38 research outputs found
Mikro Kredi Kullanan ve Kullanmayan Kadınların Girişimci Kişilik Özellikleri: Şırnak Örneği
Mikro krediler kadınların sosyo-ekonomik konumlarını geliştirerek kendilerinin ve ailelerinin
refah düzeylerinin arttırılması yanında, girişimciliğin yaygınlaştırılması ve özellikle kırsal bölgelerin
kalkınmasına katkısı bakımından önemlidir. Mikro kredi uygulamasının beklenen yararları
sağlaması; faizsiz borç temini olarak kullanılmayıp, girişimciliğin ilk basamağını oluşturması adına,
girişimci kişilik özelliklerine sahip kadınlara verilmesine bağlıdır. Bu çalışmanın amacı, mikro kredi
kullanan kadınların girişimci kişilik özelliklerine sahip olup olmadıkları belirlenmeye çalışmaktır. Bu
nedenle Şırnak ilinde en az bir yıldır mikro kredi kullanan kadınlar, kendi imkânlarıyla girişimcilik
faaliyetlerinde bulunan kadınlar ve ev kadınları araştırmaya dahil edilmiştir. Her gruptan 53 kadın
olmak üzere toplam 159 kadınla yüz yüze görüşülerek anket yapılmıştır. Elde edilen veriler
Diskriminant Analiziyle değerlendirilmiştir. Analiz sonucunda mikro kredi kullanan kadınların
sadece özerklik açısından girişimci kadınlara benzediği belirlenmiştir. Mikro kredi kullanan kadınlar
ile girişimci kadınların özerklik ortalamaları ev kadınlarından yüksek çıkmıştır. Mikro kredi kullanan
kadınların belirsizlik, başarı ve baskınlık açısından ev kadınlarına benzediği ortaya çıkmıştır. Mikro
kredi kullanan kadınlar ile ev kadınlarının başarı ve baskınlık ortalamalarının girişimci kadınlardan
daha düşük; belirsizlik toleransının ise daha yüksek olduğu tespit edilmiştir
Algılanan Psikolojik Şiddet İle Duygusal Tükenmişlik Arasındaki İlişkide Örgüt İçi Sessizliğin Aracılik Rolü The Mediating Effect of Silence within the Organization in Relationship between Perceived Mobbing and Emotional Burnout
Psikolojik şiddet bireye ve örgüte ilişkin yarattığı olumsuz sonuçlar sebebiyle
giderek daha çok dikkat çeken ve araştırmacılar tarafından incelenen bir konu haline
gelmiştir. Psikolojik şiddet sürecini detaylıca incelemek ve etkilediği kavramları ortaya
koymak, psikolojik şiddetin olası bireysel ve örgütsel sonuçlarını tahmin etme ve
önleme aşamasında önem arz etmektedir. Bu çalışmada; iş yerinde psikolojik şiddetin,
tükenmişlik üzerindeki etkisi ile bu ilişkide örgüt içi sessizliğin üstlendiği aracılık rolü
yapısal eşitlik modeli oluşturularak incelenmiştir. Elde edilen sonuçlar, örgütsel
sessizliğin, bireylerin iş yerlerinde algıladıkları psikolojik şiddet ile duygusal
tükenmişlik düzeyleri arasında aracı rolü bulunduğunu göstermiştir. Bulgular,
araştırmacılar, yöneticiler ve çalışanlar açısından değerlendirilerek, öneriler
sunulmuştur. Son olarak çalışma, kısıtları ve diğer araştırmalara sunduğu katkılar ile
tamamlanmıştır.
Mobbing has become a subject that is increasingly attracting attention and
investigating by researchers because of the negative consequences for individual and
organization. Examining the process of mobbing in detail and revealing the concepts
that it influences is important in anticipating and preventing possible individual and
organizational consequences of mobbing. In this study, the impact of mobbing on
emotional burnout and the mediating role of the silence within the organization are
examined by structural equation modeling. The obtained findings have revealed the
mediating role of silence within organization between the individuals’ perceived
mobbing and emotional burnout. The results are interpreted for researchers, managers
and employees and suggestions are given. Lastly, the paper concluded with its
limitations and contributions for further studies
Örgüt ve İnsan
Bu kitabı hazırlamaya başladığım ilk yıllarda özellikle yüksek lisansta ve doktorada verdiğim Örgütsel Davranış dersi için bir materyal oluşturma amacı vardı. Ancak, zaman içinde öğrencilerin öğrendikleri şeyleri hep "bugün" açısından ele aldıklarını fark ederek, geçmişe dönmek gereği hissettim. Örgütün ne olduğunu sorgulamak, ilk işletme örgütlerinin nasıl olduklarını hayal etmek onlara zevkli geldi. Bugün sahip olduğumuz bilginin nasıl biriktiğini anlamak için gerek çalışan bireylerin gerekse araştırmacıların yaşadıkları deneyimleri öğrenmemiz gerekti. Bunun için çok makale okuduk, birlikte yorumlar yaptık ve bugüne bağlantılar kurduk. Böylece hep birlikte gördük ki, bugünün işletme örgütlerinin yönetimi için önerilen ya da iyi olacağı varsayılan pek çok şey yıllar önce bir biçimde ele alınıp tartışılmış. Bu nedenle yönetim ve örgüt alanında çalışmış kimi çok bilinen kimi daha az dikkat çekmiş araştırmacılardan hiç olmazsa bir kısmının bu kitapta yer almasına gayret ettim. Böylece kitap iki ana kısımdan meydana geldi: Örgüt ve İnsan.
Kitabın yazım amacı, Örgütsel Davranış alanında bir çalışma ortaya koymak olduğundan Örgüt kısmında, örgüt teorisi ve tasarımından ziyade çalışan bireyi içinde barındıran yapı olarak örgütten ve onun yönetilmesine ilişkin önerilerden söz etmeye çalıştım. Bu bakımdan birinci kısımda, Endüstri Devrimi başlangıç varsayılarak işletme örgütlerinde çalışan bireylere yönelik yaklaşımlara ve çeşitli yazarlarca uygun olduğu düşünülen uygulamalara yer verilmiştir.
Örgütler açık sistem anlayışı ile irdelendiğinde bireyin sistemi oluşturan önemli bir unsur olduğu ancak, kendisinin de başlı başına bir sistem olduğu görülmektedir. Bu bakış açısıyla ikinci kısımda birey bir insan olarak önce kişilik özellikleri, öğrenme süreci, algılaması, davranışlarında etkili olan atıfları ile ele alınmış, daha sonra örgütte bir grubun da üyesi olduğu gerçeği ile ister yöneten ister yönetilen olsun grup içindeki davranışlarına yer verilmiştir
Electronic mail acceptance evaluation by extended technology acceptance model and moderation effects of espoused national cultural values between subjective norm and usage intention.
The aim of the study is to test the Extended Technology Acceptance Model (TAM2) for electronic mail (e-mail) acceptance in a Turkish iron and steel company and to investigate the moderation effects of Espoused Natıonal Cultural Values (ENCV) (i.e. Individualism/Collectivism (IC), Masculinity/Femininity (MF), Uncertainty Avoidence (UA) and Power Distance (PD)) between Subjective Norm (SN) and e-mail Usage Intention (UI). In addition, the direct effect of power distance on e-mail usage intention was investigated. The research included 286 white-collared partricipants. The Statistical Package and Structural Equation Modelling (SEM) programmes were used for statistical analysis. In the result of the study, the Perceived Ease Of Use (PEOU) and subjective norm were found as determinants of e-mail usage intention, PEOU was found as a strong determinant of Perceived Usefulness (PU) and power distance had a negative direct effect on e-mail usage intention but moderated positively the relation between subjective norm and e-mail usage intention.Tyrimo tikslas yra pritaikyti Išplėstą technologijų palankumo modelį (TAM2) elektroninio pašto priimtinumo vertinimui Turkijos anglies ir plieno kompanijoje ir ištirti ribojantį palaikomų kultūrinių vengimas ir jėgos distancija) poveikį renkantis tarp subjektyvių normų ir elektroninio pašto vartojimo intencijų. Taip pat buvo ištirtas tiesioginis Jėgos distancijos poveikis elektroninio pašto naudojimo intencijoms. Tyrime dalyvavo 286 darbuotojai „baltosios apykaklės“. Tyrimo rezultatams aprašyti buvo pritaikytas Statistinių duomenų apdorojimo paketas ir struktūrinių lygčių modeliavimas. Tyrimo rezultate buvo gauta priklausomybė tarp elektroninio pašto naudojimo intencijų ir suvokto naudojimo lengvumo bei subjektyvių normų. Suvoktas naudojimo lengvumas apsprendė suvoktą naudingumą, o jėgos distancija turėjo tiesioginę neigiamą įtaką elektroninio pašto naudojimo intencijoms. Tuo tarpu subjektyvios normos turėjo nuosaikią teigiamą įtaką elektroninio pašto naudojimo intencijoms
Moterų verslininkių rengimo metodų Turkijoje aprašomoji analizė
As recognition of the importance of entrepreneurship to the economy has increased, the profile of entrepreneurs became an interesting issue to discuss. In order to encourage the entrepreneurship of women, it seems to be necessary to clarify the profile of those entrepreneurs by investigating their parents’ educational level or their jobs as motivating factors. In this study the data were collected from 104 women entrepreneurs and 108 women who are not entrepreneurs, but work in the public sector. The results showed that while women entrepreneurs’ parents and especially their fathers had entrepreneurial status, the fathers of women who are not entrepreneurs, but working in a public firm, had governmental status
The Role Of Psychological Capital And Trust In Individual Performance And Job Satisfaction Relationship: A Test Of Multiple Mediation Model
This study investigates the mediating effects of psychological capital and trust on the individual performance and job satisfaction relationship by using bootstrapping method. We test our multiple mediation model with a sample of 260 medical staff, which is composed of doctors and nurses. The bootstrap estimates arc based on 5000 bootstrap samples in this study. Results reveal that psychological capital and trust transmit the effect of individual performance to job satisfaction. Both are found as mediators for the relationship between individual performance and job satisfaction. Some suggestions for future research will be offered.Wo
How Psychological Capital Influences Burnout: The Mediating Role Of Job Insecurity
This study addresses the impact of psychological capital on employee's burnout while investigating the mediating role of job insecurity. The survey of this study is conducted on 161 nurses, who work for the hospitals of foundation universities. Structural equation modeling was employed in order to test the research hypotheses. Bootstrapping method, which is based on 1000 bootstrap samples with a 95 % bias corrected confidence intervals, was also included in the study to test mediation effect. Results reveal that psychological capital affects burnout and job insecurity negatively. Further, job insecurity is a mediator for the relationship between psychological capital and burnout. (C) 2015 The Authors. Published by Elsevier Ltd.Wo