39 research outputs found

    Sol ventrikül destek cihazı implantasyonu sonrası gelişen sağ ventrikül yetmezliğinin preoperatif ve perioperatif göstergeleri

    No full text
    AMAÇ: Sol ventrikül destek cihazı(VDC) implantasyonu sonrası gelişen sağ ventrikül yetmezliğinin preoperatif göstergelerinin belirlenmesi, üzerinde çok kez çalışılan bir antite olmakla birlikte fikir birliği sağlanmış herhangi bir parametre bulunmamaktadır. Bu çalışmanın amacı sol VDC implantasyonu sonrası gelişebilecek sağ ventrikül yetmezliğini öngördürebilecek klinik, hemodinamik, laboratuar ve ekokardiyografik parametrelerin belirlenmesidir. METOD: Çalışma tek merkezli, prospektif, gözlemsel, vaka-serisi çalışmasıdır. Çalışmaya Mart 2013-Nisan 2014 tarihleeri arasında sol VDC implante edilen 42 hasta dahil edildi(39 erkek, 3 kadın, ortalama yaş 50,2±12,4). Hastaların preoperatif klinik, laboratuar,sağ kalp kateterizasyonu ve ekokardiyografi bulguları toplandı. Postoperatif sağ ventrikül yetmezliği; 14 gün ve üzerinde inotrop gereksinimi ve/veya sağ VDC implantasyonu yapılması olarak tanımlandı. BULGULAR: Çalışmaya dahil edilen 24 hasta iskemik, 18 hasta ise non-iskmik etyolojiye sahipti. 32 hastaya HeartWare, 10 hastaya ise HeartMate II cihazı implante edildi. Olguların fonksiyonel durumları INTERMACS sınıflamasına göre belirlendi ve 8 hasta INTERMACS 1-2, 34 hasta ise INTERMACS 3-4 grubundaydı. 7 hastada sağ ventrikül yetmezliği gelişti(%16,7). Sağ ventrikül yetmezliği gelişen 4 hasta(%57,1) INTERMACS 1-2, 3 hasta(%42,9) ise INTERMACS 3-4 grubundaydı. Klinik verilerden; düşük sistolik(p=0,02) ve diyastolik(p=0,032) kan basıncı, düşük INTERMACS sınıfı(p=0,017), asit varlığı(p=0,009), sağ kalp kateterizasyonu bulgularından; yüksek sağ atriyum basncı(RAP)(p=0,039), laboratuar bulgularından; düşük prealbumin(p=0,003), yüksek bilirubin(p=0,008) ve NT-proBNP(p=0,041) değerleri, klinik risk skorlarından; yüksek Michigan sağ yetmezlik risk skoru(p=0,02) ve ekokardiyografik veriler arasından ise; düşük sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu(LVEF)(p=0,032), sağ ventrikül fraksiyonel alan değişimi(RVFAC)( p1,5 mg/dl(OR:15), RV çapı >3,2 cm(OR:19,3), RV-FAC 28 cm²(OR:20,2), RV-MPI >0,35(OR:10) sağ ventrikül yetmezliği için bağımsız risk faktörleri olarak belirlendi. RV-FAC 1,5 mg/dl, RV çapı >3,2 cm, RV-FAC 28 cm², RV-MPI >0,35 sol VDC implantasyonu sonrası gelişen sağ ventrikül yetmezliğinin en önemli prediktörleridir. Artmış RAP, artmış triküspit anülüs çapı, orta-ciddi TY ve düşük RVOT-SE ise sağ ventrikül yetmezliği ile ilişkili diğer önemli parametrelerdir. Kısıtlı hasta sayısına ragmen bu çalışmadan elde edilen veriler yapılacak daha büyük, prospektif çalışmalar için yol gösterici olacaktır

    The effect of glucose oxidase enzyme on wool fibres

    No full text
    Glucose oxidase is a type of enzyme that converts glucose into hydrogen peroxide and gluconic acid by enzymatic reaction. Glucose oxidase is widely used in industry; however, in the textile industry, glucose oxidase has only received academic interest. Previously, wool was bleached by some reducing agents; however, currently in industry, hydrogen peroxide dominates the bleaching of wool fibres. In this study, the effect of glucose oxidase enzyme treatment on wool merino fibres and dyeability properties was investigated. Wool fibres were treated with glucose oxidase enzyme, after which the whiteness index (Stensby) and yellowness index (ASTM D 1925 and ASTM E 313) were investigated. Scanning electron microscopy and scanning electron microscopy with energy dispersive X-ray spectroscopy were used to identify the morphological structure of wool fibres and their atomic content. The chemical damage caused by enzyme was investigated using a fluorescence and a light microscope, and the alkali solubility (ASTM D 1283) was determined. After enzymatic treatment, the wool fibres were dyed at a 2.0% concentration with reactive dyes. Dyeability (K/S) and CIELab values were assessed with a Minolta CM 3600 D spectrophotometer (D65, 10°). The washing fastness of wool fibres was investigated according to TS EN ISO 105-C06 (A1S).</p

    The Investigation of Possible Use of Olive Oil Production Wastes in Wool Dyeing

    No full text
    In this research, the dyeability of wool fabrics by using olive oil production waste was investigated. In this study, olive oil wastes were separated into two components as olive oil wastewater and pomace by filtration method. 100 % wool fabrics were dyed with conventional method with olive oil wastewater. In addition, the pre-mordanting method was preferred as the mordanting method. Alum, ferrous sulphate, tannic acid and tartaric acid were used as mordant materials, and various mordant concentrations and different mordant durations were studied. In dyeing, 100 % olive oil wastewater was used as dyeing liquor and all dyes were dyed in 1:20 liquor ratio. Color analyses of dyed fabrics were made, CIEL*a*b* and K/S values were examined. In addition, the coloring agents in olive oil wastewater were investigated by HPLC analysis. Light fastness, washing fastness, wet and dry rubbing fastness, acidic and alkaline perspiration fastness and water stain fastness were investigated.</p

    Zeytinyağı üretimi atıklarının poliamid (6.6) boyamacılığında kullanım olanaklarının araştırılması

    No full text
    Bu çalışmada, zeytinyağı üretim atıklarından biri olan karasu ile %100 poliamid (6.6) kumaşınboyanabilirliği araştırılmıştır. Zeytinyağı üretim atıkları, filtrasyon yöntemiyle zeytinyağı atık suyu (karasu)ve pirina olmak üzere iki bileşene ayrılmıştır. Filtrasyondan sonra elde edilen karasu doğal boyarmaddekaynağı olarak kullanılmıştır. Boyamadan önce poliamid (6.6) kumaş ön ve birlikte mordanlama yöntemleriile mordanlanmıştır. Çeşitli konsantrasyonlarda ve mordanlama sürelerinde mordanlama yapılmış ve mordanmaddesi olarak alüminyum sülfat, demir(II)sülfat, tanik asit ve tartarik asit ile çalışılmıştır. Boyamadakonvansiyonel yöntem kullanılmıştır. Tüm boyamalar 1:20 flotte oranında boyanmıştır. Boyamalardaboyarmadde olarak %100 karasu kullanılmıştır. Elde edilen boyamaların renk analizleri yapılmış, boyanmışkumaşların CIEL*a*b* ve K/S değerleri incelenmiştir. Boyanmış kumaşların HPLC-DAD analizleri deyapılmış ve zeytinyağı atık sularında bulunan renklendirici maddeler incelenmiştir. Ayrıca boyanmışkumaşların ışık haslığı, yıkama haslığı, yaş ve kuru sürtme haslığı, asidik ve alkali ter haslığı ve su lekesihaslığı incelenmiştir.&nbsp;In this study, the dyeability of 100% polyamide (6.6) fabric which was dyed with black water that is one ofthe olive oil production wastes was investigated. Olive oil production waste was divided into twocomponents, namely olive oil wastewater (black water) and pomace by using filtration. The black waterobtained after filtration was used as a natural dyestuff source. Before dyeing, the polyamide (6.6) fabric wasmordanted by pre- and meta-mordanting methods. Mordanting was done at various concentrations andmordanting times and also worked with aluminium sulfate, iron(II)sulfate, tannic acid and tartaric acid asmordant agents. Conventional method was used in dyeing. All stainings were dyed in 1:20 liquor ratio. 100%black water was used as dyestuff in dyeing. Color analyzes of the obtained dyeings were made andCIEL*a*b* and K/S values of dyed fabrics were examined. HPLC-DAD analyzes of dyed fabrics were alsocarried out and the coloring agents in olive oil waste water were examined. In addition, light fastness,washing fastness, wet and dry rubbing fastness, acidic and alkaline perspiration fastness and water spottingfastness of dyed fabrics were investigated.</p

    PRODUCTION OF MULTILAYER MICROCAPSULES CONTAINING N-EICOSANE AND TEXTILE APPLICATION

    No full text
    This study aimed to investigate the production of multi-layered capsules containing twodifferent active substances and the possibilities of using the obtained capsules in the textile sector,thereby balancing the body temperature with the phase changing material to be used, and to provide asecond feature in addition to balancing the body temperature with the other active substance. In thisstudy, a phase change material as the first core material was microencapsulated with melamineformaldehyde prepolymer, then the resulting microcapsules were subjected to a secondmicroencapsulation process to form the mandarin oil as a second core material and ethyl cellulose asa second capsule wall. Single layer microcapsules were produced according to the in-situpolymerization method, and multilayer microcapsules were produced according to the coaservationmethod. Particle size and distribution analysis, DSC, FT-IR and SEM were performed to single layerand multilayer microcapsules. Also, imaging with a thermal camera were applied to detect the capsuleeffectiveness of microencapsulated fabrics.</p

    The Relationship Between Forgiveness Perceptions and Organizational Commitment Levels of Teachers Who are Working in Secondary Education

    No full text
    Araştırma, ortaöğretim kurumlarında görev yapan öğretmenlerinin sahip olduğu affedicilik algısı ile bağlılık düzeyi arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla yapılmıştır. Nicel desenli ve ilişkisel tarama modeliyle yapılan bu araştırmanın örneklemini Trabzon ilinde bulunan orataöğretim kurumlarında görev yapmakta olan, rastgele seçilmiş 134 kadın (%53.6) ve 116 erkek (%46.4) olmak üzere 250 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırmanın veri toplama aracı olarak “Örgütsel Affedicilik Ölçeği” ve “Örgütsel Bağlılık Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre örgütsel affedicilik ile örgütsel bağlılık arasında pozitif yönde düşük düzeyde anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Affedicilik algısı yüksek olan öğretmenlerin affedicilik algısı düşük olan öğretmenlere göre, çalıştıkları kuruma daha bağlı olduğu ve kendini kuruma ait hissettiği görülmektedir. Affediciliğin alt boyutları ile örgütsel bağlılık arasındaki ilişkiye bakıldığında affediciliği kabul [r=.196, p.05] boyutu ile örgütsel bağlılık arasında istatiksel olarak bir ilişkinin olmadığı tespit edilmiştir. Bununla birlikte örgütsel affediciliğin örgütsel bağlılığın anlamlı bir yordayıcısı olduğu görülmüştür.The research has been done to determine the relationship between the perceptions of forgiveness and the level of commitment that teachers in secondary schools have. The sample of this research made with quantitative and relational screening model constitutes 250 teachers including 134 female (53.6%) and 116 male (46.4%) who are randomly selected and working in the orate education institutions in the province of Trabzon. “Organizational Forgiveness Scale” and “Organizational Commitment Scale” were used as the data collection tool of the research. According to the findings obtained from the research, there was a low level of positive correlation between organizational forgiveness and organizational commitment. Teachers with a high forgiveness perception seem to be more dependent on the institution and feel themselves belonging to the institution, according to teachers with low forgiveness perception. When we looked at the relationship between the dimensions of forgiveness and organizational commitment, it was determined that there was a low level of positive correlation between acceptance of forgiveness [r=.196, p.05] and organizational commitment. However, organizational forgiveness has been found to be a significant predictor of organizational commitment

    An Examination of The Relationship Between Organizational Narcissism Level of Schools and Teachers’ Perception of School Climate

    No full text
    Çalışmanın amacı okulların örgütsel narsizm düzeyleri ile öğretmenlerin okul iklimi algıları arasındaki ilişkinin incelenmesi ve bu ilişkinin demografik değişkenler açısından anlamlı farklılık gösterip göstermediğinin değerlendirilmesidir. Rize’nin Çayeli ilçesinde ilkokul ve ortaokullarda görev yapan 233 öğretmen araştırmanın çalışma grubunu oluşturmaktadır. İlişkisel tarama modelinde desenlenen araştırmanın verilerinin toplanmasında “Örgütsel Narsizm” ve “Okul İklimi” ölçekleri kullanılmıştır. Analiz sürecinde SPSS programı kullanılarak, korelasyon ve regresyon analizleri gerçekleştirilmiş ve t- Testi, Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA); Mann Whitney U testi, Kruskal Wallis H testi yapılmıştır. Verilerin analizi sonucunda, öğretmenlerin örgütsel narsizm düzeyleri ile okul iklimi algıları arasında pozitif yönlü orta düzeyde anlamlı bir ilişkinin varlığı tespit edilmiş ve örgütsel narsizmin okul ikliminin anlamlı bir yordayıcısı olduğu sonucuna varılmıştır.The purpose of this study is to examine the relationship between organizational narcissism level of schools and teachers’ perception of school climate and to evaluate whether this relationship shows a meaningful difference in terms of demographic variables.233 teachers working in elementary and middle schools in Cayeli county constitute the study group of the research. "Organizational Narcissism" and "School Climate" scales were used in the data collection of the study designed in relational screening model. Correlation and regression analyses were carried out and t-Test, One-way Analysis of Variance (ANOVA); Mann Whitney U test and Kruskal Wallis H test were handled by using the SPSS program in the analysis process. As a result of the analysis of the data, it was found that there was a positively meaningful relation between teachers' organizational narcissism levels and school climate perceptions and that organizational narcissism was a significant predictor of school climate

    PARÇA BOYANMIŞ MAMULLERDE OZON VE HİDROFİL SİLİKON YUMUŞATICI İŞLEMLERİNİN RENK ÜZERİNE ETKİSİ

    No full text
    Ozon işlemi, ekonomik ve ekolojik açıdan son zamanlarda denim yıkama işletmelerinde sıkçakullanılmaya başlanmıştır. Özellikle sektörün en önemli sorunlarından olan geri boyamayı ortadankaldırmada çok etkili olmaktadır. Bu çalışmada reaktif boyarmadde ile parça boyama yapılmış nondenim kumaşlarda hidrofil silikon yumuşatma işlemi ile birlikte ozon işleminin renk üzerindekietkileri belirlenmeye çalışılmıştır. Bu amaçla 3 farklı tipteki dokuma kumaşlar Lava Dye YellowGLF ve Lava Dye Red GLF (Dystar) reaktif boyarmaddelerle 3 farklı konsantrasyonda (% 1, 3 ve5) boyanmıştır. Boyanan mamullere 4 farklı proses uygulanmıştır. İşlem görmüş mamullerin renkölçümleri Konica-Minolta 3600 D (D65, 10o) spektrofotometrede gerçekleştirilmiştir. Renkölçümlerisonucunda elde edilen, örneklere ait CIEL*a*b*C*h ve K/S değerleri incelenmiştir.&nbsp;</p
    corecore