7 research outputs found

    Polilaktik Asit Biyokompozitlerin Geliştirilmesi ve Mekanik Modellenmesi

    No full text
    Türkiye’de yerel madenler kullanılarak biyokompozit hammaddelerin üretilmesinin ön hazırlık araştırılması, yerel bilimsel imkanlar kullanılarak teknik özelliklerinin ve farklı sektörler için mekanik ürünleştirme kapasitesinin belirlenmesi tez kapsamında gerçekleştirilmiştir. Yapılan çalışmada kullandığımız Polilaktik Asitin camsı geçiş sıcaklığı (Tg) 65 ºC olup gevrek bir polimerdir. Perlit, silikat içerikli volkanik bir kaya olup, hızlıca ısıtıldığı zaman cevher formundaki hacminin 20 katına kadar genleşebildiği görülmektedir. Bu doktora tez çalışmasında, Polilaktik Asit ve farklı türde perlitleri karıştırıp yeni bir biyokompozit malzeme grubu üretilmiştir. Bu yeni malzeme grubundan mekanik bir ürün elde etmek için, biyokompozitlerin mekanik, reolojik ve termal özellikleri incelenmiştir. Araştırma esnasında, polilaktik asit, perlit ve kavak ağacı biyokompozitlerinin öncelikli olarak otomotiv ve züccaciye sektörleri için uygulama imkanlarının incelemesi hedeflenmiştir. Genleşmiş ve yarı işlenmiş formlardaki perlit numuneleri x-ışını floresans spektrometresi, x-ışını kırınımı, optik mikroskop, taramalı elektron mikroskobu, piknometre, Brunauer-Emmett-Teller yüzey alanı analizi, Fourier dönüşümlü kızılötesi spektroskopisi, ısıl kütle kaybı analizi ile test edilmiş ardından ekstrüderde polilaktik asit ve polilaktik asit+kavak ağacı talaşı ile farklı yüzde oranlarında karıştırılmıştır. Son olarak üretilen biyokompozit numuneler çekme testi, reometre, ısıl kütle kaybı analizi, diferansiyel taramalı kalorimetre ile karakterize edilip Mathematica yazılımı kullanılarak mekanik modelleme yapılmıştır. Bu sayede polilaktik asit+perlit malzemesi matematiksel ve deneysel anlamda karakterize edilmiştir. Çalışmanın bu iki yönlü karakterizasyonu literatüre kazandırılmıştır. Gelinen aşamada standart mikromekanik yarı deneysel modeller kullanılarak malzeme davranışını tahmin etmek mümkün olmadığından, modifiye edilmiş Guth hesaplama yöntemi geliştirilmiştir

    Characterization of perlite powders from Izmir, Türkiye region

    No full text
    Perlite is an amorphous volcanic glass-type rock which is collected in open mines in various parts of the world. In this study, eight different perlite samples, supplied from the mines located in the Bergama, Izmir region, were used. The perlite samples were structurally, morphologically, and mineralogically characterized via a wide range of analytical techniques such as Thermogravimetric Analysis (TGA), Fourier Transform Infrared Spectroscopy (FTIR), Brunauer-Emmett-Teller (BET) Surface Area Analysis, Optical Microscopy, Scanning Electron Microscopy (SEM), X-ray Diffraction (XRD), X-ray Fluorescence (XRF), and a liquid pycnometer. Platelet shaped-like structures were observed in the SEM analysis of the expanded perlites in contrast to the images of spongy or cracked expanded perlites reported in literature. The O-H bending and Si-O-Si vibrations (both asymmetric and symmetric stretching) of perlite structures were confirmed by FTIR. Highly amorphous phases with a rather low percentage of crystalline phases were observed by XRD. In the BET surface area analysis, expanded perlite materials exhibited higher surface area compared to unexpanded ones. A detailed characterization of perlite structures is essential as there is a significant potential to use these minerals in various biocomposite applications and it is useful to explain structure-property relationships in this class of materials

    Design and fatigue life comparison of steel and composite leaf spring

    Get PDF
    SAE 2012 World Congress and Exhibition; Detroit, MI; United States; 24 April 2012 through 26 April 2012It has been a significant challenge to reduce weights of the vehicles to satisfy the regulations that require development of environmentally-safe vehicles with low CO2 emissions. The conventional leaf springs, designed for the optimized performance together with safety factors, are made of steel. However, it is considered that the steel leaf springs are replaced by lighter ones in order to fulfill the specified requirements. Fiber reinforced composite materials with polymer based matrix offer a great potential for manufacturing leaf springs with lightweight, high mechanical and fatigue performance. Therefore, leaf spring manufacturers have great interest on those materials to replace steel parts with the composite ones and an increasing number of studies have been published in the literature in recent years. In this study, fiber reinforced composite compared with steel leaf springs based on endurance rig tests will be presented

    The effect of long-term exercise training on the blood glucose level and weight in alloxan administered mice

    No full text
    This study was to evaluate the effect of long-term exercise training on blood fasting glucose (BFG) level and weight in alloxan administered mice. Forty mice, Mus musculus species was alloxan administered by an intraperitoneal (i.p.) injection 3 times in two weeks intervals (200 mg/kg b.w.), and training program was administered by treadmill for 10 min 5 day/week and exercise period was prolonged for 2.5 min in a week. In the 8th week it was observed that sedentary male group BFG levels (172.3 mg/dl) were statistically significant higher than other groups (p < 0.05). Measurements at the end of the 10th week were showed that untrained sedentary group's BFG were found higher with statistically significant levels than trained groups (p < 0.05). Sedentary male group weight values were observed to be higher than other groups (p < 0.05). Long-term physical training has protective effects against chemically induced diabetes in mice

    Egzersizin Alloxanla Diyabet Yapılmış Farelerde Açlık Kan Şekerleri ve Vücut Ağırlıkları Üzerine Etkisinin Değerlendirilmesi

    No full text
    Amaç: Bu çalışmanın amacı egzersizin alloxanla diyabet yapılmış farelerde açlık kan şekerleri ve vücut ağırlıkları üzerine etkisinin değerlendirilmesidir. Gereç ve yöntem: 10 haftalık çalışma kapsamına 40 adet yaklaşık 2'şer aylık ve ortalama 25 gr canlı ağırlığında olan Mus musculus türü fareler (20 erkek, 20 dişi) denek olarak seçilerek 4 grup oluşturulmuştur. Her grupta 5 dişi ve 5 erkek olmak üzere guruplar; kontrol grubu, alloxan ve egzersiz gurubu, sadece egzersiz grubu ve sadece alloxan gurubu şeklinde ayrılmıştır. Çalışmada sadece alloxan gurubu ile alloxan ve egzersiz gruplarına birer hafta arayla her seferinde kilogram başına 200 mgr. olmak üzere % 9'luk çözelti ile alloxan enjeksiyonu intra peritonal olarak yapılmıştır. Egzersiz yaptırılan guruplara haftada 5 gün olmak üzere koşu bandında, ilk hafta günde 5 dakika (85.6 m.) ile başlanarak, her hafta süre 2.5 dakika artırılarak egzersize devam edilmiştir. Canlı ağırlıklar ve açlık kan şekerleri (kuyruk veninden alınan kanla) 2 haftalık periyotlarla ölçülmüştür. Sonuçlar: ilk 6 hafta sonunda gruplar arasında açlık kan şekerleri açısından anlamlı farklılıklar belirlenmemiştir (p-0.05). 8. haftada sadece alloxan alan erkek farelerin diabet olduğu diğer gruplara göre açlık kan şekerlerinin yüksek olduğu gözlenmiştir (p 0.05). 10. hafta sonundaki ölçümlerde sadece alloxan alan erkek ve dişi farelerin grubu ve alloxan ve egzersiz dişi gurubunun diabetik olduğu saptanmıştır (p<0.05). Tartışma: Egzersiz diabete neden olan (Tip 1) alloxana karşı direnci artırmaktadır. Egzersiz guruplarında erkekler, inaktif guruplarda ise dişilerin diabete karşı daha dirençli olduğu saptanmıştır

    Mycotoxins in Foodstuffs

    No full text
    corecore