2 research outputs found

    BNP levels and right-left ventricular diameter ratio of pulmonary CT in association with mortality in patients with acute pulmonary embolism

    No full text
    Bu çalışmada amaç prospektif olarak acil serviste akut pulmoner emboli kesin tanısı alan hastaların bilgisayarlı tomografi pulmoner anjiyografi (BTPA)'de sağ-sol ventrikül çapı oranları, serum brain natriüretik peptid (BNP) düzeyleri, demografik verilerinin mortalite ile olan ilişkisi değerlendirmektir. Yöntem: Çalışmamıza 01/2015-06/2015 tarihleri arasında Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Acil Servisine 18 yaş üstü yetişkin, gebe olmayan, konjestif kalp yetmezliği olmayan, pulmoner CT angiografi ile pulmoner emboli kesin tanısı alan ve pulmoner emboli tanısı almayan hastalar dâhil edildi. Çalışmaya toplamda 80 hasta dâhil edildi. Hastaların 45'i konjestif kalp yetmezliği olmayan ve pulmoner BT angiografi ile kesin pulmoner emboli tanısı alan hastalardan oluşmaktadır. 35'i ise konjestif kalp yetmezliği olmayan pulmoner BT angiografi ile pulmoner emboli tanısı almayan kontrol grubundan oluşmaktadır. Bilgisayarlı tomografi pulmoner anjiyografi (BTPA)'de sağ-sol ventrikül çap oranları ölçümü; ENLİL-HIS versiyon 3.0 hastane bilgi yönetim sistemi (HBYS) sistemi PACS sistemindeki görüntülerden aynı uzman radyolog tarafından ölçüm teknikleri kullanılarak yapılmıştır. Ölçümler tez kapsamındaki olguların pulmoner BT angiografisinde ventrikül kısa çapının en büyük olduğu kesitte sağ ve sol ventrikülün kısa çapı ölçülerek yapılmıştır. Elde edilen verilerin oranları kayıt altına alınmıştır. Serum BNP (brain natriüretik peptit) düzeyi 01.01.2015-31.06.2015 tarihleri arasında Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Acil Servisi'ne başvuran hastalarda değerlendirmeler sonucunda akut pulmoner emboli tanısı alan ve almayan hastalardan inceleme esnasında rutin tetkiklerden (hemogram, glukoz, üre kreatinin, alt, ast, sodyum, potasyum, kan gazı, troponin, ckmb, pt, ptt) arta kalan serumlardan çalışılmıştır. Kan serum örnekleri Hettich Rotina 46R (Hettich Zentrifugen, Tuttlingen, Almanya) marka soğutmalı santrifüj cihazında 4000 devir/dakika hızda 10 dakika santrifüj edilerek serumlar ayrıldı ve ayrılan serum numuneleri buzdolabında -80 °C' de örnekler çalışılıncaya kadar saklandı. iii Serum örneklerinde; İnsan BNP parametresi ELISA yöntemi ile çalışılmıştır. Kan numuneleri Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi biyokimya laboratuvarında biyokimya uzmanı tarafından çalışılmıştır. Bulgular: Pulmoner emboli hastalarının ortalama BNP değeri 14,27±14,90 ng/L iken kontrol grubunda yer alan hastaların ortalama BNP değeri 10,71±3,78 ng/L olarak belirlenmiştir. Mann-Whitney U testi sonucuna göre pulmoner emboli grubunda yer alan hastalar ile kontrol grubunda yer alan hastaların BNP değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır ( p=0,446>.... = 0,05). Pulmoner emboli hastalarının sağ ventrikül çapının sol ventrikül çapına oranının ortalama değeri 1,32±0,36 iken kontrol grubunda yer alan hastaların ortalama sağ ventrikül çapının sol ventrikül çapına oranı 0,84±0,18 olarak belirlenmiştir. Pulmoner emboli grubunda yer alan hastalar ile kontrol grubunda yer alan hastaların sağ ventrikül çapının sol ventrikül çapına oranı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık vardır. Sonuç: BNP'nin plazma konsantrasyonu, akut miyokardiyal infarktüs, dilate kardiyomiyopati valvuler kalp hastalığı olan hastalarda, pre-diyaliz aşamasındaki böbrek yetersizliğinde ve diyaliz yapılan hastaların hemen hepsinde, kardiyak disfonksiyona neden olan tüm hastalıklarda artmaktadır. Pulmoner emboli tanısı alan hastalarla kontrol grubunun BNP düzeyi karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmamıştır. Görüldüğü gibi BNP akut pulmoner emboliye spesifik bir hormon olmadığı tesbit edilmiştir. Ayrıca çalışmamızda pulmoner emboli hastaları ile kontrol grubunda yer alan hastaların sağ ventrikül çapının sol ventrikül çapına oranı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmıştır. Anahtar Kelimeler: Akut pulmoner emboli, BNP düzeyi, pulmoner BT de sağ-sol ventrikül çapı oranıIn this study, we aimed to prospectively assess the relations between mortality, right-left ventricle diameter ratio on computed tomography pulmonary angiography (CTPA), serum brain natriuretic peptide (BNP) levels and demographic data in patients with definitive diagnosis of acute pulmonary embolism in emergency service. Method: We included patients applied to Necmettin Erbakan University Meram Medical Faculty Emergency service between 01/2015-06/2015 that were over 18 years old adults, non-pregnant, with no congestive heart failure and definitively diagnosed as pulmonary embolism with pulmonary CT angiography. A total of 80 patients were included to this study. 45 of these patients were composed of patients without congestive heart failure and were definitively diagnosed as pulmonary embolism with pulmonary CT angiography and the remaining 35 were the control group patients without congestive heart failure and were not diagnosed as pulmonary embolism with pulmonary CT angiography. Computed tomography pulmonary angiography (CTPA) right-left ventricle diameter ratio measurements were done by the same radiologist with same measurement techniques on ENLIL-HIS version 3.0 hospital information management system (HIMS) PACS images. Measurements were done by measuring the right and left ventricle small diameter on the pulmonary CT angiography slides that the ventricle small diameter is the largest. Acquired data were recorded. Serum BNP (brain natriuretic peptide) levels were measured on the leftover serum (from routine investigations such as hemogram, glucose, urea, creatinin, alt, ast, sodium, potassium, blood gas, troponin, ck-mb, pt, ptt) of the patients applied to Necmettin Erbakan University Meram Medical Faculty Emergency service between 01/2015-06/2015 and diagnosed or not diagnosed as acute pulmonary embolism. Blood serum samples were centrifuged with Hettich Rotina 46R (Hettich Zentrifugen, Tuttlingen, Germany) cooling v centrifuge device at 4000 rpm for 10 minutes to separate the serum and the serum samples were stored at -80 °C until they were used. Human BNP parameters were studied with ELISA method on serum samples. Blood samples were studied in Necmettin Erbakan University Meram Medical Faculty Biochemistry Laboratory by biochemistry specialists. Findings: Mean BNP level of pulmonary embolism patients was observed as 14,27±14,90 ng/L and this parameter was 10,71±3,78 ng/L for the control group patients. According to Mann-Whitney U test results; no statistically significant differences were found between BNP levels of pulmonary embolism patient group and control group ( p=0,446>...= 0,05). Mean right-left ventricle diameter ratio was 1,32±0,36 for pulmonary embolism patients and 0,84±0,18 for the control group. A statistical significance was found between right-left ventricle diameter ratios of pulmonary embolism patient group and control group. Results: BNP plasma concentrations could be increased in patients with myocardial infarcts, dilated cardiomyopathy, valvular heart diseases, pre-dialysis kidney failure and almost all of the patients applied with dialysis and all of the patients with diseases causing cardiac dysfunction. When the pulmonary embolism patient group and control group was compared; no statistical significance were detected regarding to BNP levels. Therefore we established that BNP is not a specific hormone for acute pulmonary embolism. In our study, we also detected a statistical significance between right-left ventricle diameter ratio parameters of control group and pulmonary embolism patient group. Key Words: Acute pulmonary embolism, BNP levels, right-left ventricle diameter ratio on pulmonary C

    Acil serviste pulmoner tromboembolili hastaların farklı puanlama araçları ile değerlendirilmesi

    Get PDF
    Amaç: Acil serviste pulmoner tromboemboli (PTE) tanısı alan hastaların mortalite ile demografik, klinik, laboratuvar ve skorlamaözellikleri arasındaki ilişkiyi araştırmak.Gereç ve Yöntem: Bu retrospektif çalışmada, 2012-2015 yılları arasında acil servise başvuran torasik bilgisayarlı tomografi (BT) veyapulmoner BT anjiyografisi ile PTE tanısı alan 166 hasta çalışmaya dahil edildi. Hasta grubu Grup I (sağ kalan) ve Grup -II (hayattakalmayan)olarak iki gruba ayrıldı. Hematolojik ve biyokimyasal laboratuvar parametreleri, laktat içeren arteriyel kan gazı değerleri vetüm hastaların klinik şiddeti MWS, PESI ve MEWS skorlama sistemleri kullanılarak değerlendirildi.Bulgular: Arteriyel oksijen basıncı (PaO2) ve laktat düzeyleri açısından, hasta grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farkbulundu. Grup II'de, PESI ve MEWS skorları Grup-I hastaları ile karşılaştırıldığında anlamlı olarak yüksek bulundu. Grup II hastalarındaMWS skoru daha yüksekti.Sonuç: Burada kullanılan parametreler ve skorlama araçları sayesinde, PTE olgularını tanılamayı amaçladık. PTE'nin bu bulgularınyardımıyla klinisyen tarafından daha erken teşhis edildiğinde, mortalite ve morbidite oranlarının azaltılacağını ve tedavinin dahaetkili olacağını düşünmekteyiz.Objective: To investigate the association between the mortality, and the demographic, clinical, laboratory and scoring features of thepatients diagnosed with pulmonary thromboembolism (PTE) in the emergency department.Material and Methods: This retrospective study included 166 patients diagnosed with PTE through thoracic computerized tomography(CT) or pulmonary CT angiography referred to emergency services between 2012 and 2015. The patients group was classifiedinto two groups as Group-I (survival) and Group-II (non-survival). Hematological and biochemical laboratory parameters, arterialblood gas values including lactate and the clinical severity of all patients were assessed using MWS, PESI and MEWS scoring systems.Results: In terms of arterial oxygen tension (PaO2) and lactate levels, a statistically significant difference was observed between thepatient groups (p0,043, p0.001) While PESI and MEWS scores were found to be significantly higher among in Group-II patients,compared to those in Group-I (for both, p0.001).Conclusion: Thanks to the parameters and scoring tools used, it is aimed at diagnosing and treating PTE cases earlier. . Based on thesefindings, we consider that the clinician’searly diagnosis of PTE by following the present manifestations and evaluating the course ofthe treatment will decrease the rates of mortality and morbidit
    corecore