315 research outputs found

    ASSESSING AND ENHANCING PRE-SERVICE PHYSICS TEACHERS’ PEDAGOGICAL CONTENT KNOWLEDGE (PCK) THROUGH REFLECTIVE CORES CONSTRUCTION

    Get PDF
    The purpose of this study was to explore the effect of Content Representations (CoRes) construction, and reflective peer discussions on pre-service physics teachers’ pedagogical content knowledge (PCK). Participants consisted of 16 third year pre-service physics teachers; 12 females and 4 males. The results show that the majority of participants made positive improvements to their initial PCK. Participants became more knowledgeable about students’ misconceptions, developed improved orientations to teaching, and suggested more responsive instructional strategies and assessment strategies along with more elaborate justifications. Discussion focuses on implications of these results for professional development of pre-service science teachers and research on PCK

    Spontaneously Generated Inhomogeneous Phases via Holography

    Get PDF
    We discuss a holographic model consisting of a U(1) gauge field and a scalar field coupled to a charged AdS (anti-de Sitter) black hole under a spatially homogeneous chemical potential. By turning on a higher-derivative interaction term between the U(1) gauge field and the scalar field, a spatially dependent profile of the scalar field is generated spontaneously. We calculate the critical temperature at which the transition to the inhomogeneous phase occurs for various values of the parameters of the system. We solve the equations of motion below the critical temperature, and show that the dual gauge theory on the boundary spontaneously develops a spatially inhomogeneous charge density. In addition to that we discuss the zeroes and poles of the determinant of the retarded Green function (det GR) at zero frequency in a holographic system of charged massless fermions interacting via a dipole coupling. For large negative values of the dipole coupling constant p, det GR possesses only poles pointing to a Fermi liquid phase. We show that a duality exists relating systems of opposite p. This maps poles of det GR at large negative p to zeroes of det GR at large positive p, indicating that the latter corresponds to a Mott insulator phase. This duality suggests that the properties of a Mott insulator can be studied by mapping the system to a Fermi liquid and then for small values of p, det GR contains both poles and zeroes (pseudo-gap phase). Finally, we study holographic fermions in the spontaneously generated holographic lattice background defined above. We solve the equations of motion below Tc (critical temperature) and analyze the change in Fermi surface due to introduction of the holographic lattice. The band structure of this fermionic system was also analyzed numerically and it was found that a band gap was formed due to lattice effects

    Molla Sadrâ’da Allah’ı Bilmenin İmkânı ve O’nun Hakkında Konuşmanın Sınırları

    Get PDF
    Bu makalenin temel amacı, Allah’ı bilmenin imkânı ve O’nun hakkında konuşmanın sınırlarını dile getirmeye çalışan alternatif bir yaklaşımı ortaya koymaktır. Düşünce tarihi içerisinde Tanrı hakkında dile getirilen ve birbirinden farklı unsurlara işaret eden pek çok anlayış bulunmaktadır. Metafizik boyutu ilgilendiren hususların dilin sınırları çerçevesinde ifade edilmesindeki zorluk, bu yaklaşımların büyük oranda eksiklikler taşımasına neden olmuştur. Ancak anlama ve ifade etme faaliyetlerinde, bütün alternatiflerin dikkate alınması elzem görünmektedir. Böylece, herhangi bir ifadede karşılaşılan sorunlar, bir diğerinin vasıtasıyla kısmen de olsa giderilebilir. Kimi çağdaş düşünürlerin belirttiği gibi, İslam düşünce geleneği zengin birikimiyle, salt ibarelerin bir tekrarı olmanın ötesine geçirilebildiği ve ilham verici yönleri ön plana çıkarıldığı zaman çağdaş dönemdeki anlamlandırmalara ciddi katkılar yapma potansiyeli taşımaktadır. Yine de özellikle böyle bir konuda her sorunun çözülmesinin bir garantisinin bulunmadığını belirtmek gerekir. Bu bağlamda, çalışmanın ilk aşamasında İslam düşünce ekolleri içerisinde önemli bir yere sahip olan ve irfan geleneğinin temsilcilerinden biri olarak kabul edilen Molla Sadrâ’nın görüşleri üzerine odaklanılmış ve onun ontolojik yaklaşımlarının çerçevesi belirlenmeye çalışılmıştır. Böyle bir temellendirmenin gerekçesi, ontoloji ile epistemoloji arasındaki derin ilişkinin vurgulanması ve Sadrâ’nın bu konudaki hassasiyetinin ve üslubundaki maharetin tespit edilmesidir. Varlığı asıl kabul eden ve bütün sistemini bu düşünce üzerine konumlandıran Sadrâ’nın bu sürecin sonunda ulaştığı nihai gerçek, Allah hakkında tenzihî bir dilin kullanılmasının zorunlu olduğu ifadesidir. Bu noktada onun kendisinden önceki dönemlerde böyle bir dili kullanan düşünürlerden ciddi bir şekilde etkilenmekle birlikte, özgün olarak nitelendirilebilecek yanlarıyla dikkat çekici bir düşünür olduğu gösterilmeye çalışılmıştır. Özellikle onun felsefe, kelam ve tasavvufun tartıştığı konuların kesişim noktasında yer alması ve ahenkli bir yapı inşa etme gayreti büyük bir önem arz etmektedir. Dolayısıyla çalışmanın ilk başlığı Sadrâ’nın tenzihî dilinin dayanaklarını ve çerçevesini içermektedir. Özellikle teşbihî dilin doğurduğu sorunların kapsamlı bir şekilde dile getirilmesi ve temsilî dilde aşırıya kaçmanın hakikati yansıtmaktan uzaklaşmaya yaptığı etkiye dair eleştirileri dikkate değer görünmektedir. Ardından, insanların varlık alanına girişlerinden tekrar Gerçek Varlığa dönüşlerine kadar geçirdikleri bilişsel süreç irdelenmiştir. Böylece Sadrâ’nın varlık anlayışı ile bilgi anlayışı arasındaki bağ daha açık bir şekilde ortaya konulmaya çalışılmış; varlıktaki ve insani boyuttaki hiyerarşik yapılanmaya dair söylemleri üzerinde durulmuştur. Bu hiyerarşinin ilahi hikmeti yansıtacak şekilde birbirine sıkı bir şekilde bağlanmış bir zincir olarak anlaşılması mümkündür. Sadrâ, tenzihî dilin nihailiğini savunsa da, insanın Allah hakkında büsbütün suskun bir konumda kalamayacağının farkındadır. Bu nedenle çalışmanın üçüncü aşamasında insanın Allah hakkında konuşurken ne gibi araçlardan yararlanabileceği konusunda Sadrâ’nın üzerinde durduğu nass, akıl, ilim ve mükâşefe gibi dayanaklara ilişkin düşünceleri ele alınmıştır. Bu yönüyle onun düşünceleri hem varlık hiyerarşisini bütünüyle yadsıyan ve insanın dünya içerisindeki özel konumunu reddeden hem de varlıklar arasındaki ilişkiyi daha iyi kavramayı kolaylaştıran bağları göz ardı eden yaklaşımlar için önemli bir alternatif olarak görülebilir. Son kısımda ise insanların zorunlu olarak başvurdukları temsilî dilin ne şekilde kullanılabileceği, Sadrâ’nın dile getirdiği yaklaşımlar bağlamında incelenmiştir. Böylece son iki aşamada, ilk iki aşamada üzerinde durulan varlık ve bilginin, söylemin sınırlarını nasıl etkilediği gösterilmeye çalışılmıştır. Çalışma boyunca başta Esfar olmak üzere, Sadrâ’nın eserleri merkezi bir referans olarak ele alınmış ve kimi konuların daha derinlikli analizlerinin yapılması amacıyla, son yıllarda sayıları artan ve Türkçe yayımlanmış olan kaynaklardan da yararlanılmaya çalışılmıştır

    Re-imagining the world : retelling fairy tales in moving image

    Get PDF
    Ankara : The Department of Communication and Design, İhsan Doğramacı Bilkent University, 2011.Thesis (Master's) -- Bilkent University, 2011.Includes bibliographical references leaves 128-136.This study aims to depict the fact that adaptations are all kind of intertextual texts in the postmodern world where every text undergoes a process of adaptation. With the aims of pointing at this dialogic process, the term “retelling” is used both for the adaptation processes and products throughout the thesis, instead of the term adaptation. Keeping this in mind, the thesis examines the fairy tales “Snow White” and “Little Red Riding Hood” with their retellings both in literature and film. These analyses include structural, narrative and feminist criticisms as well as the consideration of the affects of postmodernism. Through these evaluations it becomes clear that while some retellings pose a very contradictory point of view for the tales abovementioned, some still adjust to the traditional ideological teachings of the earlier versions of the tales.Aydeniz, HaticeM.S

    Agrega dane boyutunun beton dayanımına etkisi ve su emmesine etkilerinin araştırılması

    Get PDF
    06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.Bu araştırmada ?agrega dane boyutunun beton dayanımına etkisi ve su emmesine etkileri? konusu incelenmiştir. Küp numuneleri laboratuvar ortamında çeşitli deneyler yapılarak sonuçları en uygun eksponensial eğri formülüyle korelasyon katsayıları bulunmuştur. Araştırmada yapılan başlıca deneyler aşağıda belirtildiği şekildedir.Taze beton numunelerinde mukavemet - birim ağırlık bağıntısıSertleşmiş beton numunelerinde mukavemet - birim ağırlık bağıntısıBasınç dayanımı - su/çimento oranı bağıntısıBasınç dayanımı - ultrases hızı bağıntısıBasınç dayanımı - kompasite bağıntısıAraştırmada tüm numunelerde değişken agrega, kum, çimento, suya ilaveten kimyasal akışkanlaştırıcılar da kullanılmıştır. Laboratuvarda yapılan numunelerden elde edilen sonuçlara göre bulunan sonuçlar yürülükteki TS (Türk Standartları)'ye göre değerlendirilmiştir.Araştırmada kullanılan çimento(Çimsa Çimento San. Tic. A.Ş. Eskişehir Çimento Fabrikası Cem I 42,5), akışkanlaştırıcılar (Çimsa Çimento San. Tic. A.Ş. Mersin Katkı Fabrikasında üretilem Süper Akışkanlaştırıcı) tek kaynaktan alınmış ve kimyasal raporları aynen kabul edilerek kullanılmıştır.Araştırma sonucunda ise laboratuvar ortamında yapılan deneylerle bulunan betonun değerleri ile TS500 formülü kullanılarak bulunan değer arasındaki farkın, uygulamada betonarme yapı elemanlarının projelendirmesinde emniyetli yönde farklılık gösterebileceği mevcut yapıların güçlendirilmesinde düşük donatı ve kesit gereksinimi çıkarabileceği şeklinde yorumlanabilir.In this research, impact of aggregate grain size on concrete strength and water absorption is investigated. The most appropriate exponential curve formulations and correlation coefficients are found by making various experiments on cubic samples in laboratory environment. Experiments that have been done are as follows:Correlation between strength on unset concrete sample and unit weightCorrelation between strength on rigid concrete sample and unit weightCorrelation between compressive strength and water/cement ratioCorrelation between compressive strength and ultra volume speedIn this research; same aggregate, sand, cement, plasticizers in addition to water are used in each sample. Results, which are found by the results of experiments at laboratory, are analyzed according to current TS (Turkish Standards).The cement and plasticizers, which are used in research, are taken from single source (Cimsa Cement San. Tic A.S. Eskisehir Cement Plant Cem I 42,5 and super plasticizers that are produced at Cimsa Cement San. Tic. A.S. Mersin Plant respectively) and they are used by accepting chemical reports exactly.As a result of research; the difference between static elasticity module values of concrete which are obtained by the experiment in laboratory and the values which are found by using TS500 formula can be interpreted as the fact that in practice, project designing of structural element of concrete can be differentiate in secure way and lower equipment and section in order to strength current structure may be needed

    Temettuat defterlerine göre 19. yüzyılda Sapanca’nın sosyal ve ekonomik tarihi

    Get PDF
    06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.XIX. yüzyılda Adapazarı Kazası ile ilgili temettuat kayıtlarına dair daha önce yapılmış çok az sayıda çalışma vardır ve bağımsız olarak Sapanca Kasabası temettuat defterleri ilk kez gün yüzüne çıkarılmaktadır. Çalışma, günümüzde Sakarya ilinin bir ilçesi konumunda bulunan Sapanca'nın XIX. yüzyıldaki sosyal ve ekonomik yapısını ele almakla Adapazarı tarihinin de aydınlatılmaya çalışılması açısından önemli bir örnek olacaktır.Bu çalışmanın amacı, 1844 yılına ait temettuat defterleri verilerine göre, tarımla birlikte ticaret ekonomisinin kendini yoğunlukla hissettirdiği Sapanca Kasabası'nın sosyo ? ekonomik yapısını ortaya çıkarmaktır.Bu çalışmada esas olarak, Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nde yer alan Sapanca Kasabası temettuat defterlerinden faydalanılmıştır. Bunun yanı sıra temettuat kayıtlarının mukayesesi ve bu kayıtların tutulması esnasında doğan farklardan dolayı daha sağlıklı yorum yapabilmek üzere; temettuat defterleri ile alakalı daha önce yapılmış birçok yüksek lisans tezinden faydalanılmıştır.Üç bölümden ibaret olan bu çalışmanın birinci bölümünde Osmanlı Devleti'nin sosyal yapısı ve bu yapı içerisinde Sapanca Kasabası ele alınmıştır. Nüfus, nüfusun yerleşim durumu, sosyal grup ilişkileri bu bölümü oluşturmaktadır.İkinci bölümde ekonomik yapı incelenmiştir. Osmanlı ekonomisi ve bu yapı içerisinde Sapanca Kasabası'nda gerçekleşen ekonomik faaliyetler bu bölümün konularını oluşturmaktadır.Üçüncü bölümde Sapanca Kasabası'na ait temettuat defterlerinin transkripsiyonu orijinal metinlere sadık kalarak aynen çeviri ile düzenlenmiştir.Of the temettuat registers related to Adapazari Settlement in the 19th century, there are very few studies that have been done before, and independently, temettuat registers of the town of Sapanca bring to light for the first time. The study, by addressing the social and economic structure of 19th century Sapanca, which is now a district of the province of Sakarya, will be an important case study in terms of illuminating the history of Adapazari.The purpose of this study, according to temettuat registers of the year of 1844, is to reveal the socio - economic structure of Sapanca Burgh where the trade economy with agriculture itself feels intensely.In this study, it is mainly used temettuat registers in the Prime Ministry Ottoman Archives. In addition, due to comparison of temettuat registers and differences arising during the review of these records, to make am more reasonable interpretation; it is used many MA thesis with regard to temettuat registers.In the first part of thesis which consists of three chapters, it is handled the social structure Sapanca Burgh in the context of the Ottoman Empire Population, residential status of population, social group relations consist of main theme this chapter.In the second part it is examined the economic structure. Economic activities in the town of Sapanca in the framework of the Ottoman economic structure are studied in this chapter.The third chapter is devoted the transcription of temettuat registers belong to the town of Sapanca Burgh faithfully the original texts

    Van Yöresine Ait Halk Masallarının Değer Aktarımı Açısından İncelenmesi

    Get PDF
    Bu çalışmanın amacı, Van yöresine ait halk masallarını değer aktarımı açısından incelemektir. Bu bağlamda ilgili masallardaki değerler tespit edilmiş, öğretim programlarında ifade edilen on kök değer ve bu değerlerin dışında yer alan değerler açısından önemleri ortaya konulmuştur. Bu çalışmada “temel nitel araştırma” deseni kullanılmıştır. Çalışmanın inceleme materyali Kasımoğlu (2010) tarafından yazılmış doktora tezinde yer alan Van yöresine ait 70 halk masalıdır. Çalışmada doküman incelemesine göre elde edilen veriler, içerik analiziyle çözümlenmiş, sıklık açısından değerlendirilmiş ve yorumlanmıştır. Çalışma sonunda Van yöresine ait halk masallarında kök değerlerin tamamına ait örneklerin bulunduğu ve en çok yardımseverlik (93), sevgi (44), sabır (32), saygı (32) ve dürüstlük (27) kök değerlerine yer verildiği tespit edilmiştir. Masallarda kök değerlerin dışında ise 40 farklı değerin olduğu saptanmıştır. Bu değerlerin içinde en fazla dini değerlere duyarlılık (67), estetik (51), azimli olma (37), cesaret/cesur olma (26), geleneksellik (25) ve nezaket/kibarlık (25) değerlerine yönelik örneklerin olduğu görülmüştür. Bu sonuçlara göre Van yöresine ait halk masallarının değer aktarımı açısından zengin olduğu ifade edilebilir. Çalışmanın sonunda öneriler sunulmuştur
    corecore