90 research outputs found
Speech Act Theory: Austin, Searl Derrida’s Response and Deleuze’s Theory of Order-word
Speech Act is an influential theory on the actual communicative function of language and tries to answer to what extend impartial interaction is possible between speakers. The theory was first developed by Austin and Searl. They argued that order-words have primary meaning and clearly convey the message of the speaker. Derrida challenged the theory and disposed the argument. Using Speech acts and Derrida's disposal, Deleuze and Guattari brought a new perspective to the argument and developed a new ideas different from the ones already existed. This paper aims to discuss to what extent Austen, Searl, Derrida Deleuze and Guattari contributed to the communication theory.
Pengaruh kompetensi sumber daya manusia terhadap kinerja pegawai perpustakaan di Dinas Perpustakaan dan Kearsipan Daerah Provinsi Jawa Barat
Kinerja pegawai yang efektif serta memiliki kompetensi sesuai bidangnya maka dapat menjadi kunci peningkatan kinerja pegawai. Agar seluruh pegawai dapat bertanggungjawab atas tugas-tugas yang diembannya, maka diperlukannya standar kompetensi sumber daya manusia pada setiap instansi termasuk juga pada Dinas Perpusatakaan dan Kearsipan Daerah Provinsi Jawa Barat.
Tujuan dari penelitian yang dilakukan ini adalah untuk mengetahui seberapa besar pengaruh kompetensi berprestasi dan tindakan terhadap kinerja pegawai perpustakaan; kompetensi melayani terhadap kinerja pegawai perpustakaan; kompetensi memimpin terhadap kinerja pegawai perpustakaan; kompetensi mengelola terhadap kinerja pegawai perpustakaan; kompetensi kepribadian yang efektif terhadap kinerja pegawai perpustakaan; dan kompetensi berpikir terhadap kinerja pegawai perpustakaan.
Peneliti menggunakan teori kompetensi sumber daya manusia dari Yuniarsih dan Suwatno yang memiliki beberapa karakteristik, yaitu kompetensi berprestasi dan tindakan; kompetensi melayani; kompetensi memimpin; kompetensi mengelola; kompetensi kepribadian yang efektif; dan kompetensi berpikir. Sedangkan teori kinerja pegawai perpustakaan, peneliti menggunakan teori dari Priansa yang dapat diukur berdasarkan kuantitas pekerjaan; kualitas pekerjaan; kemandirian; inisiatif; adaptabilitas; dan kerjasama.
Metode penelitian menggunakan metode asosiatif dengan pendekatan kuantitatif.Teknik pengumpulan data yang digunakan ialah dengan penyebaran kuesioner kepada 51 responden. Pengujian statistik yang digunakan adalah pengujian validitas, pengujian reliabilitas, analisis regresi linear berganda, analisis uji parsial (Uji-t), analisis uji simultan (Uji-F) dan analisis koefisien determinasi.
Berdasarkan hasil penelitian dengan taraf 0,05/5%, X1 secara parsial berpengaruh terhadap Y dengan t hitung > t tabel (3,429 > 2,014); X2 secara parsial tidak berpengaruh terhadap Y dengan t hitung t tabel (3,123 > 2,014); X4 secara parsial berpengaruh terhadap Y dengan t hitungt > t tabel (4,175 > 2,014); X5 secara parsial berpengaruh terhadap Y dengan t hitung > t tabel (4,993 > 2,014); dan X6 secara parsial berpengaruh terhadap Y dengan t hitung > t tabel (6,935> 2,014). Adapun enam dimensi mengenai kompetensi sumber daya manusia tersebut memperoleh R Square sebesar 0,557 atau 55,7%. Sedangkan sisanya 44,3% dipengaruhi oleh faktor lain diluar penelitian
Cleopatra as a Complex Character
Shakespeare’s characters and the way he presents them indicate significant difference from his contemporaries. He creates diverse and multi-dimensional characters. Even the types he creates take attention with various human qualities. Antony and Cleopatra are two of Shakespeare`s major heroes and heroines. The audiences are given freedom to evaluate Antonius and Cleopatra from the perspectives of different characters in the play. This diverse and complex technique of presentation makes Shakesperae`s dramatic characters more humane. They are not purely good or evil; rather they have both qualities, though one supersedes over the other. In the present paper we aim to discuss and excavate Shakespeare`s technique of complex characterization with reference to two characters; Antonius and Cleopatra.Shakespeare’in kişileştirmeleri ve bunların sahnede kendini göstermesi, kendi dönemindeki yazarlarından önemli ölçüde farklılık göstermektedir. çeşitli ve çok yönlü karakterler oluşturmakta ustadır. Eserlerindeki tiplemeler bile birçok insani özellikler taşımaktadır. Antonıus ve Klopatra Shakespeare’in iki önemli karakteridir. Bu karakterlerin sahnede izleyen seyirciler, oyundaki diğer karakterlerin bakış açısından da bunları değerlendirme özgürlüğüne sahiptir. Bu çok boyutlu ve karmaşık anlatı tekniği Shakespeare’in kişileştirmelerini daha fazla insanlaştırmaktadır. Antonius ve Klopatra ne tamamen kötü ne de tamamen iyi kişileştirmelerdir; her ne kadar baskın bir tarafı olsa da, bu iki kişileştirme iyi ve kötü özelliklere sahip kişileştirmelerdir. Bu çalışmada Shakespeare’in karmaşık kişileştirme tekniklerini nasıl ustaca kullandığını Antonius ve Klopatra örneğini kullanarak tartışacağız. </div
Sir Paul Rycaut'un Halihazırdaki Şarkiyatçılığı: Sultan, Devşirmeler, Harem.
Bu araştırmanın amacı Sör Paul Rycaut’un Osmanlı İmparatorluğu’nun Hâlihazırdaki Durumu [The Present State of the Ottoman Empire adlı eserininde, yazarın Osmanlı Saray’ına bakışını incelemektir. Rycaut’un eserinin değeri ülkemizde henüz yeterince anlaşılamamıştır. Belki de bu yüzden bu eser hakkında ülkemizde nitelikli bir çalışma yapılmamıştır. İngiliz şarkiyatçılık tarihinde bir kalsik olan bu eser, çağının en fazla okunan ve satan eseri olmuştur. Bu eser neredeyse bütün Avrupa dillerine tercüme edilmiş bir başyapıttır. Osmanlı İmparatorluğu'nun Hâlihazırının Tarihi (1661) aynı zamanda Avrupa Şarkiyatçılığının temelini oluşturan bir başvuru kaynağıdır. Bu eserin bu kadar etkili ve önemli olmasını sağlayan en önemli neden yazarın 1654–1660 yılları arasında İstanbul’da İngiliz Devleti’nin ve Yakındoğu Ticaret Şirketi’nin sekreteryasını yürütmüş olması ve eserini de bu dönemde kendi gözlemlerine dayanarak yazdığına inanılmasıdır. Sör Paul Rycaut bu dönemde gerçekten o dönemin İstanbul elçisi Lord Winchielsa (Heneagen Finch)’nın Sekreteri olarak görev yapmıştır. Türkçe’yi de öğrenen yazar, Osmanlı toplumu ve siyasi yapısı ile ilgili fikirlerinin hemen hepsini Osmanlı devletinin üst düzey idarecilerinden dinlediklerinden yola çıkarak yazdığını belirtmiştir. Bu beyan hem doğulu hem de Batılı otoriteler tarafından kabul görmüş, eserde geçen düşünceler sorgulanmamıştır.Osmanlı Sarayının, Osmanlı siyasi yapısı içindeki yeri ve önemi onun bir fantezi olarak algılanmasının önüne geçmiştir. Osmanlı padişahlarının bir despot değil kendi yasaları içinde sınırlı özgürlüklerinin olduğu bilinen bir gerçekliktir. Bu yeni bilgiler ışığında Rycaut’un eserinde geçen düşüncelerin ve yazarın “gerçeklik” iddiasının Osmanlı dünyasının hâlihazırdaki durumu ile çok fazla örtüşmediğini söylemek artık bir “önyargı” değildir. Ayrıca, bu eserin nasıl bir Şarkiyatçı bakış açısı ile yazıldığını aydınlatmak, Rycaut ve eserine yeni ve farklı bir bakış açısı kazandıracaktır. </p
- …