Visualizing multiple organ failure: a method for analyzing temporal and dynamic relations between failing systems and interventions

PubMe

Lyophilised medial meniscus transplantations in ACL-deficient knees: a 19-year follow-up

The treatment of meniscal tears has changed since the early 1980s. Meniscus transplantation emerged as a treatment option during that period. This study aims to present the long-term results of the first lyophilised meniscus allograft transplants in Turkey. Between 1990 and 1992, four transplants of the medial meniscus combined with anterior cruciate ligament (ACL) reconstruction were performed on patients with a history of medial meniscectomy and anterior knee instability at our institution. For all patients who underwent meniscus lyophilised allograft transplantation and revision ACL reconstruction, clinical outcomes were evaluated over a mean period of 19 years of postoperative follow-up by clinical assessment, Tegner score, Lysholm score, Knee Society Score, radiography and magnetic resonance imaging (MRI). The median value of Tegner score was 3 before index surgery and 2.5 at year 19 postoperatively. The median value of Lysholm score was 60.5 before index surgery and 62.5 at year 19. All of the patients had Outerbridge grade IV osteoarthritis by X-ray examination at year 19. Successful meniscus transplantation depends on many factors. This study examines the effect of allografts on these factors and describes experiences with lyophilised allografts in four male patients. IV

Comparison of sagittal plane realignment and reduction with posterior instrumentation in developmental low or high dysplastic spondylolisthesis

BACKGROUND CONTEXT: In situ fusion is the gold standard method of treatment of spondylolisthesis. There is no study in the literature evaluating the effect of sagittal contour realignment on clinical outcomes in comparison with the addition of anterior slippage reduction. PURPOSE: The correction of sagittal plane vs. reduction with instrumentation in the patients with low or high dysplastic spondylolisthesis. STUDY DESIGN/SETTING: A prospective randomized study in patients treated with the same surgical team at the same center. PATIENT SAMPLE: 40 patients, 20 with low and 20 with high dysplastic spondylolisthesis (mean age: 33.1±10.6; average follow-up: 37.9±11.9 Mo.). OUTCOME MEASURES: The extent of displacement, lumbosacral angle values, lumbar sagittal contours, correction rates, JOA scores, SRS-22 questionnaire were evaluated preoperatively, postoperatively, and at the final visit. Fusion rates, complications and quality of fusion were recorded. METHODS: 4 groups of patients were generated. Only posterolateral fusion, neural decompression, and sagittal plane correction with posterior instrumentation using 3rd generation instrumentation system transpedicular screws was accomplished in 20 patients (low dysplastic: 10 patients, high dysplastic: 10 patients). Additional reduction of anterior slippage was done in the remaining 20 patients (low dysplastic: 10 patients, high dysplastic: 10 patients). RESULTS: No statistically significant difference was found between low vs. high dysplastic patients and between patients with sagittal contour realignment vs. patients with additional anterior slippage reduction (p>0.05). The correction rates for displacement were statistically similar at the final visit. Postoperative and final JOA and SRS scores were similar between in situ fusion and reduction groups (p>0.05). A solid fusion mass of 77.5 % was achieved in both groups. CONCLUSIONS: A high percentage of fusion was achieved with posterolateral in situ fusion with or without reduction; and an additional reduction procedure did not have a statistically detectable impact on clinical outcomes. Successful fusion and neural decompression were the most important parameters that have an impact on clinical outcomes in patients with developmental spondylolisthesis, irrespective of the extent of preoperative displacement and the type of listhesis

Egemenlik Kavramı ve Siyasi Düşünürler

Egemenlik kavramı, ortaya çıktığı tarihten günümüze kadar devlete ilişkin en önemli konularından biri olarak siyaset biliminde ve kamu hukukunda merkezî bir yer işgal etmiştir. Devletin kurucu unsurlarından biri olan egemenlik, modern devlet ile birlikte Avrupa’da ortaya çıkmıştır. Önce mutlak monarşiler biçiminde fiilen beliren egemenliğin bir kavram haline dönüşmesinde Machiavelli, Bodin, Hobbes ve Rousseau gibi önemli siyaset düşünürlerinin etkisi büyüktür. Egemenlik ortaya çıktığı tarihten günümüze kadar aynı kalmamış, tarihsel süreçte yaşanan gelişmeler kavramın dönüşmesine neden olmuştur. Başlangıçta kaynağının Tanrı’da olduğu düşünülen egemenlik, aşkın bir kavram olarak değerlendirilmiştir. Zaman içinde tanrısal bağlarından kopmuştur. Önce laik bir nitelik kazanan kavram ardından demokratik bir kimliğe bürünmüştür. Çalışmada egemenlik kavramının farklı boyutları ve tarihi süreç içerisinde değişen anlamı, siyasi düşünürlerin görüşleri etrafında incelenmiştir. Kavramın aşkın ve metafizik niteliğinin halen devam ettiği sonucuna ulaşılmıştır

Surgical Excition of Spinal Intradural Meningiomas through a Single-Sided Minimally Invasive Approach: Key-Hole Laminotomy

Study DesignEight patients who underwent surgery through a single-sided keyhole laminotomy due to intradural extramedullary (IDEM) meningiomas were retrospectively investigated.PurposeTo present the surgical outcomes of single-sided keyhole laminotomies aimed to excise large ventral IDEM spinal cord menengiomas.Overview of LiteratureLess invasive procedures, such as laminotomies and osteoplastic laminotomies, have been previously described in the literature, but an approach that interferes with spinal stability to an even lesser extent would be more desirable.MethodsTumors were removed through a slit-like space between the dura and spinal cord without retraction of the spinal cord. The neurological conditions of patients were evaluated pre- and postoperatively with the Nurick grading system. Pathologic subtypes, preoperative symptom duration, tumor location on the sagittal and axial planes, and the percentage of tumor occupying the intradural space were investigated. On follow-up, magnetic resonance imaging was conducted to evaluate whether the tumor had recurred.ResultsAll tumors were localized either ventrally or ventrolaterally. Of the spinal menengiomas, four were cervical and four were thoracic. All lesions were completely excised, and the neurological condition improved in six patients. The remaining two patients already had preoperative Nurick grades of 0, and this score was maintained postoperatively. Neither kyphotic changes nor instability developed in any patient during the follow-up period.ConclusionsTotal resection of anterior and anterolateral IDEM menengiomas, without introducing new neurological deficits, can be performed by an isolated posterior approach through a single-sided keyhole laminotomy. However, this approach should be applied cautiously and with a thorough understanding of its limitations

Akademik Serbest Zaman ve Rekreasyon Araştırmaları

Kitap (Açık Erişim)Akademik Serbest Zaman ve Rekreasyon Araştırmaları kitabı, ülkemizde gelişim gösteren rekreasyon ve serbest zaman alanında akademik gelişmeleri temel alan konuları içerisinde barındırmaktadır. Konu içeriği bakımından ciddi serbest zaman, rekreasyon uzmanlığı kavramı, serbest zaman kullanımı, serbest zaman faaliyetlerine katılımın önündeki engelleri, e-spor faaliyetlerinin rekreasyon açısından değerlendirilmesini, kentsel rekreasyon alanlarının şehir pazarlamasındaki önemini, rekreasyon pazarlaması ve şehir markalaşması konularını ele almaktadır

Diabetic ketoacidosis as the presenting manifestation of pancreatic adenocarcinoma with cystic features

AbstractThe common presenting symptoms of pancreatic cancer are abdominal pain, weight loss, and jaundice. Pancreatic adenocarcinoma presenting with diabetic ketoacidosis is a very rare emergent clinical condition. However, pancreatic ductal cystadenocarcinoma presenting with diabetic ketoacidosis was not reported. We describe a 60-year-old man with pancreatic cystadenocarcinoma presenting with diabetic ketoacidosis as the initial manifestation. It must be kept in mind that in diabetic ketoacidosis cases, the precipitating factor may be pancreatic ductal cystadenocarcinoma

International Congress of Emerging Trends in Tourism (ICETT 2021)

Kitap (Açık Erişim)Son dönemde dünyanın birçok bölgesinde meydana gelen değişimler, olumlu ve olumsuz yönleri ile turizm hareketlerini kolaylıkla yönlendirmektedir. Covid-19 Salgını bu durumun son örneklerinin başında gelmekte ve halen sonuçları tam olarak bilinememektedir. Yeni normal olarak ifade edilen dünya düzeninde turizm işletmeleri yönetimi, turizm pazarlaması, turizm yatırımları, turizm faaliyetine yönelik işbirliği olanakları, turistik tüketici eğilimleri, turizm eğitimi, turizm planlaması ve politikaları alanlarında gelişmeler ve değişimlerin ortaya çıkması kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu muhtemel değişimler ve gelişmeler, mevcut alan araştırmalarına ek olarak yeni yaklaşımların, teorilerin ve incelemelerin geliştirilmesini gerekli kılmaktadır. Giderek artan rekabet ortamında, turizm sektöründeki uygulamaların da yapılan araştırma çalışmaları ile uyumlaştırılması ve geliştirilmesi önemli bir süreçtir. Bu bağlamda, 30 Eylül - 02 Ekim 2021 tarihleri arasında, Necmettin Erbakan Üniversitesi Turizm Fakültesi ev sahipliğinde, Konya Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle, tarihi ve kültürel değerleri ve gelişmiş alt ve üst yapı donanımlarıyla öne çıkan, kadim şehrimiz Konya’da “Uluslararası Turizmde Yükselen Eğilimler Kongresi ” isimli Uluslararası bir kongre gerçekleşmiştir. Bu kongrenin, turizm endüstrisine yönelik yeni pazarlama, organizasyon, işbirlikleri, gelişen ve dönüşen teknolojik yaklaşımlar, farklılaşan tüketici eğilimleri ve yeni oluşumların tartışılacağı bir bilimsel platform olmuştur. Bu kongreye ait özet bildirilerin yer aldığı kitab açık erişim olarak sunulmuştur

FACULTY OF SPORTS SCIENCES STUDENTS’ LEARNING LEVELS OF THE PRACTICAL COURSES DURING THE PANDEMIC PERIOD

This research was carried out to analyze the attitude and learning levels of the Faculty of Sport Sciences students related to the practical courses lectured in distance education due to the isolation days. This research was taught to examine the attitudes of the sports sciences faculty coaching education department towards the applied lessons taught in distance education from the meal isolation days. The sample group of the study included totally 460 students including 233 females and 227 males studying at the Sport Sciences Faculties of universities in 2020-2021 Academic Year. The demographic properties of the students participating into the study such as the variables of gender, grade and department were recorded. Furthermore, 4 questionnaire questions with "yes” or "no" answers prepared by the researcher and a 10-item questionnaire for questioning the students' attitudes towards learning in practical courses lectured in distance education were created. The statistical values were calculated in SPSS program. The arithmetic average and standard deviation values of the obtained data were calculated. The Chi-Square Test (x2) was performed to determine whether the department and grade variables had a significant effect upon the answers given to the attitude questions. In conclusion, it was determined that the practical courses lectured in distance education in Faculty of Sports Sciences negatively affected the learning levels of students during the pandemic caused by the Covid-19 virus.   Article visualizations

The effect of periosteum on the union of the autoclaved bone graft-host bone: Experimental study in rabbits

Amaç: Bu çalışmada tavşan radius kemiğinden alınan otolog segmenter kemik greftinin otoklavda bekletilerek intramedüller tespitle alındığı yere tekrar yerleştirilmesi ve periost dokusu ile bütünleşmesinin iyileşmeye etkisi incelendi. Gereç ve yöntemler: On altı erişkin tavşanda sol radiusun orta bölümünden 15 milimetre uzunluğunda kemik parça çıkarıldı. Çıkarılan kemikler 120 °C’de 15 dakika otoklavize edildi ve intramedüller Kirschner telleriyle yerine tekrar tespit edildi. Tavşanlar iki eşit gruba ayrıldı ve birinci gruptaki sekiz tavşanın greft-alıcı kemik birleşim bölgesi periost flebiyle örtülürken, ikinci gruptaki diğer sekiz tavşanın greft-alıcı kemik birleşim bölgesinde periost dokusu kullanılmadı. Cerrahi işlem sonrası 2, 4, 6. ve 8. haftalarda düz grafiler çekildi. Sekizinci haftanın sonunda elde edilen radyolojik bulgular Yang’ın modifiye radyolojik sayılama yöntemiyle değerlendirildi. Bulgular: Radyolojik bulgular 8. haftada birinci grupta (ort. 10.94) ikinci gruba (ort. 6.06) göre daha fazla kallus dokusuyla, daha erken ve daha fazla iyileşme elde edildiğini gösterdi. Fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p=0.04, <0.05). Sonuç: Periost yaması kolay uygulanabilen ve greftalıcı bölgenin iyileşmesini hızlandıran biyolojik bir dokudur. Periost yama tekniği greft-alıcı kemik bölgesinin iyileşmesinde etkili bir yöntemdir ve bu teknik, yapısal allogreftlere uygulanmaya değer bulunmuştur