Old but Gold: Secondary School Students’ Communication Attitude Scale

Communication as a skill is not something new; however, it has become much more important than ever before as the way and with whom we communicate have changed. That is why educators need to have valid and reliable tools to understand how this skill is perceived by students. This study aims to provide a valid and reliable secondary school students’ communication attitude scale (SSSCAS). A draft form for the scale was prepared with 32 items depending on the relevant literature and reviewed by experts in the field. The revised form was applied to 397 students at a state secondary school in Aksaray city of Turkey in the 2020-2021 academic year. First, explanatory factor analysis that tests construct validity was carried out and three items were extracted from further analysis due to insufficient factor loadings. The remaining 29 items are placed under four sub-dimensions called openness to communication, body language and preferences, self-confidence, and obstacles. The structure was tested through confirmatory factor analysis and the validity of the scale with the four sub-dimensions was found to be appropriate. The Cronbach’s alpha values of all sub-dimensions and the scale were above the required level. As a result, the developed scale is a valid and reliable scale to assess communication attitudes of secondary school students

COVID-19 döneminde eğitim araştırmaları: nitel bir derleme

Although digitalization in education and distance education are important phenomena of the 21st century, face-to-face education continued its dominant role until the COVID-19 pandemic. With the pressure of the pandemic to continue education remotely, a new and challenging period has emerged for all stakeholders in education. This study is intended to investigate educational studies indexed in the TR INDEX during COVID-19 emergency remote teaching to provide a detailed and comprehensive picture of research interests and foci. The research employed qualitative research methodology and the narrative literature review design in which patterns, themes, and relationships are sought to be recognized, and a narrative explanation of the results of the examined papers is provided. A large amount ofqualitative data from the 74 examined articles was analyzed collaboratively through Atlas. ti qualitative data analysis software is crucial in providing a sound interpretation of such data and creating valid results. The findings revealed that the COVID-19 studies in the TR index are categorized under three themes, namely “instructor”, “student”, and “system”, all of which have strength and weakness categories.COVID-19, bilimsel çalışmaları da yakından etkilemiştir ve bu süreç araştırma alanı için alternatifleri sınırladığından öğrenciler, öğretmenler, akademisyenler, ebeveynler, yönetim ve politika yapıcılar üzerindeki etkisini araştıran bir araştırma patlamasına neden olmuştur. Bu bağlamda, araştırmacılar pandemi sırasında öğrencilerin, öğretmenlerin ve akademisy- enlerin öğrenme ve öğretme deneyimlerini daha spesifik olarak sorgulanmış; velilerin acil durum uzaktan öğretimine ilişkin bakış açılarını gözlemlenmiş ve genel olarak yöneticilerin ve politika yapıcıların uygulamalarını incelemiştir. Bu bakış açısıyla, bu çalışma pandemi döneminin eğitime büyük çapta etki ettiği bir dönemi daha iyi anlamak amacıyla yapılmıştır. Bununla birlikte, mevcut çalışmayı önceki çalışmalardan ayıran şey, COVID-19 acil durum öğretimi sırasında TR dizindeki eğitim çalışmalarını araştırma ilgisi ve odağının ayrıntılı ve kapsamlı bir resmini sunmak için incelemesidir. Bu konunun ele alınmasıyla, pandemi sırasın- da öğretme-öğrenme sürecinin daha iyi anlaşılmasını sağlayacağı ve çevrimiçi öğretimin önündeki zorlukların üstesinden gelinmesini ve bundan yararlanılmasını sağlayabileceği varsayılmıştır. Bu bağlamda, bu çalışma kapsamında aşağıdaki araştırma soruları ele alın- maktadır: Çalışmalarda araştırma odakları nelerdir? Bulgular nelerdir? Yöntem Araştırmada, örüntü, temalar ve ilişkilerin belirlenmesinin amaçlandığı ve incelenen makalel- erin sonuçlarının betimsel bir açıklamasının sağlandığı (Whittemore ve Knafl, 2005) nitel araştırma metodolojisi ve betimsel literatür taraması tasarımı kullanılmıştır. Bu desen, amacı incelenen makalelerin sonuçlarındaki ortak temaları bulmak ve benzerlikleri ve farklılıkları belirlemek olan bu araştırmaya tam olarak uyması nedeniyle tercih edilmiştir. İncelenen 74 makaleden elde edilen büyük miktarda nitel veri, bu tür verilerin sağlıklı yorumlanmasında ve geçerli sonuçlar oluşturulmasında çok önemli olan (Ganji, Orand ve McDonald, 2018) işbir- likçi nitel veri analizi yoluyla analiz edilmiştir. Bu araştırmanın amacı, incelenen makalelerin sonuçlarında ortak temalar bulmak ve benzerlik ve farklılıkları belirlemek olduğundan ve buna göre analiz öncesinde bir teorik kavram haritası bulunmadığından, nitel verilerin an- alizinde analiz sırasında geliştirilen bireysel ve küçük kavram gruplarından bir araya gelen ağların olduğu (Maxwell & Chmiel, 2014, s. 31) tümevarımsal bir yaklaşım izlenmiştir. Bulgular TR indeksinde yer alan COVID-19 çalışmaları, güçlü ve zayıf kategorileri olan “eğitmen”, “öğrenci”, “sistem” olmak üzere üç tema altında kategorize edilmiştir. Bu üç tema pande- minin başlangıcında eğitimin bu unsurlarının uzaktan eğitime hızlı geçişe ne kadar hazır olduğuna dair bulguları; bir buçuk yıl boyunca uzaktan eğitime nasıl uyum sağlayıp tepki verdikleri; bu süreçte ortak sorunların neler olduğu ve uzaktan eğitimin onları kişisel ve mesleki olarak nasıl etkilediğine ilişkin bulguları ortaya koymaktadır. Nitel veri analizi, 74 çalışmanın tamamında 91 kodla etiketlenmiş toplam 361 alıntı ortaya koymuştur. Bu alıntıların çoğu “sistem” temasıyla bağlantılıdır (n=215; %59,55). En çok alıntı yapılan ikinci tema ise “eğitmenler” (n=92; %25,50) temasıdır. “Öğrenciler” temasın- da 54 (%14,95) alıntı bulunmaktadır. 85 kodun yoğunluk olarak dağılımı da benzerdir. En fazla koda sahip tema “sistem” (n=39; %42,86) olup, bunu “eğitmenler” (n=29; %31,87) ve “öğrenciler” (n=23; %25,27) izlemektedir. Eğitmenler temasında 92 alıntı bulunmakta olup, bunlar 29 kod ile etiketlenmiştir. Zayıf kat- egorisi hem daha fazla sayıda alıntıyı (n=61; %66,30) hem de kodu (n=19; %65,51) içermek- tedir ve bu kategorideki alıntıların yaklaşık yarısının öğretim elemanlarından toplanmış ver- ilere (n=30; %49,18) dayalı olduğu görülmektedir. Eğitmenler temasının zayıf kategorisinde en yüksek frekansa sahip kod “değerlendirme problemi” (f=10; %16,39) olarak etiketlenmiş olup, ölçmede çeşitli yöntemleri kullanma konusunda sınırlılıklar ile geçerlik ve güvenirlik sorunlarını vurgulamaktadır. Eğitmenler temasının güçlü yönler kategorisi 31 alıntı (%33,70) ve 10 koddan (%34,49) ve alıntıların yaklaşık yarısı eğitmenlerden gelen verilerden oluş- maktadır (n=15; %48,38). Diğer iki bilgi kaynağı, yani öğrenciler ve diğerleri, kalan 16 alıntıyı eşit olarak paylaşmaktadır (n=8; %25,81). Bu kategoride en yüksek frekansa sahip kod, uzaktan eğitim sürecinin öğretim elemanlarının mesleki becerilerine katkısını gösteren “mesleki gelişim” (f=11; %35,48) kodudur

Türk eğitim sisteminde Covid-19 araştırmaları üzerine bir literatür taraması

COVID-19 has caused critical and serious breakdowns in social life within a few weeks leading to severe economic and social crisis all around the world. The precautions taken to prevent the spread of the disease extremely impacted the educational sector worldwide as the schools, colleges and universities had to close and shift to online teaching without necessary infrastructure. In line with this, COVID 19 has diverted the scholars and academicians’ focus and interest to the impact of pandemic on the stakeholders of education which led to a great number of scientific production in variety of fields and levels in order to investigate the threats and opportunities created by COVID-19 crisis. In this sense, the present study aimed to provide a systematic overview of the research studies in education during COVID-19 crisis in ERIC database and reveal the research interests during emergency remote teaching in the selected papers and expose the impact of rapid transition from face-to-face teaching to online remote education in Turkish educational context. Qualitative research approach was chosen as the methodological foundation for the study and descriptive and narrative literature review was employed as design. The data was analyzed through inductive coding process in which crucial themes, topics or models are extracted from the raw data through first-order or open coding that includes close review of the data by the researchers. The findings revealed that the studies generally discussed distance education during COVID-19 negatively concerning teaching and learning process, contextual factors and personal factors namely.COVID-19, dünya genelinde kısa süre içerisinde ciddi ekonomik, sosyal krizlere yol açarak sosyal hayatta kritik ve önemli bozulmalara neden oldu. Hastalığın yayılmasını önlemek için alınan önlemler neticesinde okullar, kolejler ve üniversitelerin kapanması ve gerekli altyapı olmadan çevrimiçi öğretime geçmek zorunda kalındığı için dünya genelinde eğitim sektörü son derece etkiledi. Bu doğrultuda COVID 19, bilim insanlarının ve akademisyenlerin ilgi ve odağını pandeminin eğitim paydaşları üzerindeki etkisine yöneltmiş, COVID-19 un eğitimde ortaya çıkardığı tehdit ve fırsatları araştırmak için çeşitli alan ve düzeylerde çok sayıda bilimsel üretime yol açmıştır. Bu anlamda, bu çalışma, ERIC veri tabanında COVID-19 krizi sırasında Türk eğitim sisteminde yapılan araştırma çalışmalarına sistematik bir genel bakış sunmayı, seçilen makalelerde araştırma ilgi alanlarını ortaya çıkarmayı ve eğitim sisteminde yüz yüze eğitimden uzaktan eğitime hızlı geçişin etkisini ortaya çıkarmayı amaçlamıştır. Çalışmanın metodolojik temeli olarak nitel araştırma yaklaşımı seçilmiş ve tasarım olarak betimleyici ve açımlayıcı literatür taraması kullanılmıştır. Veriler, ham verilerden önemli temaların, konuların veya modellerin çıkarıldığı tümevarımsal kodlama süreci ile birinci dereceden veya araştırmacılar tarafından verilerin yakından incelenmesini içeren açık kodlama yoluyla analiz edilmiştir. Bulgular, çalışmaların COVID-19 sırasında uzaktan eğitimi genel olarak öğretme-öğrenme süreci, bağlamsal faktörler ve kişisel faktörler açısından olumsuz olarak ele aldığını ortaya koymuştur

Examination of the Relation between Academic Procrastination and Time Management Skills of Undergraduate Students in Terms of Some Variables

Academic procrastination is seen to be quite common among undergraduates and time management is thought to be one of the possible reasons of it. Two surveys, academic procrastination and time management, were given to 332 undergraduate students in this correlational research. Students’ academic procrastination is explained through frequencies and percentages and a correlation is questioned between academic procrastination and time management. Regression analysis is used to find out if time management predicts academic procrastination in a statistically significant way. Besides, students’ level of time management (low, medium, high) is examined and covariance analysis has been carried out to see if time management level and gender, time management level and housing type (private or state dormitory or house), time management level and their major and time management level and where they live have a common effect on academic procrastination. Results indicate that students are generally indecisive about their behaviors of procrastination in academic tasks and are in middle level in terms of time management skills. There is a moderate level, negative sided and statistically significant correlation between academic procrastination and time management. Not a common effect of mentioned above variables is seen

İnformation and communication technologies supported online connectivist foreign language listening skill teaching in fifth grades

Eğitimde dijitalleşme çoğu zaman eğitimcilerin yetişebileceğinden hızlı bir şekilde ilerlemekte iken pandemi nedeniyle eğitimin büyük ölçüde uzaktan yapılması eğitimcileri daha da zorlamıştır. Dahası, günümüz öğrencileri Bilgi ve İletişim Teknolojileri (BİT) ile iç içe durumdadır ve hayatlarında bu unsur önemli bir yer tutmaktadır. Dolayısıyla bu öğrencilere ulaşmak için dijitalleşen eğitimde BİT kullanımı kaçınılmaz görünmektedir. Eğitimciler açısından bu duruma uyum sağlamak kolay görünmemektedir ve bunun temel nedenlerinden biri öğrenme kuramlarının bu yeni duruma tam uyumlu olmamasıdır. Bu anlamda dijital ağlarla örülü bir eğitim için ortaya konan bağlantıcı öğrenme kuramının 21. yüzyıl teknoloji çağına özgü öğrenme-öğretme süreçlerine rehberlik etmesi hedeflenmiştir. Buna göre eğitimde dijital dönüşümden önemli ölçüde etkilenen yabancı dil öğretimi ve özellikle araştırmalarda yeterince ilgi görmeyen yabancı dilde dinleme becerisinin bağlantıcı öğrenme kuramına dayalı ve BİT destekli etkinlikler aracılığıyla geliştirilmesinin mümkün olup olmadığını belirlemek amacıyla beşinci sınıflarla bu araştırma yürütülmüştür. Karma yöntem entegre edilmiş eylem araştırması yöntemiyle yürütülen ve öğrenci ve araştırmacı günlükleri, görüşme formu ve araştırmacı tarafından geliştirilen dinleme becerisi başarı testleri aracılığıyla veri toplanan bu araştırma 2020-2021 eğitim-öğretim yılında Aksaray ili Merkez ilçesinde bir devlet ortaokulunda yürütülmüştür. Araştırma sonuçlarına göre bağlantıcı öğrenme kuramına dayalı ve BİT destekli etkinlikler MEB tarafından belirlenen beşinci sınıf dinleme kazanımlarının elde edilmesinde istatistiki olarak anlamlı bir biçimde etkili olmuştur. Ayrıca katılımcıların bu tür etkinliklere ilişkin büyük ölçüde olumlu görüşler ifade ettiği ve olumlu bir tutum ortaya koyduğu; olumsuz düşüncelerinin ise büyük ölçüde teknik sorunlardan ve kısmen de etkinlik tasarımı ile ilgili olduğu görülmektedir. Katılımcıların bağlantıcı öğrenme kuramı kapsamında değerlendirilebilecek davranışlar aracılığıyla öz-yönlendirme ve akran etkileşimi aracılığıyla öğrenme süreçlerini destekledikleri görülmüştür.While digitalization in education often progresses faster than educators can keep up with, it has been even more difficult for educators to conduct education entirely remotely due to the Covid-19 pandemic. Today's students are intertwined with Information and Communication Technologies (ICT), and it has an important place in their lives. Therefore, the use of ICT in digitalized education seems inevitable to reach today's students. It does not seem easy for educators to adapt to this situation, and one of the main reasons for this is that learning theories are not fully compatible with this new situation. In this sense, it is aimed that the connectivist learning theory, which is put forward for the education surrounded by digital networks, will guide the learning-teaching processes specific to the technology age we live in. Accordingly, this research was carried out with fifth grade students in order to determine whether it is possible to develop foreign language teaching, which is significantly affected by digital transformation in education, and especially listening skill in English language, which do not receive enough attention in research, through activities based on connectivist learning theory and ICT-supported. The research that employed mix method integrated action research method and used participant and researcher diaries, interview form and listening achievement tests developed by the researcher as the data collection tools was carried out in a state secondary school in the central district of Aksaray province in the 2020-2021 academic year. According to the results of the research, activities based on the connectivist learning theory and supported by ICT were statistically significantly effective in obtaining the fifth grade listening outcomes determined by the Ministry of National Education. In addition, the participants expressed mostly positive opinions and showed a positive attitude towards such activities; it is seen that their negative thoughts are mostly related to technical problems and partially related to event design. It has been observed that the participants support their learning processes through self-direction and peer interaction through behaviors that can be evaluated within the context of connectivist learning theory.Bağlantıcı Öğrenme Kuramı Dinleme Becerisi Eğitimde Dijitalleşme Bilgi ve İletişim Teknolojiler

Evaluating Flipped Classroom/Education Method in English Teaching

Bu çalışmada literatürde son zamanlarda kendine yer bulmaya başlamış yeni bir öğretim yöntemi olan Tersine Eğitim yönteminin İngilizce öğretiminde akademik başarıya ve kalıcılığa etkisi incelenmiştir. Araştırma 2013-2014 eğitim öğretim yılında Aksaray Üniversitesi’nde Zorunlu Mesleki Yabancı Dil programına kayıtlı iki ayrı grupla yapılmış ve araştırma yöntemi olarak öntest-sontest kontrol gruplu model kullanılmıştır. İki grup birer kez deney ve kontrol grubu olarak araştırmada yer almıştır. Geliştirilen öntest ve sontest ölçme aracı olarak kullanılmış, elde edilen verilerden gruplar arası ortalamalar arasında 0.05 anlamlılık düzeyinde anlamlı bir farklılık olup olmadığı incelenmiştir. Gruplar arasındaki farklılığın anlamlılığını test etmek üzere çeşitlianlamlılık testleri kullanılmıştır. Ayrıca, öğrencilerin bu yeni yöntemle ilgili görüşlerini toplamak üzere odak grup görüşmeleri yapılmış; elde edilen görüşme verileri betimsel ve içerik analizine tabi tutulmuştur. İki farklı uygulamada konuyu Tersine Eğitim yöntemi ile alan deney grubunun akademik başarısı Geleneksel Eğitim ile alan kontrol grubundan yüksek çıkmış ve gruplar arasındaki farkın anlamlı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Uygulamaların ardından yapılan odak grup görüşmelerinde elde edilen öğrenci görüşlerine göre olumlu görüşlerin ortalaması %73.77, olumsuz görüşlerin ortalaması ise %17.39 olarak belirlenmiştir.This study aims to search for the effect of Flipped Classroom/Education which is a brand new teaching method on academic success and durability of knowledge in English teaching. Research includes two groups studying at compulsory English preparationclass in 2013-2014 academic year and each group stands as control and experiment group once in two applications. The research employs pretest-posttest control group design. The test which has been developed by the researcher is used to collect the data and the difference between control and experiment groups’ mean is tested to examine if there is a meaningful difference in the rate of ,05. Various statistical tests are used to test the difference between groups. Besides, focus group interviews have been carried out in order to collect personal opinions of students considering this new teaching method and descriptive and content analysis have been done on collected data. The test scores of experiment groups who have been taught with Flipped Classroom method in both applications have been found to be better than the control groups taught with Traditional Teaching method and the difference between groups has been meaningful. The rate of the positive comments is %73,77 while the rate of negative comments is 17,39 according to the student comments on the new teaching method

Evaluating Flipped Classroom/Education Method in English Teaching

Bu çalışmada literatürde son zamanlarda kendine yer bulmaya başlamış yeni bir öğretim yöntemi olan Tersine Eğitim yönteminin İngilizce öğretiminde akademik başarıya ve kalıcılığa etkisi incelenmiştir. Araştırma 2013-2014 eğitim öğretim yılında Aksaray Üniversitesi’nde Zorunlu Mesleki Yabancı Dil programına kayıtlı iki ayrı grupla yapılmış ve araştırma yöntemi olarak öntest-sontest kontrol gruplu model kullanılmıştır. İki grup birer kez deney ve kontrol grubu olarak araştırmada yer almıştır. Geliştirilen öntest ve sontest ölçme aracı olarak kullanılmış, elde edilen verilerden gruplar arası ortalamalar arasında 0.05 anlamlılık düzeyinde anlamlı bir farklılık olup olmadığı incelenmiştir. Gruplar arasındaki farklılığın anlamlılığını test etmek üzere çeşitlianlamlılık testleri kullanılmıştır. Ayrıca, öğrencilerin bu yeni yöntemle ilgili görüşlerini toplamak üzere odak grup görüşmeleri yapılmış; elde edilen görüşme verileri betimsel ve içerik analizine tabi tutulmuştur. İki farklı uygulamada konuyu Tersine Eğitim yöntemi ile alan deney grubunun akademik başarısı Geleneksel Eğitim ile alan kontrol grubundan yüksek çıkmış ve gruplar arasındaki farkın anlamlı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Uygulamaların ardından yapılan odak grup görüşmelerinde elde edilen öğrenci görüşlerine göre olumlu görüşlerin ortalaması %73.77, olumsuz görüşlerin ortalaması ise %17.39 olarak belirlenmiştir.This study aims to search for the effect of Flipped Classroom/Education which is a brand new teaching method on academic success and durability of knowledge in English teaching. Research includes two groups studying at compulsory English preparationclass in 2013-2014 academic year and each group stands as control and experiment group once in two applications. The research employs pretest-posttest control group design. The test which has been developed by the researcher is used to collect the data and the difference between control and experiment groups’ mean is tested to examine if there is a meaningful difference in the rate of ,05. Various statistical tests are used to test the difference between groups. Besides, focus group interviews have been carried out in order to collect personal opinions of students considering this new teaching method and descriptive and content analysis have been done on collected data. The test scores of experiment groups who have been taught with Flipped Classroom method in both applications have been found to be better than the control groups taught with Traditional Teaching method and the difference between groups has been meaningful. The rate of the positive comments is %73,77 while the rate of negative comments is 17,39 according to the student comments on the new teaching method

ersine eğitim modelinin Türk yabancı dil öğretim ortamında uygulanması

Boyraz, Serkan (Aksaray, Yazar)This study aims to search for the effect of Flipped Classroom/Education (FC) on academic success and retention of knowledge in EFL context and learner opinions about this new teaching approach. Research includes two groups studying at compulsory English preparation class in 2013-2014 academic year. The research employs a quasi-experimental method with a pre-test post-test control group design. The tests that were developed by the researcher were used to collect the quantitative data. Focus group interviews were carried out in order to collect personal opinions of students about FC and descriptive analysis were done on collected data. The test scores of experiment group taught through FC were higher than the control group taught through Traditional Education (TE) method and the difference was statistically significant. The rate of the positive comments on FC was 73.77% while the rate of negative comments was 17.39%.Bu çalışmanın amacı Tersine Eğitim yaklaşımının yabancı dil olarak İngilizce öğretiminde sınav başarısına ve bilginin kalıcılığına etkisini ve öğrencilerin bu yeni yöntem hakkındaki görüşlerini belirlemektir. Araştırmanın katılımcıları 2013-2014 yılında zorunlu İngilizce hazırlık eğitimi almakta olan iki sınıf oluşturmaktadır. Çalışmada ön test-son test kontrol gruplu desen kullanılmıştır. Veri toplama amacıyla, başarı testi ve odak grup görüşmelerinde kullanılmak üzere görüşme soruları oluşturulmuştur. Konuyu Tersine Eğitim yöntemiyle alan deney grubunun ortalaması istatistiki olarak anlamlı bir biçimde kontrol grubundan yüksektir. Deney grubunun yeni yöntem için genel değerlendirmeleri %73.77 iken olumsuz görüşlerin oranı %17.39 olarak belirlenmiştir

Multiculturalism: Are pre-service ELT teachers ready for it?

Objectives The aim of this study is to investigate pre-service ELT teacher’s awareness of and attitudes towards multicultural teaching and learning. Material and methods This qualitative study employs survey method and the data was collected through the shortened version of “Preservice Teachers’ Attitudes about and Awareness of Multicultural Teaching and Learning Scale” which includes 18 items in three sub- dimensions, namely awareness of multicultural issues, the effect of professional courses on dealing with multicultural approaches to education and interest in additional training in multicultural approaches to education. Results The participants as pre-service ELT teachers are commonly aware of multicultural issues in schools. Conclusions It can be seen that the student-teachers escape facing cultural diversity despite training provided by the university. However, the results show that the participants are eager to receive further training in multicultural education. This can be related to the gap between theory and practice in which students may not be taught what is required in the field

The adaptation study of student teachers’ teaching-learning situation preferences scale into Turkish

The researches on individual differences and knowledge construction processes in education indicate the importance of the match between teachers’ teaching approaches and students’ preferred learning styles on academic achievements, attitude and improved behaviors in all educational levels. As a result, there is an increase in the number of researches on defining and identifying learning styles preferred by students. The aim of this study is to adapt the questionnaire that is developed by Baeten, Dochy, Struyven, Parmentier and Vanderbruggen (2016), aims to identify student teachers’ instructional preferences and consists of four subdimensions -namely knowledge construction, teacher direction, cooperative learning and passive learning- with 40 items in total into Turkish. The study employs survey method. While the original questionnaire consists of 40 items, in the adapted version six of them were excluded because of either insufficient factor loading or taking place in more than one factor. The remaining 34 items are placed under the four original sub-dimension found in the original questionnaire as follows: knowledge construction 11 items; teacher direction 9 items; cooperative learning 9 items and passive learning 5 items. The reliability coefficients are found to be sufficient in the whole questionnaire and all sub-dimensions. The model is verified in Confirmatory Factor Analysis with a low conformity. © The Turkish Online Journal of Educational Technology