14 research outputs found

    Şanlıurfa İli Mısır Tarlalarında Bulunan Yabancı Otların Yaygınlık ve Yoğunlukları ile Mücadele Sorunlarına Çözüm Önerileri

    Get PDF
    Şanlıurfa ili, ülkesel ve bölgesel mısır üretiminde önemli bir paya sahiptir. Bu çalışma, bölgede ekim alanı giderek artan mısır tarlalarında üretimi kısıtlayan yabancı otlara karşı en uygun mücadele stratejilerinin belirlenebilmesi amacıyla yürütülmüştür. Bu amaçla Şanlıurfa ili mısır tarlalarındaki yabancı ot türlerinin yaygınlık ve yoğunlukları ilk kez belirlenmiştir. Çalışma kapsamında, 2015 yılında ildeki 61 mısır tarlası incelenmiştir. Çalışma sonucunda tarlalardaki en yaygın ve yoğun türler; Portulaca oleracea L. (semizotu), Echinochloa crus-galli (L.) P.B. (darıcan), Solanum nigrum L. (it üzümü), Xanthium strumarium L. (domuz pıtrağı), Sorghum halepense (L.) Pers. (kanyaş), Physalis philadelphica Lam. (fener otu), Echinochloa colonum (L.) Link (benekli darıcan) ve Digitaria sanguinalis (L.) Scop. (çatal otu) olarak belirlenmiştir. Ayrıca, bu çalışma ile Şanlıurfa ili mısır üretim alanlarında ilk kez Cucumis melo subsp. agrestis (yabani kavun) belirlenmiştir. Sonuç olarak mısır tarlalarında yabancı ot populasyonunun izlenmesi, herbisitlerin etki mekanizmasına göre dönüşümlü olarak uygulanması ve herbisitlere alternatif yöntemler ile ilgili araştırmalar yapılması önerilmektedir

    Domates üretiminde sorun olan yabancı otlara karşı organik tarıma uygun bazı mücadele yöntemlerinin araştırılması

    Get PDF
    Bu çalışma; 2007-2009 yıllarında Adana’da sera ve tarla domatesinde sorun olan yabancı otlara karşı organik tarıma uygun bazı mücadele yöntemlerinin etkisini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Çalışmada etkisi araştırılan yöntemler;solarizasyon, malçlama (malç tekstili, mısır sapı malçı ve yerfıstığı kabuğu),çapalama (el çapası, keser çapa, kazayağı, freze) ve fırçalama (yatay dönen fırçalama aleti) uygulamalarıdır. Çalışmada bu uygulamaların genel yabancı otlara, deneme alanındaki önemli yabancı ot türlerine ve domates verimine etkileri belirlenmiştir. Yürütülen çalışmalar sonucunda sera ve tarla domatesinde en etkili uygulamanın malç tekstili olduğu, bu materyalin uygulandığı alanlarda hiç yabancı ot çıkmadığı, solarizasyonun tek yıllık yabancı otları kontrol ettiği, domates veriminin malç tekstili ve el çapası uygulamalarında daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Malç tekstili, sentetik malç materyallerine göre daha etkili, ekonomik ve avantajlı olması nedeniyle özellikle organik tarım sisteminde sorun olan yabancı otların mücadelesinde tavsiye edilmektedir

    Sakarya İlinde Mısır Yetiştiren Üreticilerin Yabancı Otlar ve Mücadelesi Konusunda Yaşadığı Sorunlar

    Get PDF
    Marmara Bölgesinin verimli topraklarına sahip olan Sakarya ili, mısır üretimi bakımından önemli bir yere sahiptir. Bu çalışmada Sakarya ili mısır üretim alanlarında sorun olan yabancı ot türleri tespit edilmiş ve belirlenen bu yabancı otlara karşı uygulanan yabancı ot mücadele yöntemleri ortaya çıkarılmıştır. Bunun yanında yabancı otları ve mücadele yöntemlerini etkileyeceği düşünülen faktörleri de saptamak amacıyla 2019 yılında üreticilerle görüşülerek anket çalışması yapılmıştır. Çalışma kapsamında Sakarya ilinin Adapazarı, Erenler, Akyazı, Hendek, Serdivan ve Söğütlü ilçelerindeki 50 mısır üreticisine yöneltilen 22 anket sorusunun cevapları değerlendirilmiştir. Sonuç olarak; yapılan anket çalışmalarına göre mısır üreticilerinin %70’i yabancı otların tarlalarda orta derecede sorun olduğunu, %40’ı Sorghum halepense (L.) Pers. (Kanyaş)’nin ve %32’si Echionochloa crus-galli (L.) P.B. (Darıcan)’nin tarlada en çok karşılaştıkları yabancı otlar olduğunu, bu türlerin verim kaybına ve hasat sırasında zorluklara neden olduklarını belirtmişlerdir. Üreticilerin %80’i yabancı otlara karşı kimyasal mücadeleyi tercih ettiklerini, bu amaçla herbisitleri daha çok çıkış sonrası dönemde uyguladıklarını, %66’sı nicosulfuron ve dicamba+tritosulfuron etkili maddeli herbisitleri tercih ettiklerini, %70’i tavsiye dozuna uymadıklarını ve %32’si ise tavsiye dönemine uymadıklarını belirtmişlerdir. Ayrıca, üreticilerin aynı etki mekanizmasına sahip herbisitleri uzun süredir uyguladıkları tespit edilmiştir

    Research on some methods appropriate for organic farming on weed species in tomato cultivation.

    No full text
    TEZ8461Tez (Doktora) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2011.Kaynakça (s. 269-288) var.xxv, 296 s. : rnk. res., tablo ; 29 cm.This study was conducted to determine the effect of some weed control methods used in organic farming against weeds in greenhouse and field tomato in Adana provinces of Turkey in the years 2007-2009. Aplicated methods in the study were; solarization, mulching (mulch textile, corn stalks mulch and peanut shell mulch), hoeing (hand hoe, push hoe, cultivator, rotary cultivator) and brushing (horizontal rotating brush weeder). Effect of these applications on all weeds, important weed species in the trial areas and tomato yield were determined in this study. As a result of studies mulch textile (geotextile) was the most effective application and no weeds arise on this material both greenhouse and field tomato, solarization was controlled annual weeds and tomato yields were higher in geotextile and hand hoe applications. Mulch textile is recommended due to be more efficient, economical and advantageous compared to other synthetic mulches for controlling weeds especially in organic farming systems.Bu çalışma; 2007-2009 yıllarında Adana'da sera ve tarla domatesinde sorun olan yabancı otlara karşı organik tarıma uygun bazı mücadele yöntemlerinin etkisini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Çalışmada etkisi araştırılan yöntemler; solarizasyon, malçlama (malç tekstili, mısır sapı malçı ve yerfıstığı kabuğu), çapalama (el çapası, keser çapa, kazayağı, freze) ve fırçalama (yatay dönen fırçalama aleti) uygulamalarıdır. Çalışmada bu uygulamaların genel yabancı otlara, deneme alanındaki önemli yabancı ot türlerine ve domates verimine etkileri belirlenmiştir. Yürütülen çalışmalar sonucunda sera ve tarla domatesinde en etkili uygulamanın malç tekstili olduğu, bu materyalin uygulandığı alanlarda hiç yabancı ot çıkmadığı, solarizasyonun tek yıllık yabancı otları kontrol ettiği, domates veriminin malç tekstili ve el çapası uygulamalarında daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Malç tekstili, sentetik malç materyallerine göre daha etkili, ekonomik ve avantajlı olması nedeniyle özellikle organik tarım sisteminde sorun olan yabancı otların mücadelesinde tavsiye edilmektedir.Bu çalışma Ç.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi ve TÜBİTAK tarafından desteklenmiştir. Proje No: ZF2007D25. TÜBİTAK Proje No : 105G080

    Decrease in biodiversity in wheat fields due to changing agricultural practices in five decades

    No full text
    WOS: 000442731500014Wheat is widely grown in Turkey in the winter season, generally and weeds have been problem in production. Changes in agricultural practices such as increasing mechanization, changing cropping systems and widely use of herbicides and fertilizers has been causing some changes in weed flora in wheat fields from past to present. A contemporary weed survey was done in 2014 in the wheat fields of Sanliurfa province, which dominate the production of Southeastern region and results were compared with a former survey done in 1967 in the same region. As a result of the comparison, flora has been notably changed; the number of weed species declined from 221 to 71 which means more than threefold diversity loss. In addition, species common over 50% of fields declined dramatically and some foremost species in the past were not recorded contemporary studies whereas some are recorded later. General density of weeds slightly increased in time with a volunteer crop (lentil) in 2014, however, without volunteer crop, the density also declined by about half. Similarly, the density and frequency of dominant species decreased markedly from past to present except some exceptions. The most important reasons for this change are increased use of herbicides and the change of the regional alternation system. It should be noted that biodiversity loss is lower than comparing to the developed world and there is a chance to conserve this through employing sustainable methods. Furthermore, problems related to weed identification were discussed using data from these surveys.Ministry of Food, Agriculture and Livestock of Turkey [TAGEM-BS-13/12-01/04-01]The author would like to thank to the Ministry of Food, Agriculture and Livestock of Turkey for financial support (project number: TAGEM-BS-13/12-01/04-01); Prof. Ahmet ULUDAG and Dr. Khawar JABRAN for their comments and editing the manuscript; As. Prof. Ali KAVGACI for the statistical analysis, Mustafa ZEL for conducting the historical survey, Aysin BILGILI and Aycin Aksu ALTUN for being in a few contemporary survey; Prof. Bekir BUKUN, Cumali OZASLAN, Abdurrahman UZUN and Ufuk RASGELDI for their contributions to the identification of some weed species

    Phelipanche spp. çimlenmesi üzerine bazı sentetik stimulantların ve kök salgılarının potansiyel etkisi

    No full text
    Canavar otları, özellikle Solanaceae ve Fabaceae familyalarına ait bazı kültür bitkilerinin en önemli sorunu olarak değerlendirilmektedir. Phelipanche ramosa L. ve Phelipanche aegyptiaca (L.) Pers. Türkiye ve diğer Akdeniz ülkelerinde daha çok domates üretim alanlarında ciddi sorunlara neden olmaktadır. Bu çalışma bazı bitki kök salgılarının ve sentetik stimulant maddelerin, bu canavar otu türlerinin çimlenme oranına etkisini belirlemek amacıyla kontrollü laboratuvar koşullarında yürütülmüştür. Çalışmada sentetik çimlenme stimulantları olarak GR24 (0.1-1 ppm), GR7 (0.1-1 ppm) ve GA3 (10 ppm), ile keten, pamuk, soya, fasulye, bezelye, börülce, domates, mercimek, hıyar ve tütün fidelerine ait kök salgıları kullanılmıştır. Denemelerden elde edilen ortalama sonuçlara göre; sentetik stimulantlar ve kök salgıları P. ramosa çimlenme oranını sırasıyla % 50-77 ve 0-16 arasında artırırken, P. aegyptiaca için elde edilen ortalama değerler % 62-95 ve % 0-63 arasında olmuştur. Sonuç olarak, sentetik stimulant maddelerin canavar otlarının çimlenme oranını önemli derecede artırdığı belirlenmiştir.Broomrapes (Orobanche/Phelipanche spp.) are considered as the most important problem of some cultivated plants, especially belonging to Solanaceae and Fabaceae families. Phelipanche ramosa L. and Phelipanche aegyptiaca (L.) Pers. cause serious problems especially in tomato grown areas in Turkey and the other Mediterranean countries. This study was conducted to determine the effect of some synthetic stimulant substances and root exudates on the germination rate of the broomrape species under controlled laboratory conditions. GR24 (0.1-1 ppm), GR7 (0.1-1 ppm) and GA3 (10 ppm) were used as synthetic germination stimulant substances; otherwise flax, cotton, soybean, bean, pea, cowpea, tomato, lentil, cucumber and tobacco seedlings were used for root exudates. According to average results of the trials; synthetic stimulants and root secretions increased the germination rate of P. ramosa at the range of 50-77% and 0-16% respectively, otherwise average data for P. aegyptiaca are 62-95% and 0-63%. As a result of the studies it was determined that synthetic stimulants were significantly increased the germination rate of Phelipanche species

    Avrupa-Sibirya (Euro-Siberian) Flora Alanının Batı Karadeniz Alt Bölgesi (Euxine)’nde Bulunan Tıbbi Yabancı Ot Türleri

    No full text
    Bitkilerin tedavide kullanımları insanlık tarihiyle birlikte başlamış olup, modern tıpta kullanılan pek çok ilaç bitkilerden elde edilmektedir. Bu araştırma, halk sağlığı başta olmak üzere tıbbi bitkiler ile ilgili çalışmalara katkı sağlamak amacıyla, Düzce ilinde 2018-2019 yıllarında yürütülmüştür. Çalışma kapsamında bazı kaynaklar esas alınarak, ülkemizde ve Batı Karadeniz alt flora bölgesinde tarım ve tarım dışı alanlarda zararlı oldukları için istenmeyen ancak tıbbi değeri olan yabancı ot türleri belirlenmiştir. Araştırma sonucunda ülkemizde ve Batı Karadeniz Bölgesinde bulunan tıbbi yabancı otların tüketilen bitki aksamı, içerdiği tıbbi maddeler, tıbbi etkisi ve kullanım alanları ile ilgili bilgiler sunulmuştur. Sonuç olarak, ülkemizdeki 84 tıbbi yabancı ot türünden 57 tanesinin Batı Karadeniz alt bölgesinde bulunduğu ve 18 türün zehirli bitki olduğu ortaya çıkmıştır. Daha çok Asteraceae ve Cyperaceae familyalarında yer alan bu türler tıbbi olarak en fazla üroloji, dermatoloji, dahiliye ve romatoloji alanlarında kullanılmaktadır. Bu yabancı otların tıbbi amaçlı kullanımlarında daha dikkatli olunması önerilmektedir

    Avrupa-Sibirya (Euro-Siberian) Flora Alanının Batı Karadeniz Alt Bölgesi (Euxine)’nde Bulunan Tıbbi Yabancı Ot Türleri

    No full text
    Bitkilerin tedavide kullanımları insanlık tarihiyle birlikte başlamış olup, modern tıpta kullanılan pek çok ilaç bitkilerden elde edilmektedir. Bu araştırma, halk sağlığı başta olmak üzere tıbbi bitkiler ile ilgili çalışmalara katkı sağlamak amacıyla, Düzce ilinde 2018-2019 yıllarında yürütülmüştür. Çalışma kapsamında bazı kaynaklar esas alınarak, ülkemizde ve Batı Karadeniz alt flora bölgesinde tarım ve tarım dışı alanlarda zararlı oldukları için istenmeyen ancak tıbbi değeri olan yabancı ot türleri belirlenmiştir. Araştırma sonucunda ülkemizde ve Batı Karadeniz Bölgesinde bulunan tıbbi yabancı otların tüketilen bitki aksamı, içerdiği tıbbi maddeler, tıbbi etkisi ve kullanım alanları ile ilgili bilgiler sunulmuştur. Sonuç olarak, ülkemizdeki 84 tıbbi yabancı ot türünden 57 tanesinin Batı Karadeniz alt bölgesinde bulunduğu ve 18 türün zehirli bitki olduğu ortaya çıkmıştır. Daha çok Asteraceae ve Cyperaceae familyalarında yer alan bu türler tıbbi olarak en fazla üroloji, dermatoloji, dahiliye ve romatoloji alanlarında kullanılmaktadır. Bu yabancı otların tıbbi amaçlı kullanımlarında daha dikkatli olunması önerilmektedir

    Status of invasive alien plants included in EPPO Lists in Turkey

    No full text
    Turkey is one of the richest areas in the middle latitudes in terms of plant diversity. It has approximately 12 000 plant species and a great number of new species are being added each year. However, invasive alien species have not yet been fully considered in Turkey and only two plant species are in Turkey's quarantine list (Arceuthobium spp. and Eichhornia crassipes). EPPO is an intergovernmental organization responsible for cooperation in plant protection in the European and Mediterranean region and maintains the A1 and A2 Lists of pests recommended for regulation (A1 species are absent from the EPPO region, A2 species are present but of limited distribution), the List of Invasive Alien Plants, the Observation List of invasive alien plants and the Alert List. Eichhornia crassipes, Heracleum persicum, Heracleum sosnowskyi, Ludwigia peploides, Polygonum perfoliatum and Solanum elaeagnifolium are among the species which were recorded in Turkey and are included in the EPPO A2 List. Species recorded in the EPPO List of invasive alien plants which are present in Turkey are: Acroptilon repens, Ailanthus altissima, Ambrosia artemisiifolia (= A. elatior), Carpobrotus edulis, Cortaderia selloana, Cyperus esculentus, Paspalum distichum (= P. paspalodes), Oxalis pes-caprae and Sicyos angulatus. Azolla filiculoides and Rhododendron ponticum are listed in the EPPO Observation List of Invasive alien plants and Miscanthus sinensis, listed in the EPPO Alert List, are also recorded in the Turkish flora. © 2015 OEPP/EPPO

    The Past, Present and Future of Weed Problems in the Lentil (Lens culinaris Medik.) Production in Turkey: Şanlıurfa Province Example

    No full text
    Mercimek, Güneydoğu Anadolu Bölgesinde kuru tarım yapılan alanlarda, buğday veya arpa ile münavebe yapılarak yetiştirilmektedir. Bu çalışma, mercimek üretim alanlarında bulunan yabancı ot türlerinin belirlenmesi amacıyla, Şanlıurfa ilinde yürütülmüştür. Yabancı ot türlerinin yaygınlık ve yoğunluklarının belirlenmesi amacıyla, 2014 yılında 70 mercimek tarlasında survey yapılmıştır. İncelenen tarlalardaki en yaygın türler %64,29, 55,71, 51,43, 50,00, 45,71 ve 44,29 oranlarıyla; Sinapis arvensis L. (yabani hardal), Avena sterilis L. (yabani yulaf), Cephalaria syriaca (L.) Schrader (pelemir), Triticum aestivum L. (kendi gelen buğday), Galium aparine L. (dilkanatan) ve Vaccaria hispanica (Mill.) Rauschert (arap baklası) olarak sıralanmıştır. Çalışma yapılan tarlalarda yaygın ve yoğun olmamasına rağmen bazı geofit ve endemik türlere de rastlanılmıştır. Bölgede daha önce yapılan çalışmalarla kıyaslandığında, yabancı ot türleri ile bu türlerin yaygınlık ve yoğunluklarında önemli düzeyde değişiklikler olduğu belirlenmiştir. Bu değişikliklerin bölgede sulanan alanların artmasından sonra bitki deseninin ve üretim şeklinin değişmesiyle birlikte, herbisit kullanımı başta olmak üzere bazı tarımsal uygulamaların değişmesi gibi nedenlerle gelecekte daha da artacağı tahmin edilmektedir.Lentil is grown in dry areas in Southeastern Anatolia Region in Turkey by rotating with wheat or barley. This study was carried out in the Şanlıurfa province to determine the weed species and their densities in lentil fields. To determine weed prevalence and densities, 70 lentil fields were surveyed in 2014. The most prevalent species were ranked as; Sinapis arvensis (wild mustard), Avena sterilis L. (sterile oat), Cephalaria syriaca (L.) Schrader (Syrian cephalaria), Triticum aestivum L. (volunteer wheat), cleavers (Galium aparine L.) and Vaccaria hispanica (Mill.) Rauschert (cow soapwort) with the rates of 64.29, 55.71, 51.43, 50.00, 45.71 and 44.29%. Some geophytic and endemic species were also recorded in the area, although they were not high distribution and density. Compared with previous studies in the region, the weed species, the prevalence and intensity of these species have been changed significantly. It is predicted that these changes will increase further in the future in consequence of change in the crop and cropping pattern after the increase of irrigated areas and also chance in some agricultural practices, especially the use of herbicides
    corecore