Rethinking of government institutions and governance quality indicators on economic growth in Sub-Saharan African countries

The study aims to investigate the effect of governance quality on economic growth and government consumption in Sub-Saharan African countries. Balanced dynamic panel data for 36 Sub-Saharan African countries from 2011 to 2022 were analyzed using GMM and Driscoll-Kraay regressions. In addition to the fact that there is no study in the literature that examines the effect of state governance indicators on economic growth in SSA countries, the addition of government consumption variable as a second dependent variable adds originality to the study. The empirical analysis revealed that government institutions have a positive effect and are significant in SSA countries’ economic growth. In addition, according to the Driscoll-Kraay regression, it is seen that governments’ development of institutions increases government consumptions. The governance indicators threshold that strengthens the government institution in Sub-Sahara Africa must be reached to increase the economic growth of Sub-Sahara Africa. For economic growth, effective government institutions and governance quality policies should be practiced and maintained among the Sub-Saharan African countries. Graphical Abstract: (Figure presented.

IMPACT OF CORPORATE GOVERNANCE ATTRIBUTES ON AUDIT REPORT LAG OF CORPORATE: THE CASE OF BIST-30

The purpose of this study is to investigate the effects of corporate governance behaviorson audit report lag. The lag of audit reports concerns investors and otherparties. Therefore, it can affect the firm value of the enterprises. For this aim, 30companies operating in İstanbul Stock Exchange (BIST) were used in this study. Thedata of the firms are taken from the independent audit reports. As the audit reportlag, the difference between December 31 and of the date when companies announcedtheir report was taken. In this study, we used the proportion of non-executive directorsto total number of board, total assets, share of the largest shareholder and freefloat rate as corporate governance attributes. Findings of this study was based onthe used system dynamic panel method. As a result, it was concluded that the corporategovernance behaviors of the firms were not effective on the audit report lagsof the firms

BIST’TE ANA METAL SANAYİ ENDEKSİNDE FAALİYET GÖSTEREN İŞLETMELERİN FİNANSAL PERFORMANS ÖLÇÜMÜ: 2011-2015 DÖNEMİ

Bir işletmenin varlığını devam ettirebilmesi ve büyümesi rakipleriyle mücadele edebilme yeteneğine, yani rekabet gücüne bağlıdır. İşletmenin rekabet gücünün sağlıklı biçimde tespit edilebilmesi de söz konusu işletmenin finansal performansının ölçülmesi ve analiz edilmesi ile gerçekleşmektedir. Bu araştırmanın amacı, BIST Ana Metal Endeksinde (XMANA) yer alan işletmelerin finansal performanslarının değerlendirilmesidir. Çalışmanın uygulamasında BIST Ana Metal Endeksinde yer alan firmaların likidite oranları, faaliyet oranları, finansal yapı, kârlılık ve borsa-performans oranlarından sık kullanılan oranlar belirlenerek TOPSİS Analizi ile karşılaştırma yapılmıştır. Uygulanan analiz sonucunda sektörde faaliyet gösteren firmaların finansal performanslarının farklılık gösterdiği ve işletmelerin 2011-2015 dönemleri arasında performanslarında değişkenlik olduğu görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Finansal Performans, Rasyolar, TOPSİS Analizi

KNOWLEDGE ECONOMY AND ITS CONTRIBUTION TO EMPLOYMENT IN TURKEY

Bu çalışmada, Türkiye’de bilgi ekonomisinin mevut durumu incelenmiş ve bilgi ekonomisinin Türkiye ekonomisinde istihdama sağladığı katkılar araştırılmıştır. Çalışma sonucunda, bilgi ekonomisinde önemli bir gösterge olan Ar-Ge harcamalarının tüm sektörlerde özellikle özel sektör Ar-Ge harcamalarında artış gösterdiği ve Ar-Ge harcamalarına paralel olarak çalışan sayısıyla, patent tescillerinin de arttığı tespit edilmiştir. Aynı zamanda Ar-Ge istihdamında yaşanan artış patent başvurularına yansıyarak olumlu sonuç vermiştir. Ancak Ar-Ge istihdamının toplam istihdam içerisindeki payının ortalama %1,5 seviyelerinde olduğu saptanmıştır. Bilgi ekonomisine bağlı sektörlerde daha fazla istihdam sağlayabilmek için girişimci kültürü geliştirilmeli, istihdam noktasında önemli bir yeri olan KOBİ’lerin bilişim altyapılarının oluşumuna destek verilerek etkinlikleri arttırılmalıdır. In this study, the current status of knowledge economy in Turkey has been examined and its contribution to employment in Turkey economy has been investigated. As a result, it was determined that R&D spending a leading indicator of the knowledge economy has been increased in all sectors particularly in private sector R & D expenditure and the number of employees parallel to R & D spending and patent registration has also been increased. At the same time, R & D growth in employment yielded a positive result by reflecting patent applications. However, the share of R & D employment in total employment was determined average 1.5%. To provide more employment in sectors depends on knowledge economy, entrepreneurial culture should be developed and efficiency of SMEs that has an important place in employment should be increased by supporting formation of the IT infrastructure.&nbsp

Relatıonshıp between credıt default swaps (CDS) and growth rate: A case of Turkey

Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de CDS primleri ile büyüme arasında ilişki olup olmadığının saptanmasıdır. Kredi Temerrüt Swapları (CDS), kredi riskinin etkin bir şekilde yönetilebilmesi amacıyla satın alınan bir finansal sigorta sözleşmesi çeşididir. Burada amaç, borçlunun borçluya ödemekle yükümlü olduğu borcunu ödeyememe riskine karşılık alacaklının üçüncü bir kişi ya da kuruma belirli bir prim ödeyerek alacağını sigorta ettirmesidir. Bu çalışmada Türkiye’de 2009-2015 yılları arasında CDS primleriyle Türkiye’nin büyüme rakamları arasındaki ilişki incelenmiştir. Çalışmanın analizi için ADF Birim Kök Testi, PP Birim Kök Testi, Toda-Yamamoto Nedensellik Testleri uygulanmıştır. Araştırma sonucunda; ekonomik büyümeyle cds değişkenleri arasında çift yönlü nedensellik ilişkisi saptanmıştır.The purpose of this study is to determine whether there is a relationship between CDS premiums and growth in Turkey. Credit Default Swaps (CDS) is a type of financial insurance contract that is purchased to manage the credit risk effectively. The aim here is to insure that the creditor receives a third party or institution paying a certain premium in exchange for the risk that the borrower is liable to pay the debtor. In this study, the relationship between growth rates of Turkey between 2009 and 2015 and CDS premiums has been examined. ADF Unit Root Test, PP Unit Root Test, Toda-Yamamoto Causality Tests were applied for the analysis of the work. As a result of the research; There is a bidirectional causality relationship between economic growth and cds variables

TÜRKİYE’DE SERMAYE YETERLİLİĞİNİN BANKA KÂRLILIKLARI ÜZERİNE ETKİSİ

Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de sermaye yeterlilik oranlarının bankaların karlılıkları üzerinde etkisinin olup olmadığının araştırılmasıdır. Aynı zamanda sermaye yeterliliklerinin bankaların karlılıkları üzerindeki etkisi konvansiyonel-katılım bankalarına göre karşılaştırılacaktır. Bu amaçla, Türkiye’de bankacılık sektöründe faaliyet gösteren aktif büyüklüklerine göre en büyük 10 banka ile (7’si özel, 3’ü kamu bankası) 3 katılım bankasının 2011-2016 çeyrek dönem verileri kullanılarak sermaye yeterlilikleri ve kârlılıkları karşılaştırılmıştır. Çalışmanın uygulama kısmında yöntem olarak panel veri analizi kullanılmıştır. Veriler Türkiye Bankalar Birliğinin ve Türkiye Katılım Bankaları Birliğinin resmi sitelerinden alınmıştır. Çalışmanın sonucunda, bankaların sermaye yeterliliklerinin bankaların kârlılıkları üzerinde etkisinin olduğu sonucuna varılmıştır. Ancak sermaye yeterliliği katılım ve konvansiyonel bankalar arasında farklılaşmamıştır. Başka bir ifade ile sermaye yeterliliğinin bankaların kârlılıkları üzerinde etkisi incelenirken katılım bankaları ve konvansiyonel bankalar anlamlı farklılık göstermemiştir. Sermaye Yeterlilik Oranından en çok Albaraka Türk Katılım Bankası, en az Halk Bankası etkilenmektedir

SEKTÖREL YOĞUNLAŞMANIN BANKA RİSKİ ÜZERİNE ETKİLERİ: TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜ ÖRNEĞİ

Bu çalışmanın amacı Türkiye’de bankacılık sektöründe sektörel yoğunlaşmanın banka riski üzerindeki etkisini araştırmaktadır. Çalışmanın dönemi olarak 2010-2018 yılları ele alınmıştır. Bankacılık sektörüne ait veriler Türkiye Bankalar Birliği’nin ve BDDK’nın resmi sitelerinden alınmıştır. Çalışmada yöntem olarak OLS regresyon ve Ortalama Grup Tahminci modeli (MGE) uygulanmıştır. Çalışma sonucunda bankacılık sektöründeki sektörel yoğunlaşmanın kredi riskleri üzerine etkisi olduğu, yoğunlaşma arttıkça kredi riskinin azaldığı sonucu ortaya çıkmıştır

The effect of financial risks on the firms value: The case on selected banks

Bu çalışmanın amacı finansal risklerin firma değeri üzerine etkili olup olmadığının araştırılmasıdır. Bu amaçla Türkiye’de aktif büyüklük sıralamasında önde gelen 8 mevduat bankasının 2009-2018 dönemi verileri ile incelenmiştir. Çalışmada bağımlı değişken olarak Piyasa Değeri/Defter Değeri; bağımsız değişkenler olarak Net İşletme Sermayesi/Aktif Toplam, Takipteki Krediler/Toplam Krediler, Net Yabancı Para Pozisyonu/Özsermaye Toplamı ve Toplam Borçlar/Varlıklar toplamı ele alınmıştır. Çalışmada yöntem olarak Westerlund Eşbütünleşme testi ve AMG (Augmented Mean Group Estimator) arttırılmış Ortalama Grup Tahmincisi kullanılmıştır. Çalışma sonucunda değişkenler arasında eşbütünleşik ilişki olduğu, 4 bağımsız değişkenin de firma değeri üzerinde etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır.The purpose of this study is to investigate whether financial risks are effective on firm value. For this purpose, the Assets ranking in Turkey were held on 8 deposit banks leading the investigation. In the study, a total of 40 periods were examined as quarterly periods between 2009 and 2018. Market Value / Carrying Amount as dependent variable in the study; Net Working Capital/Total Assets, Non Performing Loan / Total Loans, Net Foreign Currency Position /Total Equity, Financial Leverage Ratio are also considered as independent variables. Westerlund Cointegration Test and AMG Augmented Mean Group Estimatorwasused as a method in the study. As a result of the study, there was a cointegrated relationship between variables and concluded that all 4 independent variables had an effect on the firm value