayışlarını ve evrim teorisine yaklaşımlarını araştırarak bu iki bilgi alanı arasındaki potansiyel ilişkiyi incelemeyi amaçlamaktadır. Katılımcıların bilimin doğası hakkındaki görüşleri ve evrim teorisine yaklaşımları anket ve yapılan mülakatlarla tespit edilmiştir. Çalışmanın başında 2006-2007 eğitim-öğretim yılında Marmara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakültesi Biyoloji Eğitimi Ana Bilim Dalı’nın 4. ve 5. sınıflarında eğitim görmekte olan öğretmen adaylarından toplam 75 kişilik bir gruba, Rutlage ve Warden (2000) tarafından kullanılan “Evrim ve Bilimsel Yöntemi Anlama ve Kabul Etmeyi İnceleme Anketi” (Questionnaire to examine acceptance and understanding of evolution and scientific method) isimli anket araştırmacının ve uzman görüşlerinin ışığında, sosyokültürel yapıya uygun hale indirgenmiş ve Türkçe’ye çevrilerek uygulanmıştır. Kullanılan anket ile elde edilen verilerin ışığında evrim teorisine karşı olumlu ve olumsuz yaklaşım göstermiş olan bireylerden gönüllü 10 öğretmen adayı ile bilimin doğası hakkında yarı-yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Araştırmanın sonuçları araştırmaya katılan biyoloji aday öğretmenlerinin önemli bir kısmının evrim teorisine karşı olumsuz bir tutum içinde olduğunu göstermektedir. Yapılan detaylı analizler adayların bilim hakkında sahip oldukları kavram yanılgılarının çeşitli noktalarda evrim teorisine yaklaşımlarını olumsuz yönde etkilediğini ortaya çıkarmıştır. PROSPECTIVE BIOLOGY TEACHERS’ APPROACHES TO THE THEORY OF EVOLUTION IN RELATION TO THEIR UNDERSTANDINGS OF THE NATURE OF SCIENCE The theory of evolution is the unifiying and highly respected paradigma of biological sciences. Despite its important position in biology, research shows that it does not receive expected respect from the wider society, especially in Turkey. For example, a research published in the ‘Science’ magazine showed that Turkey and the USA are the two countries where the theory of evolution is least accepted. Considering biology teachers’ vital role in learning and understanding the theory of evolution by learners, this research aim to assess prospective biology teachers’ understandings of the nature of science and their perceptions of the theory of evolution in order to evaluate the potential relationship between the two knowledge domains. 75 prospective biology teachers, who were students in Biology Education department at the Marmara University, participated the study. Participants’ perceptions of the nature of science and the theory of evolution were assessed by a questionnaire and face-to-face semi-structured interviews. The participants’ perceptions with regard to these knowledge domains were analyzed seperately first, then the relationship between the two analyzed in later stages of the study. The ‘Questionnaire to examine acceptance and understanding of evolution and scientific method’ developed by Johnsons (1985) was used to assess the participants’ views and knowledge regarding the theory of evolution. The participants’ responses to the items in the questionnaire were analyzed through descriptive statistics. In the light of this analysis, 10 participants having positive or negative attitudes towards the theory of evolution (5 with negative attitude and five with positive attitude) were invited for interviews. Semi-structured interviews with these 10 selected participants were conducted in order to assess their understandings of the nature of science. The results showed that the majority of the prospective biology teachers participating in the study candidates had negative attitudes towards the theory of evolution. Detailed analyses revealed that this negative may stem from their lack of knowledge about science
    corecore