5 research outputs found

    THE EFFECT OF SOCIO-ECONOMIC AND FINANCIAL DEVELOPMENT ON TAX GAP: A REGIONAL ANALYSIS

    Get PDF
    Vergi idaresinin vergi toplamada etkinliği ve mükelleflerin vergiye gönüllü uyumunun ölçümünde bir gösterge olarak kullanılan vergi açığı, maliye literatürüne özellikle son yıllarda girmiş, dikkat çeken bir kavram olarak yer almaktadır. Tahsil edilen toplam vergi miktarı ile tam vergi uyumu altında tahsil edilecek toplam vergi gelirleri arasındaki fark olan vergi açığı kavramını, Türkiye’de il bazında sosyoekonomik ve finansal gelişmişlik boyutuyla ampirik olarak incelemek bu çalışmanın ana amacını oluşturmaktadır. Elde edilen bulgularda sosyo-ekonomik faktörlerin finansal gelişmişlik düzeyinden daha etkili bir şekilde vergi açığının azaltılmasında etkili olduğu tespit edilmiştir.The tax gap used as an indicator in tax collection of the tax administration and the taxpayer compliance_x000D_ measurement of taxpayers is a noteworthy concept becoming to an end-use according to the financial_x000D_ literature. The main concept of taxation is to be socio-economic and financial development in some_x000D_ provinces in Turkey. In the obtained findings, it has been determined that socio-economic factors are_x000D_ more effective in reducing the tax deficit than the financial development level.The tax gap used as an indicator in tax collection of the tax administration and the taxpayer compliance measurement of taxpayers is a noteworthy concept becoming to an end-use according to the financial literature. The main concept of taxation is to be socio-economic and financial development in some provinces in Turkey. In the obtained findings, it has been determined that socio-economic factors are more effective in reducing the tax deficit than the financial development level

    Examination Of Unemployment In Turkey Within The Frame Of Chain Reaction Theory (1965-2010)

    No full text
    Bu çalışmanın amacı, işsizliğin hareketini açıklama konusunda alternatif bir teori olan işsizliğin Zincirleme Reaksiyon Teorisizni (Chain Reaction Theory, CRT) incelemek ve Türkiye üzerine ampirik bir uygulamasını gerçekleştirmektir. Bu kapsamda ilk olarak hakim makro işgücü piyasası literatürünü meydana getiren Sürtünmesiz Denge Görüşü (Frictionless Equilibrium View) ile Histerisis hipotezi teorik açıdan ele alınmaktadır. Daha sonra hakim literatürün eksikliklerine karşı ortaya atılan işsizliğin Zincirleme Reaksiyon Teorisi (ZRT) incelenmektedir. ZRT, gecikmeli intibak süreçlerinin sistem içindeki işleyişi üzerine inşa edilmiş bir teoridir. Böylece, işgücü piyasasındaki dinamik yapılar ve bu dinamik yapıların karşılıklı etkileşimleri çok denklemli dinamik modeller ile incelenebilmektedir. Ayrıca, hakim literatür içerisinde yer alan bazı zorlayıcı kısıtlamalar da eleştirilmektedir. Böylece, sermaye stoku ve çalışabilir nüfus gibi birikimli artış gösteren değişkenlerin (growth variables), işsizlik üzerindeki etkileri önsel bir kısıtlama getirilmeden incelenebilmektedir. ZRTzde gecikmeli intibak süreçleri dikkate alındığı için geçici ve kalıcı şokların işgücü piyasası üzerindeki etkilerine odaklanılabilmektedir. ZRT ile ilgili ampirik çalışmalarda kullanılan tahmin yönteminin çeşitli eksiklikleri nedeniyle, tarafımızdan Pesaran, Shin ve Smith (2001) önerdiği Sınır Testi ve ADRL tahmin yöntemine dayanan alternatif bir tahmin yöntemi önerilmektedir. 1965-2010 yıllarını kapsayan bu çalışmada, Türkiye işgücü piyasası için ZRT kapsamında kurulan modelin tahmininde tarafımızdan önerilen tahmin yöntemi kullanılmaktadır. Elde edilen bulgular, Türkiye işgücü piyasasındaki intibak süreçleri kaynaklı kalıcılıkların, işsizlik üzerinde etkili olduğunu göstermektedir. Ayrıca, sermaye stokunun işsizlik oranının hareketini etkileyen önemli bir değişken olduğu görülmektedir.The objective of this study is to theoretically examine the Chain Reaction Theory, an alternative theory in explaining unemployment movement, and to perform an empirical implementation over Turkey. To serve this purpose, to start with, Frictionless Equilibrium View and Hysteresis Hypothesis, which constitute the macro labour mainstream literature, have been dealt with in a theoretical manner. Subsequently, Chain Reaction Theory (CRT), proposed against the deficiencies of the mainstream literature, will be examined. CRT is a theory built upon the functioning of the lagged adjustment process within the system. Hence, dynamic structures in the labour market and the interaction of the dynamic structures will be able to be studied via multi-equation dynamic models. Besides, some stringent restrictions in the mainstream literature are criticized. Thus, the effect of such growth variables as capital stock and working-age population on unemployment could be investigated without a prior restriction. Since lagged adjustment processes are taken into consideration in CRT, the effects of temporary and permanent shocks on labour market could be concentrated on. Due to the various deficient points of estimation methods used in empirical studies with CRT, an alternative estimation method, based on Bound Test and ADRL proposed by Pesaran, Shin ve Smith (2001), has been put forward. Covering the periods of 1965-2010, this study employs the estimation method proposed by the author in estimating the model established within the scope of CRT for the labour market in Turkey. Findings obtained indicate that persistence based on adjustment processes in the labour market of Turkey has an effect on unemployment. Besides, findings reveal that capital stock is a significant variable with an effect on the rate of unemployment

    Life Insurance and Income Elasticity, Master of Science

    No full text
    Ülke ekonomisinin gelismesinde büyük önemi olan hayat sigorta dalındaki talep yapısının belirlenmesinin önemli oldugu düsünülmektedir. Bu nedenle çalısmada hayat sigortasının talep yapısı incelenmis olup gelir esnekliginin hesaplanması amaçlanmıstır. Çalısmada öncelikle talebi etkiledigi düsünülen degiskenler belirlenmis bunun ardından talep modelinde kullanılması düsünülen degiskenler ile hayat sigortası talebi arasındaki iliskinin varlıgı korelasyon çözümlemesiyle incelenmistir. Bunu takiben talep modelinin tahminine geçilmis ve tahmin yöntemi olarak Klasik En Küçük Kareler(KEKK) tahmin yöntemi kullanılmıstır. Tahmin neticesinde gelir, enflasyon, finansal gelisme ve egitim degiskenlerinin hayat sigortası talebini açıklama gücüne sahip degiskenler oldugu tespit edilmistir. Hayat sigortası talebinin gelir esnekligi katsayısı 1.92 olarak hesaplanmıstır.It is suggested that the determination of the demand structure in the field of life insurance, which has great importance in the development of national economy, has significance. Basing on this, in this study the demand structure life insurance is analyzed and the calculation of income elasticity is aimed. In study, initially, the variables considered as affecting such demand has been determined; then, the existence of the relation between the variables that has been considered to be used in demand model and the life insurance demand has been examined through correlation analysis. Following this, the estimation of demand model has been made and Least Squares Method (OLS) has been applied as estimation method. As a result of estimation, it is determined that variables of income, inflation, financial development and education have validity to explain the demand of life insurance. The coefficient of income elasticity of life insurance demand has been taken as 1.92

    The Factors Affecting the Late Marriage and Gender Differences

    No full text
    Son yıllarda sosyal hayatta yaşanan dönüşüm ve bireyselleşme ile Türkiye’de ortalama ilk evlilik yaşının yükseldiği görülmektedir. Bireylerin evliliği ertelemesi, toplumun temel yapıtaşı olan aile kurumunun devamının sağlanması işlevini sarsmaktadır. Bu çalışmada Türkiye’de evliliği erteleme ya da geç evlenme sorunu olarak adlandırılan bireylerin evlenme yaşını öteleyen faktörlerin etkisi ve cinsiyet bakımından farklılığı, yaşam analizi ile incelenmiştir. Bu çerçevede TÜİK AYA 2016 verileri içerisinde yer alan temel sosyo-ekonomik ve evlilik karar ölçeklerinden yararlanılmış olup, ortalama evlilik yaşının yükselmesinde etkisi olan faktörler Cox regresyon modeli üzerinden araştırılmıştır. Çalışmada elde edilen bulgular literatürdeki diğer çalışmalarla uyumlu olup, özellikle kadınların bireyselleşmeye daha eğilimli olduğu ve dolayısıyla bunun evliliği erteleme üzerinde olumsuz etkileri olduğunu işaret ettiği söylenebilir. Buna karşılık erkeklerin tutumlu ve az çalışma saati olan eş ile ve kadınların ise cömert ve kendini eşin ailesine ezdirmeyen eş adayı ile karşılaşmış olmaları bireylerin evliliği erteleme riskini düşürdüğü görülmüştür. Bu aynı zamanda, Türkiye’deki geleneksel aile yapısının korunduğunun bir göstergesi olarak yorumlanabilir

    İlk Evlilik Süresini Etkileyen Faktörlerin Yaşam Analizi: Türkiye Örneği

    No full text
    Küreselleşme ve teknolojik gelişmeler toplumsal yapının değişmesine ve dönüşmesine neden olmaktadır. Bu değişim ve dönüşüm, toplumsal yapının en küçük birimi olan aile yapısını da etkilemektedir. Buna bağlı olarak en belirgin etki, boşanma sayılarındaki artışlarda gözlemlenmektedir. Bu durum ailenin, nüfusun yenilenmesi, kültürün gelecek nesillere aktarımı vb. görevlerini yerine getirmesini olumsuz etkilemektedir. Bu bağlamda aile yapısının devamlılığına engel olan faktörlerin belirlenmesi önemli hale gelmiştir. Bu nedenle bu çalışmada Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Aile Yapısı Araştırması 2016 verileri kullanılarak; Türkiye’de boşanmayı etkileyen faktörler yaşam analizi ile araştırılmıştır. Gelir, eğitim, yaşanılan yer ve çocuk sahibi olma gibi faktörlerin boşanma üzerindeki etkileri incelenmiş, aynı zamanda internetin ve internet kullanımı ile yaygınlaşan kumar ve bahis oyunları oynanmasının evlilik yaşamı üzerindeki olumsuz etkisine değinilmiştir
    corecore